SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Ölümüne bekleyiş

Ölümüne bekleyiş

|

Türkiye'deki cezaevlerinde halen yargılanıp idam cezasına çarptırılmış 28 mahkum bulunuyor. Bu mahkumlarla birlikte aileleri de ölümü bekliyor

DOSYALARI, cezalarının infazı için TBMM Adalet Komisyonu önünde bekleyen 28 idam mahkumu, bugünlerde büyük bir heyecan yaşıyor.
Ölüm mahkumları, Bakanlar Kurulu gündeminde bulunan ve ölüm cezası yerine müebbet ağır hapsi öngören yasa tasarısının kabulünü bekliyor. Aileleri de öyle...
İdam mahkumlarının aileleri, çocuklarının, eşlerinin yargılanıp cezalandırıldıkları suçları işlediğine inanmıyor. Tümünün maddi durumları kötü. Biran önce idam cezasının kalkmasını istiyorlar. Mahkumların ortak özellikleri ise, ailelerinin söylediklerine göre, son derece sakin oluşları. Eşleri ise, kesinlikle boşanma davası açmayacaklarını söylüyor. Hapisteki eşlerini ölene dek beklemeyi düşünüyor ve ekliyorlar: "Biz de burada hapisiz."

Murat Katrağ altı kişiyi öldürmüş. Adalet Komisyonu'ndaki listede cezası, "Adam öldürmek, adam öldürmeye teşebbüs, gasp ve hırsızlık." Katrağ'ın kurbanlarından biri de polis. Eşi Ayla'nın bakma mücadelesi verdiği 5 yaşındaki oğlu Mehmet Emin, "Büyüyünce ne olacaksın?" sorusunu "Polis" diye yanıtlıyor.
Eşinin 13 yaşında babası öldükten sonra üvey annesi tarafından sokağa atıldığını söyleyen, kötü arkadaşları ve amcası nedeniyle bu yola sürüklendiğine inanan Ayla Katrağ, ayrılmayı bir an olsun düşünmemiş. Ayla Hanım, eşinin aslında 3 kişiyi öldürdüğünü, amcasının öldürdüğü üç kişiyi ise zorla üstlendiğini iddia ediyor. 25 yaşındaki Ayla Hanım, eşinin öldürdükleri arasında bir polis, 2 taksi şoförü, bir tatlıcı, 1 kamyon şoförü ve bir çoban olduğunu belirtiyor. Ayla Hanım, Sağlık Koleji mezunu eşinin kendisine hiçbir şey anlatmadığını, yalnızca "tesadüf" dediğini söylüyor. Murat Katrağ'ın akrabalarından Durmuş Katrağ ise, "İdam cezasını hem istiyorum, hem de istemiyorum. Bizi karaladı. İş bulmakta bile zorluk çekiyoruz. Cezasını çeksin ki akıllansın" diye konuşuyor.

Henüz 24 yaşındaki Yakup Karaca'nın suçu, "İşlediği gasp suçunun delil ve emarelerini ortadan kaldırmak, kendisini cezadan kurtarmak maksadıyla adam öldürmek ve geceleyin mesken masumiyetini ihlal etmek." Ailesi Karaca'nın bir geceyarısı 66 yaşındaki bir hayat kadınının evine girerek onu öldürdüğüne inanmıyor. Cinayeti kadının çalıştığı gazino sahiplerinin işlediğini iddia eden Karaca ailesi, "Oğlumuz suçsuz. Polisin yaptığı tüm işkenceye rağmen suçunu kabul etmedi" diyor.
Baba Ömer Karaca, oğlunun ölen kadının evini dahi bilmediğini savunarak, "Oğlum 18 gün nezarethanede işkence gördü. İçeri gireli 6 yıl oldu, hala böbrekleri hasta. Gerçek suçlu, bu kadar işkencede itiraf etmez miydi?" diyor. Anne Remziye ise, "Oğlumu yalancı şahitler yaktı. İdamın kaldırılmasını hiç istemez miyiz? İdam duyunca uykularımız kaçıyor" diye konuşuyor.

Ceza Kanunu ön tasarısını hazırlayan komisyonun başkanı Sulhi Dönmezer, tasarıda ölüm cezasını kaldırdıklarını belirterek, "Artık ölüm cezası kalkmalıdır. Öncelikle dahil olduğumuz Avrupa Konseyi, tüm üye ülkelerde kaldırılmasını öngörmüştür. İnsan Hakları sözleşmesinde de bu konuyla ilgili hükümler yer alıyor" diyor.
Türkiye'de ölüm cezalarının 1983'ten beri zaten fiilen uygulanmadığına dikkat çeken Dönmezer, şöyle sürdürüyor:
"Bugün cezası kesinleşmiş belki 700 kişi var. Anayasaya göre, cezanın infazına dair kanun çıkarılması lazım. Bu kanunu TBMM 15 senedir çıkarmıyor. Bugün bunu uygulamaya kalksak, bu kadar insanı öldürsek, rezil oluruz. Ayrıca bu cezanın uygulanmasa da kanunlarımızda mevcut bulunması Türkiye adına zararlı. Terörizm adına yurtdışına kaçan kişileri, Avrupa iade etmiyor."
Ölüm cezası yerine müebbet ağır hapis cezası getirileceğini de belirten Dönmezer, sözlerini şöyle tamamlıyor:
"Cezanın infazında birtakım özellikler olacak. Mahkum daha çok hücrede kalacak, dışarıyla teması kısıtlı olacak. Müebbet, 20 seneden sonra şartla salınabilir; bunlar 30 seneden sonra şartla salıverilecek. Aşağı yukarı yaşamlarını hapiste geçirecekler. Ön tasarıyı Bakanlar Kurulu'na sevk ettik, sonucu bekliyoruz."

ADLİ Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, Türkiye'de 1936 -1996 yılları arasında 613 kişinin idam cezası kesinleşirken, bunlardan 385'i idam edildi. İdam edilenlerin 310'u teammüden adam öldürmek, 35'i bir ve birden fazla kişiyi öldürmek, 31'i terör, ikisi gasp sonucu cinayet, ikisi ırza gerçerek adam öldürmek, ikisi cinayete teşvik, geri kalan üç kişi de zehirleyerek hırsızlık ve kundaklama yoluyla adam öldürme suçuyla bu cezaya çarptırıldı. Halen cezası kesinleşen 116 mahkum idam korkusuyla yaşıyor. Bunlardan 28'inin dosyası TBMM Adalet Komisyonu'nda bekliyor.

* Seyfettin Uzundiz: Bayrampaşa Kapalı Cezaevi - Gasp, Adam öldürmek
* Bekir Gedik: Diyarbakır Askeri Cezaevi - Kasden adam öldürmek
* Nizamettin Özoğlu: Amasya Cezaevi - Devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devletin iradesinden ayırmaya yönelik faaliyet ve eylemlerde bulunmak
* Yakup Karaca: Muğla Cezaevi - İşlediği gasp suçunun delil ve emarelerini ortadan kaldırmak ve kendisini cezadan kurtarmak maksadıyla adam öldürmek, geceleyin mesken masumiyetini ihlal etmek
* Mehmet Sait Dayan: Bartın Özel Tip Cezaevi - Devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devletin idaresinden ayırmaya matuf eylemlerde bulunmak
* Halil Yıldırım: Isparta Kapalı Cezaevi - Taammüden iki kişiyi öldürmek, kasden adam öldürmek ve kardeşini öldürmek
* Taner Keleşoğlu: Erzurum Cezaevi - Emniyeti suistimal suçunu gizlemek için 3 kişiyi taammüden öldürmek ve kasten adam öldürmek
* Sinan Yiğit: Yozgat F Tipi Cezaevi - Devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemlerde bulunmak
* Ali Osman Köse, Rabbena Hanedar, Hasan Şahingöz, Ali Nazik: Ankara Kapalı Cezaevi - T.C. Anayasası'nın tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilgiya ve bu kanun ile teşekkül etmiş TBMM'ne iskata veya vazifesini yapmaktan men'e cebren teşebbüs
* Murat Katrağ: Ermenek Özel Tip Kapalı Cezaevi - Adam öldürmek, adam öldürmeye teşebbüs, gasp ve hırsızlık
* İsmail Özdemir: Giresun Cezaevi - Kasten adam öldürmek, adam öldürmeye tam teşebbüs, silahlı gasp ve 6136 sayılı kanuna muhalefet
* Hasip Mehmet Atay: Gaziantep E Tipi Kapalı Cezaevi - Irza geçip kızlık bozma ve adam öldürmek
* Mehmet Arı: Manisa E Tipi Kapalı Cezaevi - Canavarca hisle birden fazla kimseyi taammüden öldürmek
* Ekrem Gökçe: Alaşehir Kapalı Cezaevi - Canavarca hisle birden fazla kimseyi taammüden öldürmek
* Kadir Şahin, Mürsel Girgin: Eshişehir Kapalı Cezaevi - Asli maddi iştirak halinde silahlı gasp, asli maddi iştirak halinde nitelikli adam öldürmek ve bu öldürme suçuna fer'i şekilde iştirak
* Selami Özcan: Yozgat Kapalı Cezaevi - Anayasal düzeni silah zoruyla yıkmaya cebren teşebbüs
* Aziz Varkan, Nadir Şenol: Iğdır Kapalı Cezaevi - Taammüden kan gütme saikiyle birden fazla kişiyi öldürmek
* Halil Güneş: Urfa Kapalı Cezaevi - Görevli memuru öldürmek
* Erol Özbolat: Çankırı Kapalı Cezaevi - Memuru görevden dolayı ve ideolojik amaçla tasarlayarak öldürmek ve Anayasal düzeni yıkmak için kurulan silahlı çete mensubu olmak
* Celal Atalay, Birsen Güngören: Adam öldürmek ve gasp
* Yaşar Akan, Cüneyt Erengül: Adana 1. Sınıf Askeri Cezaevi - Başka bir suçu gizlemek için adam öldürmek

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.