Ay Çarpması
Ay Çarpması
Merhaba. Bu pazar Ay tutulmasını yaşıyoruz. Oğlak burcundaki Ay ile Yengeç'teki Güneş'in karşı karşıya gelmesi ailevi değerler, örf ve adetler ile birlikte bu konulardaki duygusal çatışmaları da göz önüne getiriyor. Duygusal açıdan dikkat etmemiz gereken bir günde sayılırız. Tutulma Türkiye'ye göre 16:57'de gerçekleşeceği için ülkemizden izlenemeyecek.
Öğle saatlerinde tutulma ile beraber gerçekleşen Mars - Uranüs huzursuz açısı dünyaya gerginlik, kazalar, başkaldırılar ve kolayca akmayan bir enerji sunmakta. Bu saatlerde huzur bulmak pek kolay olmayacak. Özellikle tutulma sırasında (16:57) duygusal tepkilerinize, çevrenizde olup bitenlere bir dikkat edin. Tartışma ve çatışmaya çok daha yakın olabilirsiniz. Uzlaşı peşinde koşarken farklı kutupları bir araya getirmek pek kolay olmayabilir.
Yine akşam saatlerinde oluşan Ay - Pluto yarımkare (45 derece) açısı zaten devam eden gerginliğe daha çok tuz biber ekmekte. Duygusal patlamalar ya da yıkıcı davranışlar bu saatlerde hem aile içinde, hem de yakın çevremizde dengemizi sağlamamızın bir hayli zor olacağını göstermekte. Gerçekten de köşeleri sivri bir gündeyiz.
AY TUTULMASI VE TÜRKİYE
Oğlak burcundaki Ay tutulması bu burcun 24.19 derecesinde oluşmakta ve tutulma Türkiye'nin 1. ve 7. evleri arasında gerçekleşmekte. Tutulma aynı zamanda Türkiye'nin haritasında Satürn ve Merkür birleşimi ile kare gibi zorlayıcı, harekete geçirici bir açı kurmakta. Bu durumda akla ilk gelen dış politikaya ait gelişmeler ve yeni gelişen dengeler olmakta. Tutulmanın Satürn'le olan kare açısı (Haritada Oğlak da 7. evde olduğu için) Türkiye'nin diplomatik konularda, değişen trendlerle karşı karşıya olabileceğini gösteriyor. Benzer şekilde Merkür - Satürn birleşimine etki eden bu tutulma, süregelmekte olan anayasal değişiklikler için bir hareket olanağı sağlayabilir. Ayrıca Temmuz'un 20'sinden sonra ortaya çıkan transitler, hükümete ilişkin değişiklikleri vurgularken, hem Neptün - Güneş karesi, hem de Mars'ın yine Merkür - Satürn birleşimi ile yaptığı kare açı, tutulmanın etkilerini daha öne getirecek. Kısaca Temmuz'un son on gününde hem dış ilişkiler, hem de hükümete ilişkin gelişmeler yeni gündem maddeleri yaratacağa benziyor. Özellikle 20 - 21 Temmuz civarı, Yılmaz, Ecevit ve Bahçeli'nin yoğun efor sarfedecekleri, olaylı günler olarak görülmekte.