SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Erkeklerin estetik talepleri çözüm buluyor..

Erkeklerin de estetik dünyasına gün geçtikçe alışması önce iş dünyasının sonra sanat camiasının daima zinde ve bakımlı görünümleri karşısında kadınları olduğu kadar erkekleri de estetik yaptırmak için harekete geçiriyor.

En sık yapılan operasyonlar yine bilindiği üzere saç ekimi başta olmak üzere sırasıyla burun estetiği, jinekomasti ve liposuction. İş hayatına katkısı olacağını düşünüyorsanız estetiğe sıcak bakmaya şimdiden alışmalısınız. Belki henüz dinamizminizi kaybetmediniz ama gençlerin yanında sönük kalmaya başladıysanız harekete geçmeye başlayın. Her yaşın ayrı bir güzelliği olduğu gibi ayrı bir olgunluğu da var. Niyetiniz genç kalma hırsından çok yaşınızın iyisi olma arzusu olsun.

Ülkemizdeki erkeklerin estetik talepleri:

• Burun Estetiği: Erkeklerin kemik yapıları kadınlara göre daha sert ve kalın olduğunda estetik burun operasyonlarının sonuçları erkeklerde çok daha başarılı sonuçlar verebiliyor. Her ne kadar bir şehir efsanesi gibi kulaktan kulağa gezen bir bilgi gibi olsa da doğruluğuna inanabilirsiniz. Kemik çıkıntısının yüksek ve sert olduğu durumlarda hem burnu yüzün diğer bölgelerine göre planlayıp yeniden tasarlamak hem de maskülen ifadenin korunmasını sağlamak. Radikal değişiklikler için olmasa da burun ucu gibi ifadenizi gençleştirecek küçük müdahalelerle gençliğinizi korumayı başarabilirsiniz.

• Liposuction: Kulağa garip gelse de erkeklerin de kilolar konusunda hassas olduğunu söylememiz hiç de yanlış olmaz.

Sevgiyle :)

Dr. Güncel Öztürk

instagram: guncelozturk

facebook: guncelestetik

Yazının devamı...

Gözaltı sorunlarını geride bırakmanın tam zamanı

Düzensiz yaşam, uyku sorunları, alkol ve stresin gözlerimizde kendini belli etmesi zamanla yaşımızı ele veren hatta kimi zaman olduğumuzdan büyük görünmemizi sağlayan etkenlerden bir tanesi. Günlük sosyal ve iş yaşamın yoğunluğu karşısında yorgun düşen gözlerimiz, göz altı morlukları, ince çizgiler gibi sorunlarla kendini belli etmeye başlar. Bu durumda hemen paniğe kapılmayın. Göz altı sorunlarını geride bırakmanız için farklı seçenekleriniz bulunuyor.

Göz altı torbalarınız varsa; bu durumda enjeksiyonlar işinizi görmeye yetmeyecektir. Daha kalıcı çözümlere başvurarak göz altı torbalarınızı operasyonla aldırmanız gerekecektir.

Göz kapaklarınız düşükse; yine estetik operasyon sayesinde düşük duran göz kapaklarınızı yeniden şekillendirebilirsiniz. Bu sayede daha dinç ve zinde bir görünüm elde edildiği için özellikle iş dünyasında en çok tercih edilen göz kapağı estetiği operasyonları başında gelir.

Gözaltı morluklarını gizlemeniz gerekiyorsa; son yıllarda başarıyla geliştirdiği en iyi göz altı çözümü sunan hyaluronik asit dolgusunu denemenizi tavsiye ediyorum. Göz çevresine enjekte edildikten sonra hem gözaltını dolduruyor hem de morluğun önüne geçen jel kıvamındaki yapısı göz altına yerleşerek renk değişiklikleri yaşayanların göz çevrelerine kusursuz bir uygulama sunuyor. Enjeksiyon yapıldıktan sonra gündelik hayatınıza hemen dönebilirsiniz. Uygulamadan sonra belirttiği tarihte mutlaka kontrole gidin. Bu kontrol esnasında eğer göz altınızın daha fazlasına ihtiyaç varsa uygulamayı tekrar edilebilir ve görüntüyü eşitlenecektir. Uygulama ve kontrolden sonra 3 ila 4 gün sonrasında göz altındaki değişimin nihai halini görmeye başlarsınız.

Sevgiyle kalınız :),

Dr. Güncel Öztürk

instagram: guncelozturk

facebook: guncelestetik

Yazının devamı...

Cilt güzellliğini koruma altına alın

Yaş almanın belirtilerini yüzünüzden arındırmanın en akıllıca yolu zamanında ve yaşında yapılan uygulamalardan geçiyor. Gençliğinizi geri kazanmanın yolu her zaman estetik operasyon içermek zorunda değil. Anti aging operasyonların son seçim olması için kendinize olduğu kadar cildinize de ayrıca önem vermeniz gerekiyor. İlerki yıllarda olası bir estetik operasyon için kendinizi nasıl hazırlarsanız, operasyon sonrası da o kadar iyi sonuçlar alırsınız. Bu kural hiç bir zaman değişmez bir gerçektir.

Cildinize düzenli bakımı uyguladığınız sürece estetik operasyona ihtiyacınızı ertelemiş olursunuz.

35 yaşından sonra cildin ihtiyacı olan kolajen, hyalüronik asit dolgu gibi cildinizin genç görünmesini sağlayan elementler gittikçe azalır ya da vücut tek başına üretmez hale gelir ve takviye gerekir. 40’lı-45’li yaşlardan sonra göz önünde bulundurmanız gereken bazı uygulamaları göz ardı etmemenizi öneririm.

Enjeksiyonlar: Eğer gözünüze ilk yaşlanma belirtilerinin izleri takılmaya başladıysa müdahale zamanınız gelmiş olabilir. Ne kadar erken yaşta önlem almaya başlarsanız dinamik görünümünüzü o kadar uzun süre koruyabilirsiniz. Öncelikle doktorunuzun tavsiyesi üzerine karar verin. Önce sizin cilt şikayetleriniz önemlidir. Doktorunuz ihtiyacınız olanlara sizi dinledikten sonra karar verir. İlk başlarda ince çizgiler ve kırışıklıklar için botoks yerine hyaluronik asit içeren dolgular kullanılabilir. Botoks için uygun bir başlangıç yaşı yoktur ama anti aging koşullarında durum tabii ki biraz değişiyor. Eğer çizgileriniz derinleşmeye başlamışsa botoksla müdahala edilmesi gerekir. 45’li yaşlardan sonra kolajen üretimi tetikleyen dolgularla birlikte uygulanacak botoks, cildinizin gençliğini uzun süre koruyacaktır. Göz altlarını da unutmamak gerekir. Zamanla çukurlaşmaya başlayan göz altları ve çevresi için aynı zamanda özel içerikli hyaluronik asit dolgularını yaptırabilirsiniz.

Laser ve ışın tedavileri: Her geçen listeye yenisi eklenen invaziv tedaviler, gençlik ışıltısını kaybetmemeniz için seçenekler sunuyor. Lazerle cilt soyma, ve cildin gerginliği sağlayacak gibi seçenekler henüz operasyona ihtiyacı olmayıp küçük müdahalelerle görünümünü korumak isteyenler için ideal. Ayrıca güneşten ya da yaşlanmanın izleri olarak ortaya çıkan lekelenme sorunlarını ortadan kaldırabiliyorsunuz.

Cilt bakım ürünleri: Cilt bakımınızı en basit şekilde koruma altına almak günlük bakımını da nasıl sağladığınızdan geçiyor. Güneşten korunan ve her zaman SPF koruma kremi uygulana ciltlerde yaşlanmanın izlerine daha geç rastlanıyor. Evet bronzluk size zinde bir görünüm kazandırabilir ama bu ilüzyona inanıp saatlerce güneş altına yatmayın. Yaşlanmanın izlerini durdurmada cildiniz için birşey yapmak istiyorsanız günlük anti aging bakımlar bu ihtiyacınza cevap verecektir.

Yazının devamı...

Silikon implantınız yuvarlak mı yoksa şekilli mi olsun?

Silikonla göğüs büyütme operasyonlarında kullandığımız implantlar, operasyonu yaptırmayı düşünenlerde cevaplanması gereken sorulara neden oluyor. Saline ve silikon implantlar arasında karar vermekte zorluk çekiliyor.

Günümüzde göğüs büyütme operasyonu yaptırmak isteyenler için firmalar her türlü göğüs yapısı ve büyüklüğünü düşünerek teknolojinin de yardımıyla yeni implantlara imza atıyorlar. Damla şeklindeki saline ya da “gummy bear” adı verilen implantlar ve yuvarlak silikon implantlar arasındaki farkları cevaplamaksa biz plastik cerrahlara düşüyor.

Biri diğerinden üstündür diye birşey yok

Operasyonu yaptıracak kişiye göre değişiklik gösteren ihtiyaçlar karşısında bir implantı diğerinden üstün bulmam söz konusu değil. Ancak yıllar içinde yuvarlak silikon implantlar daha çok kullanıldığı için aradan geçen 10-15 senelik sonuçları şimdi gözlemleyebiliyoruz. Bu gözlemler karşısında, yuvarlak silikonlar göğüs yapısını en iyi kavrayan implantların başında geliyor. Ancak yerçekimi kurallarının silikonlar için de geçerli olduğunu hatırlatalım. Yıllar içerisinde doku altına yerleştirilmiş yuvarlak silikon yuvarlaklığını yitirebiliyor. Bu göğsünüzde bir sorun yaşamanıza neden olmaz. Sırt üstü yattığınız zaman göğüsleriniz yassı ve yuvarlak durur. Silikon implantlı göğüstede aynı görünüm kazanılır. Bu, silikonların meme yapısını en iyi taklit eden malzeme olduğunu gösteriyor. Saline implantlarda kimi zaman bunu yakalamak zor olabilir.

Meme yapısının geleceği

Her göğüs yuvarlak olacak diye kural yok. İmplant firmaları da bu gerçeğin farkında olduğundan her geçen gün farklı göğüs yapılarına cevap verecek yeni meme boyutları ve şekilleri tasarlıyorlar. Gummy bear ya da damla şeklindeki saline silikonlar kimi zaman kişinin “anatomik” yapısına uygun olduğu durumlarda ileriye yönelik böyle bir tercih yapmanızı önerebilirim. Özellikle armudi denilen göğüs yapısına hacim kazandırmak için uygun olan damla implantlar yuvarlak implantlara göre daha çok tercih edilir.

Estetik operasyonların yanı sıra mastectomy sonrası meme rekonstüraksiyonu için oldukça kullanılan bu yeni nesil implantlar, kişinin fiziksel yapısına uygun en doğal sonuçların alınmasında oldukça yardımcı oluyor.

Sevgiyle kalınız :),

Dr. Güncel Öztürk

instagram takip: guncelozturk

facebook: guncelestetik

Yazının devamı...

Burun estetiği ile gelen gençlik

Yaş ilerledikçe fiziksel olarak bazı değişimlerin yaşanılması da imkansız. Bu değişimler ilk bakışta kolay gözlemleyebileceğiniz şeyler değil, zaman içinde aynada aynı yüzü görmek yaşlanmanın belirtilerini gözden kaçırmanıza neden olabiliyor.

Evet yaşımız ilerledikçe, kaslarımız, kıkırdaklarımız güçsüzleşiyor. Buna karşı alabileceğiniz en iyi önlem iyi bir beslenme düzeni ve hayatınızdan hiç çıkarmamanız gereken spor. Bu ikiliyi düzene soktuğunuz zaman yıların etkilerini de lehinize çeviriyorsunuz. Düzenli beslenme ve sporla bu düzene karşı belirli bir süre müdahale edebilirsiniz.

Yaşlanmanın ilk belirtilerini yüzümüzde daha kolay gözlemleriz. Göz altları, yanak çöküntüleri, gülme çizgileri gibi saklanması güç izler yüzümüzü ele geçirir.

Burunumuzda yaşlanmanın etkilerinden nasibini alan ilk bölgedir. Zamanla güçsüzleşen kemik yapısı ve kıkırdak burnunuzun özellikle burun ucunda küçük düşmelere neden olur. Yaş aldığımız sürede daha büyük ve zahmetlere soyunmak yerine kimi zaman küçük bir rötuşla büyük değişimler yakalanabilir.

Burun estetiği ameliyatı ve özellikle burun ucu estetiği ameliyatı yılların yükünü üzerinden atmak isteyen, burun şeklinden oldum olası memnun olmayıp anti aging bahanesiyle burun estetiği ameliyatına şimdi sıcak bakabilenler için ideal bir seçenek. Anti aging çözümler için burun ucunda düşmeye başlayan kıkırdak yeniden yapılandırılarak kişiyi daha genç gösterecek bir burun ucu tasarlanıyor. Anti aging bahanesiyle tamamen yeniden burun operasyonu isteyen ama korkusundan bu fikre hiç yanaşmamış olacaklar ise aslında bir taşla iki kuş vuruyor. Hem yeni burun tasarımı hem de beraberinde getirdiği kişinin yüzüne yansıyan taze ve dinamik görünüm bu estetik burun operasyonlarını başarılı hale getiriyor.

Sevgiyle kalınız,

Dr. Güncel Öztürk

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.burunestetiksanati.com

İnstagram: guncelozturk

facebook: guncelestetik

Yazının devamı...

Estetik cerrahi ve sosyal medya

Günümüzde sosyal medyanın gücünü göz ardı etmek mümkün değil. Bu yüzden bir plastik cerrah olarak estetik cerrahi ile ilgili bilgi paylaşabildiğim yerlerden biri de sosyal medya adreslerim. Her zaman burun estetiği, göğüs büyütme vs yaptırmak istemiş ama korkularını yenememiş olanlar, aklındaki sorulara uzman görüşü isteyenler gibi daha sayabileceğim pek çok sayıda bilgi alışverişi gerçekleştiriyoruz.

Estetik operasyonları küçümseyip cerrahi müdahale olduklarını unutmayın

Estetik operasyonlar diğer branşlara göre çoğunlukla aciliyeti olmayan işlemlerdir. Kişinin kendini iyi hissetmesini sağlamak kimi zaman operasyonun bile kendinde önemli olabilir. Ancak estetik operasyonları hafife almamak gerekir. Hepsinin birer cerrahi bir işlem olduğunu unutmamak gerekir. Sosyal medyada kafasına göre bilip bilmeyen herkes birşeyler yazma ya da yorum yapma merakı taşıdığında kimi zaman en hassas konuları bile görmezden gelerek, istediğini paylaşma özgürlüğünü hissediyor. Günümüz koşullarında bunu anlamak mümkün ancak kimi zaman dozu kaçıranlar da olmuyor değil. Bazı hastalarımızın estetikten öte başka hastalıklar için de operasyon yaptırmış olabileceği kimsenin aklına gelmiyor. Hassasiyetlerimizi nerede bıraktık bilmiyorum..

Tüm bu estetik ve medikal bilgilerin nereye kadar sosyal medyada paylaşılmasının doğru olduğu, sınırın nerede bitmesi gerektiği tartışılır. Şimdi daha iyi anlıyorum ki yapılan bu araştırmalar sosyal medyanın estetik dünyası hakkında kendi kriterlerini çoktan ortaya koymuş.

Güzelliğin bitmek bilmez bir tutku olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz. Kadınların kusursuz güzelliğin peşindeki arayışları sosyal medyanın bilinçaltını zorlayıcı baskısı kişiyi ister istemez rekabetin ortasına atıyor.

Her ne estetik yaptıracak olursanız olun sosyal medyanın size zorladığı güzellik kriterleri içinde boğulmayın. İnsanların her yaptığı yoruma inanmayın. Son kararı siz verin. Birkaç uzmana danışın. Beklentilerinizi gerçekçi tutun. Trendlere kapılmayın. Sosyal medyayı eğlenmek için kullanın, hayatınızın odak noktası haline getirmeyin.

Sevgiyle kalınız,

Dr. Güncel Öztürk

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

twitter: @BurunSanati

facebook: guncelestetik

Yazının devamı...

Cildiniz güneş için hazır mı?

Yaz tatili için planlarınızı yapmaya başlamışken cildiniz için de hazırlık yapmaya başlamalısınız. Tatil öncesi güneş koruma kremi satın almadan ya da kullanmadan önce bu listeye bir göz atın.

1/ Satın alacağınız güneş koruma kremlerinde bakmanız gereken ilk şey geniş spektrumlu yazıp yazmadığı. “Broad Spectrum” yani geniş spektrumlu güneş koruyucular size güneşin hem Ultraviolet A (A – “Alerji”) hem de Ultraviolet B (B- ; Yanık) ışınlarına karşı koruyor. Bu özellik sayesinde cildinizin maruz kaldığı ışınların yanma, erken yaşlanma ve lekelenme gibi risklerini de azaltmış oluyorsunuz.

2/ Her zaman SPF 15 ve üstünü tercih edin. Geniş spektrumlu güneş koruma krem ve makyaj ürünleri cildin erken yaşlanmasının önüne geçmeye yardımcı olur. Yaz aylarında sahilde olacaksanız mutlaka SPF 30 ve üstünü tercih edin. Kozmetik değil dermokozmetik ürünlerle cildinize ihtiyacı olacak desteği vermeyi unutmayın.

3/ Güneş koruma kremlerini erken saatlerde uygulayın, yani güneşe çıkmadan önce… Cildinizin emmesini beledikten sonra üstünüzü giyin ve dışarı çıkın. Doğru oranda kullanılmış güneş koruma kremi terden kolayca etkilenmez ve cildinizi gün boyunca koruyabilir. Tabi şehirde yaşıyorsanız. Deniz kenarındakilerin daha bilinçli koruma uygulaması gerekiyor. Yüzme ve aşırı ter sonucu güneş koruyucu kremler etkilerini kaybediyorlar.

Bunları da unutmayın…

- Güneş yanıklarına dikkat edin. Kısa kısa güneşte kalarak daha kalıcı bir bronzluk yakalayabilirsiniz.

- Yaz aylarında ister şehirde ister sahilde olsun sıkça şapka kullanmaya özen gösterin. Gün boyunca farketmesek de güneş lekelerini oluşturmaya yetecek kadar güneşe maruz kalıyoruz.

- Saat 10:00 -16:00 arası gölgede geçirin.

- Geniş ve gözlerinizi UV ışınlarına karşı koruyan camlara sahip bir gözlüğünüz mutlaka olmalı.

- Her zaman yanınızda su bulundurun. Sıkça tüketmek için kendinize kolay gelecek hatırlatmalarla günlük sıvı tüketiminizi düzene sokun.

- Burun estetiği ameliyatı olmuş kişilerin ilk bir ay direk güneş ışınlarından korunmalarını ve denize girmemeleri öneririm. 2 ay ise havuza girmemelerini tavsiye ediyorum

Günlük D vitamin ihtiyacınızı bulunduğunuz yerin iklimsel şartlarına göre güneşin batış saatlerine doğru almanız mümkün. Güneşin ışınlarının yatay geçişi cildinize zarar vermeyecek kadar düşer. Bu süreçte vücudunuz istediği D vitaminini de almış olur. 16:30 ve sonrası güneşe çıkmanızda bir sakınca olmayacaktır. Tabii acısını cildinizden çıkarmayın yine de SPF 30 ve üstü kremlerle korunmaya devam edin.

Sevgiyle kalınız,

Op. Dr. Güncel Öztürk

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

twitter: @BurunSanati

facebook: guncelestetik

Yazının devamı...

Göğüs büyütme operasyonunda sormanız gereken ilk 5 soru..

Göğüs büyütme ameliyatı yaptırmayı düşünüyorusanız önce sormanız gereken ilk beş soruyu listenize mutlaka ekleyin.

1- Fiziğime uygun implant ölçüsü nedir?

Unutmayın, silikonlu göğüs büyütme operasyonlarında kullanılan boyutlar trendlere göre değil kişinin fiziğine uygun olacak şekilde seçilmelidir. Sonradan sıkıntı yaratabilecek büyüklük, kalitesiz silikon kullanımı ya da en kötüsü doktor hatası yüzünden sekonder operasyon gerektirecek durumları en aza indirmek için gerçekçi boyutlara sadık kalmakta fayda vardır.

2- Kullanılan silikonun ömrü nedir?

Meme büyütme operasyonlarında kullanılan silikon implantlar ömür boyu kullanım için değildir. Eski tip silikonların ömrü 10 ila 15 yıl arasındadır. Her yıl silikonun yüzde bir oranında azalma göstermesi eski teknolojiye sahip silikon implantlarda sıkça görülür. Bu yüzden silikonların değiştirilmesi ya da tamamen çıkarılması gibi sekonder bir işlem yaptırmanız söz konusu olabilir. Günümüzde kullanılan silikon implant üreticileri 10 yıl ila ömür boyu dayanıklılık garantisi veriyor.

3- İyileşme sürecinde nelere dikkat etmem gerekiyor?

Silikonlu meme büyütme operasyonundan sonra iyileşme sürecinde dikkat etmeniz gereken kurallar olduğunu önceden bilmeniz gerekir. Bu sorumluluğa hazır ve hazırlıklı olmalısınız. Aileniz ve arkadaşlarınızın yardımıyla ilk birkaç günü kollarınızı çok hareket ettirmeden ve zorlamadan geçirmeniz lazım. Ağır kaldırma, yükseğe uzanma gibi kaslarınızı zorlayacak hareketler dikişlerinizin iyileşmesi için yardımcı olmayacaktır. Operasyon sonrası kullanmanız gereken özel sutyen sayesinde hem kaslarınız hem de dikiş yerleriniz belirli bir baskıyla iyileşmeye başlar. Düzenli temizlik, verdiğimiz kremleri ve ağrı kesicileri de saati saatine uymanızı öneriyorum. İstirahat döneminde sağlıklı beslenme ve kısa süreli yürüyüşler vücudunuzun direncini arttırır.

4- Sarkık göğüslerim silikonla toparlanır mı?

Bu sorunun cevabı kişiye özeldir. Ancak silikon meme implantları göğüslerin sarkıklığına çare değildir. Sadece göğüsün büyüklüğünü değiştirmek üzere kullanılır. Sarkık göğüslerde yapılacak olan meme operasyonlarında duruma göre aynı zamanda kaslarınızı da toparlayarak göğüslerinizi dikleştirme operasyonunu da silikonla birlikte gerçekleştirebilir. Bu sıkça yaptığımız kombin operasyon olduğundan kimi cerrah için her iki operasyonu aynı ana gerçekleştirmek bir sorun taşımamaktadır. Göğüsleriniz için silikonla meme büyütme operasyonu düşünmüyorsanız ve tek derdiniz sarkık göğüsleriniz ise bu meme dikleştirme operasyonları hakkında danışabilirsiniz.

5- En çok hangi estetik ameliyatları gerçekleştiriyorsunuz? Ne sıklıkta meme operasyonu yapıyorsunuz?

Bir estetik ve plastik cerrahın kitaptaki her vakayı günlük düzeyde bilmesi ve ameliyat etmesi mümkün değildir. İşte bu yüzden kimi plastik cerrah ya benim gibi en çok burun estetiği ve göğüs büyütme ameliyatları yapar kimi liposuctionda uzmandır kimi ise rekonstrüktif vakalarda en iyisidir. İşte bu yüzden estetik yaptırmak istediğiniz cerrahı çok iyi araştırmalısınız. Hangi üniversitede eğitim aldığı, uzmanlığını nerede ve nasıl yaptığını sormanızda bir sakınca olmayacaktır. Eğitim durumunu öğrendikten ve ikna olduktan sonra plastik cerrahınızın en çok gerçekleştirdiği estetik operasyonların neler olduğunu, mümkünse önceden yaptığı operasyonları önce-sonra hallerine mutlaka göz atın. Bir cerrahın teknik olarak bilmesi gerekenlerin yanı sıra kişiye özel iş çıkarabilen ve aynı metoda ve şekli basma kalıp tekrarlamaktan çekinen cerrahlara danışmanızı öneririm. Zira el becerisi ve form verebilme sanatsal bakış açısı da gerektirir. İyi sonuçlar almak adına bir iki doktor değil birkaç plastik cerraha danışın ve fikirlerini alın. Aklınıza yatan ve sizi güvende hissettirmeyi başaran bir plastik cerrahi hekimini tercih etmenizi öneririm.

Sevgiyle kalınız..

www.guncelozturk.com

facebook: guncelestetik

instagram: guncelozturk

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.