Reha Arar

Reha Arar

reha.arar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ülkemizin içinde bulunduğu şartlar dolayısıyla haftalardır siz değerli okuyucularımın sağlığına belki biraz katkıda bulunabilir diye tedbirlerle başlıyorum. Bittiği zaman bir daha ağzıma almayacağım kelime ‘pandemi’ olacak, siz de sanırım aynen benim gibi düşünüyorsunuz. Fakat biz milletçe doğruları; acı, kısıtlayıcı ve isteklerimizin dışında işler yaptırıcı olduğu için sevmiyoruz. Bundan bir müddet evvel açılmayı konuşuyorduk ve bir miktar açıldık. Bugün ise kapanmadan önceki son günlerimiz...
Gördüğüm kadarıyla bölgesel kapanmalar rakamları azaltmıyor. O zaman işimiz aşıya ve bazı bilim insanlarının söylediği gibi havaların ısınmasına kaldı. Bu arada Türkiye’nin önemli gelir kaynaklarından turizmde rakamları tutturamamamız gibi ciddi bir sorunla da karşı karşıyayız. Biz nasıl birçok ülkeye gidemiyorsak, o ölçüde geliş olmayacak.
Antalya’da otelleri bulunan değerli turizmci Aska Otelleri sahibi Ramazan Aslan ile yaptığım görüşmede bu yıl Rus turistlerin dışında şu anda çok fazla bir hareket olmadığını, iç turizmi konuştuğumuzda o konuda ufak bir hareketliliğin başladığını gördüğünü ama yeterli olmadığını ifade etti. Fakat uzun süredir evlerinde olan ve gezmeyi seven halkımızın yaz sezonunda bir şekilde hareketlenerek Akdeniz’e ineceklerine inanıyor.
Bir diğer beklentisi de haziran ayında başlayıp, yılın son aylarına kadar devam edecek Avrupa turizmi... Şu anda otellerinden birisini açmış, diğerleri hazır vaziyette bekliyor, tıpkı meslektaşları gibi...
2020 yılında pandemiye rağmen turizmdeki hareketliliği ve rakamları gördük. İnancımız başta aşı olmak üzere alınan tedbirlerle bugünden daha iyi olacağı yönünde...

Haberin Devamı

ZENGİN MENÜLÜ GEÇ KAHVALTI

Bu hafta Boğaz’ın en nadide kıvrımlarından Sarıyer’de aldım soluğu. Geçtiğimiz yıl mart ayının başında yazdığım ve daha çok üst segment turistlerin uğrayacağını düşündüğüm Six Senses Kocataş Mansions, adını cumartesi gününden alan ‘Sparkling Saturday’ isimli yeni bir geç kahvaltı menüsüyle çıktı karşımıza. Çıktı çıkmasına ama yasaklar da peşinden geldi.
Neyse efendim, yasaklar bitene kadar son deneyimleyenlerden biri oldum diyelim. Burada en önem verilen olgu, sürdürülebilirlik ilkesi. Mal sahibi şirket Alfardan Group’un temsilcisi Atillla Kuruçayırlı’nın vizyonu doğrultusunda otelde, restoranlar ve SPA’da yaşanan gelişmeler, bir kez daha göğsümü kabarttı. Öyle ki masaya gelen ekşi mayalı ekmekler, çörekler, pide ve gözlemeler otelin içindeki taş fırınlarda üretiliyor, arka taraftaki koruda yetişen birçok taze mevsim sebzesi (dereotu, maydanoz ve roka gibi) tabağımıza geliyor; orada yetişmeyenlerse tamamı yerel ve etik üretim yapan üreticilerden temin ediliyor. Böylece ekonomiye ve yerel üreticilere destek sağlanıyor. Ayrıca karbon ayak izi de minimumda tutuluyor.

Haberin Devamı

Daha iyi olacağız
Masanın yıldızı

Gelelim geç kahvaltıya... Menüde yok yok... Anadolu’nun farklı bölgelerinden peynirler, şarküteri ürünleri ve Six Senses’ın organik mutfağında hazırlanan ev yapımı reçellere ek olarak sıcak ürünler ve tatlılar... Ama masanın yıldızı kuşkusuz Kocataş böreğiydi. Bıldırcın yumurtasıyla yapılan, içi menemenle şakşukayı andıran bir lezzet buluşması olan açık börek, hem görsel hem besleyici açıdan hem de tat olarak gerçek bir şaheser...
Kahvaltılık sosunu da beğendim; ekşimtrak yapısıyla beni cezbetti. Meyve tabağı da mevcut; portakal, çarkıfelek meyvesi, ananas, kivi, elma ve frenk üzümü...
Sparkling Saturday konsepti kahvaltı ve öğle yemeğini bir arada sunuyor diyebilirim fakat bunu bir brunch gibi düşünmeyin. Siz kahvaltının sonlarına yaklaşırken önünüze mini hamburgerler, suşiler ve ışıltılı içkiler geliyor. Ketçap ve mayonezin de mekanın mutfağında üretildiğini öğreniyorum. Bunun yanı sıra suşi hem pişmiş hem de çiğ severler için orta kıvamda; ağızda dağılıyor ve leziz.

Haberin Devamı

Tarihi atmosfer

50 kişilik kapasitesi pandemi nedeniyle 25 kişiye düşürülen restoran tüm gün hizmet veriyor; fakat yasaklar bitince rezervasyonsuz misafir kabul edemeyeceklerini öğreniyorum. Çalışanlar, temiz, düzenli, saygılı ve restoranla uyumlu üniformalara sahip... Tarihi doku bozulmadan renove edilen bu yer, akşamları havanın kararması ve loş ışıkların aydınlatmasıyla biraz da mahzeni andırıyor.
Kahvaltıdan sonra kahvemizi içmek üzere coffee lounge’a yöneldik. Avlunun sağ tarafında kalan bu tarihi bölgede İsmail Acar’ın resimleri yer alıyor. Özellikle kaftan tablosu, girişte size sıcak bir karşılama sunuyor. Burada o tarihi atmosferi hem görsel hem işitsel olarak hem de yayılan hoş kokularla hissedebiliyorsunuz.
Mimarisinde zıtlıkların güzelliği ana konseptiyle yola çıkan 45 odalı butik otelin, mekanların kapanmasıyla yalnızca müşterilerine hizmet verebileceklerini öğreniyorum. Yasaklar bitince de Sparkling Saturday’i listenize eklemenizi öneriyorum.
Boğaz’a bakarak içiyorum kahvemi; düşündüğüm tek şey, bu pandemi bitmeli...