Küba şarkıları semalarda
İki yıl önce Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamında ülkemize gelerek, sahneden genç kızlara dağıttığı öpücüklerle hafızamıza kazınan İbrahim Ferrer, şimdi gökyüzünden gönderiyor öpücüklerini
Kariyerine 14 yaşındayken Havana'da küçük bir orkestrada başlayan 1927 Santiago doğumlu Kübalı şarkıcının, bitmeye yüz tutan mesleğindeki ilk parlak dönemi, ünlü Küba topluluğu Orquesta de Chepin'e eşlik ettiği yıllardı. Geleneksel Küba müziğini dünyaya sevdiren Buena Vista Social Club projesinin ayaktaki en yaşlı ve sempatik üyesi İbrahim Ferrer, 6 Ağustos Cumartesi günü gastroenteritis (mide ve bağırsak enfeksiyonu) nedeniyle 78 yaşında Havana Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Ne zaman ki, yönetmen Wim Wenders, Buena Vista Social Club projesini merkeze alan aynı adlı filmi çekti ve Küba kültürüne düşkünlüğü ile tanınan yapımcı-müzisyen Ry Cooder da topluluğun şarkıcısı İbrahim'e Grammy Ödülü'ne giden yolu açacak olan bir albüm yaptı. İşte o zaman uzun bir yaşamın sonbaharında, hayal kırıklığı yaratan bir müzik kariyerinin ardından tam da köşesine çekilmeye hazırlanan bu adam, kaderin garip cilvesiyle geç bulunmuş bir üne sahip oldu ve tıpkı filmin sonunda olduğu üzere New York'a göçtü. Şayet İbrahim, ortalama düşünen biri olsaydı, muadili pek çok sanatçı gibi bir "outsider" ve yarı amatör olarak kalmaya mahkûm olurdu. Biraz makus talihe ayak direme, biraz da Cooder eliyle ona uzanan şans faktörü birleşince; artık kulakları bile ağır işiten bu adam, Beacon Tiyatrosu'nda konser verecek kadar aranan birisi haline geldi. Her şey Cooder'ın başının altından çıktı; gözü toprağa bakan bu ihtiyarı öyle ustaca bir açıkgözlülükle cilaladı ki, bitpazarına nur yağdırdı. Yaşama tekrar geri döndürülen yaşlı adamın ilk solo albümünün listelerde boy göstermesi, önce çok tuhaf, ardından da bariz bir şekilde gülünç karşılandı; karikatür grup Gorillaz'da konuk sanatçı olarak boy göstermesi yüzünden, hafif yollu alay konusu bile edildi. Kısa bir süre sonra ise İbrahim, ona gülenlere en iyi yanıtı, Havana'nın salsa öncüsü Beny More'dan daha ünlü olmasıyla verdi.1999'da 1,5 milyon satan ilk çalışmasının ardından İbrahim'in adını taşıyan ikinci solo albümü "Buenos Hermanos", gayet ince işçilikli ve özenli bir çalışma olarak dikkat çekti. İbrahim'in sesinin halen bu kadar canlı, diri ve yüzünün yaşama dönük olması çok memnuniyet vericiydi. Her cümlesi özenli; ses doğaçlamaları adeta 'Son' şarkıları söyleyen bir rock'n roll yıldızı edasındaydı. Bu albümünün ardından İbrahim, iki yıl önce de Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamında ülkemize gelerek sahneden genç kızlara dağıttığı öpücüklerle hafızalarımıza kazındı. Şimdi semanın en sakin ve huzurlu semtlerinden birinden, sevimli, mutlu ve huzur dolu bir ihtiyar olarak aşağıyı seyreden İbrahim, geride kalanlara gönderiyor öpücüklerini. Geç gelen şöhret