Ergin AKSAKAL
Ergin AKSAKAL
BİRBİRLERİNİN gözlerine baktıkları zaman üçüncü kişilere kadar uzanan sevgi pırıltılarını hissettiğiniz, küçücük dokunuşlarındaki coşkuyu sezdiğiniz, birbirlerinin ağızlarından çıkacak kelimeleri heyecanla bekleyen çiftleri gördüğünüzde sizin de içinizi bir coşku kaplamaz mı? Aralarındaki sevginin ne kadar dışında olursanız olun, onlara bakarken sizin de gözlerinizin içi gülmez mi?
Evet, sevgililer günü için röportaj yaptığımız Yeşim ve Kutlukan'ı gördüğümde bende bu duyguları hissettim. Onların bakışlarında, dokunuşlarındaki sevginin, o güzel duygunun varlığını gördüm. Ve çevresindeki insanları da mutlu eden bu sevginin paylaşıldıkça arttını hissettim.
14 şubat sevgililer günü geçti. Ancak hepimiz biliyoruz ki gerçekten sevenler için her gün sevgililer için.
- Bize kendinizi tanıtır mısınız?
- İsmim Kutlukan 24 yaşındayım. Karikatüristim.
- Benim adım da Yeşim Çobankent 23 yaşındayım ve Gazeteciyim.
- Kaç yıldır birliktesiniz?
Yeşim: Yıl değil 2 aydır birlikteyiz.
- Yani 2 ay içinde mi nişanlandınız?
Kutlukan: Tanıştıktan bir hafta sonra evlenmeye karar verdik, ve 15 gün sonra da nişanlandık. 2 ay içinde de evleniyoruz.
- Herşey çok kısa sürede gelişmiş anlaşılan...
Kutlukan: Süre çok fazla önemli değil. Aynı yerde çalışıyoruz. Ben uzaktan uzaktan Yeşim'i kesiyordum. Önce arkadaş olduk, sonra da sevgili.
Yeşim: Sevgiyi gerektiği şekilde anlamak için bazı şeyleri yaşamış olmak çok önemli. 18 yaşında bir insanın bakışıyla 24 yaşındaki bir insanın bakışı çok farklı oluyor.
Kutlukan: Daha önce farklı farklı ilişkiler yaşamış olmamızın da büyük avantajı var.
- Yaşadığınız sevgiyi anlatırmısınız?
Kutlukan: Sevgi tanımlanamaz.
Yeşim: Karşındakini düşünmekle ilgili. Karşındakini planlarına dahil etmek. Hayatı onunla paylaşmak.
- Birlikte olmak için birbirinizde ne buldunuz?
Yeşim: Kutlukan çok kibar, şefkatlı düşünceli ve çok zeki. Eğlenceli birisi. İnce ruhlu bir insan.
Kutlukan: Yeşim'i uzaktan izledim ve farklı birisi olduğunu anladım. Bunu hissettim.
- Nasıl yani?
Kutlukan: Bazı insanlar doğuştan farklıdır. Yeşim bazı insanların başında lale var der. Bu çok doğru. Tanıdıkça da çok akıllı olduğunu gördüm. İlgim katlanarak devam etti.
- Sevgililer günü sizin için özel mi?
Kutlukan: Benim için sevgililer gününün önemi yoktu. Bütün kadınlar için ise çok önemli olduğunu biliyorum. Ancak hangi kadına sorsam önemli değil der, benim söylediklerimi desteklerdi. Yeşim'e sordum sence önemi var mı diye. Evet önemi var dedi. Bu da çok hoşuma gitti. Açık sözlü davrandı. Artık sevgililer gününü, ben de önemsiyorum.
Yeşim: Sevgililer gününün önemi deli gibi alışveriş yapmak değil. Herkesi saran birşey olduğu için hatırlama anlamında önemli.
- Birbirinize ne tür hediyeler alırsınız?
Yeşim: Beğeneceğini düşündüğüm şeyleri alırım. Nelerden hoşlandığını tahmin edebiliyorum.
Kutlukan: Yeşim'i takip ediyorum, neyi beğeniyorsa arkasından gidip alıyorum. İnsan birşeyi seviyorsa ona sahip olmak ister. Hediyeyi riske etmek istemiyorum neye sahip olmak istiyorsa onu almaya çalışıyorum.
- Sık sık tartışır mısınız?
Kutlukan: Şimdiye kadar hiç tartışmadık.
Yeşim: Tartışacak birşey genelde olmuyor. Kutlukan biraz alttan alıyor. O benden daha geçimli.
- Sevgi bir gün biter mi?
Yeşim: Sevgi bitebilir. Ona iyi davranmak, özen göstermek lazım.
Kutlukan: Sevilen kişi hayranlık uyandırdığı konularda kendisini beslemezse, bırakırsa ona karşı olan sevgi de bitebilir.
- Evlilikten korkuyor musunuz?
Kutlukan: Evlilikten korkmadığımı söyleyemem. Ancak bunun nedeni pek çok kişinin söylediği gibi evlilik sevgiyi aşkı bitirir düşüncesinden değil. Sorumluluk isteyen birşey.
Yeşim: Nasıl olduğunu bilmediğim için korkuyorum. Genel olarak bütün ilklerden korkulduğu gibi. Okula, işe ilk başladığımızda da korkuyoruz.
- Aşk ve sevgi farklı duygular mı?
Kutlukan: Bir insanı seversiniz ancak ona 3 yıl sonra da aşık olabilirsiniz. Aşk ulaşılan en uç noktadır.
Yeşim: Tanıdıktan sonra aşık olmak daha sağlıklı. Uzaktan uzağa aşık olmak kendinle, hayal gücünle ilgili, karşıdaki insanı hiç bağlamıyor. Çünkü o insanın hiçbir özelliğini bilmiyorsun. Tanıdıktan sonra aşık olmak daha sağlıklı. Benimki de öyle oldu. Tandıkça aşık olmaya başladım.
- Kaybetme korkusunu yaşıyor musunuz?
Yeşim: İlişkide kaybetme korkusu olmalı. Çünkü insanın sevdiğine daha çok özen göstermesini, dikkat etmesini sağlar. Yoksa çantada keklik çok kötü. İlişkiyi de bitirir.
- Birbirinize sevginizi göstermek için ne yapmak isterdiniz?
Kutlukan: Bütün hayatımı paylaşmaya karar verdim. Bu ona ne kadar değer verdiğimi ne kadar sevdiğimi ortaya koyuyor.
- Sen romantik değilsin anlaşılan...
Yeşim: Hayır aslında oldukça romantiktir. Küçük nüanslarla kendini ortaya koyuyor. Yaratıcı bir insan bu da ilişkimize yansıyor. Ben, eğer hayal kurarsam, New York'a yerleşmemizi sağlardım. Çünkü Kutlu orada yaşamayı çok istiyor.
- Birbirinizi kıskanıyormusunuz?
Kutlukan: Ben önceden çevremdekilerime gülerdim neden kıskanıyorlar diye, birlikteliğimiz sonrasında ciddi ciddi kıskandığımı farkettim. ama abartılı bir şekilde değil.
- Bir ilişkiyi zedelememek için ne yapılmalı?
Yeşim: Düşünceli olmak gerekiyor. Önemsemek, duygularını, gelecekle ilgili planlarını umursamak gerekiyor. Hayattaki öncelikler çok önemli. Kutlukan benim hayatımda çok öncelikli bir yerde. Konuşan bir çiftiz. Ve bunun çok yararını görüyorum. Çiftlerin en önemli sorunu konuşamamak. Ben önceden herşeyi içime atardım. Şimdi mümkün olduğunca çok konuşmaya çalışıyoruz. Konuşulmadığı zaman küçük bir sorun büyüyor sonra saçma sapan bir yerde patlıyor.
- Bir gün bu ilişkiyi ikinizden biri bitirirse...
Kutlukan: Birbirimizi çok önemsiyoruz ama sonuçta hayatlarımızın merkezi değiliz.
Yeşim: Zor olur ama ikimizde hayatımızı yeniden kurabiliriz.