Barbie yine devrede
Manken ve fotomodellerin de bulunduğu kadınlar ile bu kadınları pazarladığı iddia edilen 44 kişi gözaltına alındı. Çetenin lideri 2006’daki Barbie operasyonunda yakalanan Dinçer Dinçsoy
İstanbul polisi, 7 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından dün sabah saat 05.00’te 10 ilçede 70 ayrı adrese eşzamanlı fuhuş baskını yaptı.
Operasyonu başlatan olay, geçen yıl haziran ayında “Ela” rumuzunu kullanan manken H.Y. fuhuş yaptığı iddiasıyla Ataşehir’deki evinde müşteri gibi davranan poliselere yakalanmasına kadar uzanıyor.
İfadesinde, borçlarını ödemek için ilk kez fuhuşa yeltendiğini söyleyen H.Y.’nin serbest bırakılmasının ardından Asayiş Şubesi Ahlak ve Kumar Masası ekipleri Y.’nin bağlantılarını araştırmaya başladı.
10 BİN LİRAYA FUHUŞ
Ekipler, 7 ay süren telefon ve fiziki takipte Barbie Operasyonu’nda elebaşı olarak yakalanan Dinçer Dinçsoy’un cezavinden çıktıktan sonra yeniden kurduğu fuhuş çetesine ulaştı. Şişli’de bar işleten Dinçsoy’un, mankenlerin de aralarında bulunduğu kadınları lüks sitelerdeki dairelerde ve lüks otellerde erkeklere buluşturduğu, kadınların 1000 ile 10 bin lira arasında pazarlandığı tespit edildi.
Ekipler, yapılan tespitlerin ardından dün sabaha karşı saat 05.00’te harekete geçti. Yaklaşık 300 polis 70 evi bastı. Dinçer Dinçsoy, Barbie Operasyonu’nda yakalanan Bülent T., H. K., Caner Ç., Cihan G. ve bazı kadınların da aralarında bulunduğu 21 çete üyesi yakalandı.
Çetenin fuhuşta kullandığı mankenler D.E., E.Ş., H.Y., H.P., P.K., R.K., bir müzik kanalında VJ’lik yapan A.E.K ve yabancı uyruklu kadınların da aralarında bulunduğu 24 kadın yakalandı. Gözaltına alınan 44 kişi emniyete getirildi. 23 kadın “mağdur” sıfatıyla ifadelerinin ardından İstanbul Lepra Deri ve Zührevi Hastalıklar Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirildi. İşlemleri tamamlanan “mağdur” kadınlar, serbest bırakıldı. Operasyon kapsamında yeni gözaltıların da olduğu belirtildi.
Ahlak ve Kumar Büro Amirliği yetkilileri, operasyon düzenledikleri lüks evlerde yaptıkları aramalarda şebekenin müşteri listesini de ele geçirdi. Polis ünlü işadamlarının da bulunduğu bu listenin incelendiğini, gerektiği takdirde bu kişilerin ifadelerine başvurulabileceğini söyledi.
7 ay süren telefon ve fiziki takipte ünlü isimlerin de takıldığı öne sürüldü. Bazı müşterilerin hayran oldukları kadınlara evlenme teklif ettikleri ancak çetenin bu isteğe olumlu yanıt vermediği belirlendi.
Bazı müşterilerin de bazı kadınların başkalarına gönderilmemesi için çeteye ekstra para ödediği ve “Onunla evleneceğim. Âşık oldum” dedikleri tespit edildi.
Hukuk öğrencisi çete üyesi
Fuhuş çetesi yönetim kadrosunda olduğu öne sürülen Azerbaycan uyruklu Kıshvr F.(28) adlı kadının İstanbul Üniversitesi Hukuk fakültesi 3. sınıf öğrencisi olduğu ortaya çıktı. Kıshvar F.’nin hem erkeklerle fuhuş yaptığı hem de bazı kadınların pazarlanmasında rol aldığı öğrenildi.
Manken D.E.’nin avukatı:
Adı geçtiği için sorular soruldu
Manken D.E.’nin avukatı Gülgün Çavuşoğlu, müvekkilinin kişiler arasındaki konuşmalarda adı geçtiği için bilgisine başvurulduğunu söyledi. D.E.’nin tutulduğu Asayiş Şube Müdürlüğü binasına gelen Avukat Çavuşoğlu, “Bilgisine başvurmak için çağrıldı. Birazdan bırakacaklar. Kendisi bir şeyle suçlanmıyor. Mağdur kendisi. Mağdur olarak da nitelendirmeyelim. Bilgisine başvurdular. Kişiler arasındaki konuşmalarda ismi geçmiş. Onunla ilgili sorular soruyorlar” dedi.
Prof. Dr. Hakan Hakeri:
Yapan değil yaptıran suçlu
“Bizim hukukumuzda bir kadının parayla cinsel ilişkiye girmesi hem kadın hem de erkek açısından suç değildir. Hatta taraflar evli olsa bile suç değildir. Bunu suç kabul eden ülkeler de var, kabul etmeyen ülkeler de var. Bizim ülkemizde bu suç olarak kabul edilmiyor. Aracılık yapanlar ve yer temin edenler veya bu işe zorlamak suç olarak görülüyor. Burada dikkat çekilmesi gereken bir husus var. Kanuna göre eğer zorla fuhuş yaptırıldığı belirlenen bir kimse var ise, kendisi mağdur olmasına rağmen, suçlu olmamasına rağmen zorla psikolojik tedaviye tabi tutulur. Bu da tuhaf bir durum.”
Hukuki süreç nasıl işliyor?
- Gözaltına alınan kadın ve erkekler emniyete getirilir.
- Kimlik tespiti yapıldıktan sonra erkekler bırakılır.
- Kadınlar ise zorunlu olarak zührevi hastalık olup olmadığı tespiti için muayane edilir.
- Zorla fuhuş yaptırılan (mağdur) kadın var ise psikolojik terapiye tabi tutulur.
- Aracılık ettiği ya da yer temin ettiği tespit edilen kişi ya da kişiler için TCK’nın 227 maddesi gereğince işlem yapılır.
- Fuhuş mağduru olarak kendi şikâyetlerine bağlı olmaksızın iddianamede mağdur-müşteki olarak yer alırlar.