SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Doğal antibiyotikler nelerdir?

Doğal antibiyotikler ile daha sağlıklı yaşamak mümkün! Antibiyotikler, enfeksiyonları tedavi etmek için gereklidir. Ancak yalnızca gerçekten ihtiyaç duyulduğunda kullanılmalıdır. Bu ilaçların kötüye kullanılması, antibiyotik direnci de dahil olmak üzere birçok yan etkiye neden olabilir.

Bu nedenle, her zaman bir doktora danıştıktan sonra ilaç kullanma ihtiyacı dışında, doğal antibiyotiklere veya bağışıklık sistemini güçlendiren, bakterileri yok edebilen doğal yöntemlere başvurmak mümkündür. Genel olarak doğruluğu kanıtlanmış doğal antibiyotikler şunlardır:

Bronşit İçin Doğal Antibiyotikler

Soğuk algınlığı, boğaz ağrısı ve bronşit gibi solunum yolu enfeksiyonları için en etkili doğal antibiyotikler sarımsak, zencefil ve kekiktir.

Sarımsak, antibakteriyel ve antiviral özelliklere sahiptir. İçerdiği alisilin sayesinde ateşi düşürmeye ve bakterileri öldürmeye yardımcı olur. Bu özelliklerinden tam olarak yararlanmak için sarımsak, çiğ olarak yenilmelidir. Alternatif olarak bitki çayları ve kaynatma hazırlamak için de kullanabilirsiniz.

Zencefil, doğal bir antibiyotik ve antibakteriyel olmasının yanı sıra mukusun incelmesine, burnu ve bronşların serbest kalmasına yardımcı olur. İdeal olan günde 10 ile 30 gram, özellikle bitki çayı şeklinde birkaç dilim limon ve bir çay kaşığı bal ile birlikte alınmasıdır.

Kekik ise antibiyotik ve antiviral etkiye sahiptir. Bronşit durumunda, birkaç damla esansiyel yağ kullanılması veya çay formunda tüketilmesi tavsiye edilir.

Diş İçin Doğal Antibiyotikler

Diş ağrısına, genellikle diş hekiminin reçete edeceği antibiyotikleri gerektiren enfeksiyonlar neden olur. Ancak iltihaplanmaya bağlı rahatsızlığı azaltmak için doğal ilaçlar kullanmak da mümkündür. Adaçayı ve nergis yaprakları, iltihaplı diş etleri için çok etkilidir. Bunlar doğrudan diş etlerine sürülmelidir. Alternatif olarak birkaç damla karanfil esansiyel yağı veya hidroalkolik propolis tentürünü pamukla uygulayabilirsiniz.

İdrar Yolu İltihabı (Sistit) İçin Doğal Antibiyotikler

İdrar yolu iltihabı da hemen hemen her zaman ilaç gerektirir. Ancak, iyileşme sürecini hızlandırmak ve nüksleri önlemek için doğal antibiyotikler kullanılabilir. İdrar yolu iltihabı için doğal antibiyotikler arasında kızılcık suyu veya özü ve yaban mersi yer alır. İdrar yaparken rahatsızlığı gidermek için ebegümeci bazlı sıcak bitki çayları içmek de faydalıdır.

Çocuklar İçin Doğal Antibiyotikler

Çocuklar için doğal antibiyotikler kullanmak yerine çocuk doktoruna güvenmek, her zaman daha iyidir. Verilecek tek tavsiye, doktor onayıyla propolis ile çocuğun, bağışıklık savunmalarını güçlendirmektir.

Yazının devamı...

Cilt için en etkili doğal ilaçlar

Su

Parlak ve güzel bir cilt için en önemli besinlerinden biri şüphesiz ki sudur. Su, vücudun detoksifikasyonuna yardımcı olur, toksinler ile atıkları vücuttan atar ve cildi, içeriden temizlemeye yardımcı olur. Şeker ve alkol içeren içecekler ise leke oluşumunu teşvik eder ve cildi nemden yoksun bırakır.

Vücut tipine bağlı olarak vücudumuzun günde 2-3 litre saf suya ihtiyacı vardır. Bu süreç, su içeren besinlerle hızlandırılabilir ve cilde, değerli besinler de sağlanabilir. Su içeriği yüksek yiyecekler arasında karpuz, salatalık, çilek, kereviz, brokoli, havuç ve kabak bulunur.

Aloe Vera

Aloe vera, cilt için en etkileyici besinlerden biridir. Sivilce izlerini doğal olarak gidermeye, lekeleri yok etmeye, kırışıklıkları ve ince çizgileri azaltmaya yardımcı olur. Düzenli kullanımda ise ciltte yumuşak ve esnek bir his bırakır.

Aloe vera uygulaması için taze bir aloe vera yaprağını kesin, içindeki jeli çıkarın ve haftada birkaç kez cildinize sürün.

Alternatif olarak, 1 yemek kaşığı taze aloe vera jelini, 2 çay kaşığı limon suyu ve 1 çay kaşığı bal ile karıştırın. Karışımı yüzünüze iyice dağıtın, masaj yapın ve 15 ile 20 dakika kadar bekletin. Maruz kalma süresinden sonra yüzünüzü ılık suyla yıkayın. Bu cilt için evde maskeyi haftada birkaç kez kullanabilirsiniz.

Tüm bunlarla beraber aloe vera yiyeceklerinize entegre edilebilir. Taze jeli, meyveli smoothie, salata veya ev yapımı sebze suyuna ekleyebilirsiniz.

Limon suyu

Limon suyu, vücudu içten temizler. Cildi ölü hücrelerden temizleyen, pürüzsüz ve taze görünmesini sağlayan detoksifiye edici enzimler sağlar. Limon suyunun büzücü özellikleri fazla sebumu giderir ve cildi pürüzsüzleştirir. Düzenli kullanımda limon suyu, ciltteki koyu lekeleri ve izleri eşit bir görünüm vererek aydınlatır.

Limon suyu uygulaması için taze sıkılmış limon suyunu, ciltteki koyu lekelere ve sivilce izlerine uygulayın. 10 dakika bekletin, ardından ılık su ile durulayın. Uygulamayı günlük ve haftada birkaç kez tekrarlayın.

Yumuşak ve pürüzsüz bir cilt için ise yarım limonun suyunu 1 tatlı kaşığı hindistancevizi yağı ile karıştırın ve yüzünüze uygulayın. 10 dakika bekletin ve ardından ılık su ile durulayın. Uygulamayı haftada 1-2 kez tekrarlayın.

Vücudun iç detoksifikasyonunu uyarmak için de yarım limon suyunu bir bardak ılık suyla karıştırın ve her sabah aç karnına için.

Not: Limon suyu, asidik bir madde olduğu için hassas cildiniz varsa kesinlikle kullanmayın.

Bal

Bal, cilde yumuşak ve esnek bir his verir. Antibakteriyel ve antibiyotik etkiye sahiptir, çok sayıda önemli vitamin ve mineral sağlar. İçerdiği pantotenik asit (B5 vitamini), diğer faydaların yanı sıra cilt yenilenmesini destekler, yara iyileşmesini hızlandırır ve anti-inflamatuar özelliklerin üretimini destekler.

Bunun için sadece yüzünüze ve boynunuza biraz çiğ bal sürün, 10 dakika bekletin ve ardından soğuk suyla yıkayın.

Domates

Taze domatesler, doğal bir yüz toniği görevi görür. Cilde nem sağlar, sivilce ve ciltteki kirleri gidermeye yardımcı olur. Ayrıca, yumuşak ve pürüzsüz bir cilt hissi sağlar.

2 orta boy domatesi küçük bir mutfak robotuna koyun ve püre haline gelene kadar ezin. Domates püresini yüzünüze yayın, 10 dakika bekletin ve ardından ılık suyla yıkayın. Günlük kullanımla birlikte genişleyen cilt gözenekleri küçülür, cilt pürüzsüz ve parlak bir görünüme kavuşur.

Not: Taze domates püresi sivilcelerin iyileşme sürecini hızlandırır. Taze domates suyunu etkilenen bölgeye koyun, 1 saat bekletin, durulayın ve günde birkaç kez tekrarlayın.

Salatalık

Salatalık, yumuşak ciltler için çok faydalı olan çok nemlendirici bir etkiye sahiptir. Salatalık, %96 su ve cildi destekleyen değerli besinlerden oluşur. Sıkılaştırıcı bir etkiye sahiptirler, cildi besler ve cildin doğal pH değerini geri kazanmaya yardımcı olurlar. Doğal koruyucu asit örtüsünü yeniden oluştururlar. Böylece cildi bakteri ve diğer kirliliklerden korurlar.

Cilt için evde maske olarak 2 yemek kaşığı yulaf ezmesini yarım salatalık ve biraz sütle püre haline getirin. Maskeyi yüzünüze ve boynunuza uygulayın, 20 dakika bekletin ve ardından ılık su ile durulayın.

Düzenli kullanımda bu doğal maske sivilceleri, siyah noktaları, kırışıklıkları ve kuru cildi önlemeye yardımcı olabilir.

Not: Salatalık, geleneksel yüz temizleyici maddelerine doğal bir alternatif olarak da uygundur. Sadece biraz salatalık suyunu sütle karıştırın ve yüzünüzü temizlemek için kullanın.

Papaya

Papaya, antibakteriyel ve iyileştirici özelliklere sahiptir. Bunun nedeni doğal enzim olan papaindir. Ölü ve hasarlı cilt hücrelerinin atılmasına yardımcı olur ve cilde yeterli nemi sağlar.

Bunun için birkaç parça olgun papayayı çatalla ezin ve posasını yüzünüze yayın. 15 dakika bekletin ve ardından ılık su ile yıkayın.

Düzenli kullanım ile güneşe maruz kalma sonucu oluşan çil ve kahverengi güneş lekeleri azaltılabilir. Cilt aydınlatma etkisini arttırmak için biraz taze sıkılmış limon suyu ile papaya posasını karıştırabilirsiniz.

Alt çizgi

Cildimize yeterli nem ve tazeliği sağlayan çeşitli besinler vardır. Günlük su tüketimimizi arttırırsak ve sadece 1 veya 2 ipucunu günlük hayatımıza dahil edersek ilk iyileştirmeler birkaç hafta içinde görünür hale gelecektir.

Yazının devamı...

Sigarayı bırakmanın en etkili yolları

Sigara gibi kötü bir alışkanlığı bırakmayı istediğiniz zaman ilk olarak azimli olmanız gerekir. Hiçbir yöntem, azminiz olmadan sizi sigaradan kurtaramaz. Bir süre boyunca kendinizi yoksunluk belirtilerine hazırlayabilmeniz, size kalıcı ve tutarlı sonuçlar kazandıracaktır. Doğal yollarla sigarayı bırakmak için şu yöntemleri takip edebilirsiniz:

Sigarayı Bırakmak İçin Liste Yapın

Neden sigarayı bırakmak istediğinizin bir listesini yapmanız sigarayı bırakmanın ilk ve en önemli adımlarından biridir. Sigara içme dürtünüzü kontrol edebilmek amacıyla yeteri oranda güçlü bir neden seçtiğinizden emin olmalısınız.

Aktif Olun

Evden çalışma, pandemi sürecinden dolayı birçoğumuz için yeni bir çalışma biçimi oldu. Bu durum, nikotin arzunuzu sürekli olarak tetikleyebilecek çok önemli bir neden olabilir. Aktif olmanız, sigarayı bırakmanın en etkili yoludur. Kendinizi futbol, basketbol, egzersiz, yüzme ve paten yapma gibi bir aktiviteye dahil etmeniz gerçekten de çok faydalı olabilir. Çünkü aktif bir yaşam, isteklerinizin zihninizde sürekli olarak dolanması için çok az zaman bırakır.

Sağlıklı Bir Diyet Yapın

Sigarayı bırakmaya kesin bir şekilde karar vermenizle beraber yaşam tarzınızda yapacağınız değişikliklerden hemen sonra sağlıklı bir diyet rutini de gereklidir. Beslenmenize taze sebze ve meyveleri dahil etmeniz, nikotin isteğinizi yüksek oranda kontrol edebilmenize yardımcı olacaktır.

Bol Su Tüketin

Su içmeniz, vücudunuzu büyük oranda detoksifiye edebilmenize yardımcı olur. Bu nedenle sigarayı bıraktıktan sonra gün içerisinde en az 3 litre su içmelisiniz. Sigarayı kesin olarak bırakmanın en etkili yollarından bir de bol su içmektir.

Yeşil Çay Tüketin

Yeşil çay, genel vücut sağlığınızı teşvik edecek çok önemli bileşiklere sahiptir. Bu bileşiklerden dolayı yeşil çay, sigarayı kalıcı olarak bırakmak için çok etkili bir çözümdür. Yeşil çay, aklınızı sigaradan uzaklaştırmaya yardımcı olur. Ayrıca, sigaranın vücudunuza verdiği hasarlardan da kurtulmanızı sağlar.

C Vitamini Alın

Sigarayı kalıcı olarak bırakacağınız ilk haftalar, sizin için en stresli ve zorlu süreçtir. Bu süreç, desteğe en fazla ihtiyaç duyacağınız zamandır. C vitamini, içeriğinde yer alan antioksidanlar, vücudunuzdaki zararlı toksinlerin tamamen atılmasını sağlar. Bu nedenle C vitamini, bir nevi çöp toplayıcı olarak da isimlendirilir. C vitamini, vücudunuzu yüksek oranda temizleyerek nikotin ihtiyacınızı da giderir.

Sarı Kantaron Bitkisi

Sarı kantaron, sigarayı kalıcı olarak bırakmaya yardımcı olabilecek en etkili bitkisel yöntemlerden biridir. Bu bitki, depresyon tedavisi için popüler olarak tercih edilen bir bitkidir. Sarı kantaronda yer alan yüksek dozlardaki antioksidanlar, özellikle de sigarayı bırakma aşamasında nikotin arzunuzu tamamen kontrol etmenize yardımcı olacaktır. Sigarayı bırakmak amacıyla nikotin replasman tedavisini istemeyen kişiler için kullanılabilecek önemli bir seçenektir.

Not: Sarı kantaron bitkisinin kullanımı son derece güvenli olsa da hamile veya emziren kadınlar ile beraber çocuklar için uygun değildir. Doktorunuza danışmalısınız.

Uçucu Yağlar

Sigarayı bırakmanız, sizi duygusal olarak çok ciddi oranda etkileyeceği için gerçekten de kolay değildir. Stresli yaşam, sigara tiryakilerinin ortak nedenlerinden biridir. Esansiyel yağların etkileri ise kişiden kişiye değişir. Uçucu yağlar, zihninizi büyük oranda sakinleştirir ve nikotin yoksunluğundan sizi uzaklaştırabilir. Nane, biberiye, okaliptüs, lavanta ve karabiber uçucu yağlarını tercih edebilirsiniz.

Egzersiz Yapın

Egzersiz, her yaştaki insan için çok önemlidir. Egzersiz, vücudunuzun rahatlamasını sağlar ve sigarayı bırakmanız için en iyi yöntemlerden biri olarak kabul ediliyor. Egzersiz yapmak, nikotin isteğinizi kontrol edebilmenize yardımcı olur.

Önemli Not: Bu yazıda bahsedilen bütün bilgiler, sadece öneridir ve profesyonel tavsiye yerine geçemez. Yeni bir yöntemi denemeden önce mutlaka doktorunuza sormalısınız.

Yazının devamı...

Baş ağrısına hangi yağlar iyi gelir?

Baş ağrısıyla baş etmek kolay değildir ve her baş ağrısı yaşadığınızda ilaç kullanmanız uzun vadede daha fazla soruna yol açabilir. Bitkisel yağlar, yapraklar, çiçekler, kökler, gövdeler, ağaç kabuğu ve diğer bitki elementlerinden oluşan konsantre sıvılardır. Bitkisel yağların kullanılması, stresi azaltmak ve duyusal uyaranlar (koku) yoluyla dolaşımı hızlandırmak gibi çeşitli sağlık yararları sunabilir.

Bitkisel yağlar, migren veya baş ağrısı gibi belirli durumlara da yardımcı olabilir. Bu yağlar, baş ağrısı ve migren ilaçlarına eşlik eden yan etkiler olmadan tüm faydaları sağlayabilir.

Baş Ağrısına Hangi Yağ İyi Gelir?

Bazı bitkisel yağlar, gerginlik ve stresten kaynaklanan baş ağrılarını giderirken aynı zamanda stresin giderilmesine de yardımcı olur. Kullanmadan önce seçtiğiniz bitkisel yağın zeytinyağı, hindistancevizi yağı veya jojoba yağı gibi herhangi bir taşıyıcı yağ ile seyreltildiğinden kesinlikle emin olun. Çünkü doğal yağlar, doğrudan cilde uygulanmamalı veya tüketilmemelidir. 1 çorba kaşığı herhangi bir taşıyıcı yağa, 4-5 damla esansiyel yağ eklenmelidir. Baş ağrısına yardımcı olan en iyi bitkisel yağlardan bazıları şunlardır:

1. Nane Yağı

Baş ağrısı için nane yağı, iyi bilinen bir tedavi yöntemidir. Nane yağı, migren ataklarını ve baş ağrılarını tedavi etmek için kullanılan en yaygın doğal yağlardan biridir. Ağrıyı hafifletmeye ve kasları gevşetmeye yardımcı olabilecek mentol içerir.

2. Biberiye Yağı

Biberiye yağı, bazı güçlü analjezik (ağrı giderici) ve antienflamatuar özelliklere sahiptir. Bu yağ, baş ağrılarını hafifletmeye yardımcı olabilecek ağrıyı hafifletmek, stresi azaltmak ve dolaşımı iyileştirmek için yüzlerce yıldır kullanılmaktadır.

3. Lavanta Yağı

Lavanta yağı, genellikle rahatlamak ve stres atmak için tercih edilir. Bu yağ, aynı zamanda migren ve baş ağrılarını tedavi etmek için de önerilir. Lavanta yağının kokusunu solumak da migreni yönetmeye yardımcı olabilir.

4. Papatya Yağı

Papatya yağı, kasları yatıştırır ve vücudu rahatlatır. Bu nedenle papatya yağı, gerilim tipi baş ağrılarının giderilmesinde büyük bir yardımcı olabilir. Bu yağ ayrıca, baş ağrılarının yaygın nedenleri olan uykusuzluk ve kaygıya da yardımcı olabilir.

5. Okaliptüs Yağı

Sinüs sorunları, baş ağrılarına yol açıyorsa okaliptüs yağı, imdada koşar. Bu yağ, sinüslerin temizlenmesine yardımcı olur, burun kanallarını açar ve baş ağrısına neden olan sinüs gerginliğini tedavi etmeye yardımcı olur.

Baş Ağrısı İçin Bitkisel Yağlar Nasıl Kullanılır?

Bitkisel yağlar, oldukça konsantredir. Bu nedenle doğrudan cilt üzerinde kullanılamazlar. İşte sizlere bitkisel yağları güvenle kullanmanın birkaç yolu:

1. Topikal Olarak

Baş ağrısı için bitkisel yağı kullanmanın en iyi yolu, onu seyrelterek ve özellikle ağrı hissettiğiniz bölgede cilde uygulamaktır. Gerilim tipi baş ağrısı yaşıyorsanız yağı, şakaklarınızın çevresine sürmelisiniz. Bitkisel yağların cildinize uygulanmadan önce bir taşıyıcı yağda seyreltilmesi gerektiğini unutmayın.

2. Aromatik Olarak

Bitkisel yağı doğrudan cildinize uygulamak istemiyorsanız yağın kokusunu içinize çekebilirsiniz. Bu, aynı zamanda baş ağrısı giderici faydalar da sağlayabilir. Bitkisel bir yağı, aromatik olarak kullanmak için iyi havalandırılmış bir alanda bir difüzöre tercih ettiğiniz yağdan birkaç damla ekleyebilirsiniz. Ancak, yağların herkesi farklı şekilde etkileyebileceğini unutmayın. Ayrıca çocukları ve evcil hayvanları difüzörden uzak tuttuğunuzdan emin olun.

3. Kompres Olarak

Bir havluyu birkaç damla yağ ile soğuk suya batırarak bir kompres oluşturma seçeneğiniz de vardır. Başınız veya boynunuzun arkası gibi ağrı hissettiğiniz bölgeye uygulayın. Bu, baş ağrınızdan biraz rahatlamak için harika bir yoldur.

Bitkisel yağlar, genellikle güvenli olsa da kullanımları, bazı potansiyel yan etkilere neden olabilir. Bitkisel yağların olası yan etkilerini anlamak için okumaya devam edin:

-Bitkisel yağların kokusunu solumak, onları kullanmanın en güvenli yöntemi olsa da bazı yağlarda ihmal edilebilir yan etkiler gözlemlenebilir. Yağlarda nefes almanın olası yan etkileri mide bulantısı, baş ağrısı, boğazda ve gözlerde yanma, nefes darlığı veya öksürüktür. Bununla birlikte, bu tür yan etkiler genellikle koklama bırakıldığında ortadan kalkar.

-Yağların topikal kullanımı da genellikle güvenlidir. Bununla birlikte, bazı spesifik yağlar yanıklar, kontakt dermatit ve cilt tahrişi gibi reaksiyonlara neden olabilir. Yeni bir yağ kullandığınızda ona duyarlı olup olmadığınızı kontrol etmek için her zaman bir cilt testi yapın.

-Bazı yağlar, ışığa duyarlılığı arttırır ve özellikle limon, bergamot ve mandalina gibi narenciye yağları güneş yanığı riskini arttırabilir. Bu yağları cildinize uyguladıktan sonra 24 saat güneşten uzak durmanız önerilir.

Not:

Yağlar doğru bir şekilde kullanıldığında çeşitli tıbbi faydalara sahip olabilir, migren atakları ve baş ağrılarından kurtulmaya yardımcı olabilir.

Yazının devamı...

Doğal cilt beyazlatma yöntemleri

Kim kusursuz bir cilde sahip olmak istemez ki? Piyasada, cilt beyazlatıcı farklı türden kremler ve losyonlar olsa da bu ürünleri aşırı düzeyde kullanmak, kimyasallarla dolu oldukları için cildinize zarar verebilir. Bu nedenle, herhangi bir yan etkiye neden olmadan koyu ten renginden açık ten elde etmek için doğal yöntemleri tercih edebilirsiniz. Ten renginiz ne olursa olsun her insan eşsiz ve güzeldir. Kötü cilt sağlığı kendinize olan güveninizi sarsabilir ve bu nedenle cildinizin sağlığını korumak önemlidir. Ancak cildinizin rengini açmak için yardıma ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız, bu makale size bazı doğal ipuçları verecektir.

Melanin, cildinize rengini veren pigmenttir. Güneşe maruz kalma gibi dış etkenler nedeniyle artan melanin üretiminden dolayı cildiniz bronzlaşır. Vücudunuzdaki doğal melanin miktarını değiştirmek zor olsa da cildinizi bazı doğal yöntemlerle beyazlaştırabilirsiniz. İşte sizlere doğal cilt beyazlatma yöntemleri!

Patates Suyu

Patates, koyu ten renginin doğal olarak açık tene dönüşmesine yardımcı olan hazır içeriklerden biridir. Patates, güneşe aşırı maruz kalmanın neden olduğu koyu lekelerin giderilmesine yardımcı olur ve içerdiği doğal ağartma maddeleri ile teninizi büyük oranda aydınlatır. Bunun için patatesi soyup rendeleyin. Rendelenmiş patatesi topak kalmayacak şekilde ezin. Karışıma bal ile beraber bir miktar gül suyu ekleyin ve iyice karıştırın. Elde ettiğiniz macunu nazikçe boynunuza ve yüzünüze eşit şekilde uygulayın. Yaklaşık 15 ile 20 dakika boyunca cildinizde kalmasına izin verin. Etkili sonuçlar için bu yüz paketini gün aşırı kullanabilirsiniz.

Limon

Limon, cilt beyazlatma özelliklerine sahip yaygın bileşenlerden biridir. Koyu lekeleri azaltan ve cildinizi önemli ölçüde aydınlatabilen cilt beyazlatıcı bileşenlere sahiptir. 2 yemek kaşığı limon suyunu, yüzünüze ve boynunuza eşit şekilde nazikçe uygulayın. Yaklaşık 10 dakika yüzünüzde kalmasına izin verin. Yüzünüzü yıkamak için soğuk su kullanın. Bu yöntemi, her alternatif günde bir kullanabilirsiniz.

Dikkat: Kesikleriniz ve morluklarınız varsa limon cildinizi tahriş edebilir. Hassas cildiniz varsa uygulamadan önce limon suyunu su ile seyreltin. Bu yöntemi kullanırken kendinizi güneşe maruz bırakmamayı unutmayın.

Bal

Bal, peeling özelliği ile cildinizi matlaştırarak ölü cilt hücrelerini yok etmeye yardımcı olur. Daha parlak görünen bir cilt ortaya çıkararak koyu lekelerinizi hafifletmeye de yardımcı olur. Bunun için 1 yemek kaşığı bala, 1 çay kaşığı saf tarçın tozu ekleyip karıştırın. Karışımı nazikçe yüzünüze ve boynunuza eşit şekilde uygulayın. Yaklaşık 10 dakika cildinizde kalmasına izin verin. Yüzünüzü soğuk suyla yıkayın.

Şeker

Şeker, yaygın olarak kullanılan maddelerden biridir. Şekerdeki granüller, cildinizi eksfoliye eder ve temizler. Bu da koyu cildin beyaz ve parlak olmasına yardımcı olur. Ayrıca cildinizi yumuşatarak ve nemi hapsederek gözeneklerinizi açar. Bunun için yarım çay bardağı toz şekere, 2-3 yemek kaşığı kadar limon suyu ekleyin. Karışımı nazikçe yüzünüze ve boynunuza eşit şekilde uygulayın. 5 dakika yüzünüzde kalmasına izin verin. Yüzünüzü durulamak için ılık su kullanın.

Limon ve Hindistan Cevizi Yağı

Limon ve hindistancevizi yağı, cildinizin doğal olarak aydınlatmaya yardımcı olan bileşenlerin mükemmel bir kombinasyonudur. Limon, doğal bir ağartma maddesi olduğu için bu iki bileşeni birleştirmek size daha hızlı sonuç verir. Bu çare, pigmentasyonu, koyuluğu ve donukluğu azaltarak size berrak ve parlak bir cilt verir. 1 yemek kaşığı taze limon suyuna birkaç damla saf hindistancevizi yağı ekleyip karıştırın. Karışımı nazikçe yüzünüze ve boynunuza eşit şekilde uygulayın. Yaklaşık 15 dakika cildinizde kalmasına izin verin. Yüzünüzü yıkamak için ılık su kullanın. Sağlıklı bir cilt için bu yöntemi haftada iki kez kullanın.

Dikkat: Bu yöntem, kuru cilt tiplerine uygun olmayabilir. Mutlaka doktorunuza danışın.

Gül Suyu

Gül suyu, siyah ten rengini azaltan ve size daha parlak bir cilt sağlayan mükemmel bir bileşendir. Yağlı ve hassas cilt tiplerine sahip kişiler için en uygunudur. Bu yöntem, tazelenmiş hissetmenizi sağlar. Bunun için her gün yüzünüzü gül suyu ile temizleyebilirsiniz.

Zerdeçal

Zerdeçal, birçok tıbbi faydası olan birçok evde bulabileceğimiz yaygın bileşenlerden biridir. Zerdeçalın güçlü antioksidanları ve antienflamatuar özellikleri, koyu ten renginden daha açık bir cilt elde etmenize yardımcı olur. Ayrıca serbest radikallerin cildinize vereceği zararı önler ve elastikiyetini arttırır. 1 yemek kaşığı toz zerdeçal ile 2-3 yemek kaşığı limon suyunu karıştırın. Macunu nazikçe boynunuza ve yüzünüze eşit şekilde uygulayın. Yaklaşık 15 dakika yüzünüzde kalmasına izin verin. Yüzünüzü yıkamak için ılık su kullanın. Etkili sonuçlar için bu yöntemi haftada 2-3 defa kullanabilirsiniz.

Avokado ve Havuç

Avokado, cilt için çok besleyici olarak kabul edilir ve havuçta bulunan likopen ile beta-karoten de cilt için mükemmeldir. Cildinizin dokusu ve ten rengi, antioksidan görevi gören fito bileşiklerin varlığıyla önemli ölçüde iyileşir. Bunun için 1 tane avokadoyu püre haline getirin. 1 adet havucu da haşlayın ve soğuyunca avokado ile birlikte ezin. Karışımı 1 adet yumurta akı ve 1 yemek kaşığı bal ile birleştirin. İyice karıştırın. Karışımı nazikçe boynunuza ve yüzünüze eşit şekilde uygulayın. Yaklaşık 15 dakika kalmasına izin verin. Yüzünüzü yıkamak için soğuk su kullanın. Bu yöntemi haftada bir defa uygulamak size etkili sonuçlar verecektir.

Cilt Tonunuzu Açmak İçin İpuçları

Cilt tonunuzu açmak için ipuçları:

-Düzenli olarak peeling yaparak ölü deri hücrelerinin birikmesinden kurtulun.

-Uyku yoksunluğunun sağlığınız üzerinde aşırı etkileri vardır ve bu cildinizde bile kendini gösterir. Bu nedenle yeterince uykunuzu aldığınızdan emin olun.

-Bol miktarda su içerek kendinizi sürekli nemli tutun, bu da toksinleri temizleyerek cildinize parlak bir ışıltı katmaya yardımcı olur.

-İç ve dış mekanlarda güneş koruyucu uygulayarak cildinizi zararlı güneş ışınlarından koruyun.

-Cildinizi günde en az iki defa nemlendirin.

-Sigara içmek, cildinizi besin ve oksijenden yoksun bırakarak birçok yan etkiye neden olur. Sigara içmeyi bırakın.

-Sağlıklı beslenme alışkanlıklarını koruyun; sağlıklı bir vücut, yüzünüze de güzellik katar.

Yazının devamı...

Topuk çatlağını geçiren doğal yöntemler

En sevdiğiniz terliklerinizi giymemekten, acı çekmeden birkaç adımdan fazla yürüyememeye kadar çatlamış topuklarla baş etmek oldukça zor olabilir. Bu makalemizde topuk çatlağı için doğal yöntemler ve uygulamalardan bahsedeceğiz.

Bal ve Şeker Peelingi

Balın antibakteriyel özellikleri ve şekerin peeling özelliği, kuru ve çatlamış topuklara veda etmek için mükemmel bir nemlendirici bakım sağlar. Bunun için 2-3 yemek kaşığı balı, 4-5 yemek kaşığı şekerle karıştırın. Bu karışımı, topuklara ve tabanlara nazikçe masaj yaparak yedirin. Ayrıca ılık suyla dolu kaba, 1 bardak bal ekleyerek ayak banyosu da yapabilirsiniz. Yatmadan önce ayaklarınızı bu banyoda 20 dakika kadar bekletin ve ardından ponza taşı ile ovun. Bu yöntemlerden herhangi birini haftada iki kez uygulayabilirsiniz.

Vazelin

Vazelin, kuru ve pürüzlü cilt üzerinde harikalar yarattığı bilinmektedir. Bu güç bileşeni, çatlamış topukların önlenmesi için de kullanılabilir. Bunun için önce ayaklarınızı Epsom tuzu ile karıştırılmış ılık suda yaklaşık 20 dakika bekletin. Ölü deriden kurtulmak için ayaklarınızı ponza taşı ile ovuşturduktan sonra doğal olarak kurumasını bekleyin. Daha sonra vazelin sürebilirsiniz.

Gliserin ve Zerdeçal Yağı Karışımı

Gliserin, kuru ve pürüzlü cildi nemlendirmeye yardımcı olur. Ayrıca nemlendirici özelliği sayesinde çatlamış topuklardan kurtulmaya yardımcı olur. Zerdeçal ise herhangi bir ağrı veya rahatsızlıktan kurtulmaya yardımcı olan iyileştirici bir ajan görevi görür. Bunun için eşit miktarda gliserin ve limon suyunu karıştırın. Buna birkaç damla zerdeçal yağı ekleyebilirsiniz. Pamuk kullanarak bu karışımı bolca topuklarınıza uygulayın ve suyla yıkamadan önce 20 dakika kurumasını bekleyin. En iyi sonuçlar için bunu haftada iki kez uygulayın

Muz ve Avokado Karışımı

Muz, nemlendirici özellikleri sayesinde çatlamış ve kurumuş topuklar için en iyi doğal çözümlerden biridir. Öte yandan avokado, kuru cildi iyileştirmeye yardımcı olan zengin bir temel besin kaynağıdır. Ayaklarınızı iyice yıkayıp sildikten sonra 1 adet muzu ve yarım avokadoyu pürüzsüz bir macun haline getirin ve etkilenen bölgelere uygulayın. Ayaklarınızın biraz nem alması için yaklaşık 10-15 dakika kadar kurumasını bekleyin. Ayaklarınızı biraz ılık suyla yıkayın. Yaklaşık 5 ila 10 dakika sonra temiz bir bezle silerek kurulayın. Bunu birkaç gün boyunca her gün yapın.

Pirinç Unu ve Bal Peelingi

Pirinç unu, kuru ve ölü deri hücrelerinden kurtulmanıza büyük ölçüde yardımcı olur, böylece topuklarınızın kurumasını ve çatlamasını önler. Birkaç yemek kaşığı pirinç unu ile birkaç çay kaşığı bal ve elma sirkesini kalın bir macun elde etmek için karıştırın. Ayaklarınızı ılık suyla dolu bir kaba soktuktan sonra bu karışımı, etkilenen bölgelere nazikçe masaj yaparak yedirin. Bunu hafta boyunca birkaç kez uygulayın.

Limon ve Yumurta Karışımı

Limon ve yumurtanın her ikisinin de cilde iyi geldiği bilinir ve birlikte kullanıldığında anında rahatlama sağlayabilir. Bunun için 1 adet yumurta sarısını, 1 çorba kaşığı limon suyuyla çırpın. Pürüzsüz bir macun elde etmek için buna biraz pirinç unu ekleyin. Etkilenen bölgelere uygulayın ve yaklaşık 20 dakika bekletin. Soğuk suyla yıkayın. Daha iyi sonuçlar için bunu günde bir kez tekrarlayın.

Süt ve Yulaf Ezmesi Karışımı

Süt, doğal bir nemlendirici görevi görürken, yulaf ezmesi ölü deriden kurtulmaya yardımcı olur. 2-3 yemek kaşığı yulaf ezmesini, yeterli miktarda sütle karıştırarak kalın bir macun yapın. Çatlamış topukların üzerine uygulayın ve 30 dakika bekletin. Ilık suyla durulayın ve daha sonra biraz vazelin sürün. Bu işlemi haftada bir tekrarlayın.

Neem Yaprağı

Neem yaprağındaki mantar öldürücü ve anti bakteriyel özellikler, enfeksiyonla savaşmaya yardımcı olur, çatlamış, kuru ve tahriş olmuş cildi yatıştırır. Birkaç tane neem yaprağını

ezin ve ince bir macun haline getirin. Karışıma bir tutam zerdeçal ve birkaç damla bal ekleyerek sorunlu bölgelere sürün. 30-40 dakika bekletin. Ayaklarınızı ılık suyla yıkayın ve durulayın. Hızlı sonuç almak için bunu her gün kullanın.

Yazının devamı...

Evde doğal saç kalınlaştırma yöntemleri

Saç dökülmesi ve seyrelmesi, günümüzde sık görülen sorunlardır. Modern yaşam tarzı, kirliliğe maruz kalma ve kimyasal ürünlerin kullanımı saç kalitesini bozarak saçların dökülmesine neden olur. Bu yazımızda saç uzamasını hızlandıran ve saç kalınlığını arttıran doğal yöntemlerden bahsedeceğiz;

1.Hindistancevizi Yağı

Hindistancevizi yağı, zarar görmüş saçlardan protein kaybını azaltma özelliğine sahiptir. Hindistancevizi yağı, saç teline nüfuz eder, saç dökülmesini azaltır ve saçı kalınlaştırır. Hindistancevizi yağının bu özelliği, sert kimyasal ürünlerin etkisini tersine çevirmeye yardımcı olabilir. Bunun için avucunuza 2 yemek kaşığı hindistancevizi yağı alın ve saç derinize masaj yapın. Yaklaşık bir saat kadar açık bırakabilir ve ardından hafif bir temizleyici veya şampuan kullanarak saçlarınızı iyice yıkayabilirsiniz. Bunu haftada en az iki defa yapabilirsiniz.

2.Amla Yağı

Amla veya bektaşi üzümü yağının, saç köklerinin dermal papilla hücreleri (DPC) üzerinde proliferatif bir etkiye sahip olduğu bulunmuştur. Bu nedenle bektaşi üzümü, saç uzama döngüsünün anajen fazını (aktif büyüme fazı) hızlandırarak saçların uzamasını destekler. Avuç içlerinize biraz amla yağı alın ve saç derinize masaj yaparak yedirin. Saç derinizde bir saat (veya daha fazla) bırakabilir ve ardından iyice durulayabilirsiniz. Bunu haftada iki defa yapabilirsiniz.

3.Yoğurt

Yoğurt, zengin bir probiyotik kaynağıdır. Yoğurt, sağlıklı saç uzamasını kolaylaştırabilir ve saçın zarar görmesini önler. Fareler üzerinde yapılan bir araştırma, yoğurdun, subkutiküler folikül sayısını artırdığını ve böylece daha gür saçlar sağladığını buldu. Bunun için günde bir porsiyon yoğurt yiyin.

4.Çemen Otu Tohumu

Çemen otu tohumu, sağlıklı saçların büyümesini destekleyebilecek biyoaktif bileşikler içerir. Bir hayvan çalışması, çemen otunun saç dökülmesini önemli ölçüde azaltabileceğini ve yeni saçların çıkmasını destekleyebileceğini buldu. Yer fıstığı, yeşil bezelye veya soya fasulyesi gibi baklagillere alerjiniz varsa bunu uygulamayın. Gece boyunca çeyrek bardak çemen otu tohumunu suda bekletin. Tohumları bir macun haline getirin ve saç maskesi olarak uygulayın. Sade su ile durulamadan önce 30-45 dakika bekletin. Bu rutini haftada bir takip edebilirsiniz.

5.Soğan Suyu

Araştırmacılar, soğan suyundaki fitokimyasal bileşiklerin saçların hızlı uzamasına yardımcı olabileceğini ve alopesi areata için de etkili bir tedavi olabileceğini keşfettiler. Bunun için yarım soğanın suyunu çıkarın ve kafa derinize uygulayın. Bir saat bekletin. Şampuanla iyice yıkayın. Bu rutini haftada iki defa yapabilirsiniz.

6.Hibiskus

Hibiskus yaprağı ve çiçek özlerinin insanlarda saç kalınlaşmasını ve uzamasını teşvik ettiği bulunmuştur. Dolayısıyla, insanlarda aşırı saç dökülmesinin etkilerini tersine çevirme potansiyeline de sahip olabilirler. Bir macun yapmak için hibiskus yaprağını öğütün. Hindistan cevizi yağı ile karıştırın. Bu saç maskesini uygulayın ve bir saat saçlarınızda bekletin. Şampuanla yıkayın. Bunu haftada bir yapabilirsiniz.

7.Yeşil Çay

Yeşil çay, saç uzamasını desteklemeye yardımcı olabilecek polifenoller bakımından zengindir. Yeşil çaydaki biyoaktif bileşiklerin dermal papilla hücreleri üzerinde proliferatif etkiye sahip olabileceği ve saç dökülmesini azaltma potansiyeline sahip olduğu gözlemlenmiştir. Kafein intoleransınız varsa veya uyarıcı veya kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsanız yeşil çay içmekten kaçının. Yeşil çayı günde 1-2 defa içebilirsiniz.

8.Biberiye Yağı

Kinki Üniversitesi'nde fareler üzerinde yapılan bir araştırmaya göre biberiye yağı, saç uzamasını artırmaya yardımcı olabilir. Bu araştırma, insanlarda saç uzamasını arttırmak için de biberiye yağının kullanımını uygun hale getirebilir. Biberiye yağına alerjiniz olup olmadığını belirlemek için bir yama testi yapın. Birkaç damla biberiye yağını herhangi bir taşıyıcı yağla (zeytinyağı gibi) karıştırın. Bu karışımı saç derisine uygulayın ve yıkamadan önce bir saat bekletin.

9.Ginseng Yağı

Araştırmalar, ginsengin saç uzamasını teşvik etmek için insan saç kökleri üzerinde proliferatif bir etkiye sahip olabileceğini gösteriyor. Bazı insanlar, ginseng kullanırken baş dönmesi, mide bulantısı veya baş ağrısı yaşayabilir. Bazı durumlarda uyarıcı da olabilir. Bu nedenle dikkatli kullanmalısınız. Birkaç yemek kaşığı ginseng yağı alın ve kafa derinize nazikçe masaj yapın. Yaklaşık bir saat açık bırakın. Hafif bir şampuanla durulayın. Bunu haftada en az iki kez yapabilirsiniz.

10.Balık Yağı

Balık yağı, saç uzamasını teşvik edebilen omega-3 yağ asitleri bakımından zengindir. Balık yağı takviyeleri, saç derinizdeki dermal papilla hücreleri üzerinde proliferatif bir etki göstererek saçın büyümesini tetikleyen dokosaheksaenoik asit (DHA) içerir. Bu, saç dökülmesinin ve seyrekleşmesinin etkisini tersine çevirebilir. Balık yağı takviyeleri almadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

11.Kahve

Kafein, kahvenin önemli bir bileşenidir. Araştırmalar, kafeinin saçların uzamasını destekleyebileceğini ve anajen fazını uzatarak saç büyümesini teşvik edebileceğini göstermektedir. Kahve, saç dökülmesini de azaltabilir. Bunun için bir fincan kahve hazırlayın ve günde bir fincan tüketin. Yüksek kafein içeriği nedeniyle fazla kahve tüketmeyin.

Saç Uzamasını Destekleyen Beslenme Alışkanlıkları

Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin balıklar tüketin. Fransa'da yapılan bir araştırma, diyetinizi omega-3 ve 6 yağ asitleri ile takviye etmenin saç yoğunluğunu artırabileceğini ve saç dökülmesiyle savaşabileceğini buldu.

Meyveler ve diğer turunçgiller, C vitamini açısından zengindir. Araştırmalar, bu tür yiyeceklerin saç büyümesini destekleyebileceğini göstermektedir.

Ispanak gibi yeşil yapraklı sebzeler saç büyümesine yardımcı olabilecek besinler içerir.

Kabuklu yemişler ve tohumlar, saç dökülmesini kontrol etmeye yardımcı olabilecek besinlerle doludur.

Saç Dökülmesini Nasıl Önleyebilirim?

Omega-3 yağ asitleri yönünden zengin yiyeceklerin alımıyla sıkı bir şekilde dengelenmiş bir diyet, saç uzamasını teşvik edebilir ve saç dökülmesini önleyebilir.
Kan dolaşımını hızlandırmak için saç derinize düzenli olarak masaj yapın. Böylece saç köklerini güçlendirir ve saç dökülmesini önlersiniz.

Hidratlı kalmak, sağlıklı saçları korumanın anahtarıdır. Saç derisini besler, dökülme ve kaşıntıyı önler. Bunun için bol su tüketmelisiniz.

Saç dökülmesi, tüm dünyadaki insanların karşılaştığı, giderek yaygınlaşan bir sorundur. Saçın incelmesine çeşitli faktörler katkıda bulunur.

Not: Doktorunuza danışmadan hiçbir ürünü veya takviyeyi kullanmayın.

Yazının devamı...

Adet ağrısı nasıl geçer?

Adet ağrısı nasıl geçer sorusu birçok kadının sıkça sorduğu bir sorudur. Birçok kadın için ağrılı adet krampları, sıkıntılı bir süreçtir. Bununla birlikte birçok kadının farkında olmadığı şey, adet ağrısını hafifletmek için kullanabileceği etkili doğal yöntemler olduğudur. Adet ağrısı için tercih edebileceğiniz doğal yöntemler arasında papatya çayı, dereotu kullanımı, yeterli su tüketimi, belirli egzersizlerin yapılması, termal kompres kullanımı, balık tüketimi ve uçucu yağ masajı gibi önemli yöntemler bulunur. Ayrıca zencefil çayı tüketmek ve magnezyum açısından zengin yiyecekler yemek de adet ağrısını geçirebilir

Doğal Yollarla Adet Ağrısı Nasıl Geçer?


1. Isı Kompresi

Bu uygulama, menstrüel krampların giderilmesine yardımcı olabilir. Tüm vücudunuzdaki krampları hafifletmeye yardımcı olabilen saunada vakit geçirebilir veya bir süre alt karnınıza bir ısıtma yastığı veya sıcak bir bez uygulayabilirsiniz. Ağrıyı hafifletmenin yanı sıra uterus duvarlarının dökülmesini hızlandırmaya da yardımcı olabilir ve ağrıda harcanan zamanı azaltır.

2. Papatya Çayı

Papatya çayı, stres ve anksiyete için doğal bir ilaç olarak kabul edilir. Bu bitkisel yöntem, bu süreçte daha iyi uyumanıza da yardımcı olur. Araştırmalar, papatya çayının, adet krampları sırasında hissedilen ağrının yoğunluğunu azaltmaya yardımcı olabilecek antienflamatuar özelliklere sahip bir veya daha fazla bileşen içerdiğini bulmuştur. Bu, doğal bir antienflamatuar bileşik olan hippurat olarak bilinen bir bileşiğe sahip papatya çayı verilen kadınların idrar örneklerinin test edilmesiyle doğrulandı. Denekler ayrıca, regl kanaması ile ilişkili daha az ağrı bildirdiler.

3. Egzersiz

Birçok kadın, menstrüasyon sırasında egzersiz yapmaktan tamamen kaçınır. Ancak bundan kaçınmak gerçekten büyük bir hatadır. Egzersiz bize en doğal ağrı kesici biçimlerinden (muhtemelen endorfin) birini sağlar. Egzersiz ayrıca, karın bölgesine olan kan dolaşımını arttırır ve böylece ağrı ciddi oranda azalır.

4. Dereotu

Dereotu, birçok öğünde kullanılan yaygın bir maddedir ve dünyanın dört bir yanındaki evlerde sıklıkla bulunur. Dereotu, adet kramplarını hafifletmeye yardımcı olan ve tüm adet dönemini daha az stresli hale getiren iki benzersiz özelliğe sahiptir. İlk olarak, dereotunun ağrı ve iltihabı doğrudan hafifletme yeteneğidir. Yapılan bir çalışma, dereotunun, menstrüel krampları tedavi etmek için kullanılan en yaygın ilaçlardan biri olan mefenamik asit ile karşılaştırılabilir olduğunu buldu. Bununla birlikte dereotu, çok daha güvenlidir. Çünkü kullanımı ile ilgili hoş olmayan yan etkiler yoktur. İkincisi, şişkinlik hissini azaltan ve ağrılı krampları şiddetlendirebilen gerçek su tutulmasını azaltan dereotunun diüretik özelliğidir.

5. Su

Suyun, menstrüasyon sırasında ortaya çıkan su tutma oranını kötüleştireceği konusunda büyük bir yanlış anlama vardır, ancak bu tamamen mantıksızdır. Sık sık su içmek ve gün boyunca potasyum açısından zengin yiyecekler tüketmek, aşırı kramp olasılığını büyük ölçüde azaltacaktır.

6. Uçucu Yağ Masajı

Uçucu yağ masajı, aktif kramplar sırasında adet ağrısını hafifletmek için çok etkilidir. Ancak daha büyük bir etki için ay boyunca kullanılmalıdır. Lavanta ve mercanköşk gibi uçucu yağlar, adet ağrısı için çok etkilidir ve papatyaya benzer şekilde çok sakinleştirici bir doğaya sahiptir. Etkilerinin bir kısmı, krampları ve ağrı iletimini sertleştirebilen sinir sisteminin gevşemesinden kaynaklandığına inanılmaktadır. Uçucu yağ masajı, kan akışını iyileştirir ve ağrı süresini 2,5 günden ortalama 1,8'e düşürdüğü söylenir. En iyi etki için bu yağları seyreltdiğinizden, iltihaplanma ve tahriş riskini azalttığınızdan mutlaka emin olun.

7. Zencefil Çayı

Zencefil, ağrıyı hafifletmek, iltihaplanmayı ve şişkinliği azaltmak söz konusu olduğunda tercih edilebilecek en iyi bitkilerden biridir. Bunu yapmanın en iyi yolu, zencefil çayı tüketmektir. Ayrıca bu çayı bal ile tatlandırabilirsiniz. Zencefil, menstrüel dönemde sıkça tercih edildiği için geleneksel olarak dünyanın birçok yerinde bir emmenagog olarak kullanılır. Bu aynı zamanda adet süresini kısaltabilir ve krampları azaltabilir.

8. Magnezyum Açısından Zengin Yiyecekler

Magnezyum açısından zengin gıdalar, herkes için mükemmeldir. Ancak sorunlu adet döngüleri yaşayan kadınlara en çok fayda sağlar. Magnezyum, muhtemelen sinir ve kas fonksiyonunu modüle etmeye yardımcı olması nedeniyle ağrıyı hafifletmeye yardımcı olan doğal bir mineral olarak bilinir. Menstrüel kramplar, temelde ağrılı kas kasılmaları olduğundan, işlevlerini düzenlemeye yardımcı olan herhangi bir şey ağrıyı daha az şiddetli hale getirmeye yardımcı olacaktır. Magnezyum açısından zengin yiyecekler arasında ıspanak, badem, fasulye ve avokado gibi gıdalar bulunur.

9. Akupunktur ve Akupresür

Akupunktur ve akupresür, ciltteki elektrik kanallarını manipüle ederek ve sinirlerin uyaranları nasıl iletebileceğini değiştirerek çalışan iki önemli tekniktir. Akupunktur çok fazla özel eğitim gerektirse de akupresür yapmak, çok daha kolaydır ve bir masajı andırır. Çakra ve akupresür noktalarını tanımlamak biraz bilgi gerektirir. Bu teknikler, tıkanmış kanalların temizlenmesine yardımcı olur ve adet krampları ile ilişkili ağrıyı hafifletir.

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.