Meme kanserinde aile faktörü
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi TıpFakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Uğur Emre, meme kanseri riskinin, anne, teyze, kız kardeşi gibi yakınlarında meme kanseri bulunanlarda daha fazla olduğunu bildirdi.
Göğüsteki kitleyi, yumuşak, sert, hareketli, hareketsiz ve çevre düzeni özelliklerine göre tetkik ederek niteliğini ayırt edebildiklerini belirten Emre, şöyle devam etti: "Kistik kitleler bizi çok korkutmuyor. İğne vasıtasıyla kitlenin içindeki sıvı boşaltılarak, özelliklerine göre inceleme ve örnekleme yapılıyor. Bu tür kitleler sıvı boşaltılınca kaybolabilir, memenin her tarafında olabilir, adet dönemiyle ilişkili olarak durumları değişebilir. Kitlenin yeniden çıkması, meme dokusunun hormonal değişikliklere aşırı cevap vermesinden de kaynaklanabilir. Ancak genetik geçiş dediğimiz bazı belirli genler tespit edildi. Bu genetik yapının bulunması, kişilerde meme kanseri riskini çok artırıyor. Anne, teyze, kız kardeş gibi yakınlarında meme kanseri olanlarda risk daha da artmaktadır."
Meme kanserinde erken tanının önemine işaret eden Emre, "Genç kızlar mutlaka göğüslerini kontrol etmenin yanı sıra ultrason, kadınlar da mamografi çektirmelidir. Bu hastalık ortaya çıktığında öncelikli olarak meme koruyucu cerrahi dediğimiz, sadece tümörlü kısmı ve koltuk altı lenf bezlerini temizleme şansımız var. Memenin alınması için ilerlemiş kanser olması, yaygın alanda görülmesi lazım" diye konuştu. Artık tedavi edilebilen meme kanserinde ölüm oranının yüzde 16-17’lerden daha aşağılara düştüğünü vurgulayan Emre, bu konuda Sağlık Bakanlığının önemli çalışmaları olduğunu kaydetti.