SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Her 8 erkekten 1'inde var! Akrabada olması riski artırıyor: Hayat kurtaran 4 öneri

Prostat kanserinin batılı ülkelerde erkeklerde kansere bağlı ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer aldığını söyleyen Üroloji ve Üroonkoloji Uzmanı Prof. Dr. Can Öbek, prostat kanserinde hayat kurtaran 4 öneriyi anlattı ve önemli uyarılarda bulundu.    

|

Prostat kanseri dünyada ve ülkemizde önemli bir sağlık sorunu. Araştırmalar, ülkelerin yüzde 60’ında erkeklerde en sık görülen kanser türü olmasının yanı sıra Batı ülkelerinde bir erkeğin yaşamı boyunca prostat kanserine yakalanma olasılığının yüzde 12,5 olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla her 6-8 erkekten biri bu hastalıkla tanışıyor. Ülkemizde ise erkek kanserlerinde 2. sırada yer alıyor. Türkiye’de ilk teşhiste her 100 hastanın 30’unda hastalığın prostat dışına çıktığı, yani teşhiste önemli bir hasta grubunda geç kalındığı biliniyor.  

Artık sadece ileri yaşta değil, genç yaşta da erkeklerin kapısını çalabilen prostat kanserinde bu olumsuz gidişatı tersine çevirmek mümkün. Üroloji ve Üroonkoloji Uzmanı Prof. Dr. Can Öbek gelişmiş ülkelerde, özellikle fırsatçı tarama programlarının kullanılmasıyla beraber, prostat kanserine bağlı ölüm oranlarında azalma olduğunu belirterek, “Prostat kanseri batılı ülkelerde erkeklerde kansere bağlı ölüm nedenleri arasında ikinci sırada bulunuyor. Tüm dünya için çok önemli bir sağlık sorunu olan prostat kanserinin, insanlarda yaşam süresinin giderek uzamasıyla çok daha yaygın bir hastalık haline geleceği düşünülüyor” diyor. Prostat kanserinde erken tanının hayat kurtarıcı olduğunu, ancak hastalığın kendine özgü bulguları olmadığını belirten Prof. Dr. Can Öbek, bu nedenle tarama yöntemlerinin kritik rol oynadığını vurguluyor. Prostat kanserinde hayat kurtaran 4 öneriyi anlatan Prof. Dr. Can Öbek, önemli uyarılarda bulundu.  

1-ERKEN TANI MÜMKÜN VE HAYAT KURTARIYOR

Prostat kanserinin sinsi ilerleyen bir hastalık olduğunu ve erken dönemde herhangi bir yakınmaya neden olmadığını belirten Üroloji ve Üroonkoloji Uzmanı Prof. Dr. Can Öbek, bu nedenle erken tanı konusunda gereken önlemlerin alınmasının hayat kurtarıcı olduğunu vurguluyor. Hastalık prostatta sınırlıyken yakalanır ve tedavi edilirse, tam şifa olasılığının çok daha yüksek olduğunu ve erken tanı için en önemli yöntemin PSA denilen (Prostat Spesifik Antijen) prostat bezine özgü bir kan testi yapılması olduğunu belirten Prof. Dr. Öbek şöyle konuşuyor: “Bu kan testinin yüksek çıkması kişide prostat kanseri olabileceğini düşündürür.  Ayrıca erken yaşta bakılan değerler, bu kişinin özelinde prostat kanseri için ne kadar risk taşıdığını bize gösterir; takip buna göre planlanır. Önemli olarak, PSA düzeyi kanser harici nedenlerle de yükselebilmektedir. Erken tanı açısından 2. tarama yöntemi ise üroloji hekiminin yaptığı prostat muayenesidir. Burada prostatın kıvamı prostat kanseri açısından değerlendirme yapma olanağı verir. Şüpheli durumda öncelikle bir MR görüntüleme yapılır ve gerekirse biyopsi ile kesin teşhis yoluna gidilir” diyor.  

2-40 YAŞ SONRASI MUTLAKA TARAMA TESTİ YAPTIRIN!

Prostat kanserinde ‘Ne zaman PSA testi yaptıralım? Ve ne zaman prostat muayenesi olalım?” şeklinde sorularla çok sık karşılaştıklarını söyleyen Prof. Dr. Can Öbek bu soruları şöyle yanıtlıyor: “Günümüzde 40-50 yaş arasındaki erkeklerin PSA testi yaptırması ve prostat muayenesi olmasını öneriyoruz. Böylece hem kişinin mevcut durumunu, hem de ileriki yaşantısında prostat kanseri riskini tespit ediyoruz ve bundan sonraki takip sıklığımızı da buna göre ayarlayabiliyoruz. Prostat kanserinin kesin tanısı PSA testi ve/veya muayenedeki şüpheden yola çıkılarak prostat biyopsisi ile konuluyor.  Son yıllarda kullanımımıza giren MR-US füzyon biyopsi teknolojisiyle, prostat biyopsisini çok daha isabetli olarak yapabiliyoruz.” 


3-BU ŞİKAYETLERİNİZDE HEKİME BAŞVURMAYI ERTELEMEYİN! 

Prostat kanseri belirti vermeden sinsice ilerlese de bazı şikayetleri ihmal etmemek gerekiyor. Sık idrara çıkma, geceleri idrar yapmak için sık uykudan uyanma, zayıf ince ve kesik kesik idrar yapma, idrar yapmaya başlamada gecikme ve idrarın bitiminde idrar kesesini tam boşaltamama hissi, idrar yaparken yanma-ağrı ve idrar veya menide kan görülmesi durumlarında mutlaka zaman kaybetmeden hekime başvurmak gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Can Öbek “Ancak bu yakınmaların bulunması kişide prostat kanseri olduğunu göstermez. Prostatın iyi huylu büyümesi gibi birçok etken de bu sorunlara yol açabilir. Üroloğun değerlendirmesi yakınmaların nedenini ortaya çıkartacaktır. Öte yandan geç dönem prostat kanserinde halsizlik, kilo kaybı, iştahsızlık, soluk renk ve sırt, bel, bacak ağrıları gibi şikayetler olabilir” diyor. 

4-YAŞAM BİÇİMİNİZE DİKKAT EDİN

Prostat kanserinde genetik geçiş önemli bir rol oynuyor. Birinci derecede akrabada hastalığın bulunması ile hastalık riskinin 2 katına çıkabildiğini belirten Prof. Dr. Can Öbek, “Ailede iki veya daha fazla birinci derecede akrabada hastalığın bulunması durumunda ise bu oran 5- 11 kat arasında artış gösteriyor” diyor. Ancak, doğru yaşam tarzını benimseyerek, prostat kanserine karşı koruyucu genlerimizi aktif hale getirip, prostat kanserine yol açan genleri de sessizleştirebileceğimizi vurgulayan Prof. Dr. Can Öbek, bu konuda; şişmanlıktan kaçınmayı, sigara içmemeyi, Akdeniz tipi beslenme tarzını benimsemeyi ve düzenli egzersiz yapmayı öneriyor. 

 

 

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.