4 teker Mumcular

KAMYONCULAR bugünlerde "trafik canavarlığından" Temiz Toplum'un kilit noktasına terfi etmenin keyfini sürüyorlar. Susurluk kazasına sebep olan meslektaşları sayesinde araştırmacı gazeteciliğin zirve ismi Uğur Mumcu'nun boşluğunu doldurduklarına inanıyorlar.
Bizİm kamyoncularımız Batı'daki gibi örgütlü değiller. Kendileri için pek fazla bir şey yapamadılar. Ancak Susurluk'ta "altın vuruş" olarak kabul edilebilecek bir hareketle bütün siyasal sistemi sarsarak tartışmaya açılmasını sağladılar.
Kamyoncular karayollarında "bireysel" etkinlikler göstererek "trafik canavarı"nın gayriresmi babası oldular. Hakarete uğradılar, aşağılandılar, göğüslerini gere gere "kamyon şoförüyüm" diyemediler. Bu kötü kader 3 Kasım 1996'da Denizlili meslektaşları Hasan Gökçe'nin sebep olduğu, tarihi trafik kazasıyla sona erdi.
Şimdi onlar Temiz Toplum'un simgesi haline geldiler. Halkalı Kamyoncular Kooperatifi Başkanı Ahmet Ataman, Susurluk kazasını değerlendirirken haklı bir gururla diyor ki:
"Sizin başaramadığınızı yaptık. Ancak Uğur Mumcu'nun ortaya çıkarabileceği bir suç organizasyonunu tek hareketle başardık. Bir anlamda Mumcu'nun boşluğunu doldurduk!"
Haksız değil... "Araştırmacı kamyoncu" sıfatını fazlasıyla hak ettiler. Ataman'la Susurluk'tan gerilere uzanıp kamyonculuğun eski günlerine gidiyoruz. Başkan diyor ki:
"1960'lı yıllarda Trakya'nın köylerine gittiğimizde sanki kaymakam gelmiş gibi itibar görürdük. Bizi muhtar karşılardı. Ben bu itibarı hep göreceğimi zannederek okulu bıraktım."
Ancak gelişme başka yönde oldu... Kamyonlar hızla çoğaldı. Kamyonculuk "out" meslek oldu. Kooperatif kahvesindeki kamyoncular "Bize dördüncü sınıf insan muamelesi yapılıyor" diye yakınıyorlar. Susurluk'tan sonra bu tavır bir ölçüde de olsa değişmiş. Bazı genç kamyoncular gelecek için umutlu mesajlar veriyorlar:
"Biz varken korkmayın, çetelere geçit yok!"
Gençlerin bu "rejim teminatı" baba kamyoncuları kızdırıyor:
"Oğlum, demokrasi bizim yapacağımız kazalara mı kaldı?"
Bir başkası atılıyor:
"Bizi benzincilere almıyorlar. Kamyoncuları yine unutulup gidecekler. Bak Hasan (Gökçe) hala içerde... Ailesi perişan... Madem kahraman, çıkartın hapisten o zaman."
O da haklı...
Halkalı'dan ayrılırken Başkan sesleniyor:
"Bizi sadece kazalarla hatırlamayın, her zaman ilgilenin!"

Tarihte en önemli sayılacak kamyoncu eylemi Şili'de gerçekleşti. Dünyada ilk kez seçimle işbaşına gelen Marksist Başkan Salvador Allende'nin devrilmesi için CIA kolları sıvadı. Siyasal cinayetlerle birlikte Şili'de kaos başladı. 1972 sonbaharında CIA destekli kamyoncu grevi dört hafta boyunca Şili'yi felç etti. 4 Mart 1973 seçimlerini yine Allende kazanınca ABD için askeri darbeden başka seçenek kalmamıştı. Temmuz'da kamyoncuların başlattığı greve küçük esnafta destek verdi. 11 Eylül 1973'te "ülkedeki karışıklığa son vermek için" CIA destekli askeri darbe Allende'yi devirdi. Şili'de kamyoncular hep bu askeri darbeyle birlikte anıldılar.
Latin Amerika'da askeri darbe çanakçısı olan kamyoncular, Avrupa ülkelerinde ise demokrasinin nimetlerini savunan militan eylemlerin başında yer aldılar. En son emeklilik yaşı, çalışma süresi ve ücret zammını protesto eden Fransız kamyoncular otoyolları kilitlediler. Danimarkalı kamyoncular, Fransız meslektaşlarını desteklemek için limanlardan yükleme yapmayı reddettiler.