SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Kanserin ilacı bitkisel diyet

Kanserin ilacı bitkisel diyet

|

       KANSERLE ilgili araştırmalar dünya genelinde büyük bir titizlikle yürütülürken, bu ölümcül hastalığın belirli gıdalar sayesinde büyük bir oranda önlenebileceği fikri ağırlık kazanmaya başladı. Yapılan son çalışmalar, domates, sarmısak, brokoli ve soya fasulyesi gibi doğal gıdaların, kanserin çeşitli türlerine karşı hayli etkin birer "ilaç" niteliği taşıdığını ortaya koyuyor.
       Newsweek dergisinin bu haftaki sayısında da, kanser ve beslenme alışkanlıkları arasındaki yakın ilişkiye değinilirken, Merkezi New York'ta bulunan Strang Kanser Önleme Merkezi'nin Medikal Onkoloji Şefi Dr. Mitchell Gaynor'un son yazdığı kitaptan da alıntılar yapıldı.

       Dünya Kanser Araştırma Vakfı ve ABD Kanser Araştırma Enstitüsü'nden bilim adamlarınca geçen yıl yayımlanan raporda, "Kanser vakalarının üçte biri dengesiz beslenmeden kaynaklanıyor" şeklinde bir sonuca varılması, "Dr. Gaynor'un Kanseri Önleme Programı" adlı kitabın da gündeme adeta bomba gibi düşmesine yardımcı oldu. Sigara içme alışkanlığıyla dengesiz beslenmenin aynı oranda kansere yol açma riski bulunduğu gözönüne alındığında, Dr. Gaynor'un, bu ölümcül hastalığa karşı önerdiği, bitki kimyasıyla ilgili diyetler de oldukça önem kazanıyor. Kitap her ne kadar bazı çevrelerce eleştirilse de yine de The New York Times gazetesinin "best - seller" listesinde bir numarya yükseldi.

       Amerikan Kanser Derneği'nden Gabriel Feldman da Dr. Gaynor'u destekler nitelikte konuşuyor: "Yıllar sürecek araştırmalara ihtiyacımız yok. Şu anda bildiklerimiz uygulanırsa kanser vakaları azalır. Bu kadar basit."
       Peki uygun gıdalar, kanserin yayılmasını nasıl engelliyor? Başlangıç, gelişme ve ilerleme diye adlandırılan üç ayrı aşamada ortaya çıkan kanser hastalığının

       * Başlangıç
       Hücrenin DNA'sında, kansere yol açabilecek değişiklikler meydana getiren, "Serbest radikaller" adlı toksik maddelerle yeşil çay ve domates başa çıkıyor. C ve E vitaminleriyle betakeroten de aynı etkiyi yapıyor.
       Birinci aşama, kendi içinde de iki ayrı dönemde gelişiyor. Hücre DNA'sına önemli zararlar verebilecek "prokarsinojen" adlı kanserojen kimyasallar hücreye giriyor. Bu arada, bunların girmesi için karaciğer tarafından salgılanan enzimleri kısıtlamak için sarmısak öneriliyor. İkinci dönemde, birinciden geri kalan pislikler enzimlerce temizlenirken, brokoli, karnabahar ve turpgiller familyasından diğer bitkiler de "sulfarofan" açısından güçlü oldukları için temizliği hızlandırıyor.

       * Gelişme
       Doğal gıdalar tehlikeyi ilk aşamada engelleyemezse ikinci evrede yeni besinler devreye giriyor. Yağlı balık ve keten tohumunda bulunan omega - 3 yağ asitleri, tümör büyümesini engelliyor. Soya fasulyesi de üreme dokularını kansere karşı koruyor.

       * İlerleme
       Hiçbir aşamada başarı sağlanamazsa, tümör hücreleri, beslenebileceği yeni damarlar üretiyor. Bu aşamada da kırmızı üzümde bolca bulunan "resveratrol" ve zerdeçal baharatı devreye girip yeni damarlar oluşmasını engelliyor.

       Az yağlı, bol meyve - sebzeli öğünlerin vücudu koruduğu bilinen bir gerçek. Ton balığı, somon, sardalye ve uskumrudaki Omega - 3 yağları da fasulyedeki lifler gibi yararlı. Kırmızı şarap ve üzüm suyunda bulunan "resveratol" maddesi hücrelerin ömrünü uzatıyor. Brokoli benzeri sebzeler de kanserle savaşta etkili oluyor.

       Kömür ateşinde pişmiş ette kansere sebep olan maddeler bulunuyor. Uzmanlar, kızartmaların azaltılması gerektiğini savunuyor. Yiyeceklerdeki yağ oranı %20'nin üstünde tehlekeli. Pasta ve tatlı yerine meyve, gazlı içecek yerine yeşil çay tercih edilmesi öneriliyor. Salata üzerine mayonezli soslar konması da özellikle zararlı.


© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.