SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Corona diyeti değiştirdi

Covid-19 Pandemisi ile #Evdekal çağrısına uyan Türkiye, evinde sakin bir hayat yaşamaya çekildi. Kendimizi koronavirüsten koruyalım derken mutfak ve buzdolabımızla aramızda olan sosyal mesafeyi bir hayli azalttık. Uzun alışveriş listeleri ile marketlere hücum ederke  abur cubur beslenmeyi maalesef iyice alışkanlık haline getirdik. Bir de bunun üzerine hareketsiz yaşam eklenince pantolonların düğmelerinin zor kapandığından şikayetçi olmaya başladık. İki aylık gönüllü karantina boyunca, ülkece kilo aldık ve önlem almazsak daha da kilo alacağız gibi görünüyor. Bu nokta da uzman bir diyetisyenden yardım almak en mantıklı yöntem olacaktır ama korona salgını varken diyet için hastaneye gitmek ister misiniz?

Karantina sürecinde, evden çalışma modeline en iyi uyum sağlayan sağlık personellerinden biri de diyetisyenler oldu. Halihazırda bulundukları şehirlerde diyetisyen kliniğine gelmeye vakit bulamayanlar için yapılan online diyet, bu aralar çok popüler. Hastaneye ya da özel diyetisyen kliniklerine gitmek istemeyen danışanlar, sağlıklı bir bedene kavuşma yolunda online diyet ile ilerleme yoluna gidiyorlar.

Online diyet nedir? Ben de uzaktan diyet yapabilir miyim?

Online diyet, basitçe anlatmak gerekirse size özel sanal beslenme danışmanı ile diyet yapmaktır. Bizler kendimize online diyetisyen diyoruz. Ataşehir’de kendi diyet kliniğime gelemeyen ama benimle çalışmak isteyip mesafe ya da zaman engelinden randevu alamayan danışanlarımın tercihi benimle uzaktan diyet yapmak oluyor. Aslında kliniğime gelip yüz yüze diyet yapmaktan hiçbir farkı yok çünkü bütün diyetlerim kişiye özel ve başarı odaklı.

Online diyet programın işleyiş süreci

-Danışanlarımın doldurmasını istediğim, ayrıntılı sorular ile hazırlamış online diyet formum var. Bu formu dolduran danışanım hakkında bilgilere, kilo probleminin gerçek sebebine, beslenme alışkanlıklarına ve diyet planlamam için gerekli bilgilere sahip oluyorum.

-Ardından aile hekimi ya da dahiliye doktorunun incelemiş olduğu, kan tahlillerini ve tanı raporunu rica ediyorum danışanımdan. Sonrasında online diyet danışanımın evindeki tartı ile başlangıç kilosunu kaydedip bana tartı fotoğrafını atmasını istiyorum.

-Akabind  mezura yardımı ile göğüs, bel, kalça ve kol ölçülerini kaydediyoruz. Danışan tarafından gerekli bütün bilgiler alındıktan sonra diyet planlama sürecine geçiyoruz. Ben danışanlarımı haftalık takip etmeyi tercih ediyorum ve her hafta hedefimize göre diyet planlamasını yapıp diyetimizi değiştiriyorum.

-Online diyet planlaması yaparken danışanım ile WhatsApp üzerinden sürekli iletişim halinde oluyoruz. Aslında listeyi beraber planlıyoruz diyebilirim. Burada amaç, Diyetisyen Tuğçe Sert ile diyet yapıp kilo vermek değil. Ben, danışanlarıma kendi metabolizmalarına en uygun beslenme planlamasını hazırlayıp,bunu nasıl sürdürebileceklerini öğretiyorum. Bu çalışmanın en güzel meyvesini, verdiği kiloyu uzun yıllar koruyan danışanlarımdan alıyorum ve beni çok mutlu ediyor.

Sadece diyet listesi değil, danışanlarıma doğru beslenmeyi öğretiyorum

-Diyet yapmak sadece liste paylaşıp 2 kibrit kutusu peynir, avuç içi kadar haşlanmış hindi eti ya da ara öğünde 3 badem, 2 kayısı.. vb. yazmak değil. Burada bir bilim var, bizler bu mesleğin eğitimini aldık. Nasıl hepimizin parmak izi birbirimizden ayrı ise beslenme şeklimiz ve gıdaların vücudumuza olan tepkisi de tamamen farklıdır. Bu yüzden bütün meslektaşlarım, “Diyeti, diyetisyen yazar!” ya da “Diyet, kişiye özel olmalıdır” diyor. Bunun bir çok sebebi var. Örneğin insülin direnci olan bir danışana düşük glisemik indeksli bir diyet, PCOS olan bir danışana hastalığına özel besinler içeren bir diyet, diyabeti olan bir danışanıma diyabetik bir diyet, tüp mide ameliyatı geçirmiş başka bir danışanıma ameliyat sürecine göre diyet planlaması yapıyorum.

İşte bu gibi durumlarda nasıl kişiye özel bir diyet ile çalışılması gerektiğini düşünebiliyorsanız, kendi beslenme planınızın da size özel planlanmış bir diyet olması gerektiğini anlamalısınız.

Bu yüzden, danışanlarıma beslenme planı çıkarırken beraber iletişim halinde oluyoruz. Genellikle 3 aylık online diyet paketi alan danışanlarımla çok verimli ve doğru beslenmeye dair her gün konuşuyoruz. Böylece danışanlarım, kendi kendine artık diyet yapabilen biri hale geliyor. Bunun en güzel meyvesi, verdiği kiloları uzun süre koruyup yaşam şekline çeviren danışanlarım oluyor.

Yurt dışındaki Türk vatandaşlarımız için en iyi yol online diyet

Yurt dışında yaşadığınız zaman, o ülkede sağlık hizmeti almak bazen büyük bir problem olabiliyor. Kimi zaman aşırı pahalı oluyor kimi zaman da ülkemiz ile kıyaslanmayacak derece yetersiz kalıyor. Bunun gözle görülür örneğini tam da Covid-19 ile savaşta gördük. Amerikan sağlık sisteminin bozukluğu hepimizi düşündürürken Avrupa’nın yetersiz kalması bizi çok şaşırttı. Hal böyle olunca kilo vermek isteyen danışanlar da ikamet ettikleri yerlerde uygun bir diyetisyen bulamıyorlar. Konuşulan dil ne kadar aynı olsa da yemek yemek bizim kültürümüzün ana taşlarından birisidir. Hal bu olunca farklı bir kültürden birisinin damak zevkinize uygun olmayan bir liste planlaması, hiç mantıklı değil. Bu yüzden, online diyet paketlerime yurt dışından talep çok yoğun. Amerika, Almanya, Hollanda, İtalya, Avusturalya, Avusturya, Rusya... Türkler her yerde ve dünyanın her yerinden danışanlarım var.

Hasta demiyoruz, onlar bizim danışanımız

Diyetisyenler olarak, bizim doktorlar gibi hastalık tanı ve tedavi yetkimiz yok. Bizler, doktorların sevki ile bireylerin beslenme planlarını düzenleyip sağlık problemi yaşamadan önlem almaya çalışıyoruz. Basit bir örneklendirme vermek gerekirse şeker hastalığı olan bir danışanımız hastalığının tedavisi için doktorundan ilaç tedavisi görüyor ve akabinde önleyici yöntem olarak kilo vermesi gerektiğini öneriyor. Bu noktada, endokrin hekimin sevki üzerine danışanımız ile çalışmaya başlıyoruz ve diyabetin ana sebeplerinden biri olan kilo problemini beraber çözmeye çalışıyoruz.

Online diyet sektörü daha da büyüyerek devam edecek

Bütün meslek grupları gib  diyetisyenlik de yeni bir evreye girdi. Bu sürece en güzel şekilde ayak uydurmak adına diyet hizmetlerinin yüzde 70’nin online olarak uzaktan takip edileceğine inanıyorum. Geriye kalan kısım ise, yerinde tedavi gerektiren hastalıkların beslenme kontrolü şeklinde olacak. Kanser ile mücadele eden bir kemoterapi hastasına, online diyet ile hizmet vermemiz gayet verimsiz olacaktır haliyle.

Durum böyle olunca danışanlarımız evlerinin rahatlığında her zaman bir mesaj uzakta bir diyetisyene sahip olacaklar. Aslında bunu düşündüğünüzde harika bir hizmet. Sanal bir diyetisyene sahip olmak, dilediğiniz zaman WhatsApp üzerinden konuşabilmek bence diyet hizmetlerinin çehresini değiştirdi.

 

Diyetisyen Tuğçe SERT

https://www.instagram.com/diyetisyentugcesert

Yazının devamı...

Kilo Vermenizi Engelleyen 3 Neden

Kilo vermekte neden zorlandığınızı hiç düşündünüz mü? Belki de beslenmenizde farketmeden yaptığınız küçük şeyler kilo vermenizi engelliyor olabilir.

Hadi kendinize şu 3 soruyu sorun;

Bu soruların cevabı kilo verme sürecinizi çok etkiler.

Günde Kaç Öğün Besleniyorum?

Diyetlerde yapılan en büyük hatalardan biri uzun süre aç kalarak kilo vermeye çalışmaktır. Siz ne kadar aç kalırsanız metabolizmanız o kadar yavaşlar ve bu durum daha hızlı yağlanmanıza neden olur. Düzenli beslenmek, günde 3 ana 2 ara öğün yapmak metabolizmanızı hızlandırır. O nedenle aç kalarak değil, doyarak kilo vermek sizin için daha sağlıklı olacaktır.

Günde Kaç Litre Su İçiyorum?

Su, vücudumuz için en elzem ve önemli besin kaynağıdır. Özellikle metabolizmanızın hızlanması, yağ yakımınızın artması, ödemlerinizden kurtulmak için günde 2-2.5 lt suyu düzenli tüketmelisiniz. Spor yapıyorsanız, emziren bir anneyseniz, kas kitleniz yüksekse su tüketiminizi 3-3.5 lt kadar çıkarabilirsiniz.

Günde Ne Kadar Hareket Ediyorum?

Özellikle masa başı çalışanların kilo verme sürecinde en zorlandıkları süreçlerden biri spor yapmaktır. Düzenli egzersiz yapmak yağ yakımınızı hızlandırır ve daha kolay kilo vermenize yardımcı olur. Dünya sağlık örgütü haftada en az 150 dk egzersiz yapmanın hem kilo verme hem de sağlık açısından gerekli olduğunu söylemektedir. Her gün saatlerce spor yapmanıza gerek yok. Önemli olan sürdürülebilir ve düzenli spor yapmak. Bu nedenle haftada 3 gün 1 saat spor yapabilirseniz oldukça yol katetmenize yardımcı olacaktır.

Aslında çok basit ama hayatınıza adapte edemediğiniz bu üç madde kilo vermenizi engelliyor olabilir. Hadi sizde neler yaptığınızı gözden geçirin ve yeniden başlayın.

Yazının devamı...

30’ LARINIZDA FİTNESS’IN ÖNEMİ

30’lu yaşlarınıza kadar fiziksel aktivite yapmadıysanız, 30’larınız iyi bir başlangıç olabilir. Fitness, sağlıklı beslenme ile birlikte, sağlıklı bir yaşam tarzının korunması için önemlidir. Enerjiyi arttırır, fiziksel işlevliği korur ve kronik hastalıklardan kaynaklanan komplikasyonları önleyebilir veya en aza indirebilir.

Neden Fiziksel Aktivite?

Tip 2 diyabet riski azalır,

Hipertansiyon riski azalır,

Yüksek kolesterol riski azalır,

Stres faktörü azalır,

Uyku kalitesi artar,

Erken ölüm riski azalır,

Başlamak için kendinizi motive edin. Sağlıklı bir insan yaratmanıza yardımcı olacak birkaç neden olabilir?

Çocuklar için olumlu bir rol model olmak

Tip 2 diyabet ve yüksek tansiyon riskini azaltmak

Sağlıklı kilo vermek

ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Departmanı, 18 ila 64 yaşları arasındaki yetişkinler şu önerilerde bulunuyor:

Haftada en az 150 dakika orta şiddette veya 75 dakika şiddetli yoğunluklu aerobik fiziksel aktivite yapın.

Haftada iki gün veya daha fazla büyük kas gruplarının tümünü kullanarak güç antrenmanı yapın.

Daha fazla sağlık faydası için, hafif yoğunluklu aerobik fiziksel aktiviteyi 5 saat arttırın veya haftada 150 dakika şiddetli yoğunluklu aerobik fiziksel aktivite ekleyin.

Sağlıklı hamile kadınlar hafta boyunca en az 150 dakika orta yoğunluklu aerobik fiziksel aktivite yapmalıdır. Güçlü yoğunlukta aerobik fiziksel aktiviteye alışmış olan kadınlar, doktorlarıyla konuştuktan sonra gebelik sırasında fiziksel aktiviteye devam edebilirler.

Yürüyüş Bu Aktivitelerden Sayılır Mı?

Yavaş yürümek hafif yoğunluklu bir etkinlik olarak düşünülür. Tempolu yürüyüş, hafif yoğunluk aktivitesine bir örnektir. Bu yürüyüş konuşabilecek, ancak şarkı söyleyemeyecek tempoda olmalıdır. Güçlü yoğunlukta ki egzersizlerde, nefesinizi tutmadan birkaç sözcük söyleyebilirsiniz. Yoğunluk ne olursa olsun, haftanın her günü 10 dakikalık bir sürede yürüyüş yeterli ancak hedef, 65 yaş ve üstü bile olsa bu kuralları takip etmeye devam etmek!

Diyetisyen Tuğçe SERT

www.diyetisyentugcesert.com

Yazının devamı...

Kurban bayramında doğru beslenme tüyoları

Bayramların en güzel yanı tüm sevdiklerimizle bir araya gelmek, güzel anılar paylaşmak ve vazgeçilmezimiz olan bayram sofralarıdır. Kurban bayramı denildiği zaman aklıma, çocukluğumda dedemlerin arka bahçesinde kesilen koyunlar gelir. Bayramdan 2-3 gün önce gelen koyunlar, mahallede hepimize arkadaş olur, tüm bahçelerden koyun sesleri gelirdi. Şimdi ise bizim evde aile büyükleri yaşlanınca, koyunların yerini büyükbaş hayvanlar aldı. Kurban bayramında yapılan kavurmalar, şiş kebaplar ve üzerine yenilen tatlılar ise hala devam eden bayram geleneklerimiz arasında.

Peki, kurban bayramında doğru beslenmek için neler yapabiliriz?

·Kurbanda tüketim sıklığı artan kırmızı et, demir, çinko, fosfor, magnezyum, B12 ve kaliteli protein içerir. Ancak doymuş yağ ve kolesterol oranı yüksek olduğundan, özellikle kalp-damar, tansiyon, diyabet ve böbrek hastalarının kırmızı eti fazla miktarda tüketmemeleri gerekir.

·Kurban kesiminin uygun koşullarda, sağlıklı ortamda yapılması gerekir.

·Bayram günü kesilen etler sert olduğundan hem pişirme hem de sindirim açısından sıkıntı yaratır. Özellikle sindirim zorluğu yaşayan kişilerin, bayram günü kesilen etleri 24 saat buzdolabında beklettikten sonra tüketmeleri daha sağlıklı olacaktır.

·Etleri kızartma, kavurma yerine, haşlama, ızgara veya fırında pişirme şekillerini tercih edebilirsiniz. Yapılan araştırmalar özellikle kızarmış ve yanmış kırmızı et tüketiminin kolon ve mide kanseri riskini arttırdığını göstermektedir.

·Pişirmenin yanında saklama koşullarının da sağlıklı olması için etlerinizi büyük parçalar yerine kıyma veya küçük parça et haline getirip buzluk kısmında veya derin dondurucuda muhafaza edebilirsiniz. Buzluk kısmında -2 derecede 1-2 hafta, derin dondurucuda -18 derecede daha uzun süre saklayabilirsiniz.

·Kırmızı et iyi bir demir kaynağıdır. Bu nedenle vücudunuzda demir eksiliği varsa, etle birlikte ayran, yoğurt yerine bol limonlu salata tercih etmeye özen gösterin. Demir eksiliğiniz yoksa yoğurt, cacık veya ayran tercih edebilirsiniz.

·Beslenme dengesini sağlamak adına etlerin yanına bulgur pilavı, tam buğday makarna veya esmer pirinç tüketebilirsiniz.

·Etli sebze yemeği yapacaksanız, içerisine ekstra yağ koymadan etin kendi yağıyla yemeği pişirmeye çalışın.

·Kurban bayramında etin yanı sıra ikram edilen tatlılara da dikkat etmek gerekir. Özellikle şerbetli ve hamur tatlılarından uzak durmaya çalışın.

·Tatlı tercihinizi dondurma veya sütlü tatlılardan yana kullanabilirsiniz.

· Bayram ziyaretlerinden sonra kendinize zaman ayırıp, gün boyunca aldığınız fazla kalorileri yürüyüş yaparak dengelemeye özen gösterin.

·Meyve, sebze ve tahıl gruplarını da bayramda beslenmenize eklemeyi ihmal etmeyin.

Herkese musmutlu, sağlıklı, huzur dolu bir bayram diliyorum.
Diyetisyen Tuğçe SERT
www.diyetisyentugcesert.com

Yazının devamı...

Yaz aylarında kilo vermeye yardımcı 5 Besin, 5 tarif

Yaz aylarında, hem hafif hem de kilo verimine yardımcı besinlere daha çok ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü kilo vermek için yaz mevsimi en güzel dönemlerdendir. Metabolizmamız daha iyi çalışır, hareket etme şansımız daha fazladır ve sebze, meyvenin en bol olduğu zamandır. Bu mevsimde ki besinlerin en önemli ortak özellikleri ise lif oranı yüksek, antioksidan açısından zengin ve bolca vitamin mineral içeriyor olmalarıdır. Ben en favori 5 besini sizler için seçtim ve bu besinlerle yapabilceğiniz 5 tane de düşük kalorili ve pratik 5 tarif verdim. Diyetinize bu tarifleri eklemenizi tavsiye ederim.

1. KABAK

Yazın tüm marketlerde ve pazarlarda kolaylıkla bulabileceğiniz hem ucuz hem de sağlık dolu bir besin. Lif ve mineral açısından çok zengin olan kabak, yaz aylarında kilo vermek isteyenler için çok iyi bir alternatif. Sindiriminizi kolaylaştırır ve metabolizmanızı hızlandırır. Diyet yaparken çorbasını, salatasını veya zeytinyağlı yemeğini tercih edebilirsiniz. Haftada 2 gün menüye eklemeyi unutmayın.

Domatesli Kabak Yemeği

4 orta boy kabak, 1 orta boy soğan, 2 orta diş sarımsak, 3 domates, 1 adet kırmızı kapya biber, tuz, pul biber, 2 çorba kaşığı zeytinyağı

Yapılışı; Soğanları ve kabakları küp küp doğrayın. Sarımsakları 4’ e bölün. Soğan, sarımsak ve kabakları tencerede birazcık çevirin. Üzerine kırmızıbiberi ve domatesleri doğrayın. En son baharatları ekleyin tekrar karıştırın ve tencerenin kapağını kapatın. Kaynamaya başlayınca ocağın altını kısın ve pişmesine yakın 2 yemek kaşığı zeytinyağını ekleyin. Afiyet olsun.

2. AVOKADO

Avokado artık ülkemizde de tüketim sıklığı artan besinler arasında diyebiliriz. Özellikle kalp sağlığımızı koruyan avokadonun, kötü kolesterolü düşürücü ve kan lipitlerini düzenleyici etkisi bulunmaktadır. Lif ve tekli doymamış yağdan zengindir. Aynı zamanda iyi bir potasyum kaynağıdır. Günlük beslenmenizde avokadoyu, salatalarınıza veya sandviçlerinize ekleyebilirsiniz. Diyet yaparken tokluk hissinizi arttıracak, omega-3 alımınıza katkı sağlayacaktır.

Lor Peynirli Avokado Salatası

12 yaprak marul, 2 yemek kaşığı lor peyniri, 1/2 orta boy avokado, 1 orta boy kırmızı kapya biber, tuz, limon ve 1 tatlı kaşığı zeytinyağı

Yapılışı; Tuz, limon ve zeytinyağını bir kapta karıştırın. Marulları ve kırımızı biberi doğrayıp zeytinyağlı sosla harmanlayın. En üzerine avokadoyu dilimleyip, lor peynirini ilave edin. Afiyet olsun.

3. KİRAZ

Çocukluğumda kulağıma küpe yaptığım kiraz, en sevdiğim meyveler arasındadır. Özellikle yaz aylarında ödem atmak için en çok tercih ettiğim meyvelerden diyebilirim. Aynı zamanda iyi bir idrar söktürücüdür ve böbrekleri temizler. İçeriğinde bulunan ‘’Antosiyanin ‘’ sayesinde kalp damar sağlığını koruyucu özelliği vardır. Antioksidan oranı yüksektir. Hem cilt sağlığını korur, hem zayıflamanızı destekler. Ancak tüketim miktarı önemlidir. Yaklaşık 12 adet kiraz 1 porsiyon meyveye denk gelmektedir. Her gün kendinize kiraz sapı demleyerek ödemlerinizden kurtulabilirsiniz.

Kiraz Sapı Çayı

1 tutam kiraz sapı, 1 tutam beyaz çay, 1 tutam mate çayı, 1 kabuk tarçın, 1 dilim limon, 2 adet karanfil

Yapılışı; 1 litre suya, kiraz sapı, beyaz çay ve mate çayını atıp 5-6 dk kaynatın. Demlendikten sonra içerisine limon, karanfil ve tarçını ilave edin. Afiyet olsun.

4. SALATALIK

Düşük kalorili ve su içeriği yüksek olan salatalık yaz aylarında elinize alıp özgürce tüketebileceğiniz sebzeler arasında yer alıyor. Su oranı yüksek olduğundan ödem atmanıza ve sindiriminizin düzenlenmesine yardımcı olur. İyi bir potasyum ve magnezyum kaynağı olduğundan aynı zamanda cilt sağlığını korur. İster salatalarınızda kullanın, isterseniz yoğurtla cacık yapın. İyi bi ara öğün alternatifi olarak da tercih edebilirsiniz.

Yoğurtlu Salatalık

2 orta boy salatalık, 4 yemek kaşığı yoğurt, 1 diş sarımsak, nane, pul biber

Yapılışı; 2 orta boy salatalığı rendeleyin. Sarımsağı ezin ve yoğurtla karıştırın. Rendelediğiniz salatalığı sarımsaklı yoğurtla karıştırın. En üzerine nane ve pul biber ekleyin. Yanında 2 adet wasa veya galeta tercih edebilirsiniz. Afiyet olsun.

5. SEMİZOTU

Omega 3 den zengin, düşük kalorili ve çok besleyici olan semizotu yaz aylarında vazgeçilmezimdir. 100 gramında sadece 32 kalori içeren bu sebzeyi diyet yaparken rahatlıkla tercih edebilirsiniz. Lif oranı yüksek olduğu için kabızlık şikâyetlerinizi azaltır ve tokluk hissi verir. Potasyum, magnezyum, kalsiyum, A ve C vitamininden çok zengindir. Özellikle balık çok fazla tüketemiyorsanız, her gün sofranıza semizotu eklemeyi ihmal etmeyin. Salatalarınıza, yoğurdunuza katabilir veya kıymalı yemeğini yapabilirsiniz.

Hellim Peynirli Semizotu Salatası

1 bağ semizotu, 5-6 adet cherry domates, 1 orta boy salatalık, 4-5 dal taze reyhan, 1 tutam taze kekik, 3 dilim hellim peynir, 3 tüm ceviz, tuz, limon

Yapılışı; Semizotlarını ayıklayıp yıkayın. Kurutucuda kuruttuktan sonra içerisine reyhan, kekik ve salatalığı doğrayın. Sonra cherry domatesleri 2 ye bölüp ilave edin. Malzemeleri tuz ve limonla karıştırdıktan sonra en üstüne yağsız tavada kızarttığınız hellimleri doğrayın. Afiyet olsun.

Yazının devamı...

Kilo Vermenize Yardımcı 5 Salata Tarifi

KİNOALI AVOKADO SALATASI

Malzemeler;

Yapılışı; Zeytinyağı, limon ve tuzu bir kapta karıştırın. Doğradığınız marulu bu sosla karıştırın. İçersine küp küp avokadoları doğrayın ve en son haşlanmış kinoayı ekleyin.

Bu salata hem lif hem de omega 3 açısından çok zengin bir seçenektir. Kinoa lif açısından zengin, protein oranı yüksek bir besindir. Glisemik indeksi düşük olduğundan tokluk hissi verir ve kan şekerinizi dengeler. Avokado iyi bir omega 3 kaynağıdır ve kalp sağlığını korur. Diyette tokluk hissinizi arttırır.

MAŞ FASULYELİ AVOKADO SALATASI

Malzemeler;

Yapılışı; 1 çay bardağı fasulyeyi haşlayın. Marulu doğrayın. Üzerine haşladığınız fasulyeyi, avokadoyu ve domatesleri ekleyin. En son üzerine zeytinyağı, limon ve tuz ekleyin.

Maş fasulyesinin lif oranı yüksektir ve sindirim sisteminizi düzenler. Protein oranı yüksek olduğundan kilo vermenizi destekler.

YUMURTALI KUŞKONMAZ SALATASI

Malzemeler;

Yapılışı; Kuşkonmazları ortadan 2 ye bölerek haşlayın. 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile 1 diş sarımsağı ezin. Haşlanmış kuşkonmazları doğradığınız marulla ve sarımsaklı sosla karıştırın. En son üzerine haşlanmış yumurtaları doğrayın baharat ve sirkesini ekleyin.

Kuşkonmazın ödem atıcı ve idrar söktürücü özelliği vardır. Lif oranı yüksek olduğundan kabızlık şikâyetini engeller.

YEŞİL MERCİMEKLİ BULGUR SALATASI

Malzemeler;

Yapılışı; 1 çay bardağı bulgur ve yeşil mercimeği haşlayın. 3 adet taze soğan, biber, domates ve maydanozu doğrayıp karıştırın. Haşladığınız bulgur ve mercimek soğuyunca salatanıza ekleyin. Tüm malzemeler karıştıktan sonra en üstüne yağ, tuz, pul biber ve limon ekleyerek harmanlayın.

Yeşil mercimek ve bulgur glisemik indeksi düşük besinlerdir. Diyette metabolizmanızı hızlandırır ve tokluk hissi verirler.

LOR PEYNİRLİ NOHUT SALATASI

Malzemeler;

Yapılışı; Zeytinyağı, tuz, limon ve kekiği karıştırın. Marul, taze soğan, domates ve biberi doğrayarak zeytinyağlı sosla karıştırın. En son 1 çay bardağı haşlanmış nohut ve lor peyniri ekleyin tüm malzemeler karıştıktan sonra en üstüne form etimekleri kırın.

Bu salatayı, protein öğününüz yerine tercih edebilirsiniz. Nohut bitkisel proteindir ve kolesterolü dengeler. Lor peyniri iyi bir kalsiyum kaynağıdır. Kilo vermenize yardımcı olur.

Yazının devamı...

Ramazan Ayında Tartıya Dikkat

Ramazan ayı, normal beslenme düzeninin ve öğün saatlerinin tamamen değiştiği bir dönemdir. Bu dönemde normalde 3 ana öğün olan beslenme düzeni 2 ana öğüne; hatta bazı kişilerde 1 ana öğüne kadar düşmektedir. Ramazan'da açlık süresi uzun olduğundan halsizlik, mide yanması, baş dönmesi, kilo artışı gibi bir takım sıkıntılara sebep olabilir. Bu nedenle bu ay içerisinde beslenmenize çok dikkat etmeniz gerekmektedir.

Son yıllarda ramazanın yaz aylarına denk gelmesi, açlık süresinin daha uzun olmasına; bu durum zengin iftar sofralarının kurulmasına, öğünlerde yenilen porsiyon miktarının ve çeşidinin artmasına, aynı zamanda yanlış besin seçimine neden olmaktadır.

Ramazanda En Önemli Öğün Sahur

Sahur yapmadan oruç tuttuğunuzda, açlık süresi uzar ve bu durum metabolizmanızı yavaşlatır. İftar saatinde açlıktan çıkan vücut, kendini koruma altına almak için yediklerinizi depolar ve bu durum ramazanı kilo alarak tamamlamanıza neden olur. Sahurda farklı alternatifler tercih edebilirsiniz. Kızartma, bazlama, hamur işleri, pilav, makarna türevi yiyecekler tüketmek hem mide sağlığınızı olumsuz etkiler, hem kilo almanıza neden olur. Bu besinler yerine;

İftarda Midenizi Dinlendirerek Yemek Yiyin

Ezan okunduğu anda, tüm günün açlığı ve susuzluğuyla hızlı hızlı su içilip, yemeğe başlanır. Genellikle porsiyonlara ve yenilenlere çok dikkat etmeden, midede şişlik hissedilene kadar yemek yenilir ve kısa süre sonra sofradan kalkılır. Bu durum iftardan sonra mide şikâyetlerinin artmasına, yorgunluk, uyku hali, şişkinlik gibi şikâyetlere neden olur. Şikâyetlerinizi en aza indirmek için;

İftardan Sonra Ara Öğün Yapmayı İhmal Etmeyin

Kimler Oruç Tutamaz?

Önemli sağlık sorunu ve kronik rahatsızlığı olan kişilerin, çocukların, ilaç kullanan kişilerin, hamile ve emziren kadınların, diyabet, kalp, böbrek ve tansiyon hastalarının oruç tutmaları tavsiye edilmez.

Ramazanda En Sık Sorulan Sorular

Süt, şekersiz komposto, ayran veya çorba gibi besinler, susuzluk hissini azaltacaktır. Kızartmalar, yağlı ve tuzlu gıdalar ise daha çok susatacağından uzak durulmalıdır.

Uzun süre açlık metabolizmayı yavaşlatmakta, bu da kilo verimini etkilemektedir. Bu nedenle ramazan ayında sahur, iftar ve iftardan sonra 1 veya 2 ara öğün olacak planlama yapılmalıdır.

Sporu iftardan 1 saat sonra, 35 dakika kadar yapabilirsiniz. Oruçken spor yapmak kan şekerinizi düşürüp, halsiz kalmanıza neden olabilir.

Yaklaşık 18 saatlik açlığın ardından vücut susuz kalmakta ve bu durumda ciltte kuruluk, metabolizmada yavaşlamaya neden olmaktadır. Bu nedenle iftarla sahur arasında en az 2 litre su tüketilmesi gerekmektedir.

Kabızlık, ramazan ayında yaşanan en büyük sıkıntılarda biridir. Orucunuzu açarken hurma tüketmeye özen gösterin. Hurma, lif açısından zengindir ve bağırsak çalışmanıza yardımcı olur. Çorbayı iftar sofralarınızdan eksik etmemeye özen gösterin. Sahurda ve iftarda tam buğday ekmeği tüketin.

Diyetisyen Tuğçe SERT

www.diyetisyentugcesert.com

Facebook: https://www.facebook.com/diyetisyentugcesert/

Instagram: https://www.instagram.com/diyetisyentugcesert/

Twitter: https://twitter.com/dyttugcesert

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.