SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Hamilelikte Yüzmek Sağlıklı mı?

Yaz mevsimin gelmesi ile birlikte genellikle gebeler tarafından; “yüzebilir miyim, denize veya havuza girebilir miyim” gibi sorular sıkça sorulmakta. Gebelik döneminde diğer egzersizler gibi, sakin ve sizi aşırı yormayacak şekilde yüzmek de, çok faydalıdır. Yüzmek; sırt ve bel ağrılarınıza, gebeliğinizin ilk dönemlerindeki bulantı ve kusmalarınıza iyi gelebilir. Riskli gebelik kategorisinde iseniz veya daha önceden geçirmiş olduğunuz kanama vs. gibi durumlar söz konusu ise muhakkak hekiminizin onayı ile hareket etmelisiniz. Sauna, jakuzi, su kayağı, su altı sporları (dalma) gibi aktivitelerden her hangi bir riski olmasa dahi, tüm gebelerin uzak durması gerekmektedir.

Gebeler, en rahat yüzebildikleri ve kendilerini yormayan yüzme stillerini tercih edebilirler. Fakat tüm sporlarda olduğu gibi yüzmede de öncelikle ısınmak, birden yoğun tempoda yüzmeye başlamamak ve süreyi kısa tutmak önemlidir.

Eğer bebeğinizin gelişimi sağlıklı bir şekilde ilerliyorsa ve yapılan tetkikler sonucunda doktorunuz yüzmenizde herhangi bir engel olmadığı söylediyse; yüzme, özellikle gebeliğinizin ilk üç ayında ve hemen her döneminde tavsiye edilen sporların başında gelir. Dolayısıyla gebelerimizin en tedirgin oldukları durum; denizi mi yoksa havuzu mu tercih etmeleri gerektiğidir. Gebelik durumu olsun yada olmasın suyunun daha temiz olması sebebi ile öncelikle tercihinizi denizden yana kullanmanızı öneriyoruz. Tercihinizi havuzdan yana kullanacaksanız; insanların aynı anda havuza girmesiyle suyu kirleteceğini, bir çok mantar ve enfeksiyon çeşidini de beraberinde getireceğini unutmamalısınız.

Ayrıca havuzun temizliği için birçok kimyasal ilaç kullanılmaktadır. Bu ilaçların dozu doğru şekilde ayarlanmazsa fazla miktarda ilaca maruz kalabilir, bebeğiniz ve kendiniz için tatilinizi daha riskli hale getirebilirsiniz. Eğer mümkün ise; Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen kurallara uygun, denetlenen, belli aralıklarla kontrollerini yaptıran, üyelerinin havuza girmeden önce duş almasını ve ayak temizliğinin yapılmasını sağlayan havuzları gönül rahatlığı ile tercih edebilirsiniz.

Tabi öncelik olarak bu şartlarda bir havuz bulmanız gerekmekte…

Yrd. Doç. Dr. Burcu Çetinkaya

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Instagram://drburcucetinkaya

Facebook://drburcucetinkaya

Yazının devamı...

Adet Düzensizliği Deyip Geçmeyin!

Çok yaygın bir hormonal bozukluk hastalığı olan Polikistik Over Sendromu, adından anlaşıldığı gibi bir kist değil, bir sendromdur. Beyinde hipofiz bezinden salgılanan LH ve FSH hormonlarının anormal şekilde üretilmesinden kaynaklanır. Yumurtalıklarda her ay düzenli olarak yumurtlama olamadığı gibi, fazlaca erkeklik hormonunun salgılanmasına sebep olur. Bir çok hormonal hastalık gibi nedeni tam olarak bilinemese de, zaman zaman genetik olarak karşımıza çıkabilir.

Ne Zaman Ortaya Çıkar?
Özellikle 30 yaş altı kadınlarda sık karşılaşılabilen PCOS, ilk adet kanaması ile tanınır. Neredeyse %75’lik hasta grubunda görülür ve en önemli uyaranı adet düzensizlikleridir. Hastalar genelde gebe kalabilmek için tedaviye gereksinim duyarlar. Oysaki Polikistik Over Sendromu, gebelik düşünülmese de, mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.

Belirtileri Nelerdir?
• Adet düzensizliği, adet olamama,
• Kısırlık ,
• İstenmeyen tüylerde artma (Yüz, göğüs ve bacaklarda),
• Kilo artışı,
• Sivilce ve ciltte yağlanma,
• Erkek tipi saç dökülmesidir.

Öneriler
• Eğer fazla kilo varsa, kilo vermek,
• Doğum kontrol hapları (Doktor kontrolünde)
• Daima düzenli beslenme (Diyetisyen desteği alınabilir),
• Eğer bu belirtileri kendinizde gözlemliyorsanız, doktorunuza başvurmalısınız.

Kendisinde bu belirtileri gören kadınlar, endişelenmemeli ve kendilerini olumlu tutmalıdırlar. Çünkü günümüzde, tıpta olan gelişmeler sayesinde bu hastalıkla baş etmek sanıldığından çok daha kolay.

Yazının devamı...

Vajinal Enfeksiyonlar Yaşam Kalitesini Etkiliyor

Kadın sağlığını korumanın en önemli basamaklarından biri; genital organlardaki enfeksiyonların erken tanı ve tedavisidir. Yaygın olarak görülen bu enfeksiyonlar kadına büyük rahatsızlık vermenin yanı sıra, kalıcı hasarlara yol açabilir ve ileride kısırlık gibi istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Jinekolojik enfeksiyonlar genital bölgenin herhangi bir yerinde farklı nedenler ile oluşabilmektedir. Bu enfeksiyonlar…

Yakınmalar: Kaşıntı ve yanma hissi, koyu renkli ve kötü kokulu akıntı, idrar yaparken yanma ve cinsel ilişki sırasında ağrıdır.

Mantar Enfeksiyonları: Gebeliklerde, antibiyotik ve doğum kontrol hapı kullananlarda ve şeker hastalarında sık görülür. Mantara bağlı vajinitlerde beyaz renkli ve peynirimsi bir akıntı görülür.

Trikomonas Enfeksiyonları: Trikomonas adı verilen parazitin yol açtığı enfeksiyonlarda yeşil renkli bir akıntı görülür.

Bakteriyel Enfeksiyonlar: Bakterilerin neden olduğu vajinitlerde akıntı sarı renkli ve kötü kokuludur. Vajinitlerin tanı ve tedavisi kolaydır. Etkene yönelik tedavi uygulanacağından, doktora başvurmak gerekir.

Serviks (Rahim Ağzı) Enfeksiyonları: Tedavileri geciktiğinde yol açtıkları kalıcı hasarlar nedeniyle, serviks enfeksiyonlarının erken tanı ve tedavisi çok önemlidir.

Klamidya Enfeksiyonları: Cinsel temas yoluyla geçen hastalıkların en sık görülen ve en önemlilerinden birisidir. Klamidya enfeksiyonları kokusuz sarı renkli akıntı, adet dönemlerinin ortasında kanama, cinsel ilişki sırasında ağrıya neden olabileceği gibi, hiçbir bulgu vermeden ilerleyerek tüplerde tıkanıklık ve yapışıklıklar oluşturarak kısırlığa da neden olabilir. Hastalık gerekli laboratuvar incelemeleriyle tespit edildikten sonra, antibiyotik tedavisi uygulanır. İlerlemiş vakalarda laparoskopiyle tüplerde tıkanıklık tespit edilirse, çocuk sahibi olabilmek için tüp bebek tedavisi önerilir.

Gonore (Bel soğukluğu): Cinsel temas yoluyla bulaşan diğer önemli enfeksiyon gonoredir. Bu enfeksiyon kadınlarda bulgu vermeyebileceği gibi vajinal akıntı, bel ağrısı ve adet düzensizliklerine de neden olabilir. Enfeksiyon kan yoluyla yayılarak çok daha ciddi tablolar oluşturabilir. Tüplerde tıkanıklık ve yapışıklıklar meydana getirerek kısırlığa neden olabilir. Hastalık teşhis edildikten sonra antibiyotikle tedavisi kolaydır.

Herpes Simpleks Virüs Enfeksiyonları: Uçuk virüsü olarak bilinen bu virüs genital organlarda ağrılı ülserler oluşturur, ateş, kas ağrıları ve yorgunluk da tabloya eşlik edebilir. Cinsel ilişkiyle bulaşan bu enfeksiyon sık sık tekrarlar. Adet kanamasından 5 - 10 gün önce enfeksiyon başlar. Kronik bir enfeksiyon olan herpesin kesin tedavisi yoktur. Tedavi semptomatik yani virüsün yol açtığı rahatsızlıkların ve ağrının giderilmesini ve oluşan ülserlerin çabuk iyileştirilmesini amaçlar.

Gebelikte herpes enfeksiyonları çok önemlidir. Yeni doğan bebeklerde yaygın herpes enfeksiyonuna ve ensefalite (beyin iltihabı) neden olur. Aktif herpes enfeksiyonu olan gebeler sezeryanla doğum yapmalıdır.

Genital Enfeksiyonların Önlenmesi, Tanı ve Tedavi

Jinekolojik enfeksiyonların hepsi her zaman bulgu vermeyebilir. Bu nedenle düzenli kontroller çok önemlidir. Vajina veya serviksten alınan örneklerden yapılan laboratuvar incelemeleriyle enfeksiyon etkeni saptanır. Etken olan mikroorganizmanın tanımlanması tedavinin etkili olması açısından çok önemlidir. Uygun antibiyotik kullanımıyla kesin sonuç mümkündür. Geç kalınan durumlarda enfeksiyon karın içine yayılarak pelvik enflamatuvar hastalık diye adlandırdığımız ateş, titreme gibi sistemik bulguların eşlik ettiği ve üreme organlarında kalıcı hasarlar oluşturan klinik tablolara yol açar.

Enfeksiyondan şüphelenildiğinde derhal doktora başvurulmalıdır. Rastgele kullanılan antibiyotikler etken mikroorganizmanın direnç kazanmasına ve tedaviyi daha da güçleştirerek durumun uzamasına neden olabilir. Çok eşlilik genital enfeksiyon riskini arttırır. Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanılması ve eşlerin beraberce tedavi olması gerekir.

Vücut ve yaşanılan çevrenin temizliği de önemlidir. Fakat genital bölgenin temizliği için kimyasal maddelerin kullanılması önerilmez. Bu maddeler vücudun tüm mukozal yüzeylerinde (vajen, ağız, burun vs.) bulunan ve flora diye adlandırılan koruyucu mikroorganizma popülasyonuna zarar vererek enfeksiyona zemin hazırlar.

Yrd. Doç. Dr. Burcu Çetinkaya

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Instagram://drburcucetinkaya

Facebook://drburcucetinkaya

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.