Öptüm sizi
Pratik bilgiler
Bir tür erkek vardır ki, aslı "kifayetsiz muhteris" olan bu erkek, zamanın modası, "doğallık" da denilebilecek "hayvan gibi erkek" türünün Avrupa'da ve bilumum ülkelerde ne çok talep gördüğünden bihaber, burjuvazi hayalleri kurup dururlar... Hem de eşyanın tabiatı gereği genellikle "alt sınıf" tabir ettiklerine karşı kaba davranış olarak yansıtırlar bu özenişlerini.
Susturmak istediği aslında kendi özünde hissettiği ilkel çığlıklardan başka bir şey değildir. Ne kadar "lumpen" hissederse, şiddetini aynı oranda dışa vuracaktır.
Bu erkekler yanlarında bir kadın olduğunda bir şeyciklerinin hep küçük kalacağı korkusundan iktidarlarını "aslanlar" gibi gürleyerek göstermeye, kanıtlamaya kalkacaklarından iyice azıtırlar. (Galatasaraylı erkekler burjuva mıdır?)
İşte Bilirkişi olarak yazıyorum: Böyle bir erkeğe en iyi gelecek şey sürekli tuttuğu takımın galibiyeti değil, içindeki bayağılıkla yüzleşmesini sağlayacak işveli ve kendinden emin bir kadına aşık olmalarıdır.
Tabii o kadın ona aşık olur mu bilinmezzz...
Bugünkü yazımın anafikri şu: Vallahi ben yeni öğrendim, Galatasaraylı erkekler biraz burjuva olurmuş, Beşiktaş'ı beyaz yakalılar tutarmış, Fenerbahçeliler de her sınıftan ve mebzul miktardaymış...
Ne dersiniz?
İyi oyunlar herkese...
Erkek: Hangi takımı tutuyorsun?
Kadın: Vallahi yılın modası hangi renklerse onların olduğu takımı tutuyorum. Mesela bu yıl kırmızı moda.
Erkek: Garson milleti kötü servis yaparsa basacaksın azarı!
Kadın: Benim yanımda tek garsona gık yaparsan ertesi gün aynı azarı magazin basınına yaparsın, yapar mısın?
Erkek: Ben şahsen aynı anda iki kadına birden kibar davranabilirim!
Kadın: Güzelim çok güzel eğitilmişsin sen. Ay bayıldım vallahi. Bayılabiliyor musun pekiii?
BİLİRKİŞİ: "Bak Şebnem Özinal'a sevgilisi evlenme teklif etmiş... Çok canım çekti, sen de bana teklif etsene..."
ÖZBİLİRKİŞİ: "Ama biz evliyiz. Daha kaç defa teklif etmem gerekiyor?"
"Güzele kırk günden sonra doyulur..."
Ben hoşlandığım kişiye nasıl yaklaşacağımı bilemiyorum. Hiç sevgilim olmadı, suskun kalmaktan korkuyorum. Diğer kızlara bakıyorum... Bir arkadaşım var, ilk tanıştığı erkekle sanki kırk yıl tanışıklıkları varmış gibi konuşuyor. Sevgilisiyle öyle tatlı muhabbet ediyor ki, ben onu gördükçe özeniyorum. Sevgilisinin de bu çok hoşuna gidiyor. Daha da bağlanıyor. Hani bir söz vardır ya "Güzele kırk günden sonra doyulur" diye... Erkekler sizin de dediğiniz gibi muhabbet etmek istiyorlar. Ben biraz çekingen kalıyorum galiba. Ama bunun yüzünden birçok fırsatı kaçırıyorum. Ne yapmam lazım?
E. P.
* * *
Bir konuşmayı muhabbete dönüştürmenin en kolay yolu karşınızdaki kişiye kolayca yorum yapabileceği soruları sormaktır. Mesela seyretmiş olması muhtemel bir filmden ya da okumuş olabileceği bir kitaptan (roman, anı kitabı gibi) konu açın. Onlarda etkilendiğiniz bölümleri düşünün. Aklınıza bin tane şey gelir o zaman. Konuşurken daha çok onun anlatmasına fırsat verirseniz, aslında konuşmanın değil de karşınızdakinin konuşmasını dinlemenin meseleyi pek kolay çözdüğünü görürsünüz. Zira o konuştukça siz de yorum yapacak, konuyu o açacağı için de yorulmayacaksınız ve böylece muhabbetinize doyamayacak. Hem birini dinlerken insan sürüyle şey öğrenir.
YAŞAM
'Suç dünyasının büyük değeri'ni nasıl bilirsiniz?
Kosovalı bakanın kızı kask kurbanı
Eyvah hastalık hastasıyım!
Milliyet muhabiri Arslan'a ödül
Uluer sergisi konserle açılacak
Yanan taksiden polis kurtardı
Bir koydu, üç aldı
Naziler, 200 bin de 'hasta' katletmiş
Küresel ısınma çok can alıyor
"Sinek kadar kocam olsun, başımda bulunsun"
Evin perileri
Galatasaraylı erkekler!