SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Gözyaşlarıyla ölen kuzenini aradı, tüm dünya öğrendi! Beyaz kulübenin sırrı

Kuzenini kanserden kaybettikten sonra günlerini acı içerisinde geçiriyordu. Aklına bahçesine telefon kulübesi inşa etme fikri geldi. Bu sayede ona söylemedikleri söyleyecek, hasretini giderecekti. "Normal bir telefon hattı üzerinden aktarılması mümkün olmadığı için rüzgarla taşınsın istedim” diyen bahçıvanı artık tüm dünya tanıyor.

|

Derleyen: Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - 2011'de Japonya'yı vuran Tōhoku depremisi sonra yaşanan tsunamide biri kıyı kasabası olan Otsuchi adeta yerle bir oldu. Felakette kasaba nüfusunun yaklaşık yüzde 10'unun öldüğü veya kaybolduğu tahmin ediliyor. Otsuchi de kayıp insanların en fazla olduğu yerdi. Bölge, bugün bile hâlâ yeniden inşa edilme sürecinde. Ancak dünyanın farklı yerlerinden binlerce insanı buraya çeken, acı bir hikayesi var. 76 yaşındaki bahçıvan Itaru Sasaki kuzenini kanserden yitirdikten sonra, günlerini derin bir hüzün ve acı içinde geçirdi. Onunla yeniden iletişim kurmanın bir yolunu ararken aklına oldukça ilginç bir fikir geldi. Sasaki, eski bir telefon kulübesini Pasifik Okyanusu'na bakan bahçesine kurdu ve içine hiçbir hatla bağlantısı olmayan bir çevirmeli telefon yerleştirdi. Daha sonra bunu ölen kuzeniyle 'konuşmak' için kullanmaya başladı. Sasaki, "Düşüncelerim normal bir telefon hattı üzerinden aktarılamadığı için onların rüzgarla taşınmasını istedim. Telefona da 'Rüzgar Telefonu' adını verdim" diyor.

'Rüzgar Telefonu', Itaru Sasaki tarafından inşa edilen bağlantısız bir telefon kulübesi. Teselli aramak ve acılarını dindirmek için Kuzey Japonya'daki bu yere dünyanın farklı farklı yerlerinden geliyorlar. Japonya'da 20 binden fazla kişinin ölümüne neden olan 2011 felaketinden sonraki yıl bu telefon kulübesi halka açıldı. Sasaki, son 10 yılda telefon kulübesinin, sevdiklerini intihar ve hastalık nedeniyle kaybedenler de dahil olmak üzere binlerce ziyaretçi tarafından kullanıldığını dile getiriyor.

İnsanların buraya gelerek hayatta olmayan sevdiklerinin iyi olduğundan emin olmaya çalışmaları ve onlara belki son kez söyleyemediklerini dile getirmeleri yürek parçalayıcı. Yaşadıkları yürek acısıyla ilgili sözleri rüzgarda uçup gitse de, yaslarına bir nebze de olsa su serpiyor.

Telefon kulübesinin içinde ziyaretçilerin el yazısıyla yazdığı notların yanı sıra çerçevelenmiş şiirler ve fotoğraflar da bulunuyor. Japonya'nın ücra bir köyündeki beyaz kulübe, sevdikleri için acı çekenlere teselli kaynağı haline geldi. 2011'deki tsunami felaketinden sağ kurtulanlar bu telefon hattının kaybettikleri kişilerle iletişim kurmalarına yardımcı olduğunu söylüyor. Kazuyoshi adlı bir adam, ölen eşiyle konuşmak için Otsuchi Köyü'ne geldiğinde oldukça duygusal anlar yaşadı. Eşi de Tōhoku depreminde hayatını kaybeden yaklaşık 20 bin kişiden biriydi. Artık kullanılmayan cep telefonunu arayarak, felaketten sonra onu günlerce nasıl aradığını anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Hayatında olup bitenler hakkında bilgi vermeye devam eden Kazuyoshi, “Beraber yaşadığımız evimizden taşındım. Oğullarımız, şimdilerde bana yeni bir ev inşa ediyorlar ve senden sonra fazlaca kilo verdim. Bu telefon kulübesi benim için bir teselli kaynağı. Bu telefon kulübesi hepimizi kucaklıyor” şeklinde konuştu.

Telefon kulübesi sadece tsunamiden sağ kurtulanlar tarafından değil, aynı zamanda yakınlarını hastalık ve intihar nedeniyle kaybedenler tarafından da kullanılıyor. Sachiko Okawa adlı kadın da, 44 yıldır evli olduğu vefat eden kocasını aramak için telefonu kullanıyor ve dedeleriyle konuşabilmeleri için sık sık iki torununu da yanında getiriyor.

Deprem ve tsunami sonrası Otsuchi kasabası

Telefon kulübesinin yaratıcısı Itaru Sasaki, buranın insanların gerçeklik farkındalığını yeniden kazanmaya başlayabilecekleri bir yer ve yaşayanların dünyasını ölülerin dünyasına bağlayan bir tür köprü olduğunu söyleyerek şunları ekledi:

"Buraya nasıl ulaşacağınızı anlatan hiçbir işaret, harita ve rehberin bulunmaması kasıtlıdır. İnsanlar, tam da dolaşırken nerede olduklarını ve ne zaman varacaklarını bilmeden, kendilerini manzaranın içinde kaybederek, birçok şeyi düşünmeye başlar ve kaybettikleri kişiye dair anılarını yeniden düzenlerler. Ve işte bu ruh halindeyken 'Rüzgar Telefonu' ile karşılaşırlar. Sonrasında buraya daha bilinçli bir halde gelirler. Başka biriyle konuşabilmeniz için önce kendi duygularınızı düzene sokmanız gerekir. Trajediden, içine hapsolduğunuz acı kabuğundan çıkmanız gerekiyor. 'Rüzgar Telefonu'na gelenler zaten yolu yarılamış durumdalar. Ölülerle yeni bir ilişki kurmaya hazırlar."


"Hayat o kadar hızlı geçiyor ki çoğumuz çevremizdekilerle olan bağlarımızın bizden önce sona ermesini imkânsız buluyoruz" diyen Sasaki, “Bu yüzden çocukluktan başlayarak hayal gücünü geliştirmemiz gerekiyor. 'Rüzgar Telefonu' iyi bir hayal gücü olmadan çalışmaz. Sadece görebildiğimiz, duyabildiğimiz, dokunabildiğimiz şeylere değer vermek yerine şekli, biçimi, sesi olmayan şeylerin de değerini bilmemiz gerekiyor” bilgisini paylaştı.

'Rüzgar Telefonu'nun aynı zamanda cinsiyet, din, dil ve ırk engellerinin de olmadığına dikkat çeken Itaru Sasaki, "Buraya Japonya'nın her yerinden insanlar geliyor. Ancak aynı zamanda dünyanın geri kalanından gelenlerin de sayısı az değil. ABD, Avustralya, Almanya, Filipinler, Hollanda ve İspanya çok fazla yerden gelenler var. Bazıları ise sevdiklerine haber getirmek için düzenli olarak geliyor. 2011 felaketinden kurtulanların çoğu hâlâ geliyor. Ancak son zamanlarda intihar kurbanlarının birçok akrabasıyla tanıştık. Bu insanlar çoğunlukla kendi canına kıyan gençlerin ebeveynleri. Bu durum sevdiğin birinin kötü bir hastalığa yakalanması gibi değil, aniden oluyor. Kendinizi hazırlamak için asla zamanınız olmuyor ve bu gerçekten çok kötü” ifadelerine yer verdi.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.