AKNE

Akne nedir?

Toplumda çoğunlukla sivilce olarak bilinen akne, iz bırakabilen kronik bir cilt hastalığıdır. Sıklıkla burun kenarları, alın, çene ve yanaklarda görülen akneler; saçlı deri, göğüs, sırt ve omuz bölgelerinde de oluşabilir. Akne oluşumunun temelinde yatan nedenin mutlaka iyi araştırılması gerekir.

Akne hangi yaşlarda görülür?

Aknelerin oluşumu genellikle 12-14 yaşlarında başlar, 16-19 yaşları ise en yoğun olduğu dönemlerdir. Herkes, yaşamı boyunca az veya çok akne problemi ile karşılaşır. Açık komedonlar, yassı, hafif kabarık, merkezi siyah bir nokta şeklinde görülür. Kapalı komedonlar ise akne lezyonlarının öncüsü olarak kabul edilen beyaz noktalar olarak meydana gelir. Fiziksel olarak önemli şikayetlere neden olan akne, psikolojik olarak da önemli sorunları beraberinde getirir. Buna ‘dismorfofobi’ adı verilir.

Akne oluşumunu etkileyen faktörler nelerdir?

Erken yaşlarda başlayan akne sorunu daha şiddetli seyreder

Akne tedavisi aylarca hatta bazı durumlarda yıllarca bile sürebilir. Bazı hastalarda kendiliğinden geçtiği de görülmektedir. Çok erken yaşlarda başladığında daha şiddetli seyretmeye eğilimli olurlar. Bazen 20’li yaşlardan sonra da devam edebiliyor ve erkeklerde daha şiddetli seyrediyor. Tedavisi uzun sürdüğü için hasta uyumu çok önemlidir. Her hastaya özel tedavi uygulanması gerekir. Hafif, orta ya da şiddetli olmasına göre tedavinin yöntemi ve süresi değişir. Ancak tüm seviyelerde medikal ilaçların yanında dermato-kozmetik ürünler ve işlemler kullanılabilir. Beraberinde yapılan cilt bakımları, karbonpeelingler, hastanın daha kısa sürede akne probleminden kurtulmasına imkan verir.

İlaç kullanımında nelere dikkat etmek gerekiyor?

Retinoid grubu ilaçlar; şiddetli akne sorunlarında, dermatolog kontrolünde ağızdan alınan ilaçlardır. Bu ilaçların alımında en sık karşılaşılan sorun, dudak ve burun başka olmak üzere cilt ve göz mukozalarında kuruluğa neden olmalarıdır. Bu hastalarda belli dönemlerde kan kontrolü yapılarak karaciğer fonksiyonları değerlendirilmelidir. İlaca bağlı yan etkileri azaltmak için hastalar uygun dudak koruyucu kremler ve yüz için bakım kremleri ve güneş koruyucular kullanılmalıdır.

Aknenin temelinde yatan neden belirlenmelidir

Akne, hormonal nedenlerle gelişebilen bir hastalıktır. Özellikle erişkin kadınlarda sıklıkla akne görülüyorsa mutlaka hormon tetkiklerinin yaptırılması gerekir. Polikistik over sendromu olan kadınlarda akne ve tüylenme görülür. Bu durumda hastalığın mutlaka bir dermatolog kontrolünde tedavi edilmesi önemlidir. Akneli hastaların cilt bakımının yanında makyajla da aknelerin görünürlüğünü azaltmak sakıncalı değildir ancak makyaj için seçilen ürünlerin dermato-kozmetik ürünler olması ve hafif uygulanması önemlidir. Bu tip ürünler ilaçlarla kozmetikler arasındadır ve yağ dengesini kontrol edip tedavi edici nitelik taşırlar.

Yağlı gıdalar akne oluşumunda etkili midir?

Kuru cilt tipine sahip bir kişide akne oluşmayabilir. Ancak yağlı cilt tipine sahip kişiler, çerez, çikolata gibi yağlı gıdaları aşırı tüketirlerse, mevcut aknelerinde artış gözlemlenir.

Tedavi edilmeyen akne iz bırakıyor

Akne tedavi edilmediğinde iz kalma riski artar. Özellikle kişinin yüzüyle oynaması, akneleri sıkması ve kaşıması iz kalma ihtimalini yükseltir. Özellikle kulak memesi ve dudakların birleştiği yere uzanan hizanın üzerinde kalan hiçbir sivilcenin sıkılmaması gerekiyor. Bu bölgede bulunan kan damarları doğrudan beyinle ilişkili olduğundan buradaki sivilcelerle aşırı oynamak beyinde hasara dahi neden olabilir. Antibiyotik tedavisi şart olabilir. Mutlaka dermatoloğunuza danışınız.

Akne tedavisinde hangi dermatolojik yöntemler kullanılıyor?

Medikal ilaç tedavisi

Cilt bakımı

Karbon peeling

Kimyasal peeling

Fraksiyonel lazer

Dermaroller, Dermapen

İğneli radyofrekans

Saç Dökülmesinde Yeni Nesil Tedavi Yöntemleri

Saçlarımız, dış görünüşümüzü doğrudan etkileyen ve estetik açıdan önemli bir işleve sahip doğal aksesuarlarımızdır.

Saç foliküllerimiz yaşam döngüsü boyunca belli evrelerden geçerler. Bu dönemlerde yaşanan seyrekleşme, incelme ya da dökülme hem kadınlarda hem de erkeklerde güven kaybına neden olabilmektedir.Saç dökülmesi ne zaman önemsenmeli?

Günde 100 adet saç telinin üzerindeki kayıplar saç dökülmesi problemine işarettir. Saç teli kaybını tespit edebilmek için kişiye “çekme testi” uygulanır. Belli bir saç tutamının çekilmesi ile gerçekleştirilen testte, eğer 4’ten fazla saç teli koparsa o kişide dökülme problemi var demektir. Bu dökülme “telojen dökülme” olarak adlandırılan ve toplumda özellikle kadınlarda görülen bir dökülme tipidir. Hormonal dengesizlikler, bilinçsiz yapılan zayıflama diyetleri, ilaç kullanımı ve psikolojik stres faktörleri doğrudan veya dolaylı olarak telojen dökülmeye neden olabilmektedir.

Erkek tipi saç dökülmesi ise genetik geçişli, erkeklerde çok sık görülen ve saçlı derinin belirli bölgelerinde yoğunlaşan “alopesi tipi” saç dökülmesidir. Daha nadir ve daha hafif olmak üzere kadınlarda da görülmektedir.

Dökülmenin tedavisi için öncelikle bir dermatoloji uzmanına başvurun

Doktorunuz, önce dökülmeye neden olan faktörleri tespit eder ve nedene yönelik tedavi yönteminizi oluşturur. Tedavi süreci saç mezoterapisi, PRP ve saç aşısı yöntemleriyle desteklenerek saç dökülmesinin engellenmesi ve sonrasında saç kıllarının sayısında artış sağlanabilmektedir.

Saç Mezoterapisi

Saç mezoterapisi, saçın ihtiyacı olan vitaminlerin, proteinlerin ve minerallerin saçlı derinin içine enjekte edilmesidir. Saç köklerine yapılan bu uygulama ile dokuların canlanması ve dökülmenin kontrol altına alınması hedeflenir. Saçın ihtiyacına göre haftada bir veya iki seans uygulanabilir. 6 ila 10 seans sonrasında saçlardaki dökülme büyük oranda tedavi edilmiş olur.

Hem kadınlarda hem erkeklerde başarıyla uygulanan bir yöntemdir.

PRP

PRP (Platelet Rich Plasma), kişiden alınan az miktardaki kanın bileşenlerine ayrıştırılması ve elde edilen "platelet yönünden zenginleştirilmiş plazmanın" yine aynı kişiye enjeksiyon yoluyla geri verilmesi işlemidir.

Saç dökülmesi problemlerinde, saç köklerine uygulanan bu yöntem ile hasar görmüş zayıf saç folikülleri onarılır ve yeni, güçlü saç kılı üremeye başlar.

PRP, hem kadınlar hem de erkekler için olumlu sonuçlar veren bir uygulamadır. Genellikle 3-4 hafta ara ile 3-4 seans yeterli olmaktadır.

Saç Dolgusu

Saç dolgusu, yoğun peptid ve hyalüronik asit içermektedir. Son dönemlerde her tip saç dökülmesinde kullanılmaya başlanmıştır. İki hafta ara ile 4 seans uygulanmaktadır.

Saç Aşısı

Saç aşısı, hücreler arası bağlantıyı sağlayan ekstraselüler matriks, vitamin ve PRP kombinasyonundan oluşan bir formüldür. En önemli avantajı uygulamanın tek seans olmasıdır.

Saç dökülmesi tedavi edilebilir bir durumdur. Erken dönemde tedaviye başlanması her zaman daha iyi sonuç alınmasını sağlar. Doğal yollarla elde edilen bir takım şampuan ve saç losyonları, saç dökülmesini durdurmada, mevcut saç kalitesini artırmada önemli rol oynar.

Ameliyatsız Yüz Germe

Ses dalgaları kullanılarak oldukça etkili ve güvenilir bir işlem olan odaklı ultrason (fokus ultrason) ile daha genç görünmek mümkün. Bu yöntem ile yüzün üçgen şekli tekrar oluşturulmaya çalışılmakta, lifting etkisi ile sarkmanın önüne geçilmektedir. İğnesiz, dolgusuz, ipsiz, ameliyatsız bir işlemdir ve kısaca kendi cilt onarımınızı artırarak doğal gençleşmeyi sağlar.

Bu işlem 30'lu yaşlardan itibaren uygulanabilir. Özellikle 40'lı yaşlarla birlikte oluşan yanak ve boyun bölgesinde sarkmalar için en etkili ve basit tedavi seçeneğidir.

Nerelerde kullanılır?

Kaş kaldırmada FDA onayı olan oldukça etkili ve güvenilir bir yöntemdir. Yüz ovalinin şekillendirilmesi, çene kontürünün belirginleştirilmesi, alın çizgilerinin azaltılması, göz kapağı düşüklüğü, göz çevresi kırışıklıkları, göz altı torbalanması, boyun çizgi ve kırışıklığının azaltılmasında kullanılmaktadır. 45 dakikada çok daha genç bir görünüme kavuşma imkanı vermektedir. Acısız, injeksiyonsuz, ve anestezi gerektirmeyen bir uygulamadır.

Ses dalgaları ile gelen güzellik!

Yüksek yoğunluklu, odaklanmış ultrason enerjisi ile yapılan yüz germe işlemi, bir asma tekniğidir. Ultrason, yani ses dalgası vasıtasıyla cildin 4,5 mm gibi çok derin bir alanına ultrasonik ses dalgaları gönderilir. Gönderilen ses dalgaları cilt üzerinde herhangi bir hasar bırakmadan termal ısıyla cildin gerginleşmesini sağlar. Derin tabakada oluşturulan küçük termal ısı hasarları vasıtasıyla kolajen üretimi tetiklenir, toparlanma sağlanır. 3 mm ve 1,5 mm'lik başlıklarla yüzün hemen hemen her yerine uygulama imkanı sağlar. Dudak üstü çizgilerinde, alın ve göz çevresi ince çizgilerinde 1,5 mm başlıkla oldukça etkilidir.

Her mevsim yapılabilir!

Cilt yüzeyiyle ilgili işlem yapılmadığından güneşten koruma zorunluluğu yoktur ve her mevsimde rahatlıkla uygulanabilmektedir. Tedavi olan kişi işine rahatça gidebilir, morarma, şişme, kızarma, kabuklanma, his kaybı gibi belirtiler de olmamaktadır.

Yaklaşık 45 dakika içinde ciltte 10 yaş gençleşecek kadar bir sıkılaşma olmaktadır. Bu etki tedavinin %25'ini oluşturur. Esas etkisi 2-3. aydan sonra başlar. 90. günde etkiler tepe noktaya varmaktadır. Etkisi en az 1-1.5 yıl devam etmektedir.

Yaşı ele veren kol sarkmaları artık sorun değil!

Odaklanmış ultrasonun 13mm yeni başlığı ile kol ve bacak içi sarkmalarından, göbek bölgesindeki fazlalıklardan kurtulmak, sıkılaşma ve derinin toparlanması tek seansta mümkün olmaktadır.

Kışa Girerken Cildinizi Peelingle Yenileyin!

Sıcak ve güneşin yarattığı olumsuz etkilerden kurtulmanın en uygun zamanı sonbahar ve kış aylarıdır. Cilt sağlığı ve güzelliğiniz için yapılabilecek uygulamalara dermatoloğunuzla birlikte karar vererek başlamakta geç kalmayın.

Öncelik cilt bakımında!

Farklı cilt tiplerine uygun cilt bakımı herkes için önerilmektedir. Sağlıklı cilt, parlak ve canlı olur. Bu yüzden 20’li yaşlardan itibaren herkesin cildini temizlemesi ve gerekli bakımı yapması gerekir. Ayda bir kez cilt bakımı yaptırarak cildin daha derin temizlenmesi ve cildin ihtiyacı olan ürünlerin kullanılarak cilt güzelliğinin ve sağlığının korunması mümkündür. Bu bakım yaklaşık 1-1,5 saat sürmekte olup sırasıyla temizleme, tonik, peeling, buhar, maske, nemlendirme işlemleri uygulanmaktadır. Her insanın cildi aynı değildir. Bu yüzden ilk önce cilt analizi yaptırarak cilt tipinizi öğrenip ona göre uygun bir temizleme ürünü, nemlendirici ve güneşten koruyucu kullanmalısınız. Cilde hasar veren serbest radikalleri nötralize eden antioksidan ürünlerin serum şeklinde kullanılması da akne, kırışıklık ve leke oluşmasını önlemede ve tedavisinde oldukça başarılıdır.

Peelingler ile lekelerden kurtulun

Oluşan güneş lekeleri; kimyasal peeling, karbon peeling, enzimatik peelingler ve lazer sistemleri kullanılarak tedavi edilebilir. Hastanın cildi ince ve hassas ise mezoterapi ve PRP gibi işlemlerle cildin kendi onarımı artırılarak cilt kalitesinin artırılmasına ve lekelerden arındırılmasına çalışılır. Yapılan peeling yani cilt soyma işlemlerinin diğer bir faydası da yüzeysel melanom dışı cilt kanserlerinin de oluşmasını önlemektir.

Karbon peeling

Q switched Nd-Yag lazer ile yapılan karbon peeling ile kolajen dokuyu canlandırmak, cildi tazelemek, akneyi azaltmak ve genişlemiş gözenekleri sıkılaştırmak mümkündür. Ağrısız, injeksiyonsuz olması, işlem sonrası yara kabuklanma olmaması önemli avantajlarıdır. Ortalama yarım saat süren bu işlem sonrası günlük yaşama dönmeniz mümkündür. Uygulama sayısı, ciltteki soruna göre en az bir en fazla 10 seans şeklindedir. Her cilt tipinde uygulanabilen karbon peeling, güneşin bıraktığı lekeler, çiller, ciltteki akneler, sivilce izleri, eskiyen kolajen tabakası, çevresel ve genetik pek çok faktörün olumsuz etkisini çok kısa sürede ortadan kaldırmakta ve tek uygulama sonrasında dahi cilde parlaklık kazandırabilmektedir. Ayrıca ince tüylerde sarartma yapılabilmektedir. Q-switched Nd-Yag lazer ile yapılabilen diğer bir tedavi de akne sonrası kızarıklıkların giderilmesidir.

Kimyasal peeling

Meyve asitleri kullanılarak gerçekleştirilen bu işlemde cildin yıpranmış, tazeliğini ve parlaklığını kaybetmiş üst tabakasının soyularak dökülmesi sağlanır, böylece daha canlı daha sağlıklı yeni bir tabaka ortaya çıkar. Sağlıklı sonuç alınabilmesi için ayda bir dört seans önerilir. En çok kullanılan madde glikolik asittir. %20'lik, 35'lik ve 50'lik gibi dereceleri vardır.

Lazer peeling

Fraksiyonel lazerin kozmetik dermatolojide kullanımı son yıllarda giderek artmaktadır. Ortalama ayda bir 4 seans önerilir. Uygulama sonrası bir yıl boyunca kolajen oluşumu devam etmektedir. Dolayısıyla göz ve dudak çevresindeki yüzeysel ve ince kırışıklıkların yanısıra çok derin kırışıklıkların tedavisinde bile etkili olabilmektedir. Ayrıca leke tedavisinde, akne skarlarının yok edilmesinde ve gözeneklerin sıkılaştırılmasında da kullanılmaktadır. Deri renginde açılma, canlanma, parlaklık sağlar ve ton farklılıklarını düzenler. Yara, yanık, jilet ve cerrahi insizyon izlerinin giderilmesinde tüm dünyada yaygın kullanım alanı bulmuştur.

Mekanik peeling, Dermapen

Uygulamada, silindirik bir tamburun üzerine dizilmiş son derece ince ve özel olarak hazırlanmış 200 kadar çelik iğneden oluşan bir cihaz veya dermapen ile deride çok sayıda gözle görülmeyecek delikçikler açılarak, derinin kendi onarımının, salınan trombositer yardımıyla tetiklenmesi amaçlanır. İşlem sonrasında hastanın şikayetine yönelik belirlenen serum, normalden 200 kat daha fazla emilerek tedavi sonlanmaktadır. Dermaroller veya dermapen ile saç kök hücre, leke ve akne skar tedavileri uygulanmaktadır. Kişinin ihtiyacına göre haftada bir ya da ayda bir uygulanabilir.

Enzimatik peeling

Enzimatik peeling, lekenin nedenini ortadan kaldırmayı hedefleyen bir peeling sistemidir. İçerisinde çok sayıda kimyasal ve bitkisel renk açıcı ürünler bulunmaktadır. Melanin oluşumunda etkili olan tyrosinase adlı enzimi baskılar. Haricen deri yüzeyine uygulanmak suretiyle etki eder. Cilt temizliğinden sonra maske uygulamasına geçilir. Cilt tipine bağlı olarak uygulanan maske 4-8 saat arası ciltte kalmalıdır. Uygulamanın ardından maske ciltte kalarak eve gidilebilir. Doktor tarafından belirlenip söylenen süre sonunda maske suyla yıkanarak ya da nötr bir temizleyici yardımıyla çıkarılır. Yüzün temizlenmesinin hemen ardından devam ürünü ve güneş koruyucu krem sürülür. Lekeler 2-3 hafta içinde gözle görülür bir şekilde yok olmaya başlar.

Dermatolog Dr. Hülya Sağlam

Acıbadem İnternational Hastanesi

Yeşilköy/ İstanbul

Lazer Epilasyonun Tam Zamanı

Lazer epilasyon tüylerden en etkili, kolay ve kalıcı kurtulma yöntemi olarak bilinir. Lazer epilasyon için en uygun dönem sonbahar ve kış aylarıdır.
Lazer, genel anlamıyla tek dalga boyunda yoğunlaştırılmış ışık anlamına gelir.

Etki mekanizması nedir?

Lazer, kıl köklerindeki melanin dediğimiz renkli pigmenti tanıyarak ısı oluşturur ve kıl kökünü tahrip eder. Bazı lazer tiplerinde ise kılı besleyen damarlar tahrip edilerek, kılın kalıcı olarak yok olması sağlanır.

Lazer epilasyon nasıl yapılıyor?

Lazer epilasyon birkaç süreçten oluşur. Önce alan temizlenir, ardından bu alandaki tüyler kısaltılarak lazerle taranır. Lazer enerjisi deriden geçip kıl folikülündeki pigment tarafından emilir. Saniyeden kısa süre içinde tedavi edilen kıl folikülleri etkisiz hale getirilir. Alanın genişliğine bağlı olarak tedavinin süresi birkaç dakikadan birkaç saate kadar çıkabilir. Tüyler de 2–3 gün içinde kendiliğinden dökülmeye başlar ve bu dökülme 3. haftaya kadar devam eder.

Lazer epilasyon başlangıç yaşı ne olmalıdır?

Kıl oluşumu tamamlanmış ve uygulamaya engel teşkil edecek herhangi bir sağlık problemi olmayan herkes lazer epilasyon yaptırabilir. Kızlarda 12–13 yaşından itibaren kıl oluşumu tamamlanmışsa uygulama yapılabilir. Biz tercihen 18 yaş üstünde başlamaktayız. Beyaz renkli kıllar renk pigmenti içermediğinden lazer epilasyondan etkilenmeyecektir. Hamilelik süreci içerisinde lazer yapılmaması uygundur.

Neden tek seansta bitmez?
Vücudumuzdaki kıllar tüm bölgeler için aynı anda 3 farklı evrede bulunmaktadır. Bu evreler anajen (aktif), katajen (dinlenme) ve telojen (dökülme) olarak adlandırılır. Her kıl bu evrelerden birbirinden bağımsız ve farklı zamanlarda geçer. Lazer epilasyon sadece anajen (aktif) dönemdeki kılları etkiler. Bu nedenle hiçbir cihazla tek seansta uygulanan bölgedeki tüm kılları yok etmek mümkün değildir. Tedavi süreci kişinin cilt rengi, kıl rengi, kılın kalınlığı ve yoğunluğuna bağlı olmakla birlikte vücut bölgeleri için ortalama 4–6 seans, yüz bölgesi için ortalama 5–8 seans sürer. Kullanılan ilaçlar, hormon bozukluğu gibi özellikli durumlar bu süreci artıracaktır.

Yan etkisi var mı?

Lazer epilasyonun herhangi bir kalıcı yan etkisi yoktur. Uygulama sonrasında bazı ciltlerde kızarma ve hafif kabarma olabilir, birkaç saat veya çok hassas ciltlerde birkaç gün içerisinde düzelecektir. Hastane ortamında uzman kişilerce yapılması önem arz eder.

Tedavi ne kadar sürer?

Lazer epilasyon süresi, uygulama yapılacak bölgenin büyüklüğüne göre değişir. Büyük alanlar ortalama 1–1.5 saat, bıyık, çene gibi küçük bölgeler 5 dakika sürede tamamlanmaktadır.

Kıl batıkları ve lekelerine kalıcı tedavi lazer epilasyondur!

Batık kıllar için en uygun yöntem lazer epilasyondur. Kıllar ortadan kalktıkça batık sorunu düzelecek ve cilt pürüzsüz hale gelecektir. Lekeler kendiliğinden kaybolur.
Dünya üzerinde milyonlarca kişi istenmeyen kıllardan kurtulmak için lazer epilasyon tedavisi görmektedir. Uygulama yapılan bölgede tedavi sonunda ortalama yüzde 85 oranında kılın yok olması, epilasyonu başarılı kılmaktadır.