Reha Arar

Reha Arar

reha.arar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Alışmadığımız kadar uzunca bir süreyi evde geçirdik. Sıkıldık. Psikolojimiz tahrip oldu. Birçoğumuz sıkıntıdan yediğimiz atıştırmalıklarla neredeyse obezleşmeye başladık. Sonuçta hedefe ulaşmaya yaklaştık. Devlet de bunun karşılığında belli yasakları rahatlattı. Özellikle her iki aşısını da tamamlamış 65 yaş üstü olan bizler sokağa çıkma hakkına kavuştuk. Düşüncem; aşı henüz olmamış ama hakkı olanlar sadece bu imkân için gidip aşı olmalılar.

Yeni alışkanlıklar

Pandemi hayatımıza yeni alışkanlıklar getirdi. Daha önceleri kışın hiç kimse İstanbul’da Adalar’a gitmez, Karadeniz’de yayla evlerine çıkmazken şimdilerde evi olanlar buralara, olmayanlar ise kira yerlere çıktılar. Rakamlar bir anda neredeyse patladı. ‘Sebebi nedir?’ diye düşündüğümde ‘Korunmaya ve izinli açık alanda gezmeye özlem’ diye cevap verdim. Fakat heyhat fazla açılırsak bunun sonucunda belki süratli bir kapanma gelmez mevsim bize yardım eder ama havaların soğuması mutasyona uğrayan virüsün harekete geçmesiyle yeniden sıkıntıya girebiliriz. Temennim; bunu yaşamamamız...

Haberin Devamı

BODRUM MİLTA MARİNA’NIN BAŞARISI
Marinada hayat

Bodrum dahil bazı ilçe ve şehirleri bu havalanma noktaları arasında saymadım. Aslında misalleri çoğaltabiliriz. Bunun yanında başta kampingler, karavanlar ve yatlar olmak üzere değişik mecralar da hayatımıza girdi. Bugün Türkiye’nin en eski marinalarından Bodrum Marina’daki hayattan ve kolaylıklarından bahsedeceğim.
Uzun bir süredir bu tesisin genel müdürlüğünü başarıyla yürüten Seher Çalı’yla geçtiğimiz hafta yaptığım görüşmede çok farklı hizmetlere şahit oldum. Bunların bir kısmı Marina’da kalan misafirlere hizmet açısından olması gerekenler ama özellikle belli yaşın üstünde devamlı konaklayanlara her gün çay saatinde taze yapılmış atıştırmalıkları ikram eden ön büro personelinin bulunması... Daha önemlisi, herkesin dileğini şikâyetini de yerinde alıyor ve yönetime iletiyor olması. Orada konakladığım süre boyunca çok fazla ihtiyaç duymadığım banklar, teknelerin denize açılamaması nedeniyle en cazip möbleler olmuş tabii, hemen sayıları artmış ve her birisi o güzel ağaçların altında bir cazibe merkezi oluşturmuş. Bu da yeni dostlukları ve komşulukları beraberinde getirmiş. Teknelerinde okula gitmeyi, sokağa çıkmayı ve sosyalleşmeyi bekleyen küçük deniz severler de düşünülmüş... Onlara da bot kullanma eğitimi marina içinde verilmiş. Hafta sonları ise Tekne’de konaklayan deniz aşıklarını bir ziyafet bekliyor. Profiterolden çikolataya, kadayıflı muhallebiden mozaik pastaya ve böreklerden çöreklere kadar seçeneklerle oluşmuş bir mönü, bağlı teknelerin sakinleriyle buluşuyor. Bunlarla kalınmamış; misafirlerin doğum günleri de belli bir ritüel içeresinde kutlanmaya başlanmış. Bu anılar çok enteresan, denizciler anı defterine çok hoş şekilde yazmışlar. 20 yıl ve üstü teknesi marinada bağlı konuklar ise bu dönemde özel bir plaket ve onların adına yapılmış hediyelerle hatırlanmış.
Son olarak ifade edeyim bütün bir güzellikler bu sıkıntılı dönemde marinada kalmayı adet haline eminim ki getirtecek. Ben hep teknemi yıl bazında çok az kullandığımı, bunun büyük bir masraf karşılığı olduğunu düşünürdüm ama hiç aklıma ‘Bir gün pandemide lazım olur’ diye gelmedi. Bütün bu başarının altında imzası olan Seher Hanım’ı kutlamamak elde değil.

Haberin Devamı

Gençlik ve gurur...

Haberin Devamı

Gençliğimiz bu dönemde yaşadığımız kötü günlerin sıkıntısını çekiyor. Pandemi en çok onları etkiledi. Ama zor zamanlar büyük aydınlıkların habercisidir... Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüz de o günlerde yaptığı büyük bir hamle ile hepimizin yoluna ışık oldu. Sosyal medyada o günlerin İstiklal Savaşı Gazetesi Milliyet’in kapağını gördükçe gurur duyuyorum. Geride bıraktığımız 19 Mayıs, Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı kutlarım. Ruhun şad olsun Atam, tüm ümidi kendisinde bulduğun gençliğimiz parlak yarınlarımız için senin izinde daima çalışıyor...