Cennetteki dedeye açık mektup
7 yaşındaki İlknas, ölen ‘Dedişko’suna bir mektup döşendi ki; okuyanın yüzüne tebüssüm, gözüne yaş doluyor
|
GÜLAY FIRAT İstanbul
Yedi yaşındaki İlknas Felek’in dedesiyle ilişkisi, herkesi imrendirecek kadar güzeldi. Dünyaya gözlerini açtığında, ilk olarak dedesinin sesini duydu.
65 yaşından sonra İlknas’a kavuşarak dede olan müteahhit İbrahim Bozkır da, torununa bütün sevgisini verdi. Birlikte saklambaç oynayıp, çizgi film izlediler, gazete okudular. İlk adımını attığında da ‘Dedişko’ yanı başındaydı. İlknas’ın ağzından çıkan ilk söz de ‘dede’ oldu. Birlikte kalkıp İspanya’ya tatile gittiler.
Kalp hastası dede Bozkır, 9 Temmuz’da yaşama gözlerini kapadığında, İlknas, ilk kez ‘ölüm’ ve ‘cenaze’ kelimelerini duydu, anlamlarını öğrendi.
Anne İlkay Felek, TED İstanbul Koleji ikinci sınıf öğrencisi kızının o gün yaşadıklarını, dedesi hakkında söylediklerini, İlknas’ın ağzından kaleme alıp gazetede ilan olarak yayınlattı.
"Sevgili İbrahim Dedeciğim. Annemle babama seni sordum, ‘Uzun bir uykuya yattı’ dediler. Güldüm. Komik geldi, ‘Nasıl yani’ dedim. ‘Dedeciğin öldü’ dediler. ‘Bir daha göremecek miyim’ dedim, ‘Nerede şimdi’ diye sordum, ‘Ne giydi üstüne’ diye sordum, ‘Yüzüne toprak gelirse rahat eder mi’ diye sordum. Senin aldığın çikolataların tadı bir başka oluyordu ya, onun için ‘Bana artık kim çikolata alacak’ diye sordum."
İlknas’ın dedesi hakkındaki düşüncelerini ilanla ebedileştirdiğini düşünen anne Felek, ‘cennetle mektuplaşmaların’ her ölüm yıldönümünde devam edeceğini söyledi.
YAŞAM