SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Emeklilerin yaşadığı bu şehirde vergi yok! 'Terimi topluyorum, satacağım'

Çölün ortasında hiçbir kural ve kanunun geçerli olmadığı bölgede herkes kendi halinde yaşamına devam ediyor. Yazın yalnızca 150, kışın yaklaşık 2 bin kişinin yaşadığı Slab şehrinde terini satıp para kazanmaya çalışan adam, buranın sıra dışılığını anlatan yalnızca tek bir detay.

|

Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Sonora Çölü, sahip olduğu 'gizli kasaba'yla ziyaretçilerin ilgisini topluyor. Ne bir güvenlik gücü ne bir sokak adı... ABD ile Meksika sınırının yaklaşık 80 kilometre kuzeyindeki 640 dönümlük kamu arazisi üzerindeki bu yerin adı 'Slab City' yani Slab şehri. Burası eski bir ABD Deniz Piyadeleri üssü olan Dunlap Kampı'nın arazisinde yer alıyor. 1940'lardaki savaş sırasında bu kamp aynı zamanda bir laboratuvara da ev sahipliği yapıyordu. Ancak İkinci Dünya Savaşı sonunda durdurulan faaliyetlerden sonra Slab sakinleri bölgeyi bir yaşam haline getirdi. Ellerine geçen tüm malzemelerle, bulabildikleri bütün levhalarla ortaya karmakarışık konutlar inşa etti. Böylelikle Slab şehri ülkenin dört bir yanından bölgeyi ziyaret eden göçebelerin ya da ziyaretçilerin uğrak noktası oldu. Terini satarak hayatta kalmayı ve para kazanmayı hedefleyen bir adam gibi burayı benzerlerinden ayıran pek çok enteresan detay da bulunuyor.

'SON ÖZGÜR YER' OLARAK GÖRÜLÜYOR

Bazılarının 'son özgür yer', bazılarının ise 'anarşi bölgesi' olarak adlandırdığı Slab şehri, burada yaşayan birçok kişi için de adeta yolun sonu. Elektrik, akan su, kanalizasyon veya çöp toplama olmadan yaşayan Slab şehri sakinleri aynı zamanda kolluk kuvvetleri, vergilendirme veya idare olmadan da yaşıyor. Sokaklar sertleşmiş topraktan yapılmış, çoğu yapı kurtarılmış malzemelerden yapılmış ve bölgede köpek sürüleri dolaşıyor.

Nüfusu kış aylarında birkaç bin kişiye, sıcaklıkların yaklaşık 48 dereceye kadar yükselebildiği ve çöl sakinlerini özellikle savunmasız bıraktığı yaz aylarında ise 150 kişiye ulaşıyor. Ancak nüfusun artmasıyla birlikte hırsızlık, illegal madde kullanımı, çevre kirliliği ve topluluk programlarını başarıyla başlatma zorluğu sorunları da gün yüzüne çıkıyor.

HER MAHALLENİN KENDİNE HAS KURALLARI VAR

Üstelik Slab şehrinin sınırları içerisinde bir düzineden fazla mahalle bulunuyor. Her mahalle, kendi özel kurallarına ve kültürüne sahip insanlardan oluşan küçük bir kamptan oluşuyor. 2020 itibariyle Doğu İsa ve Slab şehri olarak ikiye bölünen şehirde çoğu emekli olan binlerce kampçı ve karavan sahibi kış aylarında burayı kullanıyor. Yüksek sıcaklıklara rağmen Slab şehrinde yaklaşık 150 daimi sakin var. Diğerleri ise merkezden uzakta yaşamayı öğrenmek veya başka bir şekilde izole edilmek için gönüllü olarak taşındı.

KARAVAN KİRALANIYOR, YİYECEK SATAN YER VAR

Şehrin olanakları arasında derme çatma bir kütüphane, karavan kiralama birimleri, bir internet kafe ve yiyecek satan yerler alıyor. Slab'ın girişinde yer alan, yerel sanatçı Leonard Knight tarafından yaratılan renkli bir sanat projesi olan Salvation Mountain, günde düzinelerce kamera kullanan turisti de buraya getiriyor ancak çoğu bu noktayı geçmeye cesaret edemiyor. 

Belgesel yapımcısı ve Youtuber Ruhi Çenet de elektriğin internet kafe olarak hizmet veren kulübenin üzerindeki birkaç güneş panelinden sağlandığı ıssız gecekondu mahallesini ziyaret eden kişilerden biri oldu.

Kendi terini satarak servet kazanmayı planlayan Zachary adlı bir adam da dahil olmak üzere toplumun kurallarının dışında yaşamayı seçen bir grup rengârenk karakterle tanıştığını anlattığı videonun detayları oldukça ilginç. İngiltere merkezli yayın kuruluşu Daily Star, videonun detaylarına da yer vererek Slab şehrinin sırlarını gün yüzüne çıkarmış durumda.

Zachary isimli adam vandalizm nedeniyle Slab şehrinde yaşamanın zor olduğunu ve orada yaşayan kişilerin başlarının dertte olduğunu söyledi. Kasabasında polis olmadığını ve suç işlemenin de bir problem yaratmadığını söyleyen Zachary, kedisinin çalındığını ve karavanın yakıldığı söyledi. Bunu değiştirmek için kendine bir kamyon aldı ama o da Clan Şehri vandallarının kurbanı oldu. Zachary duygularını şöyle ifade etti:

"Zaten arka lambalarımı kırdılar, lastiklerden bazılarını patlattılar ve iki koltuğumu da fena halde yaktılar. Bu insanlardan gerçekten hiç hoşlanmıyorum. Burada insanlar başkalarının mallarını veya huzurunu göz ardı ediyor."

'YAZIN VÜCUDUMU KAZIYIP TERİMİ TOPLUYORUM'

Zachary, tüm aletleri çalındığı için yaşam mücadelesi veriyor ancak ustaca bir alternatif planı daha var. "Harika tuzlarımı (ter) satmayı düşündüm. Yazın vücudumu kazıyıp terimi topluyorum" diyen Zachary eğer topladığı sıvıyı kaynatırsa geriye sadece testosteron ve tuzun kalacağını söyledi.

Topluluğa gelen paranın çoğunun, sitede yaşayan ve çalışmalarını San Diego veya Los Angeles'tan gelen meraklı ziyaretçilere satan çok sayıda sanatçı tarafından getiriliyor. Ancak bazı sanat eserleri satılamayacak kadar büyük.

Leonard Knight ve 'Salvation Mountain'

Slab şehri sakini Leonard Knight tarafından yaratılan Salvation Mountain adlı devasa enstalasyon, Kaliforniya Senatörü Barbara Boxer tarafından 'benzersiz ve öngörülü bir heykel ulusal bir hazine' olarak tanımlandı. Knight 2014'te hayatını kaybetmesine rağmen, 2020'de bölgeyi ve sakinlerinin yaşamlarını kayıt altına alan İngiliz fotoğrafçı Matt Stuart'a göre eser hâlâ toplumun resmi olmayan bir merkezi parçası olarak duruyor ve bölgenin sıra dışı kimliğini güçlendiriyor.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.