SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Çocuğunuzun Dil Gelişimi Akranlarından Farklı mı?

Çocuklar farklı hızlarda konuşmayı öğrenirler, bu nedenle çocuğunuzun konuşma ve dil gelişiminin akranları ile aynı olmaması durumunda hemen şaşırmayın ya da panik yapmayın. Aşağıdaki kilometre taşları bebekler ve küçük çocuklar için “normal” olarak kabul edilen dil ve konuşma gelişimi basamaklarıdır. Eğer bu basamaklarda bir sorun görürseniz geç kalmadan konuşma terapistine başvurabilirsiniz.

Bir yaş altı bebekler için sesler çıkararak çevreleriyle sözlü olarak iletişim kurmaları normal kabul edilir. Bu sesler konuşmanın öncüsüdür.

o Eğer çocuğunuz ses çıkarmıyorsa ya da size tepki vermiyorsa bir uzmana başvurmanız gerekir.

12 ila 15 aylıkken bebekler, ana dilinin seslerini taklit etmeye ve tek tek kelimeleri söylemeye başlarlar. Yaklaşık 10 kelime söylerler. Basit, tek adımlı yönergeleri takip ederler.

o Eğer çocuğunuz işitme problemi olmamasına rağmen sizi duymuyor gibi davranıyor ve yönergelerinizi sıklıkla yerine getirmiyorsa bir uzmana başvurmanız önemlidir.

18 aydan 2 yıla kadar kelime dağarcığının arttığı ve küçük çocukların “top yuvarlak” gibi iki kelimeyi bir araya getirmeye başladığı zamanlardır.

o Çocuğunuz hala konuşmuyor ya da kelime dağarcığı artmıyorsa, konuşmasında bir duraklama yaşanıyorsa veya çok az konuşuyorsa bir uzman görüşü almanız önemlidir.

2 ila 3 yaş arasında, konuşma ve dil becerilerinde hızlı bir ilerleme olur. 2 yaş civarında çoğu çocuğun söylediği kelime sayısı 50 civarındadır ve çocuğun anlaması hızla gelişir. 2 yaşından itibaren çocuğun konuşmasının başkaları tarafından anlaşılması gün geçtikçe artar. 3 yaş civarında çoğu çocuk 250-450 arası kelime söyler. Konuşmasının %75’i yabancı kişiler tarafından anlaşılır.

o Elbette ki bireysel farklılıklar göz önünde bulundurulur fakat aradaki farkın 2-3 aydan fazla olmamasına dikkat edilir. Ayrıca prematüre bebekler ve benzeri tıbbi durumlardan kaynaklanan gelişimsel farklılıklar ayrıca ele alınır.

3 yaştan itibaren bebeksi konuşmanın azalması, cümle kurarken daha fazla kelimenin kullanılması beklenir. Bu yaş civarında çoğu çocuk artık 300 ve üzeri kelime söylemeye başlar. Çocuğunuzun bu aşamada sadece 3 kelimelik cümleler kuruyor olabilir ve bu da normaldir.

o Önemli olan bu cümleleri kurarken dilbilgisini uygun şekilde kullanmaya başlıyor olması ve bebeksi tabir edilen konuşmanın zamanla geride kalmasıdır.

4 yaş civarında ise çoğu çocuk 1000 kelime ve üzeri söyler, 3 aşamalı yönergeleri yerine getirir, 8 kelimeden oluşan cümleler kurabilir.

5 yaş civarındaysa çoğu çocuk kısa hikayeler anlatır, sohbet eder. Bazı sesleri telaffuz ederken hala sıkıntılar yaşayabilir örneğin /r/, /l/ sesi ve bu yaş için normaldir. Cümle içinden birden fazla eylem bildiren fiil kullanır. Türkçe ’de tüm seslerin kazanımı 4,5-5 yaş arası tamamlanır.

o Seslerin doğru telaffuzu yani artikülasyon ile ilgili endişeleriniz varsa 5 yaş sonrası bir uzmanla görüşmeniz faydalı olur.

Birinci sınıfın sonunda karşı taraf çocuğunuzun konuşmasını kolayca anlamalıdır. 5N1K soruları sormalı ve sorulduğunda cevaplamalıdır. Hikayeleri anlatabilmeli ve olayları sırasıyla aktarabilmelidir. Çeşitli, eksiksiz cümleler kullanmalıdır ve dilbilgisini doğru kullanmalıdır. Konuşmaları başlatmayı ve sürdürmeyi ve sırayla konuşmayı bilmelidir. İki ve üç basamaklı yönerge verip, uygulamasını takip edebilmelidir.

İkinci sınıfta çocuğunuz fikirlerini açıklamak, diğer insanları ikna etmek, onlarla iletişim kurmak için konuşmasını kullanır. Cümleler yetişkin cümlelerine benzer, konuşurken sırasını bekler ve bir konu hakkında dikkati dağılmadan konuşur. Dilbilgisi kurallarına uygun cümleler kurar. Kendin, fikirlerini, olayları sırayla anlatmakta zorluk yaşamaz.

o Bu alanlarda zorluk yaşıyor ve akademik becerileri de örneğin okuma-yazma gibi bundan olumsuz etkileniyorsa yine konuşma terapisine başvurmanız faydalı olacaktır.

Yazının devamı...

Konuşursa Düzelir

Bak şu konuşanlara köşemizde, 3,5 yaşındaki Ece ve Arda’yla tanışmak ister misiniz?

Ece ve Arda’nın konuşması yaşıtlarının gerisinde kalınca yollarımız kesişti. Her iki ailede zaman geçmesine rağmen bir düzelme olmayınca bir terapiste başvurma zamanının geldiğine karar verir.

Ece ve Arda’nın geç konuşmaları ortak problemleri olup sadece konuşma terapisine ihtiyaçları varmış gibi görünse de ailelerinden aldığımız bilgiler ve yaptığımız değerlendirme sonucu aslında her ikisinin problemlerinin ve ihtiyaçlarının çok farklı olduğunu gördük.

Gelişiminde problemler olan çocukların doğal olarak konuşmalarında da problemler ve gecikmeler görülür. Arda’nın ailesi, çocuklarının oyuncaklarla çok oynamadığını, sevdiği oyunlar dışında başka oyunlarla çok ilgilenmediğini, canı isterse onların dediğini yaptığını, bazen çok karışık bir şeyi yerine getirip bazen de çok kolay bir şeyi yapmakta zorlandığını, kendi başına daha çok zaman geçirip arkadaş edinmekte zorlandığını, bazen duymuyormuş gibi davranıp göz kontağı kurmadığını ve bunun aslında konuşmasından kaynaklandığını düşünmüşler.

Yapılan değerlendirme ve alınan bilgilerle Arda’nın konuşmasındaki gecikmenin aslında gelişiminde yaşanan geriliklerin bir parçası olduğu ortaya çıktı. Arda aslında tüm gelişim alanlarında akranlarının gerisinde kalmış fakat yaşı küçük olduğu için ve aradaki fark çok açılmadığı için bunlar çok dikkat çekmemiş ve konuşursa düzelir diye beklenmiş. Konuşursa bütün bunlar düzelir değil mi? Hayır, düzelmez...

Gelişiminde problem olmayan çocukların model alma, taklit etme, sıra alma, yönergeleri yerine getirme, anlama ve oyun oynama becerilerinde sorun yoktur. Sadece yeterince ilgilenilmemiş çocuklarsa bu alanlarda sınırlılıklar yaşayabilirler ama bu da terapi içinde kısa sürede toparlanır. Bu çocuklar sözel olmayan iletişim becerilerini sıklıkla rahat bir biçimde kullanırlar.

Jest, mimik ve beden dilini kullanarak mesajlarını aktarırlar ve iletişim kurarlar. Bu sırada davranış problemleri ya da içine kapanma görülebilir çünkü çocuk her ne kadar jest, mimik kullanarak iletişime geçse de daha karmaşık ihtiyaçlarını anlatmak, duygularını paylaşmak, arkadaş edinmek, sosyalleşmek gibi farklılaşan ihtiyaçlarını istediği gibi kelimelere dökemediği için yalnız kalır ve bunun sonucunda da ya hırçınlaşır ya da susar.

Ece, tüm diğer gelişim alanlarında yaşıtları ile aynı şekilde gelişen, beden dilini kullanarak iletişime geçen, anlama, gösterme, yönergeleri yerine getirme, oyun oynama becerilerinde problem olmayan ama konuşması çok az olan bir çocuk olarak karşımıza çıktı. Ece kendini anlatamadığı için hırçınlaşınca, ailesi destek almak için daha fazla beklememeye karar vermiş ve konuşursa problemlerin düzeleceğini düşünmüş. Konuşursa bütün bunlar düzelir değil mi? Evet, düzelir.

Çocuklar konuşunca dünyalarının genişlediği, arkadaş edindikleri, sosyalleştikleri, yalnız kalmadıkları ve buna bağlı olan hırçınlıklarının azaldığı doğrudur.

Fakat önce şunu çok iyi tespit etmek gerekir; konuşmada yaşanan gecikme gelişimin diğer alanlarında da var mıdır yok mudur? Eğer varsa konuşmadaki problemler bu gecikmenin bir parçasıdır ve çocuk konuşmaya başlasa da diğer sorunlar devam edecektir. Bu yüzden konuşma terapisinin yanı sıra özel eğitim desteği mutlaka alınmalıdır.

Çocuğun gelişiminde farklılıklar yoksa ve sadece konuşmada gecikme varsa konuşma terapisi yeterli olacaktır.

Her iki durumda da çocuğunuzu başkalarının çocukları ile kıyaslamadan, beklemeden harekete geçmeniz önerilir ve önemlidir.

Konuşma bizim dünyaya açılan kapımızdır ve dünyada yalnız kalmayı kimse istemez. Alınacak profesyonel bir destekle sorunları kısa zamanda çözüme ulaştırabilir, çocuğunuzun bu dünyada yalnız kalması önleyebilirsiniz.

Yazının devamı...

Konuşan Ama İletişim Kuramayan Çocuk Kimdir ?

Bir ihtiyacı olduğu zaman ya da soru sorulunca iletişime geçen çocuklar neden kendiliğinden iletişim başlatamaz? Renkleri, sayıları, nesneleri isimlendiren, televizyonda duyduğu çok uzun bir cümleyi tekrarlayan çocuklar neden karşılıklı iletişim kurmakta zorlanır? Çocuklar sahip oldukları dil becerilerini neden iletişim kurmak için kullanamıyor ve bildiklerini tam olarak gösteremezler?

Çocuklar değişen yaşam şartları ve çevresel etkenlerden dolayı, dil ve iletişim becerilerinin gelişmesi için ihtiyaçları olan pratiği yeterince yapamamaktadırlar. Akranları ile daha az iletişime geçmekte ve çevreyle daha sınırlı iletişim kurmakta ve bunun sonucunda doğal öğrenme yolları kısıtlanan ortamlarda büyümektedirler. Çocuklardan çok yoğun bir program içinde her şeyi hızlı bir biçimde öğrenmeleri beklenmektedir.

Çocuğunuz iletişim kurmayı öğrenirken bunu kısıtlayan bir sürü neden olabilir:

Çocuğun anlamayacağı şekilde onunla konuşmak,

Onunla birebir çok az zaman geçirmek,

Etrafında çok fazla oyuncak olması,

İnsanlarla iletişiminin çok kısa ve yüzeysel olması, çevresinin iletişim kurmaya fırsat tanımayan bir şekilde olması,

Sosyal davranışlarından çok bireysel davranışlarının desteklenmesi, öğrenmenin iletişim kurmaktan çok performansa dayanması,

Ona yeterince zaman tanınmaması,

Az oyun oynaması, yaşadığı ortamın çok gürültülü olması,

Pasif davranışlarının desteklenmesi,

Sürekli yanlışlarının söylenmesi,

Zor şeyleri yapmasının beklenmesi, model alacağı kimse olmadan davranışı yerine getirmesinin beklenmesi,

Sürekli aynı ortamda aynı kişilerle rutin bir biçimde farklı uyaran olmadan yaşaması nedenlerden bazıları olabilir.

Konuşan ama iletişim kurmakta zorlanan bir çocuğunuz varsa, bu nedenlere bakarak çocuğunuzun neden zorlandığını ortaya çıkarabilirsiniz, gerekli düzenlemeleri yapabilir ve çocuğunuzun iletişim becerilerini geliştirmesine yardımcı olabilirsiniz.

Ayrıca çocuğunuzla iletişim kurarken;

Onun sizinle iletişim kurduğu kadar konuşmanız,

Kelimeleri nasıl kullanacağınızı göstermeniz,

Doğal öğretim yöntemlerini kullanmanız,

Eğlenerek öğretmeniz yani oyun oynamanız,

Kelimeleri kullanması için zorlamamanız,

Az soru sormanız,

Oyun arkadaşı olmanız dil ve iletişim becerilerinin gelişmesini sağlayacaktır.

Çocuğun çevresindeki uyaranlar, aktiviteler ve insanlar değiştikçe iletişimi de değişecektir. Farklı ortamlarda farklı tepkilerde bulunacak ve iletişime geçmek için bir ihtiyacı olacaktır.

Çocuğunuzla;

Az zaman geçirir,

Teknolojik aletlerle çok zaman geçirmesine izin verir,

Farklı ortamlarda farklı aktiviteler yapmaz,

Akranları ile zaman geçirmesi için fırsat yaratmaz,

Eğlenceli oyun arkadaşı olmazsanız bu çocuğunuzun dil, konuşma ve iletişim becerilerini olumsuz etkileyecektir.

Bunun sonucunda da sosyal becerilerinde, davranışlarında, özgüveninde ve uyum becerilerinde de problemler ortaya çıkacaktır.

Çocuklar iletişim kurmayı, konuşmayı tek başına öğrenemez, model alacakları ve taklit edecekleri yetişkinlere ihtiyaç duyarlar. Çocuk önce evde iletişim kurmayı öğrenir, sosyalleşir, kuralları benimser ve daha sonra bunu topluma yansıtır.

Yazının devamı...

Geç Konuşan Çocuklar, Zamana mı Bırakmalı Harekete mi Geçmeli?

Gelişiminde problem olmayan hatta dikkati, algısı, taklit yeteneği son derece kuvvetli olan 3,5 yaşındaki Okan iş konuşmaya gelince sadece 3-4 kelime söylemektedir. Okan, en büyüğü on yedi yaşında olan dört çocuklu bir ailenin herkes tarafından çok sevilen en küçük çocuğudur. Kardeşleri ile zaman geçirmeyi seven, çok fazla televizyon ve çizgi film izlemeyen, sosyal bir çocuk olan Okan neden yaşıtları gibi konuşamaz ailesi bir türlü anlayamaz?

Aile önce beklemeyi tercih eder ne de olsa erkek çocuğudur ve geç konuşması normaldir. Fakat 3 yaş civarında konuşma terapisine başlama kararı verirler ama aile yakınlarından gelen yorumlar kafalarını karıştırır. Yakınları çocuğun elbet bir gün konuşacağını henüz erken olduğunu söylerler ve aile yine beklemeye başlar.

Aile bireylerinin yaşamı Okan’ın ihtiyaçlarını anlamak ve karşılamak üzerine kurulur. Ama bu durum hem çocuk hem de aile için işleri daha da karmaşık hale getirir. Çünkü Okan her istediği yapıldığı için daha fazla davranış problemi sergiler ve konuşamadığı için daha da sinirli, hırçın ve mutsuz olur.

Aile daha fazla beklemenin çözüm olmadığına karar verir ve böylece yollarımız kesişir.

Okan anlamasında problem olmayan, istenileni yerine getiren ama konuşma konusunda özgüveni azalmış, konuşması duraklamış, davranış problemleri artmış bir çocuk olarak karşımıza çıktı.

Bu kadar zor başlayan bir süreç nasıl aşıldı? Konuşması yaşına göre oldukça az olan, davranış problemleri oldukça artmış ve terapi odasında annesinin sürekli yanında kalmasını isteyen ve istediği olmadığı zaman ağlayan ve hırçınlaşan Okan’la nasıl çalıştık?

Öncelikle Okan’ın güvenini kazanmakla işe başladık. Önce annesi bizimle beraber oynadı, seanslara katıldı sonra Okan tek başına odada kalmaya alışınca annesi olmadan devam ettik. Hem davranış problemlerinin azaltılması hem de iletişim becerilerinin yaşına uygun hale getirilmesi üzerinde durulurken, sözel ifadenin arttırılmasının yanı sıra konuşmasının anlaşılır olması için çalışmalar yaptık. Yaklaşık 6 ay süren bu çalışma sonucunda üç kelime ve fazlasını kullandığı cümleler kuran, konuşması yabancı kişiler tarafından anlaşılan ve iletişim kurmakta zorlanmadığı için anaokuluna gitmeye hazır bir çocuk haline geldi. Davranış problemleri azaldı, sosyal becerileri ve uyumu arttı.

En önemlisi de konuşmaktan çekindiği için bir köşede tek başına oturan çocuğun yerine ve herkesin bak şu konuşana, ne güzel konuşuyorsun dediği mutlu bir Okan geldi. Okan mutlu oldukça aile bireyleri de mutlu oldu.

İletişim kurmakta zorlanan bir çocuk içine kapanır, davranış problemleri artar, özgüveni azalır, arkadaş edinmekte zorlanır ve mutsuz olur. Konuşma terapisine başlaması gecikirse problemler artar ve çözüm süresi uzar.

Çocuğunuzun konuşmasının akranlarına göre farklı olduğunu düşünüyorsanız, beklemek yerine harekete geçmenizi öneririz. Geç konuşan çocuklar erken yaşta terapiye başlarsa daha kısa sürede daha başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Problemler erken yaşta çözülürse, çocuğunuz mutlu ve başarılı şekilde iletişim problemleri olmadan yaşamına devam eder.

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.