Derin bir nefes... Kimi zaman hayatta aldığımız kısa bir mola gibidir. En zor anlarda hatta kocaman bir stres bulutu ile karşı karşıya kalıp köşeye sıkıştığımızda derin bir nefes ne kadar da iyi geliyor değil mi?

Sizce nefes nedir? Bana göre nefes, yaşam kaynağı, yaşam enerjisi hatta mucizedir. Nefes alış verişler bir insanın yaşam belirtisidir Nefes hayatımızın başlangıç ve bitiş noktalarını belirleyecek kadar önemli ise yaşamımız akarken, şimdide de önemli bir yere sahip olması gerekmez mi? Sağlıklı beslenelim, sağlıklı yaşayalım diyoruz. Nasıl daha sağlıklı besleniriz diye kitaplar okuyoruz, tarifler araştırıyoruz. Aman nefesimize özen gösterelim, dikkat edelim diyor muyuz?

Bugüne kadar hiç nefesinizi izlediniz mi? Nefes alışlarınız nasıl? Sığ mı yoksa derin mi? Hızlı mı? Yavaş mı? Yapılan araştırmalar gün içinde insanların nefes kapasitelerinin sadece yüzde 30’unu kullandıklarını gösteriyor. Bunu duyduğumda çok şaşırmıştım. Kapasitemizi bu kadar az mı kullanıyorduk? Peki bize bunun getirisi ve götürüsü yok mu diye araştırdığımda nefes kapasitemi arttırmaya çoktan karar vermiştim. Her zamanki gibi deneyerek öğrenme yolunu seçtim.

Her gün düzenli olarak sadece 4 dakikamı nefes egzersizi yapmaya ayırdım. Günlük nefes egzersizleriyle nefes kapasitesimi arttırıp, gün içinde de doğru nefes alışverişlere özen gösterdiğimde hayatımda yaşadığım pozitif değişim benim için tek kelimeyle Bu kadar basit olamazdı değil mi? İnsanoğlu olarak çözümün her zaman zor ve karmaşık olmasını bekliyoruz. Doğru nefes almak en başta daha berrak bir zihin ile olaylara bakmamı ve yorumlamamı sağlamıştı. Zihnimde telaş içinde koşturan düşünceler artık beni sıkıştırmıyor ve kendimi daha hafif hissetmeye başlamıştım.

Peki nefes alırken neye dikkat etmemiz gerekir? Öncelikle doğru nefes burundan alınıp burundan verilir. Nefes alırken diyafram hareket ettirilmelidir. Bu durum daha fazla havanın akciğerlerimizin en uç köşelerine kadar ulaşmasını sağlar. Sağlıklı nefes aldığımızda kan dolaşımı hızlanır, sindirim kolaylaşır, fiziksel zindelik artar, cilt canlanır. Uyku kalitemiz iyileşir ve yeni güne daha dinç bir şekilde başlarız.

Mesela korktuğumuzda sığ ve hızlı nefesler alıp veririz. Duygularımızı bastırmaya çalışmak, korku ve endişeler nefesin bozulmasına neden olur. Stres altındayken vücudumuzdaki sempatik sistem etkinleşir. Kalp atışı hızlanır. Solunum daha sığ ve hızlıdır. Nefesi yavaş ve derin aldığımızda ise vücudumuzdaki parasempatik sistemi etkinleştirebiliriz. Bu sistem rahatlamadan sorumludur. Bu sayede iyi hissetme ve huzur algısı oluşur. Aslında bedenimiz stresi yönetmek ve daha iyi hissetmek için kendisi mükemmel bir düzen tasarlamıştır.

Kendinize keyifle ve iyi bakın.

Ceyda Bahşi Bilgiç

Sağlıklı Yaşam Koçu ve Pilates Eğitmeni

www.1yasamtasarimi.com

Uzun zamandır bize hiç durmadan hizmet eden bir bedenimiz var. Peki ona nasıl teşekkür ediyoruz? Bugüne kadar bizim için çalışan ve çalışmaya devam eden bu bedenlerin bize verilmiş çok kıymetli bir armağan olduğunu hatırlamalıyız.

Bizler ise iş, ev koşturmacası içinde kendimize iyi bakmayı ihmal ediyoruz. Hatta bunu ek bir iş olarak görüyoruz. Stres oldukça daha çok yiyor, yedikçe aldığımız kilolardan daha çok stres oluyoruz. Kısır bir döngü içinde yuvarlanıp gidiyoruz. İşler daha da kötüye gitmeden bir yerden başlamanın zamanı gelmedi mi?

Mükemmel bir tasarım olan bedenimiz doğasına uygun yaşamayı hak ediyor. Öncelikle buna izin vermeliyiz. Ona teşekkürü en başta işlerini daha da zorlaştırmayarak başlayabiliriz. Abur cuburlar, şekerli içecekler, işlenmiş paketli gıdalar tükettikçe bedeni daha fazla yoruyoruz. Vücut aldığı toksinleri atmaya çalışarak hem enerji hem de zaman kaybediyor. Bu enerjiyi vücudu iyileştirmek ve onarmak için kullanmaya tasarlanmışken, bizim gönderdiğimiz çöpleri temizlemekle harcamak zorunda kalıyor. Siz de bu durumun farkındasınız hatta sağlıklı yaşamak istiyor fakat zor olacağını düşünüyorsunuz değil mi?

Peki sağlıklı yaşama yeni bakış açısı sağlayacak 3 madde ile başlamaya ne dersiniz?

1- Basite odaklan

Gelin bedenimize iyi bakalım ve bunu basite odaklanarak yapalım. Basit olan her daim ve en stresli günlerinizde bile sürdürülebilir olandır. Zor tarifler, zor antrenmanlarla başlamak zorunda değilsiniz. Bugün sağlıklı yaşamak için en basit ne yapabilirim diye sorun kendinize. Mesela günde 1 litre su içiyorsanız bunu 1,5 litreye çıkarmaya ne dersiniz? Zamanla günde 2-2,5 litre su içmeye başladığınızı göreceksiniz.

2- Kendine karşı şefkatli ol

Sağlıklı beslenirken aniden önünüze gelen bir dilim pastaya hayır diyemeyip yediğiniz için kendinize kızmayın. Bir hafta düzenli egzersiz yaparken bir pazartesi spor yapamadınız diye suçlu hissetmeyin. İçinizde hissedeceğiniz pişmanlık ve suçluluk duygusu size pastadan da sporsuz geçen bir günden de daha çok zarar verecektir.

3- Aza hürmet et.

Hedefinizi hep küçük tutun. Mesela kısa yürüyüşler yapabilirsiniz. 20 dakika diye çıktığınızda yürümenin sizi ne kadar rahatlattığını göreceksiniz. Egonuz çok yorgunum, kısa bir yürüyüşün ne faydası olacak diye konuşmaya devam edecektir. Bırakın konuşsun. İradeniz siz ona rağmen yürüdükçe daha çok güçlenecek. Yürüyüş dolaşımı düzenler, metabolizmayı hızlandırır, stresi azaltır ve daha birçok vücuda sağlık ve zindelik kazandırır.

Bu ilkeleri ufak ufak hayatınızda uygulamaya başlayın.

Kendinize keyifle iyi bakın.