SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Narsist eşten boşanma

Narsist ile ayrılığın iki yönü olan duygusal ve yasal süreci ele alarak bu konuda pratik tavsiyelerde bulundum. Narsist bir eşten boşanmanın ipuçlarından, bu süreçte nasıl başa çıkılacağı yönünde rehber bu makale, sürecin her aşamasında yardımcı olacaktır. Fakat öncelikle narsist eşten kısaca bahsetmek istiyorum.

a-) Narsist Kişilik Bozukluğu Olan Eşin Genel Özellikleri

- Manipülasyon ustasıdır. Duygusal olarak işkence yapar ve gizli bir şekilde eşini korku taktikleri ile zorlar.

- Baskıcıdırlar. Ancak bu durumu doğrudan yapmazlar, baskısı günden güne psikolojik olarak etki eder. Narsist eş mağduru olan kimse, gün içerisinde yaptığı her davranış ya da attığı adımda eşinin kendisini eleştireceğinden korkar haline gelir.

- Korku taktikleri uygular. Ayrılmak için dava açması halinde maddi kayıpların olacağını, çocukları koz olarak kullanacağını ya da “davada ayrılmak istemiyorum” diyerek davayı uzatacağı yönünde tehditler sunacaktır. Gizli bir zorlama ile boşanma fikrinden caydırmaya çalışacaktır.

- Mutsuz olan sizsinizdir; ama mağdur olan her daim narsist olan eştir. Kurban psikolojisini, mağduriyetini sürekli dayatmaktadır.

- Kontrolcüdür. Sınır ihlalini kendisinde hak görür. Özel alanlara saygı duymaz.

b-) Narsist Eşten Boşanmak Neden Zordur?

- Narsist eş, partnerinin gücünü ve cesaretini zamanla kırmaktadır. Başlarda büyük bir sevgi ve aşk ile partnerini kendisine bağlar; fakat sonrasında kendisini kötü hissettiren zorlama ve dayatmaları bulunmaktadır. Özgüven düşüren bu davranışlar nedeni ile narsist eşten boşanmaktan korkmakta ve eş, kendisini psikolojik olarak hazır hissedememektedir. Sürekli eleştirildiği için boşanma davası açması halinde yanlış bir adım atmış olabileceğinden endişe etmektedir.

- Sürekli kontrol altında tutan ve manipüle eden narsist eş, çocukları da aynı şekilde manipüle ederek ayrılmak isteyen eşe yönelik bir doldurma, ebeveyne yabancılaştırma sendromu uygulayabilecektir. Narsist eş, çocukları taraf olmaya zorlayabilecek ve çocukların psikolojisini göz ardı ederek kendi istekleri doğrultusunda yönlendirebilme ihtimali yüksektir.

- Boşanma süreci ya da sonrasında, narsist eş ile olan problemlerin azalmayacağı yönünde korku duyulabilir. Narsist eş ile ortak bir ebeveynlik yapmak zorlayıcı olacaktır.

- Narsist eş, ayrılma ihtimaline karşı potansiyel tuzaklarını mutlaka kurmuştur. (Ancak bencil ve zorlama ile hareket eden bu kişilerin en önemli yaygın hatalarıdır ve bu durumda mutlaka yasal hatalar yapmışlardır.)

- Boşanma sürecinde yüksek çatışma yaşanacağından narsist eşten korkma duygusu artmaktadır. Narsist eşten boşanmanın karmaşık olduğu ve üstesinden gelemeyeceği endişesi ile hastalıklı evliliğin devam ettirilmesi daha kolay gelmektedir.

- Narsist eşler, başkalarının yanında davranışlarını sınırlandırmaktadır. Çoğu narsistler evde başka, dışarıda başka davranmaktadır. Bu nedenle 4 duvar arasında geçen olayların ispatında zorlanılacağı, narsist eşin kusurlarının ispatlanamayacağı düşünülmektedir.

c-) Boşanmada Bir Narsist Nasıl Alt Edilir?

- İlk atılacak adım psikolojik destek alınmasıdır. Bir uzmana başvurulmalı ve evlilik içerisinde yaşanılan durumları, mutsuzlukları paylaşmak ve gelecekteki karşılaşılmasından korkulan durumlardan bahsedilmesi gerekmektedir. Neticede ruhsal bozukluğu olan bir kimse ile her gününü geçiren ve her gün zarar gören kişi, ruhsal olarak kendisini hasta hissedecektir. Farkındalığın, kişinin kendine olan özgüveninin yerine gelmesi, ancak bir uzman ile mümkündür. Narsist eşin baskıladığı cesaret ve kendinden eminlik duygularının tekrardan kazanılması gerekmektedir.

- Psikolojik destek sonrasında yasal hakların ne olduğu, boşanma davasının açılması halinde neler ile karşılaşılacağının bilinmesi adına hukukçudan destek alınmalıdır. Bir narsisten nasıl boşanılacağı, akıllı taktikler kullanılarak davanın zararsız ya da en az zararla nasıl sona ereceğini bilmek mühimdir. Bu zor zamanlarda paha biçilmez destek bilgiler ile kişi kendi gücünü geri kazanabilecektir.

- Avukat, narsist eşin taktik ve tuzaklarını önceden tahmin edecek, taktiklerini bilecektir. Bu nedenle avukat, bu süreçte narsist eşten koruyacak stratejileri geliştirebilecektir.

- Narsist eşler, kolay yalan söyleyen kişilerdir. Boşanma öncesinde narsist ile olan yazışmalar, belgeler ve kanıtlar mutlaka saklanılmalıdır ve hiçbir şekilde narsist eşin ulaşmaması sağlanmalıdır. Bu dava sürecinde büyük avantaj sağlayacaktır.

- Uzmanlardan alınan destek ile narsist eşe yönelik duruş her daim dik olmalı ve net tavır sergilenmelidir.

- Ayrılık kararının alınması ile boşanma sürecinde rahatsız edilen ya da edilecek olan eş lehine 6284 Sayılı Koruma Kanunu gereği tedbir kararı alınabilecektir. Narsist eş, bu süreçte eşini rahatsız edemeyecektir. Duygusal aşamada kontrol sağlanacak, narsist eşin manipülesi ya da duygusal tuzaklarına, oyunlarına engel olunacaktır.

- Narsist eş ile ortak çocuklar var ise manipülatif etkisinden çocuklar da korunmalıdır. Çocukların korunması adına pedagojik destek de verilmelidir.

- Tedbir nafakası talep edildiğinde mahkeme, nafaka kararını hemen vermeyebilir. Sosyal ekonomik durum araştırması, tapu kayıtlarının gelmesi beklenebillir. Mahkemenin vereceği kararın uzak bir tarih olması göze alınarak mutlaka süreç öncesinde mali güvence alınmalıdır.

Özetle; narsist bir eşin manipülasyonu ve baskısı nedeni ile sindirilmiş hissi olağandır. Ancak bilinmelidir ki; hastalıklı ve ruhsal bozukluğu olan bir kimseden ayrılmayan kişi, hastalığa ve virüse her gün maruz kalınacaktır. Sayısız kişi, benzer zorluklara katlanmış ve ayrılık ile kendi hayatını kurmuş, benlik duygusunu kazanmıştır. Sınırlarınızı koruyun, yasal ve duygusal anlamda destek alın, narsistin sizi korkutmasına izin vermeyin, güçlü duruş sergileyin. Özgürleşme ve iyileşme yoluna biran evvel çıkmanız dileği ile…

Yazının devamı...

Aldatan eş mal alabilir mi?

Aldatılan eş, aldatıldığı için haliyle eşinin ağır bir yaptırımla cezalandırılmasını ve gerekirse hapse girmesini dahi istiyor. Kanunda bir yaptırımı var; ama hapis cezası değil. Hakim zinada bulunan eşin artık değer alacağını indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zinada bulunan eş, eski ceza kanununa göre hapis cezası yaptırımı ile karşılaşıyordu; ancak zina suç olmaktan kaldırıldı. Artık zina, evlilikte “KUSUR” ve mutlak boşanma sebebi. Üç adımda zina nedeniyle boşanan eşin artık değer alacağında indirim veya kaldırmanın şartlarından bahsedeceğim:


1-) Davada Zinanın İspatı Gerekmektedir:


- Eş haricinde üçüncü bir kişiyle el ele yürüme ya da sarılma duygusal aldatmadır. Ancak “zina”, üçüncü bir kişiyle cinsel birliktelik kurulmasıdır. Duygusal olarak aldatma, güven kırıcı hareketler sınıfına girmektedir ve genel boşanma sebebi içerisine alınabilir. Eşin başkasıyla öpüşmesi, sarılması, el ele yürümesi zinaya delalet etmeyecektir. 

- İşte bu kısımda eşler, aldatıldığımı nasıl ispatlayabilirim sorusunda boğulmaktadır. Sonuçta cinsel birleşmenin ispatı oldukça zordur. Yargıtay kararları eşin üçüncü kişiyle, aynı otelde ve odada kaldığının ispatı, aynı evde yaşaması, eşi olmadan eve yabancı birisini alması gibi vaziyetlerden birisi olması halinde zinanın ispatlanacağını belirtmiştir. 

- Hukuka uygun delillerle ispatlanmalıdır. Eşin aldatıldığını ispatlamak maksadıyla yatak odasına kamera yerleştirip aldatma delili olarak sunulamayacaktır. Sırf boşanma davasına delil oluşturmak için eşine karşı özel hayatın gizliliğini ihlal suçu işlerse hem boşanma davasına delil olarak ele alınmayacak hem de hakkında soruşturma açılacaktır.

- Zina eylemini öğrenen eş, öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde dava açmalıdır. Ancak genel hak düşürücü süre ise 5 yıl dır, 5 yıl geçtikten sonra öğrenmesi halinde zina dava açma hakkı da düşecektir.

- Aldatan eş, aldatıldığını öğrendikten sonra eşini affedip birlikte yaşarsa, birlikte tatile giderse ve evliliğini uzun bir süre devam ettirirse “af” olduğu için hakim davanın reddine karar verecektir. TMK madde 161/2 ise “Affeden tarafın dava açma hakkı yoktur”.

2-) Katılma Alacağı Hakkı Olmalıdır

- Yasal mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimidir. 01.01.2002 tarihinden sonra evlenen ve çalışma karşılığı edinilen mallarda diğer eşin yarı oranında alacağı bulunmaktadır.

- Edinilmiş mallara katılma rejimi, eşler arasında değiştirilebilir ve başka bir rejim tercih edilebilir. Noter huzurunda mal ayrılığı sözleşmesi yapılması halinde edinilmiş mallara katılma rejiminden çıkılabilecektir. Ancak bu sözleşme ileriye dönüktür, geçmişe etki etmeyecektir.

- Getirilen düzenleme ile 01.01.2002 sonrasında yapılan evliliklerde, çalışmanın karşılığı olan edinimler, evlilik öncesinden gelen mallara dair gelir, sosyal yardım kuruluşundan gelen ödemeler, çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen maddi tazminat edinilmiş mal niteliğindedir ve diğer eşin yarı oranında hakkı vardır.

- Şimdi edinilmiş mallara katılma rejiminde olan eşlerden birisi zina ederse Türk Medeni Kanunu’nun 236/2 gereği; hakim tarafından artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya bu hakkın ortadan kaldırılmasına karar verebilecektir.

- Bu koşullarda mal rejiminin sona erdiği tarihteki mevcut mallara bakılacak, edinilmiş mallardan toplam borç çıkarıldıktan sonra artık değerin yarısı üzerindeki alacağı indirme veya tamamen kaldırmasına karar verebilecektir. 

3-) Zina Nedeniyle Boşanma Yönünde Karar Verilmelidir:

Aldatılan eş aile mahkemesinde dava açmalı, bulunduğu yerde aile mahkemesi yoksa aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde açmalıdır. Zina nedeniyle boşanma davası açan eş, zinaya dair gerekçelerini, delillerini sunmalı ve hak düşürücü süre içerisinde açıyorsa özellikle dilekçesinde belirtmelidir. Diğer yandan delillerini de bildirmeli, bunun yanında ayrı bir dava dosyası ile mal paylaşım tasfiye talepli dava açmalıdır. Zina nedeniyle boşanma kararı ve hayata kast nedeniyle boşanma, dışında herhangi bir boşanma sebebinde mahkeme katılma alacağının indirilmesi, kaldırılması hususunu değerlendirmeyecektir.


Zina nedeniyle boşanma davalarında katılma alacağına ilişkin indirim veya kaldırma tamamıyla hakimin takdirindedir. Yukarıda belirttiğim özellikler önemlidir ve her aldatma ya da boşanma nedeni için geçerli olmadığının vurgulanması amacıyla şartlardan detaylı olarak bahsettim.


Yargıtay 2. Hukuk Daire Başkanı Ömer Uğur GENÇCAN zina nedeniyle boşanma davalarındaki artık değer payına ilişkin indirime dair kitabında görüşüne yer vermiştir: “Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleri ise ortada bir emek bir alın teri vardır. O kadar ki bu emek ya da alın teri 40 yıllık bile olabilir. Bu 40 yıllık emek ya da alın teri hiçbir kutsal değerle karşılaştırılıp ortadan kaldırılmamalıdır.”  (GENÇCAN, Mal Rejimleri Hukuku, s. 718)

Ben de aynı kanaatteyim. Zina nedeniyle boşanma davalarında katılma alacağına ilişkin indirim veya kaldırma yapılmaması gerektiği düşüncesindeyim. Zinada bulunan eş zaten kusurlu olduğundan yoksulluk nafakası alamayacak ve vermiş olduğu zararı da tazmin edecektir. Ancak sırf zinada bulunduğu için evlilik boyunca edindiği mallardan mahrum edilmemesi, emeklerinin silinmemesi gerekmektedir.

Sağlıklı Günler Diliyorum

Yazının devamı...

Boşanma davasında avukat

1-) Taraf değildir

Avukat, müvekkilinin dosyasında ne davalı ne de davacıdır. Yani avukat, dosyada bir taraf değildir. Vekildir. Müvekkilinin haklarını korumak, savunmak, talepte ya da iddiada bulunmak adına görevini yapmaktadır.

Hasım değildir, düşman değildir.

Yargının kurucu üç unsurundan birisidir, kamu görevini ifa etmektedir.  Açıkçası birçok meslektaşımız, müvekkilinin hakkını savunduğu için psikolojik ya da fiziksel şiddete maruz kalmaktadır. Özellikle boşanma davalarında avukatlara sıklıkla “komisyoncu”, “senin paranı alır”, “seni dolandırır”, “seni hep avukatın dolduruyor”, “avukatının gazına gelme”, “senin avukatının bir bilgisi yok”, “hiçbir şeyimi alamazsınız, görürsünüz”, “senin avukatını satın alırım”, “sen bence o avukatına fazla güvenme, ben bu kadar söylüyorum, “en ünlü avukatı tuttum, gör bak sizi nasıl bitireceğiz” gibi bu denli saçma, akıl karı olmayan cümleleri sarf etmektedir. Açıkçası bu tarz manipülatif yaklaşımlar “ilkel” dir.

Avukat, müvekkilinin menfaatine göre hareket eder, mahkeme huzurunda müvekkilini savunur ve savunma faaliyeti göstermektedir.

2-) Uyuşmazlığın Kaynağı Değildir

Olayları bizzat yaşayan ve boşanmak isteyen eş ya da savunma yapan davalı eş, evlilik içerisinde yaşadıklarını avukatına aktarır. Avukat da dosyaya müvekkilinin belirttiği şekilde olayları, iddiaları sunar. Fakat dilekçede yazılan olayları avukatın uydurduğu ya da boşanma davasını açmaya zorlayan, aklına sokan kişinin avukatı olduğunu iddia edenler dahi oluyor. Halbuki müvekkil, eşinin kendisini aldatıp aldatmadığı, fiziksel ya da psikolojik şiddete uğrayıp uğramadığı gibi bilgileri avukatına sunar, avukat da mahkemeye hukuki dilde dilekçesine yazar. Evlilik içerisinde gerçekleştiği iddia edilen olayların avukat tarafından hayali olarak yazıldığını iddia edenler, eşinin bunları dile getirmediğine ve avukatının dolduruşu ile bunları yazdırdığını dahi düşünenler oluyor.

Bu nedenle eşine düşman olan diğer eş, aynı paralellikte avukatına da düşman oluyor. Halbuki vekillik görevini icra eden avukat, karşı tarafa düşmanlık beslememektedir ve besleyemez de... Kendi müvekkilinin menfaatine göre hareket edecek, adalet ve hakkaniyete uygun çözümlenmesi için elinden geleni yapacaktır. Maalesef boşanma kararı alınmasına avukat vesile olmuş, yuva yıkan kişi gibi tanımlanması oldukça hatalıdır.

3-) Dosya ile Özdeşleşemez

Mesleğin amacı; hukuki bilgi ve tecrübelerini aktararak savunma yapmak ve hak aramaktır. Mesleğin amacından saparak müvekkilini benimsemesi, savunma çizgisini aşması, bireyselleştirmesi mesleğin etiğine aykırıdır. Özdeşleşme yasağı vardır. Müvekkili nedeniyle avukat kınanamaz. Avukatın vekil olması, asil yerine geçmeyeceği anlamına gelir.

Savunmayı üstlendiği dosyada, müvekkiline ve dava dosyasına inanarak hukuki olarak gerekli olanları yerine getirecektir. Meslek etiği ve sorumluluğunu yerine getirirken müvekkili ile özdeşleşerek hareket etmesi hem dava dosyasındaki amaçtan hem de yapılması gereken hamlelerden uzaklaştırmış olacaktır. Davada temsil eden kişidir ve taraf ya da asıl kişi değildir. Yine de bazı dosyalarda müvekkili nedeniyle kınanan avukat ya da avukatın dosyayı kişiselleştirerek savunma dışına çıktığı zamanlara rastlanılmaktadır.

Aslında sadece boşanma davalarında değil, hemen hemen her dosya konusunda bahsettiğim bu 3 ana madde ile karşılaşılmaktadır. Avukata boşanma talebi ile başvurulduktan sonra müvekkili adına gerekli işlemi yapar. Avukat,

*müvekkilinin hakkını savunmaktadır,

*müvekkilini dolduruşa getiren kişi değildir,

*müvekkilinin menfaatini koruyan kişidir,

*dosyasını satmaz,

*işine karışılmaz,

*bilgisine güvenilmelidir,

*psikolog değildir,

*komisyoncu değildir,

*sistematik düşünen kişidir,

*analiz gücü yüksektir,

*hukuki sorumluluğuna göre hareket eder,

*hukuki görüşünü sunmaktadır. Gerisi boştur.

Sağlıklı Günler Diliyorum

Youtube: Avukat Serpil Çınar 

Instagram: Serpil Çınar 

 

Yazının devamı...

İcrayla çocuk teslimi artık yok

24/11/2021 tarihinde “İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile adından da anlaşıldığı üzere; İcra ve İflas Kanununda bazı değişiklikler yapılmıştır. İcra dairelerinin daha uyumlu ve verimli çalışması adına birçok yeni düzenleme getirilmiştir. 1932 yılında getirilen icra ile çocuk teslimi, senelerdir uygulamadaki sorunlar nedeniyle eleştirilmektedir. Çünkü sanki çocuklar bir eşya imiş icra dairesinde dosyalara konu oluyor ve memurla birlikte kişisel ilişki kurulan anne ya da baba, çocuğu hacze eve gidiyor ve buna ilişkin tutanak tutuluyor.

İcrayı başlatan alacaklı olan anne ya da baba borçlu olan diğer anne ya da babaya tebligat gönderiyor. Çocuk teslimi için memur ve pedagog eşliğinde kapısı çalınıyordu. Çocukların unutmayacağı ve bazen de bağrış çağrış gerçekleştirilen bu teslim, herkes için travmaya neden oluyor. Hatta polis, memur ve pedagog yetmezmiş gibi bir de haberlerde o çocukların ağlayışlarını çeken gazeteciler de dahil olduğunu gördük. Seneler boyunca çocukların bi kolundan annenin bir kolundan da babanın çekiştirdiği birçok sahnelere hepimiz ne yazık ki tanığız. 

Her ne kadar icra ile çocuk teslimi olarak geçen bu uygulama olsa da resmen alacaklı olan baba ya da anne çocukların haczi için diğer ebeveynin kapısını memurla çalıyor. Olay çıktığında bir de polisler geliyor, tutanak altına alınıyor, pedagogun çocuğa eğilip gelip gelmek istediği soruluyor. Boşanma süreci sancılı geçen ya da geçmiş olan anne ve babaların çocuğa evlilik içerisindeki kötü olayları yansıtması bir yana çocuk tesliminde bir de çocukları koz olarak kullanılması daha da üzücü. Çocukların mutluluğu huzuru ailenin ve ülkenin geleceği için çok önemlidir. Anne ve babası arasında geçen olayları ve konuyla bir ilgisi olmadığı halde çocukları tartışmaların ortasında kalıyor. Çocuk koz olarak kullanılıyor ve psikolojik travmalarına sebep en yakınındaki annesi ya da babası oluyor.

İcrayla Çocuk Teslimi Neden Kalktı?

Hem Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi hem de çocuklara yapılan travmatik olan bu sürecin kaldırılması gerekti. Hiç tutulur yanı olmayan ve olumsuzluk teşkil eden çocuk tesliminde;

Her bir aşama yasa yüzünden çocuklar maruz bırakılıyor ve çocukları teslim alacak olan ebeveynin her seferinde çocuklara ödediği nafaka haricinde icra masraflarını ödemesine maruz kalıyordu. Ancak şimdi yeni düzenleme ile icra yoluyla kalktı.

Çocuk Teslimi Yeni Düzenleme ile Nasıl Olacak?

24/11/2021 tarihli yeni düzenleme ile ÇOCUK KORUMA KANUNU’nun DÖRDÜNCÜ KISMI’nda  “Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulması” başlığı altında değişiklikler açıklanmıştır.

-Görevli birim; Adalet Bakanlığınca kurulan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerince” yerine getirilecektir. Müdür, yeteri kadar müdür yardımcısı ve personel ile psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı görevlendirilecektir. Eğer müdürlük olmayan bir yer ise Adalet Bakanlığı tarafından belirlenecek olan hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğü tarafından yerine getirilecektir.

-Yetkili birim; Çocuğun yerleşim yerindeki müdürlük tarafından yerine getirilecektir.

-Görevlendirilecek kişiler; Mahkemenin verdiği ara kararla kurulan tedbir ya da kesinleşen hüküm müdür tarafından görevlendirilen “psikolog”, “pedagog”, “sosyal çalışmacı”, “çocuk gelişimci” ve “rehber öğretmen” gibi uzmanlar, uzman bulunmaz ise öğretmenle yerine getirilecektir. Müdürlük talep sunacak, talep sonucu valilikler tarafından kamu kurum ve kuruluşlarında görevli ve belirtilen uzmanların yer aldığı görevli listesi oluşturulacaktır. Uzman ve öğretmenlerin görev yapacakları yer ve tarihler müdürlükler tarafından belirlenecektir.

-Teslime dair süreç; Mahkeme kararını yerine getirilmediğinden hak sahibi müdürlüğe başvuruda bulunacaktır. Başvuruyu alan müdürlük, müdürlük tarafından gün ve saatte çocuğun teslim edilmesi için belirlenen yere getirilmesi bildirilecek, bildirimin yapılması halinde tutanak tutulacaktır. Kişiye ulaşım sağlanamaz ve bildirim yapılamazsa da tutanağa yazılacaktır.

-Teslim emri gönderilmesi; Yükümlülüğü yerine getirecek anne ya da babaya müdürlük ulaşamaz ya da ulaştığı vakit çocuğu getirmeyeceğini bildirir veya çocuğu belirlenen yere getirmez ise yükümlüye çocuk “teslim emri” gönderecektir.

-Teslim emri içeriği; müdürlüğün belirlediği gün ve saat, belirlenen yere getirmek zorunda olduğu, belirtilen yere getirilmesine engel teşkil edecek derecede haklı mazereti varsa çocuğun müdürlükçe alınmasını talep etmesi gerektiğini teslim gününden önce söyleyeceği, çocuğu getirmediği ya da haklı mazeret olmadan müdürlükçe alınmasını talep etmezse uzman veya öğretmen ya da gerekli görülür ise kolluk eşliğinde zorla alınacağı, teslim emrini yerine getirmediği vakit disiplin hapsiyle cezalandırılacağı, müdürlüğün yaptığı işlemlere karşı ya da öğrenme veya tebliğden itibaren 1 hafta içinde müdürlüğün bulunduğu aile mahkemesine şikayet edilebilecektir.

-Çocuk teslim edilmediğinde; çocuk nerede bulunursa bulunsun müdürlük tarafından alınarak diğer ebeveyne teslim edilecektir. Gerekli görülür ise kolluktan yardım istenilebilecektir. Teslim edilen çocuğu haklı sebep olmaksızın geri alırsa ya da yeni bir hükme, teslim emrine gerek kalmaksızın müdürlük ya da gerekli görülür ise kolluk eşliğinde hak sahibine teslim edilecektir.

Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Kararın Yerine Getirilmesi Nasıl Olacak?

-Teslimin gerçekleşmesi adına hak sahibi müdürlüğe başvuruda bulunacak,

-Müdürlük her türlü iletişim vasıtası kullanarak yükümlüyle irtibata geçecek, gün ve saat belirtilerek çocuğun teslimini derhal bildirecektir. Bildirimde bulunması ya da bulunamaması halinde tutanak altına yazılacak,

-Yükümlü ile irtibat kurulamaz ya da kurulduğunda çocuğu getirmeyeceğini beyan eder ise teslim emri gönderilecektir.

-Teslim emrinde; gün ve saat belirtildiği, teslimin yerine getirilmemesi halinde disiplin cezası ile cezalandırılacağı, suç duyurusunda bulunulacağı bildirilecek,

-Kişisel ilişki kurulma sonrasında teslim edecek olan anne ya da baba yükümlüye teslim edemez ise çocuk hak sahibinde bırakılacaktır, mümkün olmaz ise geçici olarak barınması adına tedbirler alınacaktır.

-Hak sahibi, yükümlüye teslim emrinin tebliğinden sonra teslimden en az 48 saat önce çocuğu teslim almaya geleceğini müdürlüğe yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bildirimde bulunmaz ya da gelemeyeceğini bildirir ise yükümlüye bildirimde bulunarak getirme zorunluluğu olmadığı belirtilecektir.

-Müdürlük önerisi üzerine çocuğun üstün yararını koruma amacıyla aile mahkemesi, çocuk, hak sahibi ya da yükümlü hakkında “danışmanlık tedbiri” uygulanmasına karar verilebilecektir. Teslim etmekle yükümlü olan kişi, teslime aykırı ilk davranışında danışmanlık tedbiri alınması için müdürlük tarafından aile mahkemesine bildirimde bulunulacaktır.

-Mahkeme kararını rızasıyla yerine getirdiğini belirten yükümlü, yapılan bildirim ya da bildirim yapılamamış ise teslim emrinin haksız olduğunu süresi içerisinde şikayet yoluna başvurabilecektir.

-Çocuğun yerleşim yeri değişmiş ise desen ilgili yer müdürlüğüne gönderilecek, işlemlere kaldığı yerden devam edilecektir.

-Teslim emrinin tebliğ sonrasında teslim saatinden en az 48 saat önce çocuğu teslim almaya geleceğini müdürlüğe bildirmesine rağmen mazeret olmaksızın üst üste 2 ya da bir yıl da 3 kez gelmez ise müdürlük, dosyayı işlemden kaldıracak, teslim emrini hükümsüz hale getirecektir. Ayrıca teslim emrinin tebliğ sonrasında en az 1 yıl boyunca emrin gereğini usulüne uygun yerine getirir ve mahkeme kararına uygun davranacağını taahhüt eder ise dosyanın işlemden kaldırılması, teslim emrinin hükümsüz hale gelmesine karar verilebilecektir.

Teslim Mekanları Neresi Olacak?

Müdürlük tarafından belirlenen teslim yerlerinde gerçekleştirilecektir. Teslim işlemi adına valilik ve belediyeler tarafından araç tahsisi, sürücü görevlendirilmesi gerçekleştirilecektir.

Çocuk Teslimi Gerçekleşmemesi halinde 1 ay içerisinde yapılacak şikayet üzerine, fiil suç teşkil etse de 3 aya kadar disiplin hapsi alacaktır.

Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Kararın Yerine Getirilmesine Muhalefet halinde ise 1 ay içerisinde yapılan şikayet ile 3 günden 10 güne kadar disiplin hapsiyle cezalandırılacaktır.

Yazının devamı...

Medea Kompleksi: Boşanmada kötü niyetli anne sendromu

Boşanma davalarında en üzücü olan durum çocukların tüm olaylara başlı başına şahit olması ve olayların içine çekilmesidir. Elbette eşe olan güven kırıklığı, evliliklerde yaşanılan hayal kırıklıkları her iki eş açısından travmatiktir. Ancak yaşanılan travmatik olaylar nedeniyle çocukların diğer ebeveyne karşı intikam ya da koz olarak kullanılacağı anlamına gelmemektedir.

Kimi ebeveynler bu konuda bilinçli davranarak bu travmayı yaşatmamak adına çok saba sarf ederken kimi ebeveynler evlilik içerisinde yaşadığı olayları, tartışmaları çocuğuna yansıtarak kişiliğinin ve karakterinin oluşumuna olumsuz etki edecek derecede davranmaktadır. Ne yazık ki bu durumun en çok kadınlarda, annelerde görüldüğü araştırmalarda tespit edilmiştir. Birçok boşanma dosyasında gördüğüm kadarıyla eski eşe kızgın olan annenin çocuklara olan tutumunun “Medea Kompleksi” ile birebir örtüştüğünü ne yazık ki görüyorum.

Nedir bu “Medea Kompleksi”, boşanmada kötü niyetli anne sendromu sadece kadınlar için mi geçerlidir? “Medea”, Yunan mitolojisinde büyücü ve ilaç tanrıçası olarak bilinmektedir. Eşiyle evlendikten sonra Yunanistan’dan ayrılan ve farklı bir ülkede düzen kuran Medea, eşi tarafından aldatıldığını öğrendiğinde eşinden intikam almak ister. Efsaneye göre Medea, sırf eşine zarar verebilmek ve çocuklarla görüşmesini önlemek adına iki çocuğunun da yaşamına son verdiği söylentiler arasındadır.

Evet, boşanmada kötü niyetli anne sendromu bu mitolojiden, efsaneden ileri gelmektedir. Medea’nın sırf eşinden intikam almak amacıyla çocuklarına zarar verdiği, bu denli gözünün karardığı hikayeyi günümüze uyarladığımızda çocukların uğradığı zararı, psikolojik olarak etkilenmesini fiziken değil ama ruhen ölümüne neden olmasıyla yorumlayabiliriz.

Anne ya da baba fark etmeksizin bu durumun her iki ebeveynde de olduğunu görmekteyim. Bir eş aldatıldığında diğer eşten intikam almak amacıyla mahkemenin tesis ettiği kişisel ilişki günlerinde göstermeyi dahi reddetmekte, telefonla görüştürmek dahi istememektedir. Boşanma durumunu bir türlü kabullenemeyen ya da boşanma kararının verilmesi sonrasında mutluluğu bir türlü bulamayan kişiler, mutsuzluğunu ne yazık ki birebir çocuğuna yansıtmakta ve öfke ile duygusal krizlerini çocuklarına da yaşatmaktadır.

-Boşanma aşamasında velayet hakkını alan annenin babalarıyla görüştürmek istemediğini,

-Baba ile görüşen ya da telefonla arayan çocuğun görüşmesi halinde suçluluk duygusuna iten davranışlarda bulunulması,

-Evlilikte yaşanılan problemlerin anne ya da baba tarafından anlatılması ile diğer ebeveyne karşı öfke ya da kin duyulması amaçlanması,

-Çocuk ile baba arasında mahkeme tarafından “geçerli olarak kabul edilmeyecek nedenlerle” görüşmesinin tamamıyla kaldırılması ya da sadece belli saatlerde görüşerek yatılı kalmaması talebinde bulunulmaktadır.

Boşanma vakalarında, ebeveynlerinin boşanmasında yıpranan her yaştaki çocuklara tanık olmaktayız. Kimi çocuklar, evlilik içerisindeki olaylara birebir dahil etmektedir. Çocuklar duygusal istismara maruz bırakılmakta ve evlilik içerisindeki problemler nedeniyle ilerideki ilişkilerinde güven ya da sevgi eksikliği yaşama olasılığındadır. Kimilerinde ileriki seviyelerde iletişim problemi, sorumluluk alma ya da arkadaş edinmede ciddi olumsuzluklar yaşayabilmektedir. Türkiye’de velayet hakkını alan ya da boşanma sürecine giren anne ya da babanın mutlaka psikolojik olarak bir destek alması, bu konuda bilinçlendirilmesi şarttır. Her ebeveyn kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli, çocuk yanında ne konuşulup ne konuşulmaması, diğer ebeveyne karşı yönlendirmede bulunmaması ve yasaklar koymaması gerektiğinin bilincinde olmalıdır. Örneğin ortak velayetin Türkiye’de uygulanması çok ama çok zordur. Birçok ebeveyn gerçekten çocuğu için neyin yararlı olacağı bilincinde olsa da psikolojisi elvermediğinden birebir çocuğuna zarar verdiği bir duruma gelmiş bulunmaktayız. Birçok ülkede “ortak velayet” uygulanmakta iken bizim ülkemizde uygulanması ebeveynlerin anlaşamaması nedeniyle uygulanamamaktadır. Ortak velayet ile eşler, çocuğun maddi-manevi sorumluluk ve yükümlülüklerini ortak almaktadır, çocuğun gideceği okula, hastaneye ya da özel sigorta şirketinin belirlenmesi gibi birçok konuda müşterek karar verecektir. Çocuk üzerinde ortak velayete sahip anne ve baba, kendi maddi-manevi şartları doğrultusunda çocuğu adına birlikte karar verecektir. Az da olsa elbette sadece çocuğunun iyiliği için hareket eden, ne olursa olsun çocuğu etkilenmesin diye eski eşe karşı olan öfkesini çocuğuna yansıtmayarak çocuğun mutlu büyümesini sağlayan anne-babalar da vardır. Ancak bu sayı ne yazık ki çok azdır.

Aldatılan ya da evlilikte sorunlar yaşayan anne ya da babalar, kendi sorunlarını çocuklarına fazlasıyla yansıtmakta ve çocukları da bu durumu bilsin istemektedir. Çocuğuyla görüşmek isteyen anne ya da babaya “telefonla aranmama”, “gelip görmemesi” için veto konulmaktadır.

Çocuk yetiştirme konusunda anne ya da babalar çocuğa “sahip” olduğunu değil, “ait” olduğu hissettirilmelidir. Çocukların “davranışlarında özgürlük” tanınmalıdır. Mahkeme tarafından atanan pedagog raporlarında, bu durum fark edilse dahi dile getirilmemektedir, birçok çocuk boşanma dosyalarında diğer ebeveyne karşı yabancılaştırılmakta ve nefret duygusu barındırması için yönlendirilmektedir.

Boşanma dosyalarından gördüğüm ve tecrübe edindiğim kadarıyla; çocukların anneyi tanıma hakkı olduğu gibi babayı da tanıma hakkı, anneyle vakit geçirme hakkı olduğu gibi babayla da vakit geçirme hakkı vardır. Her anne ve babanın, çocukları yetiştirme konusunda bir uzmandan yardım alması gerektiği, topluma kazandırılan çocukların sosyal ve iş ilişkilerindeki olumsuzluklarının aza indirgenmesi gereklidir. Özellikle evliliği biten ebeveynlerin bu konuda son derece hassas davranması gerekmektedir. Çocuklar özgür ve mutlu büyütülmelidir. Hiçbir çocuk kendi içerisinde yalnızlaştırılmamalı, anne ya da babasına karşı özgürce sevgisini, özlemini aktarabilmelidir. Çocuklar sınırlandırılmamalıdır.

Yazının devamı...

Her kadının bilmesi gereken temel hakları

Temel haklar, kadın – erkek ayrımı yapılmaksızın herkes içindir; ancak ne kadar kadın-erkek eşit denilse de uygulamada kadınlar, cinsiyete dayalı eşitsizlik ve ayrımcılık ile karşılaşmaktadır. Bu nedenle yıllardan beri eşitliği sağlamak adına toplumsal cinsiyet eşitliği, pozitif ayrımcılık, fırsat eşitliği konuları gündeme gelmiş, kadınlar için mücadelelerde bulunulmuştur. Hukukta kadınlar adına düzenlemeler getirilmiş olsa da fiilen bu düzenlemeler ne yazık ki uygulanmamaktadır. İşte bu nedenle mücadele hala devam ediyor, mücadele sona ermedi. Sırf kadın olduğu için daha az maaş alan çalışan kadın iş yerinde ayrımcılığa maruz kalıyor, işten yorgun argın eve gelen kadın, ev işlerini yapmakla mükellef…  Sadece kadın olduğu için tacize uğrayan veya şiddete maruz kalan, cinayetlere kurban giden birçok hemcinsimiz var. Kadın ve erkek elbette fiziki olarak denk değil; ama haklarda eşit!

 Toplumda kadınlara negatif ayrımcılık yapılmakta kadınlar dışlanmaktadır. Birçok hemcinsimiz hakkını bilmemekte ve karşılaştıkları olumsuz durumlarda yasal hakkı olup olmadığı bilinci dahi olmayabilmektedir. Örneğin; aynı departmanda çalışan aynı kıdeme sahip erkek işçiye daha fazla ücret verilmesi halinde kadın işçi, eşit işe eşit ücret hakkı olduğunu, işverenine ayrımcılık tazminatı talebi hakkında bulunabileceğini bilmelidir.

Kadınların mağduriyeti evlilikte, iş yerinde, okulda, ailesinde, boşanma davalarında… Hatta boşanma davası sonucunda kadınların mağduriyeti daha fazla olduğundan özellikle bu yazımda boşanma davalarında kadınların haklarına daha detaylı yer vermek istedim.

-Kadının Eğitim Hakkı

Kız çocuklarımızın mağduriyeti en temelde kendi ailesi içerisinde başlamaktadır. Anne ve babasının kız çocuklarına yaptığı negatif ayrımcılık ile eğitim hakkı elinden alınmaktadır. Ancak en temel haklardan birisi eğitim hakkıdır, Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın 42. Maddesinin ilk fıkrasında “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.” ve 5. Fıkrasında “İlköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır.” düzenlemesiyle kadın ve erkeğin eğitimde eşitliği vurgulanmıştır.

Eğitim ve öğrenim hakkının elinden alınması halinde Türk Ceza Kanunu’nun 112. Maddesi ihlal edildiği ve yaptırımla karşılanacağı bilinmelidir. Hürriyete karşı suçlar bölümünde yer alan “Eğitim ve öğrenim hakkının engellenmesi suçu” işleyen kişi hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile yaptırım uygulanacaktır.

-Kadının Eşit Ücret Alma Hakkı

Cinsiyete dayalı olarak eşit iş yapan işçilerde ayrımcılık ile karşılaşılmaktadır. Sırf kadın olduğu için erkek işçiden daha az maaş alan kadın “Eşit işe eşit ücret”in temel bir hak olduğunu bilmelidir. 4857 Sayılı İş Kanunun 5. Maddesinin dördüncü fıkrasında belirtildiği üzere; “Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz”. Aynı departmanda aynı kadroda yer alan kişilerde yapılan cinsiyet ayrımcılığına karşı kadın, işverene karşı eşit ücret ödemesi yükümlülüğüne aykırılık nedeniyle ayrımcılık tazminatı talebinde bulunabilecektir. Eşit davranma ilkesi sadece ücret değil, aynı zamanda ikramiye, prim ödemelerini de kapsamaktadır.

-Kadının Çalışma Hakkı

Kadın eş, eşinden çalışma izni almakla yükümlü değildir. Kadın kendisinin tercih ettiği bir işte kimseden izin almadan çalışma hakkını kullanabilir. Hala uygulamada kadın, eşinden izin aldıktan sonra çalışma hakkını kullanıyor. Erkek eş, eşinin çalışmasına müsaade etmez ise kadın iş hayatına, kariyerine veda etmek zorunda kalıyor. Böylelikle kadının ekonomik özgürlüğü olmuyor ve erkek eşin ona vereceği paraya tabi kalmak zorunda kalıyor.

- Kadının Eşiyle Cinsel Birleşmeyi Reddetme Hakkı

Her cinsel birleşme isteğine kadının rıza gösterme zorunluluğu bulunmamaktadır. Evlilik, her cinsel birleşme isteğini reddetmeme hakkını elinden almamaktadır. Kadının cinsel birleşmeyi reddetme hakkı vardır. Kadın, rıza göstermediğini karşı tarafa hissettirebilir, rahatsız olduğunu dile getirebilir, kendisini kötü hissettiğini bildirebilir. Erkek eş, eşinin rıza göstermemesine, istememesine rağmen cinsel ilişkide bulunmak için saldırıda bulunur ise Türk Ceza Kanunu’nun vücut dokunulmazlığını ihlal suçları arasında yer alan cinsel saldırı suçunu işlemiş olacaktır. Eşe karşı işlenen cinsel saldırı suçu şikayete tabidir; ancak cezai yaptırımı bulunmaktadır.

-Boşanma Davası Olmadan da Nafaka İsteme Hakkı

Erkek eşin konutu terk etmesi sonrasında ekonomik özgürlüğü olmayan kadın eşin nafaka talebinde bulunma hakkı vardır. Boşanma davası açılmadan da konuttan ayrılan eşine karşı hem kendisi hem de çocukları adına nafaka talebinde bulunma hakkına sahiptir. Kadın eş, tedbir nafakası talebinde bulunarak açacağı davada, mahkeme tarafından dava tarihinden itibaren nafaka ödenmesine hükmedilecektir.

-Kadının Boşanmada Hakları

Kadının Boşanmak İsteme Hakkı:

Kadın, eşinden ayrılmak istiyor ise boşanma davası açma hakkına sahiptir. Evlilik içerisinde psikolojik, sosyal, cinsel, fiziksel ya da ekonomik şiddete maruz kalan kadın ya da eşini artık sevmeyen ve hayatını eşiyle devam ettirmek istemeyen kadın tüm bu sebeplere dayanarak boşanma davasını açabilir.

Kadının Ayrı Yaşama Hakkı:

Türk Medeni Kanunu’nun 197. Maddesinde “Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.” düzenlenmiştir. Eşi ile olan evliliği mutlu olmayan kadın, eşini terk etmesi halinde kusurlu bulunacağı korkusu yaşamaktadır. Ancak kanun maddesi açıktır; ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düşer ise eşlerden biri ayrı yaşama hakkına sahiptir.

Boşanma Davasında Nafaka İsteme Hakkı:

Kadın eş, tarafların evlilik birliğinde daha az kusurlu veya kusursuz olması halinde eşinden dava devamında tedbir, dava sonunda kesinleşmesi üzerine yoksulluk nafakası talebinde bulunabilecektir. Yoksulluk nafakası, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olması ve boşanmaya neden olan olaylarda daha az kusurlu olması gerekmektedir. Evlilik süresince hiçbir işte çalışmayan, evde yemek-ütü-çamaşır-çocuk bakma gibi işleri üstlenen kadınlar boşanma sürecine girilmesi ile ekonomik özgürlüğü olmadığından maddi yönden zorlanmaktadır. Bu nedenle kadınlar dava devam ederken ve dava sonunda devam etmesi talebiyle nafaka ödenmesini isteme hakkı bulunmaktadır.

Kadının Eşinden Tazminat İsteme Hakkı:

Kadın eş, evlilik içerisinde yaşamış olduğu sıkıntılar ve eşinin kusurları nedeniyle sona ermesi sonucu tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. Tazminat, Türk Medeni Kanunu’nun 174. Maddesine göre mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma nedeniyle zedelenen daha az kusurlu eşin maddi tazminat talep etme hakkı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca evlilik süresince kişilik hakları zedelenen, yaşam sevincini yitiren ve boşanma nedeniyle elem duyan kadın eş, diğer eşten manevi tazminat talep etme hakkına sahiptir.

Evlilik İçerisinde Edinilen Mallardan Pay İsteme Hakkı:

01.01.2002 tarihinden önce evlilik içerisinde edinilen mallarda mal ayrılığı rejimi uygulanmakta idi. Menkul veya gayrimenkul hangi eşin üzerine kayıtlı ise boşanma sonrası o mal, üzerine kayıtlı olan eşte kalıyordu. Ancak 01.01.2002 tarihinden sonra eşler arasındaki yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olarak kabul edilmiş olup kadın eş, ev hanımı dahi olsa edinilen mallarda yarı oranında hakka sahip olmuştur. Erkek eş, evlilik içerisinde edinmiş olduğu gayrimenkul ya da menkul malları kendi üzerine kaydetmiş ise kadın eş yarı oranında talepte bulunabilecektir. Erkek eş, kendi kazancı mal edindiğini savunmuş olsa dahi ev hanımı olan eşin de bu mallarda hakkı bulunmaktadır. Sonuçta ev hanımı da evin tüm işlerini yapmakta, çocukları büyütmektedir. Erkek eş, iş yerinde çalışırken kadın eş de evlilik adına sorumluluk ve yükümlülüklerini yerine getirip emek harcamaktadır.

Boşanma Davasında Velayet İsteme Hakkı:

Uygulamada doğru sanılan yanlışlardan birisi de kadının ekonomik durumu eşinden kötü ya da uygun değil ise çocukların velayetinin babaya verileceği yönündedir. Anne, çocuklarının velayet hakkını alabilir. Çocukların velayetinde öncelikli olan üstün yararı ve menfaatidir. Çocuklar anne bakımına muhtaç yaşta ve anne, çocukların bakım ile gözetimini babadan daha iyi yerine getirecek ise çocuğun velayeti anneye verilecektir. Ayrıca çocuğun bakım ve gözetimini yerine getiren anneye çocukların barınması, eğitimi, sağlığı adına giderleri için iştirak nafakası ödenmesi yönünde karar verilecektir.

Müşterek Konutun Kadına Tahsis Edilmesi:

Türk Medeni Kanunu’nun 169. Maddesine göre; “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.” düzenlenmiştir. Kadın eşin ve çocukların boşanma nedeniyle düzenlerinin değişeceği, konutta kalmaya ihtiyacı olduğu tespiti sonrasında hakim, müşterek konutun dava devamı süresince kadın eşe tahsis edilmesi yönünde karar verebilecektir. Bunun yanında 6284 Sayılı Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince müşterek konuttan uzaklaştırılma kararı ile birlikte müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi yönünde karar verilebilecektir.

Kadının Uzaklaştırma Kararı Alma Hakkı:

Şiddet eğiliminde olan ya da şiddet uygulayan eş aleyhine kadın eş, konutundan, iş yerinden derhal uzaklaştırılması, kitle iletişim araçlarıyla dahil kendisine ulaşmaması yönünde tedbir kararı aldırabilecektir. 6284 Sayılı Kanun gereği verilen bu kararı ihlal eden erkek eş aleyhine zorlama hapsi ile cezalandırılması talep edilebilir.

Şiddete Uğrayan Kadının Hakları:

Şiddet, bir zorlama ve fiziksel ya da psikolojik olarak baskıda bulunmadır. Fiziksel şiddet yanında psikolojik, sosyal, cinsel, ekonomik anlamda şiddet mağduru birçok kadın bulunmaktadır. Kaba kuvvet dediğimiz fiziksel şiddete maruz kalan kişi ya polis eşliğinde ya da direkt hastaneye başvurarak darp raporu almalıdır.

Darp raporu alan kadın “kasten yaralama” dan şikayetçi olarak kendisini darp eden eş ya da sevgili ya da aile üyesinden birisi hakkında soruşturma, akabinde kamu davası açılması talebinde bulunabilecektir. Ayrıca şiddete maruz kaldığı kişi aleyhine uzaklaştırma kararı verilmesini talep etme hakkına sahiptir. Koruma kararı en fazla 6 ay süre ile verilmektedir ve bu süre içerisinde tedbir kararını ihlal eden kişi aleyhine 1 günden 3 güne kadar hapis cezası verilmektedir.

-Kadın istediğini giyme hakkına sahiptir. Kimse bir başkasının ne giydiğine karışmamalı, kıyafet üzerinden yönlendirmemelidir.

-Kadın istediği mesleği tercih edebilir.

-Kadın istediği zaman, istediği kişiyle evlenme kararını kendisi vermelidir.

-Kadın kendi vücudu üzerinden karar verebilir, piercing taktırabilir, istediği renkte saçını boyatabilir, dövme yaptırabilir.

-Kadın istediği alanda eğitim alabilir.

-Kadın kimseden izin almadan çalışma hayatına atılabilir.

-Kadın kilo alabilir, makyajsız gezebilir, kahkaha atabilir.

-Kadın isterse ayrılma kararı alabilir, boşanma davası açmaya karar verebilir.

-Kadın hazır olduğunda çocuk sahibi olabilir ya da çocuk sahibi olmak istemeyebilir.

Kadınların en temel haklarını detaylı bir şekilde belirtmeye çalıştım; haklarımız sayfalara sığmayacak kadar çoktur. Ancak ne yazık ki hala zorla evlendirilen, hala okullardan alınarak eğitimine son verilen, mirasta sadece kız çocuk olduğu için payı erkek kardeşe verilen ve cinayete kurban giden kadınlarımız vardır.

Fiziksel ya da psikolojik şiddete maruz kalan kadınlar, çoğu zaman boyun eğdirilmek zorunda kalmıştır.

Kadına şiddete karşı çıkan, hiçbir zaman kadına el kaldırmadığını söyleyen kişiler bu sefer de kurduğu cümleler ile kadına zarar vermektedir. Küfürler, kadın bedeni üzerindendir. Kimse kadın bedeni üzerinden küfretmemelidir. Kadınları aşağılayan ve beceriksizleştiren birçok cümle dillerdedir: “Kız işi”, “Karı gibi ağlıyor”, “Kadın gibi dedikodu yapıyor”, “Kadın başına birçok iş halletti” gibi…

Kadınlar daha çok yönlendirilir, kadınlar daha çok eleştirilir. Boşanan kadın, boşanan erkekten daha çok göze batar ya da aldatan kadın kınanırken erkek eş aldattığında “erkektir, yapar” denilir.   Bu cümleler kadınları beceriksiz ve vasıfsızmış gibi gösteren erkekleri yüceltmeye çalışan cümlelerdir. Farkındalığımız önce dillerimize, zihinlerimize yansımalıdır. Tam anlamıyla kadın ayrımcılığının olmadığı, hayvanlara eziyet edilmediği, toplumsal cinsiyet eşitliğinin olduğu bir dünya olması dileğiyle…

Yazının devamı...

Anlaşmalı Boşanma Davası [30 SORU-CEVAP]

Anlaşmalı boşanma, diğer adıyla anlaşarak boşanma kanun maddesi olarak Türk Medeni Kanunu’nun 116. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmiştir. Ancak her boşanmak isteyen çifte uygun olmayabilir, boşanma veya boşanmaya bağlı unsurlarda uzlaşamayabilirler. Öncelikli olarak eşler yasal haklarının neler olduğunu, neleri talep edebileceğini, ileride boşanmaya dair problemlerin tekrar etmemesi adına nelere dikkat etmesi gerektiğini bilmelidir. Bu noktada anlaşmalı boşanmada avukat zorunlu mu sorusu çok sorulmaktadır. Anlaşmalı boşanmada olduğu gibi hiçbir davada avukat zorunluluğu yoktur; ancak bu süreçte hukuki destek almadan başlatılan süreçler ileride geri dönülmez hukuki kayıplara neden olabilmektedir.

1-) Anlaşmalı Boşanma Nedir?

Taraflardan her ikisi boşanmak istiyor, boşanmaya bağlı unsurlarda da anlaşıyor ise aile mahkemesine taleplerini bildirmesi ile gerçekleştirilen boşanmadır. Tarafların anlaşmaya varma hususu bu noktada önemlidir, evlilik birliğinin temelden sarsıldığına ve evliliğe bağlı diğer unsurlarda da mutabık olduğunu mahkemeye bildirmelidir.

2-) Anlaşmalı Boşanma Protokolü

Anlaşmalı boşanmada dikkat edilecek hususlar önemlidir. Anlaşmalı boşanma protokolü örnek belgeler üzerinden düzenlenmesi her çifte ve evliliğe uygun olmayabilir. Her evlilik bir olmadığı gibi her boşanma davası da bir değildir. Tarafların anlaşma şartlarını hukuka uygun ve fiiliyata uygun bir şekilde düzenlemesi gerekmektedir. Avukatsız anlaşmalı boşanma protokolü düzenlenmesi halinde birçok kişi zaman ve hukuki durum bakımından kayba uğrama tehlikesi altındadır. Eşler evliliğini bitirme konusunda mutabık olduğunu, müşterek çocuk var ise velayet, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, tazminat veya mal rejimi hususlarında anlaştıklarını belirtmelidir. Bunun yanında gayrimenkul ya da menkule ilişkin devir şartları da eşler tarafından belirlenmeli, anlaşmalı boşanma tapu devri ile ilgili gün ve tapu masrafları detaylı bir şekilde düzenlenmelidir.

İmzalanan protokol, ıslak imzalı olmalı ve ıslak imzanın belli olması adına mavi tükenmez kalem ile imzalanmalıdır. Ayrıca protokolde imzalanan tarih de belirtilmelidir.

Protokol, kanuna ve Anayasaya aykırı olarak düzenlenemez. Protokol maddesine taraflar birbirlerine tanınan temel haklara ilişkin sınırlandırmada bulunamaz, madde olarak sınırlama koyması halinde hakim protokolü kabul etmeyecektir.

3-) Anlaşmalı Boşanma Şartları Nelerdir?

-      Anlaşmalı boşanma için kaç yıl evli kalmak gerekir? Anlaşmalı boşanma için evlilik süresi en önemli detaydır, nikah tarihinin üzerinden 1 yıl dolmadan gerçekleştirilemez. Resmi nikah tarihinin üzerinden 1 yıl geçtikten sonra eşler anlaşmalı boşanma yoluyla boşanma için başvuruda bulunabilir.

-      Anlaşmalı boşanma davasına iki tarafın katılmaması halinde duruşma yapılmayacaktır. Tarafları temsil eden avukatları bulunsa dahi duruşmaya tarafların katılması şarttır.

-      Eşlerin her ikisi de boşanma ve boşanmaya bağlı unsurlarda mutabık olduğunu belirtmelidir. Eşler duruşmada bulunarak boşanmayı kabul ettiğini ve protokol maddesindeki şartlarında mutabık olduğunu özellikle hakim karşısında belirtmelidir.

 4-) Anlaşmalı Boşanma Tek Celsede Biter Mi?

 Anlaşmalı boşanma davasında birden fazla duruşma gerçekleştirilmemektedir. Anlaşmalı boşanma yalnızca bir duruşma yapılmaktadır. Anlaşmalı boşanma duruşması sürecinde hakim protokol maddelerini tek tek okuyacak ve tarafların mutabık olup olmadığını, boşanmayı kabul edip etmediklerini sormaktadır. Ancak duruşma ile boşanma gerçekleşmemektedir, duruşma sonrasında da boşanma kararının kesinleşmesi için belli bir prosedürün tamamlanması şarttır. Duruşma sonrası taraflar boşanmış sayılmamaktadır.

 5-) Anlaşmalı Boşanma Süreci, Aşamaları

 Anlaşmalı boşanma prosedürü;

-      İlk aşamada eşler boşanma ve boşanmaya bağlı unsurlarda anlaşmalı,

-      Aile mahkemesine anlaşmalı boşanma dava dilekçesi sunarak dava açmalı,

-      Eşlerin imzalamış olduğu anlaşmalı boşanma protokolü, metni mahkemeye sunulmalı,

-      Eşlerin duruşmaya katılarak protokol maddelerini kabul ettiğine dair beyan bildirmeli,

-      Duruşma sonrasında gerekçeli kararın düzenlenmesi,

-      Gerekçeli kararın taraflara tebliği,

-      Karara itiraz yok ise kararın kesinleşmesi ve

-      Kararın kesinleşmesi ile bağlı olduğu nüfusa bildirim ile sonuçlanmaktadır.

 6-) Aynı Gün Boşanma Olur Mu?

Davanın açıldığı gün anlaşmalı boşanma için mahkemenin duruşma günü vermesi uygulamada mümkün değildir. Mahkemenin iş yoğunluğuna göre anlaşmalı boşanma için verilecek duruşma günleri farklılık gösterebilir.

7-) Adli Tatilde Anlaşmalı Boşanma Olur Mu?

Adli tatilde boşanma davası açılabilir, dilekçe sunulabilir. Ancak duruşma günü verilmesi adli tatil bitimi sonrasına verilebilir. İvedi olan durumlarda ise nöbetçi mahkeme duruşma günü verebilecektir.

8-) Anlaşmalı Boşanma Dilekçesi Hazırlanmalı Mıdır?

Bir dava açarken mutlaka anlaşmalı boşanma dilekçesi hazırlanmalı ve dava açarken sunulmalıdır. Ancak önemli olan anlaşmalı boşanma protokolüdür. İnternet üzerinden örnek anlaşmalı boşanma protokolü düzenlenerek dilekçeye eklenilmesi ileride hukuki kayıplara yol açabilir. Hukuki süreçte mutlaka uzman desteği alınması tavsiye edilir.

9-) Anlaşmalı mı Çekişmeli Boşanma mı Tercih Edilmeli?

Her evliliğin durumu, eşlerin boşanma konusundaki tavrı boşanma türünü de etkilemektedir. Anlaşmalı boşanma yorumları, tek celsede sona erdiğinden olumludur; fakat taraflar yasal hakları konusunda anlaşamıyorsa elbette çekişmeli boşanma davasından devam etmeyi tercih edebilirler. Eşlerin her ikisi tek celsede boşanmak isteyebilir ancak diğer unsurlarda anlaşmaları mümkün olmayabilir. Yasal haklar konusunda ya da mal paylaşımı konusunda uzlaşamayan çiftler, çekişmeli boşanma davasını tercih edebilirler.

10-) Çekişmeli Boşanma Nedir, Anlaşmalıdan Farkı Nedir?

Çekişmeli boşanmanın anlaşmalıdan ayrılan en önemli özelliği duruşmadır. Çekişmeli boşanma davası, birden fazla duruşma ile devam etmektedir. Ancak anlaşmalı boşanma tek celse sürmektedir. Ayrıca anlaşmalı boşanma duruşmasına katılmamak ya da avukat ile temsili katılmak mümkün değildir. Eşler anlaşmalı boşanmada olmak zorundadır, çekişmeli boşanma davasında ise vekil ile temsil mümkündür. Tazminat, nafaka, velayet gibi konularda uzlaşılmaması halinde çekişmeli boşanma davası açılmaktadır. Boşanma ve bağlı unsurlarda taraflar anlaşamıyor ise çekişmeli boşanma davası üzerinden dava açılmalıdır. Çekişmeli boşanma davasında dilekçeler aşaması, tahkikat ve sözlü tahkikat aşaması olarak birden fazla süreci bulunmaktadır.

11-) Anlaşmalı Boşanma Süresi, Kaç Gün ya da Ay Sürer?

Davanın açıldığı mahkemenin iş yoğunluğu, adli tatil süreci gibi konular anlaşmalı boşanma dava sürecini de etkilemektedir. Tek celseli bir dava türü olsa da mahkemenin iş yoğunluğuna göre duruşma günü verme süreci de farklılık gösterebilmektedir. Ancak anlaşmalı boşanma davası uygulamada genellikle en kısa 10 gün en uzun olarak da 1,5 ay kadar sürebilmektedir.

12-) Çekişmeli Boşanmanın Anlaşmalıya Çevrilmesi Mümkün Müdür?

Çekişmeli boşanma davası devam ederken taraflar boşanma ve boşanmaya bağlı unsurlarda anlaşmış ise anlaşmalı boşanma protokolünü mahkemeye sunarak eşlerin anlaştığı bildiriminde bulunulabilir.

13-) Anlaşmalı Boşanmanın Çekişmeliye Dönüşmesi Mümkün Müdür?

Anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra şartların değişmesi ya da eşlerden birinin protokol maddesindeki unsurlardan anlaşmazlığa düşmesi halinde anlaşmalı boşanmanın çekişmeli boşanmaya dönüşmesi mümkündür.

14-) Anlaşmalı Boşanma İçin Gerekli Belgeler Nedir?

Her davada olduğu gibi anlaşmalı boşanma davasını açmak için HMK’ye uygun bir dava dilekçesi düzenlenmelidir. Dava dilekçesi ekine ise tarafların imzalamış olduğu anlaşmalı boşanma protokolü sunulmalıdır.

Davacı eş avukat vesilesiyle davayı açacak ise avukatına boşanma vekaleti çıkarmalıdır. Boşanma vekaletnamesi, iki adet vesikalık fotoğraf ile noter aracılığıyla çıkarılmaktadır; Ancak eşlerin avukatı yok ise kimlik fotokopisini dava dilekçesinin ekine sunmalıdır.

15-) Noterde Boşanma Protokolü Hazırlanır Mı?

Boşanma protokolünün noterde hazırlanması şartı bulunmamaktadır. Protokolün hukuka uygun bir şekilde hazırlanması ve mahkemeye ıslak imzalı olarak sunulması yeterlidir.

16-) Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Olması Gerekenler Nedir?

Tarafların anlaşma koşullarını tam ve anlaşılır bir şekilde belirtmesi gerekmektedir. Hukuka uygun olmayan ya da uygulanması zor olan, sınırsız maddeler ne yazık ki protokol maddesine konulamayacaktır.

Boşanma ve bağlı unsurlar hakkında protokol düzenlenebilir. Bunun yanında tarafların evliliğini ilgilendiren, boşanma sonucunda bağlanabilecek maddeler olması gerekmektedir. Tarafların gelecekteki haklarından yoksun bırakacak, özgürlüğünü kısıtlayacak maddeler ve protokolde taraf olmayan kişiler adına protokol düzenlenemez. Ayrıca anlaşmalı boşanma protokolü geçerlilik süresi ile ilgili madde konulamaz, protokol, tarafların boşanmasına dair bir süreci kapsamaktadır. Belli bir süreye tabi tutulması mümkün değildir.

17-) Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Uyulmaması

Tarafların imzalamış olduğu protokoldeki maddeler her iki tarafı da bağlamaktadır. Protokol maddesinde özellikle belirtilen belli tarihte yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi halinde dava açılabilecektir. Örneğin; nafaka yükümlülüğünü yerine getirmeyen eş hakkında icra takibi başlatılarak ödeme emri gönderilmesi talebinde bulunulabilecektir. Diğer yandan anlaşmalı boşanmada tazminat kararı verilmiş ancak ödeme gerçekleşmemiş ise yine aynı şekilde protokole uymayan borçlu eski eş hakkında icra takibi başlatılabilecektir. Anlaşmalı boşanmada protokole aykırılık halinde uyması adına borçluya belli yaptırımlar uygulanabilecektir.

18-) Anlaşmalı Boşanma Avukatı Ücreti Ne Kadardır?

Türkiye Barolar Birliği her yıl Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi yayınlamaktadır. Ücret tarifesinde belirlenen ücret altında davaya ilişkin ücret belirlenmesi yasaktır.

Boşanmaya karar veren çiftler, bulundukları yer veya ilden mutlaka avukatlar ile görüşerek dosya masrafı ile vekalet ücreti konusunda bilgi almalıdır.

Avukat tercih ederken boşanma davaları ile ilgilenip ilgilenmediği öncesinde sorulmalı, akabinde yüz yüze görüşerek kendisine dosya teslimi konusunda tercih edip etmeyeceğinize karar verebilirsiniz. Bir avukatın anlaşmalı boşanma avukatı olarak anılması yasal değildir, her avukatın her türlü davaya bakması yasaldır. Belli bir alanda uzman olarak anılması doğru değildir. Genellikle İstanbul anlaşmalı boşanma avukatı ya da Anadolu yakası anlaşmalı boşanma avukatı olarak aramalar yapılmaktadır; fakat Avrupa yakasında bürosu bulunan bir avukat da boşanma davasını başka bir il veya Anadolu yakasında açabilmektedir.

19-) Anlaşmalı Boşanmada Nafaka Olur Mu?

Taraflar anlaşmalı boşanmaya ilişkin talep edilebilecek nafakalara dair karar vermelidir. Birbirlerinden yoksulluk ya da iştirak nafakasına ilişkin talepleri var ise mutlaka nafakanın türü ve nafaka miktarı, ödeneceği gün protokol maddesinde detaylandırmalıdır. Birbirlerinden nafakaya ilişkin bir talebi bulunmuyor ise nafakasız anlaşmalı boşanma protokolü düzenlenebilir, nafaka talebi bulunmadığını özellikle belirtmelidir.

20-) Anlaşmalı Boşanmada Nafaka Ödenir Mi?

Anlaşmalı boşanmada nafaka, genel bir kavramdır. İştirak mı yoksulluk nafakası mı olduğuna dair koşullara göre taraflar düzenleme gerçekleştirmelidir. Anlaşmalı boşanmada çocuğa nafaka istenmemesi halinde ise taraflar protokol maddesine eklemelidir. Anlaşmalı boşanmada nafaka ödenmezse borçlu hakkında icra takibi başlatılabilir ve icra takibinin kesinleşmesi halinde son üç aylık nafakanın ödenmesi adına tazyik hapsiyle cezalandırılması talebinde bulunma hakkına sahiptir.

Anlaşmalı boşanmada mehir de protokol maddesine eklenebilir. Tarafların bu konuda anlaşması yeterlidir.

21-) Anlaşmalı Boşanmada Eşin Soyadını Kullanma

Eşler, anlaşmalı boşanmada soyadına ilişkin protokole madde koyabilirler. Kadın eş, eşinin soyadını boşandıktan sonra kullanmak istiyor ve bekarlık soyadını kullanmak istemiyor ise protokol maddesine ekleyebilir.

Kadın eş, boşandıktan sonra bekarlık soyadını kullanmak istiyor ise protokol maddesine eklemesine gerek bulunmamaktadır. Sadece eşinin soyadını kullanmak istiyor ise maddeye eklemeli, mahkeme de protokolde belirlenen bu maddeyi karara eklemelidir. Böylelikle mahkeme kalemi tarafından yapılan nüfus bildiriminde soyadına ilişkin karar özellikle belirtilecektir.

22-) Anlaşmalı Boşanma Dava Harcı Ne Kadardır?

Anlaşmalı boşanma işlemleri harca ve masrafa tabidir. Dava açılırken mutlaka başvurma ve peşin harç yatırılmalıdır. Bunun yanında tebligata ilişkin işlemlerin gerçekleşmesi adına da mahkemenin belirlediği gider avansı da mahkeme veznesine yatırılmalıdır.

23-) Anlaşmalı Boşanma Davasını Geri Çekme Mümkün Müdür?

Anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra taraflar boşanmaktan vazgeçebilir. Anlaşmalı boşanma davasını açan davacı, boşanma davasından feragat ettiğine dair beyanını dava açtığı mahkemeye dilekçe ile veya duruşmada sözlü olarak sunabilecektir.

 24-) Anlaşmalı Velayet Protokolü

Eşlerin müşterek çocuğu var ise velayet hakkına ilişkin protokol maddesinde belirtmeli, tarafların velayet hususunda anlaşmış olması gerekmektedir. Eşler anlaşmalı boşanma davasında ortak velayet veya tam velayet konusunda mutabık olmuş ise müşterek çocuk adına ödenecek iştirak nafakası hususunda da taraflar anlaşmalı, ödeme miktarı ve ödeme gününe dair detaylar maddelendirilmelidir.

25-) Anlaşmalı Boşanma Sonrası Zina Davası Açılır Mı?

Eşlerden birisi aldatıldığını öğrenir ise anlaşmalı boşanmadan vazgeçebilir, dava açılmış ise çekişmeli boşanma davasına dönüşmesi talebinde bulunabilir. Ancak anlaşmalı boşanma davasına ilişkin karar verilmiş, bu karar kesinleşmiş ise sonradan zina davası açılması mümkün değildir.

26-) Anlaşmalı Boşanmada 15 Gün İtiraz Süresi

Mahkeme tarafından boşanmaya dair verilen kısa kararın gerekçelendirilmiş hali taraflara tebliğ edilecek ve tebliğden itibaren yasal 2 haftalık itiraz süresi başlamış olacaktır. Burada merak edilen anlaşmalı boşanmada tebligat ne zaman gelir sorusudur. Duruşma sonrasında kararın gerekçelendirilmiş hali 1 ay içerisinde yazılacak olup daha erken bir sürede de yazılabilmektedir. Gerekçeli kararın tebliğ edilmesinden itibaren süre başlayacaktır, sürenin başlangıcı duruşmadan itibaren değil, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren olacaktır.

27-) Anlaşmalı Boşanmadan Vazgeçmek, Cayma Halinde Ne Oluyor?

Dava açmaya karar eş, daha sonrasında anlaşmalı boşanma yoluyla boşanmak istemeyebilir. Anlaşmalı boşanma protokolü imzalanmamış ise imzalamayabilir, duruşma günü almak istemeyebilir veya gerekçeli kararın kendisine tebliğ edilmesinden itibaren itiraz edebilecektir.

28-) Anlaşmalı Boşanma Kararı Ne Zaman Kesinleşir?

Duruşmada hakimin boşanma kararının verip anlaşmalı boşanma maddelerini kabul etmesi kararın kesinleştiği ve tarafların boşanma işlemlerinin başlatılacağı anlamına gelmemektedir. Kesinleşmesi için tamamlanması gereken yasal prosedürler bulunmaktadır. İlk olarak mahkemenin duruşmada vermiş olduğu kısa karar gerekçelendirecek ve bu gerekçeli karar taraflara tebliğ edilecektir.

Gerekçeli karar, her iki tarafa tebliğ edilecek ve tebliğden itibaren yasal süre içerisinde taraflar itiraz etmez ise yasal süre sonunda karar kesinleşecektir.

29-) Kesinleşmiş Boşanma Protokolü İptali Mümkün Müdür?

Mahkeme kararının kesinleşmesi halinde iptal edilmesi mümkün değildir. Uygulamada sıklıkla anlaşmalı boşanma sonrasında eşlerden birisinin aldatıldığını öğrenmesi halinde yeniden dava açıp açmayacağı merak konusu olmaktadır. Anlaşmalı boşanma davasına ilişkin kararın kesinleşmesi sonrasında yeniden evliliğe dair dava açılması mümkün değildir.

30-) Anlaşmalı Boşanmadan Sonra Mal Paylaşımı Davası Devam Eder Mi?

Anlaşmalı Boşanmadan sonra katkı payı davası ya da katılma alacağına ilişkin davalar devam edebilecektir. Ancak anlaşmalı boşanma davasında taraflar mal paylaşımına ilişkin haklarına dair bir anlaşmaya varmamış olması gerekmektedir.

Yazının devamı...

Çekişmeli boşanma davası [69 SORU-CEVAP]

1-) Çekişmeli Boşanma Davası Nedir, Ne Demektir?

Anlaşmalı ve çekişmeli olmak üzere yargı sistemimizde iki tür boşanma davası vardır.

-Taraflardan birisi boşanmak istiyor, diğeri boşanmak istemiyorsa,

-Her iki eş boşanmak istiyor fakat boşanmanın unsurlarında (nafaka, velayet, tazminat) anlaşamıyorsa,

-Evlilik süresi 1 yılını doldurmamışsa çekilmeli boşanma davası görülecektir. Anlaşmalı boşanma davasında olduğu gibi tek celse değil, en fazla 4 duruşma ile karara varılacaktır.

Evlilik süresi önemli değildir, 1 saat dahi evli kalınsa boşanma davası açılabilecektir. Evlilik süresinin 1 yıldan önce olması halinde çekişmeli boşanma davası görülebilir.

2-) Çekişmeli Boşanma (Anlaşmasız) Aşamaları-Süreci Nasıldır?

Çekişmeli boşanma davasının şartları önemlidir. Tarafların boşanma veya boşanmaya bağlı unsurlarda anlaşamaması halinde anlaşmasız olarak boşanma davası açacaklardır. Eşlerden birisi boşanmak istiyor, diğeri boşanmak istemiyor ise çekişmeli boşanma davasına başvurulabilecek, evlilik birliğinin sona ermesini hangi sebebe dayandırıyor ise o sebebe bağlı olarak delillerini ve iddiasını sunacaktır. İki tarafta boşanmak isterse çekişmeli boşanma davası açılabilecektir. Taraflar boşanmak istiyor ancak boşanmaya bağlı olan velayet, nafaka, tazminat konularında uzlaşamıyorsa anlaşmalı boşanma ile boşanma davası açılamayacaktır.

-Dilekçeler Aşaması: İlk aşaması dilekçeler teatisinden ibarettir. Dilekçeler aşaması; dava dilekçesi-cevap-cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesinden oluşmaktadır. Davacının dava dilekçesi hazırlayarak dava açması sonrasında başlayan bir aşamadır.

-Ön İnceleme Duruşması (ilk duruşma): Dilekçeler aşamasının tamamlanması sonrasında ilk duruşma yapılacaktır. Bu duruşmada tarafların uyuşmazlık konusunu ve birbirlerinden taleplerini tespit edilecektir.

-Tahkikat Duruşması (ikinci duruşma): İlk duruşma sonrasında tahkikat aşamasına geçilecektir. Bir dosyanın tahkikat aşamasına geçmesi demek iddia ve savunmalar adına dilekçede belirtilen delillerin toplanılması anlamına gelmektedir. Tanıklar dinlenecek, ilgili yerlere müzekkere yazılarak cevapların toplanılması takip edilecektir.

-Sözlü Tahkikat Aşaması: Tahkikat aşamasının sonlanması ile sözlü yargılama aşamasına geçilecektir. Tüm delillerin toplanıldığı ve değerlendirilmesi sonrasında son sözün sorulduğu duruşmadır. Sözlü tahkikat adına gün verilip tarafların duruşmaya katılmaması halinde yokluğunda karar verileceği ihtar edilecektir.

-Çekişmeli Boşanma Davasında Karar Duruşması: Duruşmada kısa karar olarak mahkeme kararını açıklayacak ve duruşmadan yaklaşık 1 ay süre içerisinde gerekçeli karar düzenlenecektir. Karar sonucunda verilen karara yasal itiraz süresi içerisinde itiraz merciine başvurulacağı belirtilecektir.

3-) Çekişmeli Boşanma Davası için Gerekli Evraklar

Eğer bir avukat ile dava yürütülecek ise avukat tarafından dava dilekçesi ile birlikte boşanma vekaletnamesi de sunulacaktır. Boşanma vekaletnamesi için gerekli belgeler 2 adet vesikalık fotoğraf olup noter aracılığıyla vekaletname düzenlenmesi talep edilecektir.

Eğer kişi kendisi dava açacak ve avukat aracılığıyla boşanma davası yürütülmeyecek ise dava dilekçesi ile birlikte kimlik fotokopisi sunulmalıdır.

Dava açılması esnasında mahkeme kaleminin veznesine yatırılmak üzere boşanma davasında gerekli olan harç ve masraf bedellerinin de yatırıldığına dair makbuz da dava dilekçesi ekine sunulmalıdır.

4-) Çekişmeli Boşanma Protokolü Ne Demektir? Dilekçeden Farkı Nedir?

Çekişmeli boşanma davasına dair dilekçeler aşaması bulunmaktadır, protokolü bulunmamaktadır. Ancak tarafların uzlaşması halinde anlaşmalı boşanma yolu ile boşanmaya karar vermiş ise taraflar protokol düzenleyebilecektir.

Bunun üzerine çekişmeli boşanma davası ile değil, anlaşmalı boşanma yolu ile sunulan protokol doğrultusunda boşanmak istediklerini belirtebilecektir. Bir sonraki duruşmada taraflar, mahkemeye sundukları protokol doğrultusunda boşanma kararı verilecektir.

5-) Çekişmeli Boşanma Yetkili Mahkeme

Eşlerden birinin yerleşim yeri veya eşlerin dava açılma tarihinden geriye dönük olarak son 6 aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesi yetkilidir.

6-) Çekişmeli Boşanma Neden Açılır, Gerekçeleri?

Evlilik birliğinin sona eren sebeplerin olması ya da evlilik birliği artık devam ettiremeyecek bir duruma gelmesi halinde açılabilecektir. Türk Medeni Kanunu’nda sayılan boşanma sebeplerinden birisine dayandırılarak dava açılacak, evliliğin bitimine neden olan olaylar sıralandırılarak özetler halinde dilekçede belirtilmelidir.

7-) Çekişmeli Boşanmanın Şartları

Eşlerin resmi nikahlı olması gerekmektedir. Resmi nikahlı olmayan, dini nikahla evli olan kişiler boşanma davası açamaz.

8-) Çekişmeli Boşanma Davasında Avukat Şart Mı?

Bir davayı yürütmek avukat ile birlikte yürütme şartı bulunmamaktadır, kişi davasını kendisi de takip edebilir. Hukuki ve zaman kaybını önlemek adına avukat ile birlikte dava yürütülmeli, her iş uzmanına bırakılmalıdır.

9-) Anlaşmalı Boşanma mı Çekişmeli Boşanma mı?

Evliliğin durumuna ve eşlerin talebine göre her iki boşanma türünden birisi ile boşanma uygun olacaktır. Eşlerin her ikisi boşanmak istiyor ve boşanmaya bağlı unsurlarda da anlaşıyor ise elbette anlaşmalı boşanma uygun olacaktır. Aksi halde ise yasal hakların kaybı olmaması adına çekişmeli boşanma davası ile boşanma davası açmak uygun olacaktır.

10-) Çekişmeli Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Türk Medeni Kanunu'nda sayılan boşanma nedenlerinden birisine dayandırılarak ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na uygun bir dilekçe ile eşlerin müşterek yaşadığı ilde bulunan aile mahkemesine başvuruda bulunulacaktır. Aile mahkemesine hitaben yazılan dava dilekçesinin ekine ise avukatsız olarak açılıyorsa kimlik fotokopisi dilekçe ekine sunulmalıdır.

11-) Çekişmeli Boşanma Dava Dilekçesinde Neye Dikkat Edilmelidir?

Öncelikle dava dilekçesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun olarak düzenlenmelidir. Kişiler dava dilekçesini herhangi bir hukuki bilgi olmadan veya adliye önündeki arzuhalcilere başvurarak dilekçe yazdırmaktadır. Bu şekilde yazılan birçok dava dilekçesi mahkeme tarafından reddedilmektedir. Hukuki bilgi ve tecrübe gerektiren bu yöndeki işleri işin uzmanı tarafından yerine getirilmelidir.

Dava dilekçesinde, kişinin evlilik birliğini sarsan olayları iddiaları ve iddialarını somutlaştıracak delillerini belirtmelidir. Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma sebeplerinden birisine dayandırarak boşanma davası açabilecek olup kanuna uygun olarak düzenlenmeyen dava dilekçesi mahkeme tarafından reddedilecektir.

12-) Çekişmeli Boşanma Davasında Cevaba Cevap Dilekçesi Ne Demektir?

Dilekçeler aşamasında dava dilekçesi sonrasında davalı eş, cevap dilekçesi yazacaktır. Cevap dilekçesi sunan davalının dilekçesi, davacıya tebliğ edilerek cevaba cevap dilekçesi sunulması istenilecektir.

Cevaba cevap dilekçesinin süresi, cevap dilekçesinin davacıya tebliğ edilmesinden itibaren 14 gündür. Dava dilekçesindeki iddiaları serbestçe genişletebilecek, davalının beyan ve iddialarına yeni vakıalar ileri sürebilecektir. Cevaba cevap dilekçesi mahkeme sunulması sonrasında davalıya tebliğ edilecek ve ikinci cevap dilekçesi sunulma için hak verilecektir.

13-) Çekişmeli Boşanmada İlk Duruşma Ne Zaman?

Dilekçeler teatisi tamamlanmadan ilk duruşma yapılmayacaktır. Davacının yazmış olduğu dava dilekçesi, davalıya tebliğ edilecek ve 14 gün içerisinde cevap dilekçesi sunulması istenilecektir. Davalının yazmış olduğu cevap dilekçesi, davacıya tebliğ edilecek ve cevaba cevap dilekçesi sunması adına süre verilecektir. Davacının sunduğu cevaba cevap dilekçesi ise davalıya tebliğ edilecek, davalının ikinci cevap dilekçesi sunması ile dilekçeler aşaması son bulacaktır. Dilekçeler aşaması, uygulamada yaklaşık 1,5-2 ay sürmektedir. Dilekçeler aşamasının tamamlanması halinde ilk duruşma adına gün verilecek olup uygulamada genellikle dava açılma tarihinden 3-4 ay sonrasına karşılık gelmektedir.

14-) Çekişmeli Boşanma Davasında Hakim Neler Sorar?

Filmlerde ya da dizilerde izlediğimiz duruşma sahneleri bizim hukuk sistemimiz için geçerli değildir. Yazılı yargılama usulüne tabi olduğundan beyanlar yazılı olarak alınmış olacaktır. Hakim, duruşmalarda yalnızca genel ve yüzeysel olarak boşanma iddiaları ile savunmalar soracak, uzlaşma ihtimali bulunup bulunmadığı, uzlaşma ihtimali bulunmuyor ise tahkikat aşaması için delil sunumuna dair detaylı sorular yönlendirecektir.

Yazılı yargılama usulüne tabi olduğundan dilekçede yazılanların tekrardan sözlü olarak anlatılması istenilmemektedir, özet ve yüzeysel olarak belirtilmesi istenilecektir.

15-) Çekişmeli Boşanmada İlk Duruşmada Neye Dikkat Edilmelidir?

İlk duruşma ön inceleme duruşmasıdır ve tarafların davaya sunmuş olduğu iddia ile savunmayı belirttiği, uyuşmazlık konusu detaylandırılan duruşmadır. Ön inceleme duruşmasında, tarafların uzlaşma ihtimali olup olmadığı sorulacaktır, dava şartları ve ilk itirazlar incelenecek, uyuşmazlık konuları belirlenecek, tarafların uzlaşma ihtimali yok ise tahkikat aşamasına geçileceği belirtilecektir.

Ön inceleme duruşmasında eksik delil veya tanık bildiriminde bulunulmamış ise tanık veya delil adına bildirim için süre verilmesi talep edilebilecektir.

16-) Çekişmeli Boşanma Davası ilk Celsede Biter Mi?

Çekişmeli boşanma davası, yazılı yargılama usulüne tabidir ve tek duruşmada sona erecek usulde değildir. İlk celsede ön inceleme duruşması gerçekleştirilerek tahkikat aşamasına geçilir.

17-) Çekişmeli Boşanma Kaç Duruşmada (Celsede) Biter?

Bir dosya adına kaç duruşma olacağı veya bir boşanma davasının belli duruşma sayısı kadar süreceğine dair kesin bir sayı belirtilmesi mümkün değildir. Bu davalar, anlaşmalı boşanma davasında olduğu gibi tek celse ile sona eren bir duruşma değildir. Ön inceleme duruşması, ön inceleme sonrası tahkikat aşaması ve sözlü tahkikat olmak üzere yazılı yargılama usulüne tabi yapılması gereken zorunlu duruşmalar bulunmaktadır. Hâkimin yerinde olmaması, tahkikat aşamasında delillerin toplanılmasındaki aksaklıklar nedeniyle erteleme kararı verilmesi gibi birçok neden duruşmanın ertelenmesine vesile olmaktadır. Tüm bu nedenlerle bu davaların kaç duruşmada sona ereceğine dair kesin bir rakam bildirmek mümkün değildir.

18-) Çekişmeli Boşanmada Erkek ya da Kadın Boşanmak İstemezse Ne Olur?

Davacı, davalı eşine açtığı davada boşanma talebini sunacak ve karşı tarafın evliliği bitiren ve çekilmez hale getiren nedenleri olduğunu öne sürecektir. Ancak karşı taraf aynı görüşte değil ise ve evliliğin hala devam etmesi gerektiğini savunuyor ise davalı eş dilekçede belirtmelidir. Ayrıca evliliğin çekilmez hale gelmediğini ispatlamalı, karşı tarafın evliliği çekilmez hale getirdiğine ilişkin davacının sunduğu iddialara karşılık karşı delil ile ispatlamalıdır.

19-) Çekişmeli Boşanmada Davalı Gelmezse Ne Olur?

Davacı, açmış olduğu davasına katılmalıdır. Ancak kendisinin vekili var ise avukatı davacı eş yerine temsilen duruşmaya katılabilecektir. Davacının veya davacının avukatının duruşmaya gelmemesi, katılmaması halinde açılan dava hakkında dosyanın işlemden kaldırılması yönünde karar verilecektir.

Davalının davacının açmış olduğu davaya karşı dava açmamış ise davaya katılma zorunluluğu bulunmamaktadır.

20-) Çekişmeli Boşanma Davası Ücreti Ne Kadardır?

Bu davalar aile mahkemesinde görülecek bir dava olup, Türkiye Barolar Birliği’nin her yıl yayımladığı avukatlık asgari ücret tarifesinde belirtilen altında bir ücret talep edilemez. Davanın süreci, toplanılacak delilleri davanın seyrini etkileyeceğinden boşanma davası fiyatları da değişkenlik gösterecektir.

21-) Çekişmeli Boşanma Davasında Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin eşler arasında bir uyuşmazlık var ise boşanma davası ile birlikte açılabilir. Ancak her ne kadar aynı dava dilekçesinde açılmış olsa dahi mahkeme, her iki dosyanın birbirinden ayrılmasına hükmedecektir.

Mal paylaşımı davası, boşanma davasından ayrı görülecektir ve karar kesinleşene kadar hüküm kuramayacaktır. Uygulamada mal rejiminin tasfiyesi talepli dava, boşanma davasının karara çıkması ve kesinleşmesi sonrası hüküm bulacaktır.

22-) Çekişmeli Boşanmada Evin Tahliyesi Ne Şekilde Yapılır?

Dava devam ederken aile konutunun mülkiyeti hangi tarafta ise müşterek çocuklarla o konutta kalacaktır. Bu nedenle boşanma davası devam ederken diğer eş tarafından evden tahliyesi talep edilemeyecektir. Boşanma davası sona erdikten sonra evden ayrılmayan eş adına ise elatmanın önlenmesi davası açılacaktır. Ayrıca bu süreçte haksız olarak işgal ettiği için kira bedeli olarak ecrimisil davası ile o konut adına zarar tazmin edilebilecektir.

23-) Çekişmeli Boşanma Davası Emsal Karar Örnekleri Nereden Bakılabilir?

Birçok hukukçunun kullanmış olduğu ücretli abonelik sitelerinde özel olarak Yargıtay kararları yer almaktadır. Ancak belli sitelerde de ücretsiz olarak kararların paylaşıldığı özel siteler de bulunmaktadır.

24-) Çekişmeli Boşanmada Nafaka Neye Göre Belirlenir?

Nafaka miktarı, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre belirlenmektedir. Dava açıldıktan hemen sonrasında mahkeme ilgili emniyete müzekkere yazarak tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının araştırılmasını talep edecektir. Emniyet, davacı ve davalının üzerine kayıtlı taşınmaz, araç bulunup bulunmadığını, aylık gelirinin ne kadar olduğu, başka gelirinin olup olmadığını sorgulayacaktır. Bunun yanında mahkeme talep var ise POLNET ve TAKBİS sorgusu yaparak davalının üzerine kayıtlı araç ya da gayrimenkul olup olmadığını sorgulayacaktır.

Diğer yandan nafaka alacaklısının çocuk ya da eşin, nafakaya dair ihtiyacı önemli olup boşanma nedeniyle refahının düşmesinin önlenme amacı bulunmaktadır.

Tüm bu bilgiler ışığında nafaka ödeyecek olan borçlunun maddi durumu ile karşı tarafın refah düzeyinin düşmemesi adına hakkaniyet ilkesi gereği nafaka miktarı belirlenecektir.

25-) Anlaşmalı Boşanmanın Çekişmeli Boşanmaya Dönüşmesi Nasıl Olur?

Tarafların açmış olduğu anlaşmalı boşanma davasında dava açıldıktan sonra veya duruşmada belirtilen beyan ile anlaşmalı boşanma gerçekleşmeyebilir. Aynı durum taraflardan birinin duruşmaya gelmesi halinde de mümkündür. Anlaşmalı boşanma davasının gerçekleşmemesi halinde anlaşmalı boşanma davası açarken sunulan dava dilekçesi ıslah edilerek çekişmeli boşanma davasına dönüştürülmelidir.

26-) Çekişmeli Boşanmada Kusur Ne Demektir?

Evlilik birliğinin çekilmez hale getirilmesi, evlilik birliğini sarsan olaylara neden olmasına sebep olan davranış veya olaylar “kusur”dur. Davayı açan eş, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda diğer eşin tam veya ağır kusurlu olduğunu ileri sürerek boşanma talebinde bulunabilecektir.

Eşlerden her ikisi kusurlu ise diğer eşin daha ağır kusurlu olduğu, eşlerden birisi evliliğin sona ermesine neden olan olaylarda kusurunun olmadığını iddia ediyor ise diğer eşin tam kusurlu olduğunu iddia etmelidir.

27-) Çekişmeli Boşanma Davası Ne Kadar Sürer-Sonuçlanır?

Kaç ay-yıl sürer sorusu ile çok sık karşılaşmaktayız. Süreci dosyanın bulunduğu mahkemenin iş yükü, dosyadaki tebligat evresi, dilekçeler aşaması gibi tüm hususlar etkileyecektir. Dilekçeler aşamasının tamamlanması ile ön inceleme duruşmasına gün verilecek, bu duruşma sonrasında ise tahkikat aşamasına geçilecektir. Tahkikat aşamasında tanıklar dinlenecek, ilgili yerlere müzekkere yazılacak, gerekli görülür ise bilirkişi tarafından rapor düzenlenecektir. Bir tanığın duruşmaya gelmemesi dahi duruşmanın ertelenmesi yönünde karar vermesine vesile olacağından dosya sürecini de olumsuz etkileyecektir. Birçok etken dava süresini etkileyeceğinden kesin bir süre belirtmek mümkün değildir ancak ortalama yaklaşık 1-1,5 sene sürmektedir. En fazla için bir süre verilememektedir.

28-) Çekişmeli Boşanma Davasına Katılmamak Mümkün Müdür?

Davacı, duruşmaya katılmalıdır. Ancak davacının avukatı var ise duruşmaya vekili temsilen davacı yerine duruşmaya katılabilecektir. Davalının karşı davası var ise yani davacıya karşılık karşı veya birleşen davası var ise karşı davacı-davalı sıfatını barındıracaktır. Bu nedenle mutlaka karşı davası adına duruşmaya katılmalı, davalının avukatı var ise karşı dava adına duruşmaya vekili temsilen katılabilecektir.

29-) Çekişmeli Boşanma Avukatlık Ücreti (Fiyatları) Ne Kadardır?

Her dosya adına sunulan emek, süreç farklılık göstermektedir. Her evlilik bir olmadığı gibi evliliğin bitimine neden olan olaylarda bir değildir. Sunulan deliller, tanıkların sayısı, dosyanın iş yükü bir başka çekişmeli boşanma davasından daha farklı olacaktır. Bu sebepten ötürü her bir dava adına sabit bir ücret belirtmek yanlış olacaktır.

Türkiye Barolar Birliğinin her yıl yayımlamış olduğu Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirtilen ücret altında olmaması kaydıyla açılacak olan boşanma davasının iş yükü, masrafları ve emeğine karşılık bir ücret belirlenecektir. Dosya adına anlaşacağınız vekil öncesinde tüm detaylar konuşularak ücret konusunda anlaşma sağlanmalıdır.

30-) Çekişmelide Dava Ücretini Kim Öder?

Davacı, dava açarken gerekli harç ve masrafları yatırmak zorundadır. Açmış olduğu dava hakkında kabulü yönünde karar verilmesi halinde ise mahkeme tarafından davalı tarafça yapılan yargılama giderleri ve masraflarının ödenmesi yönünde karar verecektir.

31-) Çekişmeli Boşanmada Çocuğun Velayeti Nasıl Belirlenir?

Velayet kararı, çocuğun menfaatine göre verilmektedir. Çocuğun üstün yararı gözetilerek velayet hakkının anneye mi babaya mı verileceği yönünde karar verilecektir. Velayette kriter olarak önemli olan öncelikle çocuğun yaşıdır. Çocuğun anne bakımına muhtaç bir yaş, süt emzirme dönemi veya tuvalet-beslenme-yürüme gibi temel eğitimleri aldığı yaşlar olup olmadığı önem taşımaktadır.

Anne bakımına muhtaç olan yaşlarda çocuk, anne tarafından bakımı ihmal ediliyor ya da çocuğa fiziksel veya duygusal şiddet uyguluyor ise mahkeme tarafından çocuğun velayet hakkı babaya verilecektir. Ayrıca çocuk idrak yaşında olduğu dönemde anne ya da baba olarak kimin yanında kalmak istiyor ise çocuğun görüşü de velayet hususunda önem taşımaktadır.

Mahkeme velayete ilişkin karar vermeden önce kendi listesinden atayacağı uzman pedagog aracılığıyla görüşünü belirleyeceği bir rapor düzenlemesini isteyecektir. Pedagog rapor düzenlerken anne ve baba ile de görüşecek, çocuğun idrak yaşında olması halinde çocukla da görüşecektir. Detaylı görüşme sonrasında çocuğun bakımını ve gözetimini hangi ebeveyn daha iyi yerine getirecek ise çocuğun menfaati üzerine velayet hususunda görüşünü dile getirecektir. Pedagogun düzenlediği rapor, mahkemenin velayete ilişkin kararını önemli ölçüde etkileyecektir.

32-) Çekişmeli Boşanmada Ön İnceleme Ne Demektir?

Ön inceleme duruşması, dilekçeler aşamasının tamamlanması sonrasındaki ilk duruşmadır. Taraflar ön inceleme duruşmasına davet edilecek ve davaya konu olan hususlar belirlenecek, delillerin sunması ve toplanılması için belge sunulması için süre verilecek, dava şartları ve ilk itirazlar incelenecek, tarafların uzlaşma ihtimali olup olmadığı sorulacaktır. Uzlaşma ihtimalinin olmadığının bildirilmesi halinde ise tahkikat aşamasına devam edilecektir.

33-) Çekişmeli Boşanma Tek Celsede Biter Mi?

Bu davalar, anlaşmalı boşanma davası gibi tek celsede sona eren davalardan değildir. Dilekçeler aşaması sonrasında duruşmalar yapılacak olup yazılı yargılama usulüne tabi olan çekişmeli boşanma davasının ilk duruşması ön inceleme duruşmasıdır. Bunun sonrasında ise tahkikat aşamasına geçilecek ve tanık dinlenilmesi, delillerin toplanılması aşaması gerçekleşecektir. Tahkikat aşamasının tamamlanması sonrasında ise sözlü tahkikat yapılarak mahkeme karar verecektir. Çekişmeli boşanma davası iddia ve savunmaların yapılması, delillerin toplanılması aşaması olduğundan tek duruşmada sona ermesi usulen mümkün değildir.

34-) 1 Yıl Dolmadan Boşanmalar Çekişmeli Boşanma Mı Olmak Zorunda?

Anlaşmalı boşanma davasındaki en önemli şart, resmi evlilik tarihinin üzerinden 1 yıl geçmesidir. 1 yıl dolmayan evliliklerde taraflar ancak diğer boşanma davası türü olan çekişmeli boşanma davası üzerinden boşanma talebini sunabilecektir.

35-) Çekişmeli Boşanma Davasında İki Tarafta Boşanmak İsterse Ne Olur?

Her iki tarafın boşanmak istemesi anlaşmalı boşanma davası ile boşanma gerçekleşeceği anlamına gelmemektedir. İki taraf boşanmak istiyor ancak boşanmaya bağlı unsurlarda, tazminat, nafaka, velayet, anlaşamıyor ise çekişmeli boşanma davası üzerinden boşanacaklardır. Ancak dava devam ederken her iki taraf boşanma yanında boşanmaya bağlı unsurlarda anlaşır ise anlaşmalı boşanmaya dava çevrilebilecektir.

36-) Çekişmeli Boşanmada Avukat Şart Mı?

Bir kimse açacağı veya kendisine açılan davada avukat ile davayı takip etmek zorunda değildir. Kendisi de davayı takip edebilir ancak avukat ile dosya takibinin gerçekleştirilmesi hukuki kayıp ve zaman kaybı olmaması adına mühimdir.

Her işin takibi uzmana bırakılmalıdır. Hukuki bilgi ve tecrübe gerektiren işlerde de dosya takibi avukat aracılığıyla yapılmalıdır. Dilekçenin kanuna göre yazılması, yasal sürelerin takip edilerek hak kaybının önlenmesi, duruşmaların takibi, dosyadaki delillerin toplanılması adına dosya takibi gibi tüm işlemler uzman birisi tarafından gerçekleştirilmelidir. Aksi halde hakim tarafından yanlış yapılan hamleler nedeniyle davanın reddi yönünde karar verilecek ya da davanın karara çıkma evresi takibin iyi yapılamaması nedeniyle sürekli ertelenecektir.

37-) Çekişmeli Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Genel boşanma sebebi evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma olup özel boşanma nedenleri ise;

-Zina nedeniyle boşanma davası,

-Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenleri ile boşanma davası,

-Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebepleri ile boşanma davası,

-Terk sebebiyle boşanma davası,

-Akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasıdır.

38-) Çekişmeli Boşanma Davasında Karar Duruşmasına Gitmeli Miyim?

Davacı, mazeret bildirmeksizin son duruşmaya katılmaması halinde mahkeme dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verecektir. Davacının vekili var ise avukatın duruşmaya katılması halinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmez.

Eğer davalının karşı davası bulunmuyor ise davalı, duruşmaya katılmasa dahi yokluğunda karar okunacaktır. Davalının duruşmaya katılmaması halinde yargılama aşamasına bir etkisi olmayacaktır.

39-) Çekişmeli Boşanma Davası Reddedilirse Ne Yapmak Gerekir?

Mahkeme tarafından açılan davanın reddine karar verilmiş ise gerekçeli kararın tebliğinden itibaren ret kararına itiraz edilebilecektir.

40-) Çekişmeli Boşanma Davasında Neler Delil Olarak Kullanılabilir?

Davacı veya davalı, iddia veya savunmalarını hukuka uygun her türlü delil ile ispatlayabilecektir. Tanık, bilirkişi, otel kayıtları, telefon- SMS dokümanları, banka kayıtları, TAKBİS veya POLNET kayıtları, kamera görüntüleri, mektup, mesaj kayıtları, kamera görüntüleri gibi her türlü ispata yarar doküman sunulabilecektir.

41-) Çekişmeli Boşanma Tanık Delili

Tanık, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda kesin olmayan delil niteliğindedir. Boşanma davalarında önemli delil niteliğindedir. Evliliğin bitmesine neden olan olaylarda bizzat gören ve duyan şahit, dava dilekçesinde belirtilen iddiaları kanıtlamak maksadıyla mahkemede dinletilebilir.

42-) Çekişmeli Boşanma Davasından Vazgeçme Dilekçesi Nasıl Yazılır?

Eğer davacı ya da aynı dosyada davacı olan davalı, davayı geri çekmek istiyor ise davasından feragat ettiğine dair dilekçe sunabilir. Öncelikle dosyanın açıldığı mahkemeye hitaben dosya numarasını belirterek açmış olduğu davadan vazgeçtiğini belirtmelidir.

43-) Çekişmeli Boşanma Davasında Yargıtay Kararları Önemli Midir?

İçtihadı birleştirme kararı hakimler açısından bağlayıcıdır, Hukuk Genel Kurulunun vermiş olduğu kararlar emsal olaylarda önem taşıyacaktır. Bu kararlar hakimleri bağlamamaktadır; fakat yine de güncel kararlar hakimler tarafından dikkate alınmaktadır. Bu nedenle boşanma davalarında emsal teşkil eden durumlarda mutlaka güncel kararlar dilekçeler ekinde sunulmaktadır.

44-) Çekişmeli Boşanma Hedef Süre

Adalet Bakanlığı tarafından “Yargıda Hedef Süre” uygulamasına dair çalışmalar yürütülmüş ve hedef süreler belirlenmiştir. Bu davalarda 10 ay süre öngörülmüştür.

45-) Çekişmeli Boşanma Davasında Barışma, Uzlaşma, Geri Çekme

Tarafların uzlaşması ve davacı veya karşı tarafın boşanma talebinden vazgeçmesi halinde davanın görüldüğü mahkemeye başvurarak davayı geri çekme beyanında ya da vazgeçtiğine dair yazılı beyanda bulunması halinde dava hakkında ret kararı verilecektir. Böylelikle boşanma davası son bulacaktır.

46-) Çekişmeli Boşanma Ne Zaman Kesinleşir?

Duruşmada verilen karar, kısa karardır ve mahkeme tarafından duruşma tarihinden itibaren 1 aylık süre içerisinde gerekçeli hali yazılacaktır. Gerekçeli kararın yazılmasından itibaren taraflara karar tebliğ edilecek ve tebliğden itibaren yasal süre içerisinde karara itiraz edileceği belirtilecektir.

Karara itiraz süresinde taraflar itiraz etmez veya istinaftan feragat ettiği bildirilir ise kesinleştirme işlemleri yapılacaktır.

47-) Aldatma Nedeniyle Çekişmeli Boşanma Davası

Türk Medeni Kanunu’nda sayılan özel boşanma sebeplerinden birisi aldatma nedeniyle boşanma davasıdır. Eşlerden birisi sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak üçüncü bir kimse ile cinsel ilişkide bulunması halinde zina sebebiyle boşanma davası açılabilecektir. Zina eyleminin bilinmesinden itibaren 6 ay ve her halde 5 yıl içerisinde hak düşürücü süre bulunmaktadır. Zina fiili otel kayıtları, fotoğraf veya video görüntüleri ile kanıtlanabilir.

48-) Çekişmeli Boşanmada Temyiz Süresi Ne Kadardır?

Temyiz mercii Yargıtay olup istinaf mahkemelerinin vermiş olduğu kararı denetlemektedir. Temyiz süresi, kararın tebliğinden itibaren 15 gündür.

49-) Çekişmeli Boşanma Örnek Dilekçe, Dava Dilekçe Örneği Nedir?

İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE

DAVACI : Ad Soyad (TC Kimlik No:…)

Adres

VEKİLİ : Av. Serpil ÇINAR

Adres

KONU : Evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma, nafaka, velayet, tazminat talepli dava dilekçesidir.

AÇIKLAMALAR :

1-)Taraflar …/…/… tarihinde evlenmiş, evliliklerinden … adlı müşterek çocuğu bulunmaktadır. Tarafların evliliği, diğer eşin ağır kusurlu davranışları nedeniyle çekilmez hale gelmiştir. Tüm bu nedenlerle işbu davayı açma zorunluluğu doğmuştur. Şöyle ki;

2-) (Boşanmaya dair olaylar sıralandırılacaktır)

3-)

HUKUKİ DELİLLER : Tanık, bilirkişi, yemin ve her türlü yasal delil.

HUKUKİ SEBEPLER : TMK, HMK ve ilgili her türlü yasal mevzuat.

SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-)Davanın kabulüne,

2-) Tarafların evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanmasına,

3-) Müşterek çocuğun velayetinin dava süresince tedbiren kararın kesinleşmesinden itibaren kesin olarak devam etmesine,

4-) Dava tarihinden itibaren başlamak üzere … TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devam etmesine,

5-) Müvekkil lehine TMK 174 maddesi gereğince …TL maddi, … TL manevi tazminat verilmesine,

6-) Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ederiz.

Davacı Vekili

Av. Serpil ÇINAR

İmza

50-) Çekişmeli Boşanma Cevap Dilekçe Örneği Nedir?

İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE

DOSYA NO : …/… Esas

DAVALI : Ad Soyad (TC Kimlik No:…)

Adres

VEKİLİ : Av. Serpil ÇINAR

Adres

KONU : Dava dilekçesine cevaplarımızın sunulmasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR :

Yukarıda esas numarası üzerinden tarafımıza tebliğ edilen dava dilekçesine süresi içerisinde cevap dilekçemizi sunmaktayız.

1-) …

2-) …

HUKUKİ DELİLLER :

HUKUKİ SEBEPLER :

SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının açmış olduğu davanın reddi yönünde karar verilmesini vekaleten talep ederim.

Davalı Vekili

Av. Serpil ÇINAR

İmza

51-) Çekişmeli Boşanma İstinaf Dilekçesi

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN İLGİLİ DAİRESİNE

Gönderilmek Üzere

İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE

DOSYA NO : …/… Esas, …/… Karar No

DAVACI : Ad Soyad (TC Kimlik No:…)

Adres

VEKİLİ : Av. Serpil ÇINAR

Adres

DAVALI : Ad Soyad (TC Kimlik No:…)

Adres

KONU : Yerel mahkemenin vermiş olduğu …/… sayılı karara karşılık istinaf incelemesi isteminden ibarettir.

AÇIKLAMALAR :

Yukarıda esas numarası belirtilen dosya üzerinden verilen gerekçeli karar tarafımıza …/…/… tarihinde tebliğ edilmiş olup süresinde istinaf başvurusu yapılmaktadır.

1-) …

2-) …

SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; istinaf incelemesi sonucunda yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulü yönünde karar verilmesini vekaleten talep ederim.

Davacı Vekili

Av. Serpil ÇINAR

İmza

52-) Çekişmeli Boşanma Davasından Vazgeçme Dilekçesi

İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE

DOSYA NO : …/… Esas

DAVACI : Ad Soyad (TC Kimlik No:…)

Adres

DAVALI : Ad Soyad (TC Kimlik No:…)

Adres

KONU : Feragat dilekçesidir.

AÇIKLAMALAR :

Yukarıda esas numarası belirtilen dosya üzerinden açmış olduğum boşanma davasından ve bu dava ile ilgili tüm taleplerden feragat ediyorum. Gereğinin yapılmasını arz ederim.

Davacı Asil

Ad Soyad

İmza

53-) Çekişmeli Boşanmayı Anlaşmalıya Çevirme Dilekçesi

İSTANBUL ( ). AİLE MAHKEMESİNE

DOSYA NO : …/… Esas

DAVACI : Ad Soyad

VEKİLİ : Av. Serpil ÇINAR

KONU : Anlaşmalı boşanma protokol sunularak tarafların anlaşmalı boşanma davası yoluyla boşanma talebinden ibarettir.

AÇIKLAMALAR :

Yukarıda esas numarası belirtilen dosya üzerinden açılan boşanma davası çekişmeli boşanma davası olup taraflar anlaşmalı boşanma yoluyla boşanma kararı vermiştir. Tarafların imzalamış olduğu anlaşmalı boşanma protokolünün ıslak imzalı hali dilekçe ekinde sunuludur. Gereğinin yapılmasını vekaleten talep ederim.

Davacı Vekili

Av. Serpil ÇINAR

54-) Çekişmeli Boşanmanın Anlaşmalıya Çevrilmesi

Her iki boşanma dava türü birbirinden farklı olup her ikisinin birbirinden farklı dava koşulları bulunmaktadır. Dava devam ederken taraflar boşanma ve boşanmaya bağlı unsurlarda anlaşır ise davasını anlaşmalıya çevirebilir.

55-) Anlaşmalı Boşanma Davasını Çekişmeliye Çevirmek Mümkün Müdür?

Anlaşmalı boşanma davası açılmış ve tarafların imzalamış olduğu protokolün sunulması sonrasında taraflardan birisi veya her ikisinin karar değiştirmesi halinde dosya, çekişmeliye dönüşebilecektir. Anlaşmalı boşanma dava dilekçesi ıslah edilerek çekişmeli boşanma dava dilekçesine dönüştürülebilir.

56-) Çekişmeli Boşanma Davasında Ortak Velayet Mümkün Müdür?

Ortak velayet hususu Türk Medeni Kanunu’nda yer almamaktadır, uluslararası sözleşmeye dayandırılarak bu karar verilmektedir. Mahkeme tarafından atanan pedagogun düzenlemiş olduğu raporda velayetin ortak velayet olması yönünde görüş bildirmesi halinde verilebilecektir.

57-) Çekişmeli Boşanma Nasıl Hızlandırılır?

Delillerin çok olduğu davalarda dosya takibi ciddi önem taşımaktadır. Tanıkların duruşmada hazır edilmesi, dosyanın rapor düzenlenmesi için bilirkişiye gönderilmesi, ilgili yerlere müzekkere yazılması gibi delillerin toplanılması aşamasında takibin yapılması gerekmektedir. Tanıklara tebligatın gidip gitmediği, duruşmada hazır edilmesi halinde duruşma akışı devam edecektir; ancak tanığın duruşmaya gelmemesi halinde duruşma erteleme kararı verilecektir. Bu durum bir dosyanın sona erme süresini 3-4 ay kadar geriye götürecektir. Bunun yanında ilgili yerlere müzekkere yazılıp yazılmadığı, müzekkerelerin ilgili kurumlara ulaşıp ulaşmadığının takibi yapılarak delillerin toplanılmasında aksaklık çıkması önlenmelidir. Tüm bu aşamalar hukuki bilgi ve tecrübe gerektiren işlerden olup dosya takibinin avukat aracılığıyla yapılması gerekmektedir.

58-) Çekişmeli Boşanma Davası Nasıl Düşer?

Davacının mazeretsiz olarak duruşmaya gelmemesi halinde mahkeme, dosyanın işlemden kaldırılması yönünde karar verecektir. Yenileme dilekçesi sunulması halinde dosya yeniden işleme konulacaktır. Hukuk davalarında düşme kararı verilememektedir, ancak ceza davalarında düşme yönünde karar verilmektedir.

59-) Harç ve Masraf Hesaplama Nasıl Yapılır?

Boşanma davası açılırken belli başlı gider ve masrafları yatırmak gerekmektedir. Harçlar Kanunu’nda belirtilen peşin ve başvuru harcı yatırılmalı, bunun yanında giderleri karşılayacak masraflar da ödenmelidir. Harç bedelleri her yıl yayımlanan tarifeye göre değişkenlik göstermektedir.

60-) Çekişmeli Boşanma Davasında Hakim Nelere Dikkat Eder?

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun bir dilekçe düzenlenip düzenlenilmediği, Türk Medeni Kanunu’na uygun boşanma sebebine dayanarak dava açılıp açılmadığı, delilleri süresinde sunulup sunulmadığı, harcın yatırılıp yatırılmadığını önemle inceleyecektir.

61-) Çekişmeli Boşanma Psikolojisi

Gerek evliliğin bitmesine neden olan olaylar olsun gerek dava açılmasıyla birlikte evliliğin bitmesine dair bir sürece girildiğinden her iki taraf açısından farklı psikolojik durumlar doğabilecektir. Bu süreçte eşler birbirlerine olan kin, nefret gibi olumsuz duygular taşıyabilmekte, her duruşma veya dilekçe sonrasında bu duygular artış gösterebilmektedir. Bu davalar kısa süren davalardan olmadığı için bu zorlu süreçte güçlü kalmak ve gerekirse psikolojik destek alınması tavsiye edilmektedir.

62-) Çekişmeli Boşanma Davası Neden Uzun Sürer?

Yazılı yargılama usulüne tabi olan bir dava türüdür. Dilekçeler aşaması, ön inceleme duruşması, tahkikat ve sözlü tahkikat duruşması gibi evreleri bulunduğundan uzun süren davalardandır.

63-) Çekişmeli Boşanma Ziynet Eşya Alacağı Talep Edilir Mi?

Dava dilekçesinde boşanma yanı sıra düğün takılarının iadesi, iadesi yoksa bedelinin ödenmesi yönünde talebini ileri sürebilecektir. Düğünde takıların takıldığına dair düğün fotoğraf veya videoları delil olarak sunularak bilirkişi tarafından incelenmesi yönünde talepte bulunulabilir.

64-) Çekişmeli Boşanma Davası Öne Alınabilir Mi?

Mahkemenin iş yoğunluğu ve dosya durumuna göre duruşma günleri verilmektedir. Mahkemenin duruşma sistemine göre en erken duruşma günü verildiğinden duruşma günü öne alınmamaktadır.

65-) Çekişmeli Boşanma Nasıl Anlaşmalıya Çevrilir?

Davanın görüldüğü mahkemeye hitaben bir dilekçe yazılmalı, dilekçede tarafların anlaşmalı olarak boşanmak istediği ve dilekçe ekine anlaşmalı boşanma protokolü sunarak talepte bulunduğu belirtilmelidir.

66-) Çekişmeli Boşanma Davasında Tazminat Talep Edilebilir Mi?

Çekişmeli boşanma davasında boşanma yanı sıra müşterek çocuk var ise velayet, nafaka ve tazminat talebinde bulunulabilir. Yalnızca boşanma talebinde değil, boşanmaya bağlı olan unsurlar da talep edilebilecektir. Tazminat, evlilik birliğinin bitimine neden olan olaylarda ağır kusurlu olan tarafın vermiş olduğu zararları gidermesi için talepte bulunulmaktadır. Kişi, evlilik nedeniyle uğramış olduğu hem maddi hem de manevi zararların tazminini talep edebilir.

67-) Çekişmeli Boşanma Maddi Manevi Tazminat

Evliliğin bitimine neden olan olaylarda kusurlu olan eşten diğer eşin uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini talep edilecektir. Evlilikte yaşanan olaylar nedeniyle üzüntü duyan, acı ve elem yaşayan eşin yaşam sevincini geri getirme amacıyla zararının karşılanması talep edilebilir.

68-) Çekişmeli Boşanma Nasıl Sonuçlanır?

Mahkeme tarafından davanın kabulü veya reddi yönünde karar verilecektir. Davacının açmış olduğu boşanma davasında sunmuş olduğu iddialar ispatlanmış ise kabul kararı verilecektir; ancak sunulan iddialar ispatlanamaz ise ret kararı verilecektir.

69-) Çekişmeli Boşanma Davasında Temyiz Süresi Ne Kadardır?

Mahkeme tarafından hükmedilen karar üzerine taraflardan birisi veya her ikisi istinaf yoluna başvurarak karara itiraz edebilirler. Öncelikle mahkemenin vermiş olduğu kısa kararın gerekçeli halinin yazılması gerekmektedir. Mahkemenin vermiş olduğu karar üzerine yaklaşık 1 aylık bir süreçte gerekçeli karar yazılacaktır. Bu karar her iki tarafa tebliğ edilecek ve tebliğden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde karara itiraz edilme hakkı doğacaktır. Yasal süre içerisinde itiraz etmez ise verilen karar kesinleşerek mahkeme tarafından kesinleşme şerhi düşecektir.

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.