Hayalleri Kanada'ydı, gerçekler 'Türkiye' dedi! '6 ayda ağlaya ağlaya geri döndük'
Dans kursunda tanıştılar, âşık oldular ve evlendiler. Ardından kızları dünyaya geldi. Tek hayalleri, ona daha iyi bir gelecek sunmaktı. Hedefleri, ekonomik koşullarının daha ötesine geçip yeni bir hayat kurmaktı. Ancak her şey planladıkları gibi gitmedi. Yeni bir başlangıç umuduyla gittikleri Kanada'dan, yalnızca 6 ay sonra gözyaşları içinde döndüler. Öykü Budak, yaşadıkları zorlu süreci 'SEN ANLAT' okuyucularıyla paylaştı.
Betül Topaklı / Milliyet.com.tr - Öykü Budak, 2000 yılında Yalova’da doğdu. Annesi TV spikeri, babası ses sanatçısı olan Öykü, anneannesi ve dedesiyle büyüdü. Kalabalık bir sülale ve kuzen grubuyla çok güzel bir çocukluk geçirdi. Öykü’nün kardeşi yoktu ama 13 kuzeniyle kardeş gibi büyüdüğü için kendini hiç yalnız hissetmedi. İlkokul, ortaokul ve liseyi Yalova’da okuyan Öykü, sağlık meslek lisesinden mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi İlk ve Acil Yardım bölümünü bitirdi. Sonrasında Öykü’nün karşısına, dans ettiği Kafkas derneğinde hayatının aşkı çıktı. Eşi, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Gemi İnşaatı Teknikerliği’nden mezundu. 5 yıl gibi bir süre sevgili olan çift, sonrasında dünya evine girdi. Genç çift, 2023 yılında kızları Beren’in dünyaya gelmesiyle birlikte geçen yıl Kanada’ya yerleşmeye karar verdi. Ancak her şeyin çok güzel olacağı umudu ve yeni bir hayat kurmak için gittikleri Kanada’ya yalnızca 6 ay dayanabildier. Öykü, o günleri şöyle anlatıyor:
"Kanada ile bağımız kuzenim sayesinde kuruldu. Kuzenim Türk asıllı Kanada vatandaşı biriyle evlilik yaptı. Daha sonra teyzem ve dayım da aileleriyle birlikte oraya taşındı. Biz de onlardan sonra Kanada’ya hem akrabalarımızı görmek için hem de yurt dışında yaşamayı deneyimlemek için gitme fırsatı bulduk. Bebeğim 5 aylık olması dolayısıyla ben çalışamadım. Eşim önce ağaç kesme firmasında işçi olarak çalıştı. Ancak Kanada’da iş yerleri işçilere saatlik ücret ödüyordu ve bu iş kış mevsiminde hava şartlarından dolayı her gün olmadığı için bizi geçindirmeye yetmedi. Bu yüzden başka bir iş arayışına girdi ve kutu imalat fabrikasında çalışmaya başladı. Aynı zamanda geceleri de taksi işi yapıyordu. Bu süreçte kuzenimin evinde kaldık. Aslında bu durum bizim Kanada’da yaşamayı tartma sürecimizdi." - Öykü Budak
‘AMACIMIZ, REFAH SEVİYEMİZİ ARTIRMAKTI’
Genç çiftin yurt dışına yani Kanada’ya gitme amacı, Türkiye’deki ekonomik şartlarının üzerine çıkmaktı. Ancak bu durum sanıldığı kadar kolay olmayacaktı. Çünkü bunun için eşinin ya tekrar okula gidip bir meslek hakkında bilgi sahibi olması ya da tabiri caizse 7/24 yani gecesini gündüzüne katıp çalışması gerekiyordu. Genç çift, büyük hayallerle gittikleri Kanada’da çok uzun yıllar çalışmaları sonucunda refaha kavuşacaklarını anlayınca, çekirdek ailelerinin dinamiğini ve manevi değerleri düşünerek 6 ay gibi kısa bir sürede Türkiye’ye dönmeye karar aldı.
‘KANADA’YA GİDERKEN ARABAMIZI SATTIK’
Memleket hasretine dayamayıp ülkelerine dönen genç çift, Türkiye’deki hayatlarına kaldıkları yerden devam etti. “Gitmeden önceki durumumuzla şimdiki durumumuz arasındaki tek farkımız arabamızın olmaması” diyen Öykü, “Şu an Türkiye’de eşim yine kendi mesleğini yapıyor, ben evde kızıma bakıyorum. Yanımızda iş bulma sürecinde bizi geçindirmesi için arabamızı satıp parasını götürmüştük. Geri döndüğümüzde hemen alamadık ama döneli daha 1 sene oldu. Zamanla bu açığı da kapatacağımıza gönülden inanıyorum” dedi.
“Başka ülkede yaşamak isteyenlere tavsiyem, bu kararı almadan önce maliyeti ne olursa olsun gidip biraz en azından yerleşmek istedikleri ülkede gözlem yapmaları. Bizim gibi 6 ay kadar bir süre orada yaşamaları, bu süreçte nasıl bir yol izleyeceklerine dair fikir sahibi olmalarını sağlayacak. Gezmeye gitmekten bahsetmiyorum, gidip gerçekten yaşamayı deneyimlemelerini öneriyorum. Maalesef ekonomik kriz tüm dünyayı etkiledi. Kanada da yaşayanların söylediğine göre, önceden her şey çok kolaymış. Biz araba almak için götürdüğümüz paranın yarısını harcamak zorunda kaldık ki onlara göre eskiden araba çerez parasıymış.”
'MANEVİYAT AĞIR BASTI, AİLE DESTEĞİ YOK'
Türkiye’den başka bir ülkeye gidenlerin manevi olarak da çok etkilendiklerini anlatan Öykü, “Herkes bunu göz ardı etse de sosyal medya sayesinde bize dönüş yapan insanların çoğunluğunun ülkelerine dönme sebebi maneviyat. Çünkü orada aile desteği yok. Bayramlar, özel günler hep eksik ve buruk geçiyor. Çok paran var, araban son model ama gittiğin yer bir anlam ifade etmiyor. Güzel yemekleri sadece eşin, sen ve çocuğun yiyorsun. Bayram geliyor, bir sürü harçlık verecek paran var ama verdiğin insanlar yabancı. 'Deprem korkun yok, rahatça uyurum' sanıyorsun ama ailen deprem bölgesinde dolayısıyla sen de uyuyamıyorsun. Kötü bir şey olsa en erken 11 saatte ülkendesin” diyerek yeni bir hayat durmak için gittikleri Kanada’dan dönme nedenlerini böyle sıraladı.
‘ANNE-BABA ÖZLEMİYLE AĞLAYA AĞLAYA DÖNDÜK’
“Kızımıza harika bir gelecek sunacağız diye gittiğimiz Kanada’dan anne baba özlemiyle ağlaya ağlaya döndük” diyen Öykü, sözlerine şöyle noktaladı:
“Gitmeyi düşünenlere şöyle söylüyorum: En çok hafife aldığınız maneviyat, sizi en derinden yaralayan oluyor. Kanada’ya, ‘Ben, eşim ve çocuğum güzel bir hayat yaşarız, çok paramız olunca, alım gücümüz artınca mutlu olacağız' diye gittik ama özlem daha ağır bastı. Tek sebep bu değil ancak dönmemizde büyük bir payı var. Herkesin düşüncelerine saygım sonsuz. Bunlar benim yaşadıklarımdan çıkardıklarım, tecrübelerim. Herkesin hayal ettiği gibi bir hayat yaşamasını diliyorum.”