Yüzümüzün en anlamlı kısmı gözlerimizdir. Gözlerimiz ile anlatırız aslında aşk, hırsı, mutluluğu, sevinci, üzüntüyü ve kederi hepsi tek bir ifade ile anlatabiliriz gözlerimiz de… Gözlerimiz bize has en belirgin özelliğimizdir. Birinden bahsederken ‘’çok derin bakışları var‘’ deriz mesela çok şey anlatmıştır bunu gören kişiye işte bu yüzden gözler önemlidir.

Düşük bir üst göz kapağı; yorgun bir ifade verir, uykulu belki, en kötüsü de yaşlı bu kesinlikle hiçbirimizin istemeyeceği bir durumdur. Üst göz kapağı estetiği artık çok daha kolay gerçekleşmektedir. Tabi cerrahi ameliyatla, ameliyatsız plazma enerjisinin yeri farklıdır. Hastanın göz kapağı sarkmasının tipi, yaşı, beklentisi çok önemlidir. Sizin için en uygun hangisi tabiî ki en doğrusu bunu Plastik Cerrahınıza sormanız önemlidir. Bazı hastalarda ameliyatla göz kapağı estetiği şarttır.

Göz kapağı ameliyatı istemeyen, cerrahi zorunluluğu olmayan,anestezi problemi olan ve detaylı muayene sonrası bu işleme uygunluğu olan hastalar için; Plazma enerjisi oldukça uygundur. Kesi olmadan cerrahi olmadan ameliyatsız, kansız, dikişsiz üst göz kapağı sarkması gibi şikayetlerden kurtulunabilinir. Çok yüksek sıcaklıklarda bir elektriksel ark üretir ve cihaz deri yüzeyine belirli bir uzaklığa geldiğinde bu ark atmosferik gazları iyonize hale geçirerek bir patlama enerjisi (plazma enerjisi) ortaya çıkarır. Ortaya çıkan enerji cildin en üst katmanındaki keratinosit dediğimiz hücreleri süblimleştirir (yani katı doku ısıtıldığında normalde önce sıvı sonra gaz haline dönüşür, sublimleşmede katı doku direkt gaz hale geçer). Yani Kırışıklıklar ve Fazla Doku Buharlaşıyor !

Bu cihaz ile yani plazma enerjisi ile ameliyatsız göz kapağı estetiği yapılabildiği gibi, kaz ayağı çizgileri, akne ve akne skarları (izleri), göz kapaklarındaki beyaz ve sarı lekeler, dudak üzeri sigara çizgileri (smokers line = barkot çizgileri ), çeşitli et benleri (yalnızca kesinlikle riski olmayan benler), çil tedavileri, yara izlerini silme, siğil tedavileri de yapılabilmektedir.

Saç dolgusu; saç dökülmesinin durması, saçlı derinin yeniden yapılanmasını sağlayan yenileyici peptid kompleksi ve büyüme faktörleri ile formülize edilmiştir. Sürekli salınımlı ilaç teknolojine sahip şekilde üretilmiştir. İki haftada bir olmak üzere 4 kez uygulanır. Enjeksiyon tekniği ile uygulanır. Hem kadınlarda hem erkeklerde görülen alopeside etkilidir. Her iki cinsiyette de görülen seyrek saçlar ve saç kayıpları için uygulanır. Özellikle saç ekimi sonrası kalıcılık ve başarı oranını artırmak için tercih edilmektedir. Alopesi hastalarının kombine tedavisinde saç kaybını önleyici sinerjik etki için de kullanılmaktadır.

Saç dökülmelerinde uygulanan saç mezoterapisi, saç prp’si, saç aşısı, kök hücre tedavilerine bir yenisi olarak eklenen saç dolgusu bileşimi saç folikül hücrelerinin büyümesini sağlayan büyüme faktörleri HGF ve VEGF üzerinde uyarıcı etki yaratarak gen ekspresyonunu sağlar. IGF-1 ve FGF-7 üzerinde uyarıcı etki yaratarak protein ekspresyonu ile saç büyümesini teşvik eder. Saç dökülmesiyle ilgili gen ekspresyonunı, DKK-1, IL-6 ve TGF-b1’i azaltarak baskılar. Saçlı deride kan dolaşımını hızlandırır, saç foliküllerini canlandırır, folikülleri büyüterek saç uzamasını tetikler ve saç kayıplarını durdurur.

Tabiki saç dökülmesi tipine, süresine göre doktorunuzun hangi uygulamanın size uygun olduğunu karar vermesi en doğrudur. Muayene sonrası en doğru yöntem seçilecektir. Bu arada saç dolgusu; saç pigmentasyonu veya saç simulasyonu ile karıştırmamalıdır, tamamen farklı işlemlerdir.

Gençlik aşısı, zamanın etkisiyle kişilerin cildinde oluşan deformasyonların, sarkmaların ve kırışıklıkların giderilmesinde uygulanan medikal – kozmetik bir tedavidir. Tedavinin temelinde cilde uygulanan “hyalüronik asit” bulunmaktadır. En çok bebek cildinde bulunan “hyalüronik asit”, cilde nem, parlaklık, esneklik ve canlılık verir. Cildin zamanın etkisiyle yitirdiği kolajenin de yapı taşı olması itibariyle, cilde enjeksiyon yoluyla verildiğinde cildin nemli ve parlak kalmasını sağlamakta, diğer taraftan kolajen üretimini tetikleyerek cildin sağlıklı ve sıkı kalmasına etki etmektedir. Tedavi, ciltte meydana getirdiği “yenilenme” ve dokularda yarattığı “geri dönüşüm” sebebiyle “gençlik aşısı” olarak anılmaktadır. İki formüllü bir hyaluronik asittir. Hem volüm içeren çapraz bağlı hyaluronic asit, hem de cilde su ve nem veren saf hyaluronic asit içerir. İçeriğinde protein ve nükleik asit içermediği için, diğer dolgulardan farklı olarak organik bir üründür. Hem erkekler hem de kadınlar tarafından oldukça sık tercih edilir.

20'li yaşlardan sonra Hyaluronik asit azalmaya başlar, 35 yaşından sonra bu azalma hızlanır. Hyaluronik asitin azalması, ciltte volüm ve hidrasyon desteği gerektirir.

Belirli bir yaştan sonra, kollajenin ve hyaluronik asitin azalmasıyla, yüzde volum kaybı ve aşağıya doğru sarkma başlar. Bu bölgelerdeki hacim kaybı, yüzün aşağıya doğru sarkmasına sebep olur ve yüz yorgun görünür. Gençlik aşısı gibi uygulamalar cildi nemlendirerek sıkılaştırır ve lifting etkisi sağlar. Cildin içine bol su çekerek, cilt hacmini arttırır, yüzü yukarıya doğru yapılandırır. Cildin görüntüsü ışıl ışıl ve daha fresh bir hal alır. Gençlik aşısı uygulandığı bölgede, bir çeşit sünger görevi görür.
Bu uygulamadan sonra ertesi günü makyaj ve kapatıcı kullanılabilir. Ve günlük hayata devam edilebilir.

Op.Dr. Eser AYDOĞDU

Evet, artık tıbbın ve teknolojinin gelişmesiyle yaz mevsiminde estetik ameliyat yapıyoruz. Şöyle ki özellikle yurt dışında yaşayıp, yazın Türkiye’ye gelen kişiler özellikle bu mevsimde estetik ameliyat olmaktadır. Ayrıca öğretmenler, üniversite öğrencileri yaz tatili döneminde özellikle estetik ameliyatı tercih etmektedir. Tabii ki bir de iznini sadece yaz mevsiminde kullanabilen kişiler yazın ameliyat tercihi yapmaktadırlar.

Burun estetiği, saç ekimi, karın estetiği, göğüs estetiği, yağ aldırma ameliyatları yaz aylarında rahatlıkla yapılmaktadırlar. Botoks, dolgu, kök hücre tedavisi, mezoterapi, mezolifting, saten yüz germe, fokuslu ultrason, selülit tedavilerini de aynı şekilde yazın rahatlıkla yapmaktayız. Yazın yapmayı tercih etmediğimiz uygulamalar TCA, kimyasal peeling, bronz tene lazer epilasyon uygulamalarıdır.

Operasyonlardan sonra denize girilir mi?

Yapılan ameliyatlardan 1 ay sonra hastalarımız denize girebilir, spor yapabilir ve güneşlenebilirler.

Örneğin erkeklerde sıklıkla gördüğümüz bir sağlık problemi olan jinekomasti; yani erkekte göğüs büyümesi ameliyatı, yaz mevsiminde sıklıkla yaptığımız ameliyatlardandır. Çünkü Jinekomasti denize giren, spor yapan erkek için görsel açıdan önemli bir problemdir.

Jinekomastinin tedavisinde iki yöntem vardır. Birincisi Lazer liposuction veya Vaser Liposuction dediğimiz yağ alma yöntemidir. İkinci yöntem ise cerrahi eksizyondur. Büyüyen meme dokusu cerrahi olarak çıkarılır ve her iki ameliyat sonrası hastanın 1 ay kadar korse giymesi gerekmektedir ve ameliyattan 1 ay sonra denize girebilir, spor yapabilir.

Kadınlar yazın, göğüs küçültme ameliyatı olabilir mi?

Kadınlarda görülen bir sağlık problemi olan göğüs büyüklüğü ile ilgili yaptığımız göğüs küçültme ameliyatı da yazın sıklıkla yaptığımız ameliyatlardandır. Büyük göğüs, yazın sıcaklarda en çok rahatsızlık veren problemlerden biridir. Hem ağırlığı sebebi ile boyun ağrısı, sırt ağrısına sebep olmakta, hem de terleme nedeniyle göğüs altında mantar, yara, enfeksiyon gelişebilir. Bu sebeple göğüs küçültme yaptığımız hastalar hem ağrıları açısından hem hijyen açısından büyük çapta rahatlamaktadır. Bir açıdan bakıldığında meme küçültme ameliyatı estetik ameliyattan çok bir sağlık ameliyatıdır.

Saç ekimi için yaz mevsimi uygun mudur?

Yaz mevsiminde rahatlıkla tercih edilen bir diğer operasyon ise mikromotor FUE yöntemi ile saç ekimidir. Lokal anestezik ilaç ile saç kökü alınacak ve ekim yapılacak olan bölge uyuşturulur. Kıl, folikül ve onu çevreleyen yağ dokusu ile birlikte, silindirik bir tarzda kesilmiş olur. Bir mikro penset yardımıyla alınır ve foliküler ünite çıkarılmış olur. Saçsız bölgede kanallar doğal görünüm için çok ince slitlerle açılır.

Sosyal medyada fotoğrafların oldukça sık paylaşılması ve bu neden ile kişilerin

oldukça fazla kendilerini incelemesine sebep olmaktadır. Ve boyun bölgesi ve gıdı

bölgesi ise fotoğraflarda en çok göze çarpan bölgelerden olduğu için son zamanlarda

estetik cerrahide fazlasıyla talep gören uygulama alanlarıdır. Özellikle yüz bölgesinde

gençleştirme yaptıran kişiler boyun ve dekolte bölgelerini ihmal ettikleri için, yine yaşları

dışarıdan bakıldığında anlaşılmaktadır.

Boyun estetiği ve gençleştirilmesi ve düzgün hale getirilmesi zor bir bölgedir. Soruna

yönelik tedaviler ve önerilen ürünler ile tedavisi mümkündür.

Boyun bölgesinde sık karşılaştığımız sorunlar;

- Gıdı bölgesinde yağlanma

- Gıdı bölgesinin sarkması

- Boyun bölgesindeki ince çizgiler

- Boyun bölgesinde kasların aşırı belirginleşmesi

- Dekolte bölgesindeki çizgilenmeler

- Boyun, gıdı ve çene bölgesinin komple sarkması

Genetik unsurlar, fazla miktarda kilo alıp vermek, kolajen kaybı güneş ve yaşlanmak

insan derisinde gevşemelere sebep olan etkenler arasında yer almaktadır. Boyun

bölgesinde oluşan gevşeme ve sarkma, yüzümüzün, boynumuzun şeklinin de

bozulmasına neden olmaktadır.

Boyun estetiğinde yaptığımız uygulamalar;

- Yüz ve boyun germe

- AWT cihazı ile boyun sıkılaştırma

- Fokuslu ultrason ile boyun toparlama

- Mezoterapi ilaçları ile gıdı yağının eritilmesi

- Radyofrekans ile boyun sıkılaştırma

- Botoks uygulamaları ile boyun kırışıklıklarının açılması

- Dolgu ve Hyaluronik asit ile dekolte bölgesinin ve gıdı bölgesinin toparlanması

- Kök hücre uygulaması

- Dermapen

- Dermaroller uygulaması

- Lazer Lipoliz, Slim lipo, Smart lipo

- Liposuction

Op.Dr. Eser AYDOĞDU

www.eseraydogdu.com.tr

Estetik Cerrahlara yüz estetiği ve yüz gençleştirme ile ilgili talep çok fazla iken, el estetiği hep erteleniyor hep ihmal ediliyor. Ellerimiz ise yaşımızı fazlasıyla ortaya çıkarmaktadır. Estetikte el gençleştirme ile ilgili yaptığımız uygulamalardan kısaca bilgi verelim.

Fibroblast ve kök hücre uygulaması

Bu yöntem, özel bir kültür yöntemi ile otolog canlı fibroblast hücre hattı oluşturmak için hastanın kulak arkasından punch ile alınan küçük bir biyopsi gerektirir. Sayısal olarak çoğaltılan bu canlı otolog fibroblastlar hastanın direk olarak dermisine enjekte edilerek burada sürekli bir protein tamir sistemi oluştururlar. Son bulgular; cilt gençleştirmede 12 aydan 48 aya kadar ölçülebilir bir iyileşme olduğunu göstermektedir. Bu çalışmalardaki histolojik analizler fibroblast enjeksiyonunun kolajen artışını sağladığını ve bununla birlikte dermal kolajenin kalınlığını ve yoğunluğunu da artırdığını kanıtlamaktadır. Bu yöntem herhangi bir alerjik tepki vermez.

Peeling ve TCA uygulaması
El için tercihimiz TCA (TriCloro AsetikAsit) ve peelinglerdir. TCA peeling uygulaması ile üst deri soyuluyor ve böylece derinin yenilenmesi ve gençleştirilmesi sağlanmış olmaktadır. Peeling işlemi ile cilt lekeleri, güneş hasarlı cilt, cildin yağ-nem dengesizliği gibi pek çok sorunu gidermek veya azaltmak mümkün oluyor. TCA peeling uygulanan bölgedeki cilt daha parlak, gergin bir hale getirir.

Hyalüronik asit dolgusu
Hyalüronik asit, cildimizin yapı maddelerinden biri, zaten doğal olarak ciltte bulunur ama yaşla azalmaya başlar. Ağırlığının 1000 katı kadar su tutma kapasitesine sahiptir. Dolayısıyla cildin su tutma kapasitesini artırır. Cilt altını dolgun, sağlıklı bir hale getirir. Hızlı ve pratik bir uygulamadır. Cilde anestezik bir krem sürüldükten sonra ince bir iğneyle dolgu maddesi cilt altına verilir.

Yağ enjeksiyonu
Yağ enjeksiyonu gittikçe popüler hale gelen bir uygulamadır. Enjekte edilen yağ dokusuyla hem yüz cildinde hem de el derisinde bir gençleşme, iyileşme, parlak bir doku oluşmaktadır. Yani derinin kalitesi artmakta ve biolojik yaşı azaltılabilmektedir.

Kalsiyum hidroksi apatit dolgusu
Klinik ortamında lokal anestezi altında 15-20 dakika süren bu işlemde genellikle kalsiyum hidroksi apatit maddesinden oluşturulan bir dolgu maddesi el sırtına 3-4 noktadan verilebilmekte ve masaj yapılarak tüm el sırtına yayılması ve ellerdeki kırışık ve yaşlı görünümün yok edilmesi sağlanmaktadır.

Vitamin ve Mezoterapi
El gençleştirme yöntemlerinden biri olan mezoterapi tedavisinde 2 veya 4 mm’lik ince enjektörler yardımı ile cildin mezoderm tabakasına vitamin, antioksidan ve kolajen artırıcı etkisi olan madde verilmesidir.

Op. Dr. Eser AYDOĞDU

SAÇ DOLGUSU; SAÇ DÖKÜLMESİNDE ALTERNATİF TEDAVİ

Saç dolgusu; saç dökülmesinin durması, saçlı derinin yeniden yapılanmasını sağlayan yenileyici peptid kompleksi ve büyüme faktörleri ile formülize edilmiştir. Sürekli salınımlı ilaç teknolojine sahip şekilde üretilmiştir. İki haftada bir olmak üzere 4 kez uygulanır. Enjeksiyon tekniği ile uygulanır. Hem kadınlarda hem erkeklerde görülen alopeside etkilidir. Her iki cinsiyette de görülen seyrek saçlar ve saç kayıpları için uygulanır. Özellikle saç ekimi sonrası kalıcılık ve başarı oranını artırmak için tercih edilmektedir. Alopesi hastalarının kombine tedavisinde saç kaybını önleyici sinerjik etki için de kullanılmaktadır.

Saç dökülmelerinde uygulanan saç mezoterapisi, saç prp’si, saç aşısı, kök hücre tedavilerine bir yenisi olarak eklenen saç dolgusu bileşimi saç folikül hücrelerinin büyümesini sağlayan büyüme faktörleri HGF ve VEGF üzerinde uyarıcı etki yaratarak gen ekspresyonunu sağlar. IGF-1 ve FGF-7 üzerinde uyarıcı etki yaratarak protein ekspresyonu ile saç büyümesini teşvik eder. Saç dökülmesiyle ilgili gen ekspresyonunı, DKK-1, IL-6 ve TGF-b1’i azaltarak baskılar. Saçlı deride kan dolaşımını hızlandırır, saç foliküllerini canlandırır, folikülleri büyüterek saç uzamasını tetikler ve saç kayıplarını durdurur.

Tabiki saç dökülmesi tipine, süresine göre doktorunuzun hangi uygulamanın size uygun olduğunu karar vermesi en doğrudur. Muayene sonrası en doğru yöntem seçilecektir. Bu arada saç dolgusu; saç pigmentasyonu veya saç simulasyonu ile karıştırmamalıdır, tamamen farklı işlemlerdir.

Op.Dr. Eser AYDOGDU