SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Şişman kız aşık olmasın mı ?

…Aşk

Üç harf tek kelimeden oluşan bir sözcük. Sözcük anlamı ise; Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu olarak adlandırabileceğimiz bir durum. Fakat bu bizim için öyle değil, kimimiz istediğimiz aşkı dolu dizgin yaşayamıyor. Kimimiz daha ne olduğunu bile bilmiyor, ne kadar acı bir durum düşünsenize ‘’AŞK’’ nedir ? – Bilmiyorsun. Uğruna ne hikayeler, ne masallar, ne şarkılar yazılmış. Bizim ki genel de platonik olur, işte bence en zoru da bu durumda olmak. Hoş bazılarımız sever böyle platonik takılmayı ama bazılarımız ise aşkına karşılık bulamadığında ağır depresyon sonucu tuhaf hallere bürünebilirler.

Mesela sen kendi beyninde vücudun da %80’in yağ içinde iken (kilo sorunu) düzgünce düşünemezsin, direk platonik takılırsın. Ya ben hatırlıyorum ilk aşık olduğumda çocukla 6 ay neredeyse bir yere gitmedim. Şimdi düşünüyorum da ne saçma bir davranışmış laf aramızda kalsın ilk sevgilim benden hem zayıf hem de kısaydı.

Tek ortak noktamız ikimizin de piercingi, gençtik o zamanlar tabi kanımız deli akıyordu. Taksim civarlarında gezerdik deli gibi dolanırdık Taksim’den, Ortaköy’e – Ortaköy’den Beşiktaş’a oradan ise Kabataş’a giderdik deli danalar gibi. Aaah ! aaah! Kalmadı öyle eski aşklardan ya. İlk el ele tutuştuğumuzda deli gibi çarpardı kalbim ‘’ay ölüyorum’’ galiba sanırdım. Gece telefonda konuşmalar, buluşacağımız gün kaç saat önceden kalkmalar, hazırlanmalar, kıyafet bulamamalar. Biz sonbahar da sevgili olmuştuk. Hava bu kadar sıcak değil tabii mis gibi, terleme olasılığı yok. Bu kadar aşkımdan bahsettim de aldatılmıştım ben ya. Bak şimdi aklıma geldi de yine sinirlendim.

Sen deli gibi sev herif gelsin aldattın seni birde senin isminde bir kız ile bak bak bak. Karaktersizliğin bu kadarı. Ama neden biliyor musunuz ? Gözü kapalı güvenmekten. Hoş zaten ben bu durumdan sonra asla bir erkeğe de güvenmedim o yüzden şuan hem extra large hem de yalnızım. Oh be söyledim de kurtuldum. Rahatladım…

Sizin de unutamadığınız, size zor bir hayat tecrübesi yaşatan ve bu durum yüzünden güvenme sorunu yaşatan mı var ?

Size sesleniyorum Hatunlar. Heeeyyyy !!!

Bana sıkıntılarınızı dertlerinizi yazın !

Sesimizi duyuralım.

extralargehatun@gmail.com

Twitter.com/ExtraLargeHatun

Instagram.com/ExtraLargeHatun

Yazının devamı...

Dar kabin sorunu

Konu başlığından da anlaşılacağı üzere dar kabinlerden çok çekiyoruz. Kendimize uygun kıyafet bulduğumuz da dünyalar bizim oluyor. Ah ! Birde kabinlerinde rahat etsek. Firmalar öyle bir şey yapmış ki, tamam işte kendine göre kıyafeti buldun bu sana yeter kabini ne yapacaksın. ‘’Denemeden al, git ‘’ dercesine tutulmuş bir tutum. Ben tamamen bundan anlıyorum.

Yahu ürünlerin büyük, kabininde bir zahmet büyük olsun. Madem bir iş yapmak istiyorsun, tam yap. Beğenerek alıyorsun, denemek için kabine giriyorsun. Çıkışında tamamen spor salonundan çıkmışçasına terlemiş olarak aynaya bakıyorsun.

Eee,terledin üstüne yapıştı mı ürün ?

Mesela ben çoğu ürünü demeden alıyorum,çünkü biliyorum kabinde başıma neler geleceğini. Ne yapıyorum bende ürünü bedenime göre alıyorum, eve gidiyorum deniyorum.


Oluyorsa oluyor, olmuyor ise (zaten en zorlu süreçte burası ) mağazaya gidip değişikliğini yapıyorum, tabii zamanım var ise. Benim gibi çok kişi vardır bu sorunu yaşayan.

Geçen ay başımdan tam da bu konu ile ilgili bir olay geçti. Bir alışveriş merkezinde büyük beden ürün satan mağazaya alışverişe gittim. Bir sürü ürün aldım (kabine 7 üründen fazlası alınmıyor.) Neyse kabin görevlisi ile ayarladık kıyafetleri bu arada bu mağaza tıklım tıkış dolu ve inanılmaz sıra var.

Şansın böylesi 6 kabini olan deneme odasında 1 adet inanılmaz derece büyük bir kabinleri mevcutmuş ona da o gün ben rastladım.

Hayatım boyunca ilk defa bu kadar güzel bir kabin görmüştüm mükemmel ferahlıkta ve büyüklükte, kilo olunca o kadar kıyafet denerken yoruluyor tabi insan,bunun için içerisinde de bir adet oturma yeri bile vardı, o gün benim için tamamen rüya gibiydi süper ve rahat bir alışveriş yapmıştım.

Sonra bir sonra ki hafta tekrar gittim, her zaman olduğu gibi tıklım tıkış dolu. Akıllara zarar bir sıra var, o kadar bekledim sıra bana geldi.

Ta ta tamm ama ben yine bekliyordum sizce neden ? Tabii ki büyük kabine geçebilmek için, yahu bu kadar ironi olabilir mi ? Hem büyük beden ürün satıyorsun, hem de sadece 1 tane büyük kabinin olan bir mağazan var.

Gerçekten çok ironik, neyse ben yarım saatlik işimi sırf o EXTRA LARGE kabini kullanabilmek için yaklaşık 1 saat 25 dakika uzatmış bulundum.

Bu durumun üzerine de gidip çikolatalı cheesecake yiyip bir de karamelli frappuccino içip kendimce durumu yorumladım, kendimce harlanmadım jelibon dudaklılarım.


Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.