Bambaşka bir platformda hayata geçip, markalaşma yolunda emin adımlarla ilerleyen www.mecrea.com, bayanlara sundukları geniş ürün yelpazesi, son trendlerin yansıdığı tasarımları, kaliteli ve hızlı hizmetiyle %100 "benim için yaratılmış" dedirtiyor insana.

www.mecrea.com'un ve Mecrea markasının yaratıcılarından biri olan Sinan Ventura ile yola çıkış hikayesini, e-ticareti ve genç girişimci adaylarını bekleyen zorlukları konuştuk.

- Genç girişimci Sinan Ventura kimdir? Biraz kendinizden bahseder misiniz?

Lise eğitimimi Alman Lisesi'nde tamamladıktan sonra, Koç Üniversitesi'nde Endüstri Mühendisliği ve Finans bölümünü bitirdim. Finans üzerine çalışmak istediğim için 2008 yılında İtalyan Bankası olan UniCredit'te, yatırım bankacılığı alanında işe başladım. Sonrasında bankacılık ve stratejik danışmanlık geçmişim oldu. Yatırım bankacılığı yaparken, Türkiye'de değişik sektörlere yatırım yapıyorduk, e-ticaret de bunlardan biriydi. Bu nedenle kendim bir girişim yapmak istediğimde bu alana karar verdim.

- www.mecrea.com fikri nasıl doğdu? Bu yola kaç kişi çıktınız?

www.mecrea.com 2012 yılında hayata geçti. Yola 4 kişi çıktık. Yatırım bankacılığında çok yoğun çalışıyorduk. Bu yoğun tempomuzda, farklı ürün arama ve değişik butik gezme şansımız olmuyordu. O dönem online da bir çok ünlü marka vardı ama hiç tasarımcı yoktu. Dünyada bunun örneklerine çok rastlıyorken, Türkiye'de bu eksikliği farkedince, biz böyle bir platform kurmaya karar verdik.

- www.mecrea.com da kendi markanız "Mecrea"yı yarattınız. Tasarım ve üretim sürecinden biraz bahseder misiniz?

Şirketimizde 2 kişilik tasarım ekibimiz var. Onların görevi popüler trendleri, dünya markalarının ve rakiplerimizin ne tarz ürünler tasarladıklarını takip etmek ve kendi koleksiyonumuza tasarımlar üretmek. Bu tasarımlar biraz esinlenerek, biraz Türk zevkini yorumlayarak, biraz da sıfırdan tasarımlar yaratarak oluşuyor. Ondan sonra anlaşmalı olduğumuz ustalarımız bu tasarımları hayata geçiriyorlar. Üretimi tamamlanan ilk bitmiş ürünü yayına sokuyoruz. Tasarım ekibi yaklaşık sezon başına 1000 tasarım çıkartabiliyor. Mecrea'nın iddiası, Türkiye'de herhangi bir markada olmayacak kadar çok modeli bir araya getirmek. Burada online marka oluşumuzun avantajını kullanıyoruz. Başta düşük adetler üretip, gelen talebe göre üretimi çoğaltabiliyoruz. O yüzden normal bir markada 100-150 model varken, biz bu sayıyı 1000'lere kolayca çıkartabiliyoruz.

- Sitenizde Mecrea markasına ait ürünlerin dışında farklı markalara da rastlıyoruz. Bunlarla işbirliğiniz nasıl oluyor?

Sitemiz ilk açıldığında 200 markayla işbirliğimiz vardı. Şimdi bu sayıyı 30-40 lara indirdik. Markaları seçerken, Mecrea'nın koleksiyonuna ve fiyat skalasına uygun olması, bizim için en önemli unsurlar. Biz 16-35 yaş arasındaki bayanları hedefliyoruz. Mecrea markası olarak ayakkabı, çanta ve aksesuar üretiyoruz. Tekstil farklı bir uzmanlık alanı olduğu için, bu alanda olmayı düşünmüyoruz. Yakın zamanda ürünlerimiz arasına gerçek deri ayakkabılar da dahil olacak.

- Mecrea'yı rakiplerinden hangi özellikleri ayırıyor?

Dünya modasını daha yakından takip ediyoruz. Rakiplerimizin 5 katı hızında model çıkartabiliyoruz. Bir modelin çok daha fazla rengini müşterilerimize sunabiliyoruz. Butik hizmet veriyoruz. Çağrı merkezimizde moda danışmanlık hizmeti verebilen eğitimli insanlar var. Ayrıca kendi koleksiyonumuzu çıkarmamız da önemli farklarımızdan bir diğeri.

- Siparişler en çok hangi bölgelerden oluyor? Özellikle tercih edilen bir kategori var mı?

Satışlarımızın %80'i ayakkabılardan geliyor. Siparişlerin %25-30'u İstanbul, geri kalanı ise çok dağılmış durumda. İstanbul'dan sonra Bursa, İzmir, Ankara ve Antalya gibi diğer büyük şehirler geliyor. Ama hergün Hakkari'ye de, Şırnak'a da, Samsun'a da kargomuz var. Özellikle Doğu ve Güney Doğu bizi seviyor.

- E-ticaretin en büyük zorlukları nelerdir?

E-ticaretin özellikle operasyon kısmı zor. Dışardan bakıldığında, sanal bir mağazaya resimler yükleniyor ve sipariş geldikçe ürünler gönderiliyor gibi görünse de, kargo süreci oldukça zorlu geçiyor. Ayrıca Türkiye'de internet, server ve sunucuların altyapı problemleri var. En önemlisi ise, üretim aslında. E-ticaretle üretimi birarada götürebilmek, müşterilere uygun fiyatlı ve tam zamanlı ürün sağlayabilmek, e-ticaretin diğer zorlukları arasında yer alıyor.

- Türkiye'de e-ticaret yapmak kolay mı? Herkes yeteri kadar benimseyebildi mi online satışı?

Online satışta Avrupa'nın 1/5'i seviyesindeyiz. Türkiye yenilikleri hemen benimseyen bir ülke değil. Geçen zamanda e-ticareti benimsedik, ödeme şekillerine alıştık ama hala bu konuda emekliyoruz. Ancak böyle giderse, 5-10 sene içersinde e-ticaret, bugüne göre 5-6 kat artacak diye düşünüyoruz.

- Satışa erkek ürünlerini de katmayı düşünüyor musunuz?

Siteyi ilk açtığımızda erkek ürünleri dahildi, ancak sonradan çıkarttık. Şuan sitede bayanlara hediye alternatifi olması açısından, sadece erkek saatleri var. Erkeklerin alışveriş yapmaya ikna olması çok zor, alışveriş yaptıktan sonra beklentisi ve ürün iadesi çok fazla. O yüzden erkek ürünlerini bir daha siteye koymayı düşünmüyoruz.

- Sosyal medyanın satışlarınıza etkisi nedir?

Sosyal medya çok önemli. Normalde siteye gelen her 100 kişiden biri ürün alarak siteden çıkıyor. %1'lik bu oran, sosyal medyayla %2,5-3'e kadar fırlıyor. Bir ürünü sosyal medyada görüp siteye giren kişi, o ürünü almaya 2-3 kat daha fazla yaklaşmış oluyor.

- Bloggerlarla ortak çalışmalarınızı görüyoruz. Sizce bu şekilde bir reklam çalışması daha mı etkili?

Bloggerlarla çalışmak oldukça faydalı. Biz bir ürünün reklamını görseliyle yaparken, bloggerlar o ürünü kombinleyerek gösteriyorlar. Yani o ürünün nasıl kullanılabileceğini açıklıyorlar. Böylece kişi bloggerlardan ilham alıyor ve kendi kıyafetleriyle çağrışım yapıyor. Bu durum da direk satışlara etki ediyor.

- 2015 hedefleriniz nelerdir?

2015'te hedeflerimiz, şuana göre şirketi 3,5 katı satışa ulaştırmak. Bu da demek oluyor ki, biz her ay 15000 yeni kişiyi Mecrea ayakkabılarıyla buluşturmak istiyoruz. Biz 2015'te artık Mecrea'yı tanımayan kimse kalmasın istiyoruz.

- Son olarak genç girişimci adaylarına ne tavsiyede bulunursunuz?

Genç girişimciler genellikle bir projeye çok inanıp, onu hayata geçirmek istiyorlar. Türkiye'deki eksikliği farkedip, onu en iyi şekilde yapacaklarına inanıp, yola çıkıyorlar. Ancak bir girişimde en önemli şey kapital ve insan kaynağıdır. Biz de bu yola girdiğimizde yaptığımız hesaplarda çok fazla kapitale ihtiyaç olmadığını düşündük. Ancak yola çıktığımızda durumların değiştiğini ve para gücünün çok önemli olduğunu gördük. O yüzden genç girişimcilere tavsiyem, önce parayı bulsunlar, sonra insan kaynağını bulsunlar. Fikir nasıl olsa bulunur ve zaman içinde değişedebilir.

Genç girişimci adaylarına ışık tutacak bilgilerin yer aldığı bu deneyim dolu sohbet için Sinan Ventura'ya çok teşekkürler.

Trendler, röportajlar ve stil önerileri için blogum "Pimood" a uğramayı unutmayın.

New York Moda Haftası karlı ve soğuk günlerin eşliğinde sona erdi. Moda dünyası karın ve soğuğun etkisini umursamadan özenle hazırlandıkları şovlara katılırken, sokaklarda ortaya koydukları renkli görüntülerle de çok konuşuldular.

2015-2016 sonbahar/kış sezonuna ait koleksiyonların sunulduğu defileler de önümüzdeki senenin trendleri belirlenirken, New York Moda Haftası'nın sokak stilleri de sokak modasına ait ipuçlarını bizlere gösteriyordu.

Yüzlerce sokak stili arasından Tommy Ton'un objektifinden çıkan görüntüleri sizlerle paylaşırken, sokak modasının popüler trendlerinden de bahsetmek istiyorum.

New York sokaklarında bayanların vazgeçemediği başında renkli kürkler geliyordu. Camel rengi kabanlar da soğuk havaların favori tercihleri arasındaydı. Ayrıca pelerinler ve pançolar yine bayanların sıklıkla giydiği dış giyim ürünlerindendi. Grinin her tonu New York sokaklarında mevcuttu. Trikolar ve deriler sokakların demirbaşlarındandı. Püskül trendini ve bol pantolonları da oldukça fazla gördüğümüz New York sokaklarında ekoseler ve renk blokları da kıyafetlere hareket getiriyordu.

Grinin yanında kışın beyaz giymeyi tercih edenler oldukça fazlayken, denim kumaştan vazgeçemeyenler ve kendilerini mavinin tonlarına bırakanlar da yok değildi. 2015'in rengi marsalayı bordolarla kombinleyenler de lacivertin hakimiyetine yenik düşenler de vardı.

Bomber ceketler, süet ve deri biker montlar asi ruhun vazgeçemediği parçalar arasındaydı. Kısacası New York sokak modasında renkler de, desenler de, stiller de çeşit çeşitti.

Ayakkabı tercihlerinde beyaz spor ayakkabıların öne çıkışı gözlerden kaçmazken, uzun, topuklu çizmelerin de kombinlerde ayrı bir yere sahip olduğu görülüyordu. Sırt çantaları ve clutchlar da New York sokak modasında en çok tercih edilen modeller arasındaydı.

Şimdi gelin, New York Moda Haftası'nda göze çarpan etkileyici sokak stillerine bakalım.

New York sokaklarından daha fazla stil görmek istiyorsanız " New York Moda Haftası'ndan Sokak Stilleri" yazısına tıklayabilirsiniz.

Moda haftalarında yer alan koleksiyonlar ve trendler ile ilgili yazılarımın devamını blogum "Pimood" da bulabilirsiniz.

Minimal çizgisinden asla ödün vermeyen Victoria Beckham'ın her sezon tasarımlarında kullandığı renkler de, modeller de oldukça sınırlı. 2015 ilkbahar-yaz koleksiyonunda daha maskülen ve askeri kıyafetlere yer veren tasarımcının, bu koleksiyonunda dar ve asimetrik kesim elbiseler ve daha feminen stiller göze çarpıyordu. Renk kartelası ise yine siyah, beyaz, gri, lacivert ve bejden oluşuyordu. Canlı tonları tasarımlarına çok katmayan , bu sefer sadece bir kaç modelinde turuncunun tonlarını deniyordu.

Gündelik hayatında kalem etekleri ve elbiseleriyle görmeye alışık olduğumuz güzel tasarımcı, bu koleksiyonunda aslında kendi sokak stilini de birebir yansıtan kıyafetlere yer veriyordu. Derin V yaka kesimlerle kıyafetlerine seksilik katan tasarımcı, büyük düğmeleri ve yuvarlak hatlı omuz detaylarını da çok kullanıyordu.

Kaşeler, fitilli trikolar, kadifeler, ipekler Beckham'ın ağırlık verdiği materyaller arasındaydı. Balıkçı yakalar, boğazlı modeller de bu koleksiyonda gün yüzüne çıkıyordu. Kolsuz, dik yakalı bluzlar, kısa paçalı, bol pantolonlar Victoria Beckham'ın da koleksiyonunda yer verdiği, 2015-2016 sonbahar/kış sezonunda da çok göreceğimiz modeller arasındaydı.

Minimal kombinler, kısa çizmelerle ve clutchlarla tamamlanıyordu. Aksesuarların da oldukça az yer bulduğu koleksiyonda, sadece bir kaç kombine boncuklu bileklikler eşlik ediyordu.

Victoria Beckham 2015-2016 Sonbahar/Kış Koleksiyonu'na ait görsellere aşağıdan ulaşabilirsiniz. Koleksiyona ait daha fazla görsele ulaşmak istiyorsanız, "Victoria Beckham" yazısına tıklayabilirsiniz.

Trendler ve stil önerileriyle ilgili yazılarımın devamını blogum "Pimood" ta bulabilirsiniz.

Yeni sezonun kapımızı çalmasına az bir süre kalmışken, yeni trendlerden haber vermemek olur mu hiç?


2015 ilkbahar-yaz sezonuna ait koleksiyonları incelediğimde cıvıl cıvıl, sıcacık ve bol enerjili bir yaz mevsiminin, kıpır kıpır, capcanlı bayan modasının bizleri beklediğini görüyorum.

Pötikarelerin, çiçek desenlerin, püsküllerin sokak modasında zirve yapacağını, bol pantolonların, denim kumaşların, militer kıyafetlerinse varlıklarını aynı şekilde devam ettireceklerini söylersem, yanlış olmaz.

Bu trendler bile beni heyecanlandırmaya yetmişken, 2015 ilkbahar-yaz kadın modasında varolacak trendlerin tamamını okumaya ne dersiniz?

1- PÖTİKARE

Bu yazın en popüler deseni pötikareler. Pastel ve canlı tonlarda karşımıza çıkacak olan bu sevimli kareler hem şık hem de spor kombinlerinizde yer alacaklar.

2- BOHEM

Bohem rüzgarının esmediği bir sezon düşünülemez. Hele ki, mevsimlerden yazsa, festivaller ve konserler için gün sayıyorsak. Tasarımcılar bu yıl bohem stilini gece kıyafetlerine de taşıyarak, farklılık yaratmayı başardılar.

Geçen yazdan beri süre gelen bol pantolonlar trendi 2015 ilkbahar-yaz sezonunda da devam ediyor. Pantolon boylarında biraz daha kısalma görüyoruz. Hatta bazı tasarımcılar pantolon etek formlarına koleksiyonlarında oldukça fazla yer veriyorlardı.

Yazlık süetler 2015 ilkbahar-yaz sezonunun favorilerinden olacak. Elegan duruşla bütünleşen süetleri eteklerde, bluzlarda, ceketlerde görürken, kıyafetleri hareketlendiren detaylar olarak da karşımıza çıkıyorlar.

Denim kumaşlar olmadan ne kış geçer ne yaz! Önümüzdeki ilkbahar-yaz sezonunda da "denimim olmadan asla" diyeceğimiz kesin. Artık denim parçalar taşıdıkları farklı ayrıntılarla öne çıkıyor olacaklar.

Çiçek desenler 2015 ilkbahar-yaz aylarının enerjisine enerji katacak. Çiçek boyutlarının oldukça büyüdüğü de bir gerçek.

Püsküllerin yine karşımıza çok çıkacağı bir yaz mevsimi bizi bekliyor. Kıyafet detaylarında gördüğümüz püsküller, aksesuarlarımızı da etkisi altına alacak.

Uzakdoğu kıyafetleri kimonolar ve onları bağlayan obiler, tasarımcıların bu yıl ilham kaynaklarından oldular. 2015 ilkbahar-yaz sezonunda uzakdoğu esintilerini sokaklarda görünce şaşırmayın.

Askeri temalı kıyafetler ve asker yeşili kombinler tasarımcıların gözdesiyken, bej tonlarında yine üniforma görüntüsünü andıran, büyük cepli ceketler ve elbiseler de 2015 ilkbahar-yaz sezonunda maskülen stillerle karşımıza çıkıyor.

Tasarımcılar "navy is the new black" diyor 2015 ilkbahar-yaz sezonunda. Yaz mevsimi için koyu bir renk olsa da, baştan aşağı lacivert kombinleri sokak modasında çok göreceğiz.

Yaza en çok yakışan renk "beyaz". Beyaz danteller, şifonlar ve pamuklular ile romantik ve zarif yaz stilleri oluşturabilirsiniz.

Rengini güneşten alan sarı, 2015 ilkbahar-yaz sezonunda içinizi ısıtacak. Sarının en canlı tonuna gardırobunuzda şimdiden yer açın.

Yine her sezon mutlaka karşımıza çıkan monokrom kombinler, bu yılında olmazsa olmazlarından. Siyah ve beyazın muhteşem uyumu sokakları süsleyecek.

Transparan detaylarla hem cazibeli hem de şık kombinler yaratabileceğiniz bir yaz mevsimi sizleri bekliyor. Geçen sezondan gelen bu trendin daha uzun bir süre listelerde yer alacağı kesin.

Yelekler bir süredir gözümüze sıklıkla çarpan parçalardan aslında. 2015 ilkbahar-yaz sezonunda da varolan bu parça, uzun modelleriyle dikkat çekiyor.

Kat kat giyinmenin farklı bir şekli olan elbise üzerine etek trendi, çılgın stillerden hoşlanan, sıradışı görünmeyi seven moda tutkunlarının favori trendlerinden olacak.

Geçen yaz sezonunda sıkça gördüğümüz gömlek elbiselere yeni sezon koleksiyonlarında hala yer veren tasarımcılar var. Yaz sıcağı için kullanışlı bir parça olan gömlek elbise ile rahat stiller oluşturabilirsiniz.

Polo yakalar 2015 ilkbahar-yaz sezonunda triko bluzlarda ve penye tişörtlerde karşımıza çıkıyor.

Tek omuzu açıkta bırakan, çapraz modeller yaz aylarında popüler olacak. Bu tarz kesime sahip elbise ve bluzlardan edinmenizi öneririm.

Püsküllerden sonra tüyler de 2015 ilkbahar-yaz bayan modasında varlığını sürdürüyor. Gerçek tüylerin kullanıldığı parçaların dışında, şifon kumaşlardan kesilen parçalarla kuş tüyü görünümünü veren tasarımlar da 2015 ilkbahar-yaz koleksiyonlarında göze çarpıyor.

Puantiye deseni çiçek ve pötikarelerden sonra dikkat çeken bir diğer desen. Bazı tasarımcıların yer verdiği puantiyeleri 2015 ilkbahar-yaz sokak modasında sıklıkla göreceğiz. Bu desenle asi ruhu yansıtarak farklı stiller de oluşturabilirsiniz.

2015 ilkbahar-yaz sezonunda 70'ler modasına geri dönüyoruz. Nostaljik esintilere sahip kıyafetler podyumda yer alırken, neden sokaklara da bu güzelliği taşımayalım?

Farklı trendleri, stil önerileri yazılarımı ve röportajlarımı blogum "Pimood" da bulabilirsiniz.

Ceylan Toplamaoğlu ve Melis Erdoğan! Daha çok duyacağınız bu iki isim tasarım dünyasında yeni olmalarına rağmen, ortaya koydukları ürünlerle ve güçlü altyapıları sayesinde, bu sektörde emin adımlarla ilerleyeceklerinin ilk sinyallerini veriyorlar. Çantalara olan tutkuları, Ceylan'ın İtalya'da edindiği çanta tasarım - üretim süreçlerindeki tecrübeleri ve Melis'in uluslararası pazarlama - satış alanlarındaki kariyeriyle birleşince, bizlere yalın çizgiye sahip, enerjisi yüksek "Kia Ora" markasını kazandırdı.

Birinci kalite deriden tasarladıkları modelleri şıklık, zerafet ve işlevsellikle buluşturan iki arkadaş, tasarımlarının, markalarına verdikleri ismin anlamı gibi, kişiye şans, sağlık ve zenginlik getirmesini umuyor. Ceylan ve Melis'le daha yeni çıktıkları bu yolda ortaya koydukları farklı ve etkileyici tasarımlarını, markalarını ve hedeflerini konuştuk.

- Kia Ora serüveni nasıl başladı?

C.T - Melis'le eski iş arkadaşıydık. İkimizin de ortak tutkusu çantalardı. Aradığımız tarzda çantaları bulmakta sıkıntı yaşıyorduk. Daha farklı, herkeste olmayan ne yapabiliriz diye düşündük. Derken neden aradığımız şeyi biz yapmıyoruz dedik ve serüvenimiz 2014'ün başında başladı.

- Neden Kia Ora ismini seçtiniz? Logonuzun bir anlamı var mı?

C.T - Kia Ora Maori kültüründe "iyi dilek, zenginlik, sağlık" anlamlarına geliyor. İkimizde markanın adı kesinlikle bir anlam taşısın, o kelimeyi her söyleyen pozitif enerji yüklensin istedik. Söylenişi, kulağa gelen tınısı da çok hoşumuza gitti, o nedenle isim olarak "Kia Ora"yı seçtik.

M.E - Logomuzun şekli de Kia Ora'nın harflerinin birleşmesiyle ortaya çıkıyor. O nedenle logomuz da çok içimize sindi.

- Tasarımlar nasıl ortaya çıkıyor? Her ikiniz de tasarım sürecine dahil misiniz?

C.T - Tasarımlar ikimizin ortak zevkiyle ortaya çıkıyor. Birlikte oturup düşünüyoruz, karar veriyoruz ve modelleri çizmeye başlıyoruz. Sonrasında üreticimize gidiyoruz. Kalıp sürecinden sonra, ortaya çıkan numuneyi Melis de, ben de kullanıyoruz. Gördüğümüz eksiklikleri modele ekliyoruz ve koleksiyon son haline kavuşuyor.

- Üretim sürecinden bahseder misiniz?

C.T - İlk başta deri araştırma sürecimiz var. O sırada modeller de derilerle birlikte yavaş yavaş şekillenmeye başlıyor. Renk ve model seçimlerine karar verdikten sonra üretim sürecine giriyoruz. Zaten en meşakkatli dönem bu. Üreticiyle oturuyoruz, nasıl yapabiliriz diye düşünüyoruz. Sonra mukavvadan kalıplar çıkıyor. Kalıpları onaylayınca deri numunesi üretiliyor. Biz dediğimiz gibi ilk numuneyi bir süre kullanıyoruz. Modele eklemek istediğimiz, kullanıcı rahatlığını ön planda tutan detayları belirliyoruz. Dikkat ederseniz, çantalarımızın hepsinde cep telefonu koymak için ayrı bir yer vardır. Askılar ayarlanabilir. Genellikle bir çantanın birden fazla kullanım şekli vardır. Clutchlarımızın içi açılır, makyaj malzemesi, kredi kartları koymak için yer çıkar. Bu tip detayları da modele eklendikten sonra, tasarım son haline kavuşmuş oluyor ve üretime başlıyoruz.

M.E - Bir de tabi çantalarda kullandığımız aksesuarlar var. Aksesuarları genellikle Türkiye'den temin ediyoruz. Aksesuarların üretim aşamasında banyolanma süreci oluyor. Modellerde kullanacağımız aksesuarların altın mı, gümüş mü, mat mı, parlak mı olacağına karar veriyoruz. Ayrıca çantalarımızın özel kılıfları ile birlikte paketlenme aşaması da en son aşamamız oluyor. Sonrasında showroomumuzda tasarımlarımız yerlerini alıyor.

- Tasarımlarınızda sezon trendlerini göz önünde bulunduruyor musunuz? Yoksa zamansız modeller mi yapıyorsunuz?

C.T - Esas amacımız zamansız modeller yapmak. Çünkü moda bugün var yarın yok. Müşterilerimiz çantalarımızı alıp, 10 yıl sonra da kullanabilsinler istiyoruz. O yüzden üretimde ne ucuz aksesuara ne de ucuz deriye kaçıyoruz. Ama tabi ki trendler de tasarımlarımızı etkilemiyor değil. Modellerimizde popüler sezon renklerini kullanmaya çalışıyoruz. Ayrıca, mesela sırt çantaları bu sezonun en önemli trendleri arasında ve bizim koleksiyonumuzda da mevcut.

- Hitap ettiğiniz belirli bir kitle var mı?

C.T - Aslında yaş sınırlaması yapmak istemiyoruz. Gelen müşteri profilinden de bunu gözlemliyoruz. Annelerimizin arkadaşları da bizden çanta alıyor, tanımadığımız evli ve çocuklu hanımlar da. Müşteri profilimizde üniversite öğrencileri de var. Yani farklı ve kaliteli bir çanta kullanmak isteyen herkese hitap ettiğimizi düşünüyoruz.

- Çantalarınızın fiyat aralığı nedir?

C.T - 400 TL ile 700 TL arasında değişiyor. Tasarımlarımızda fiyatı çok yüksek tutmayıp, ulaşılabilir şıklık yaratmak istedik. Bugün 5000 TLye de çanta almak mümkün. Ama bu tarz çantalar binlerce taklidi olan, herkes tarafından kullanılan ve anlamını yitiren çantalar oluyor.

- Çanta tasarımlarınızda işlevsellik mi, şıklık mı ön planda?

M.E - Çantalarımıza hem şıklığı hem de işlevselliği aynı anda katmaya çalıştık. Tüm modellerimiz oldukça şık ve bunun yanında her modelimiz bir kaç farklı şekilde kullanılabiliyor. Bir modelimiz omuz çantası olarak kullanılırken, aynı zamanda sırt çantası da olabiliyor. Bu da hanımlara kullanım kolaylığı sağlıyor.

- Bayan tasarımlarınızı görüyoruz. Erkek çantaları da tasarlamayı düşünüyor musunuz?

C.T - Planlarımız arasında erkek tasarımları yapmak var. Ama önce bayan modellerini oturtmak istiyoruz, yavaş ve emin adımlarla ilerlemek daha doğru geliyor bize.

- Çanta bakımı nasıl olmalı?

M.E - Deri bir çantanın ıslak, pamuklu bir bezle silinmesi yeterli. Hiç bir şekilde deterjan, kimyasal bir ürün değdirilmemeli.

C.T - Ayrıca yağmurda ıslanan süet çantaların da bastırarak silinmemesi gerekiyor. Bir de bilinmesi gereken, çantaya zarar veren ve lekesi asla çıkmayan şey tükenmez kalemlerdir. Bu konuda hanımların titizlik göstermesi gerekir.

- Özellikle tercih ettiğiniz markalar, takip ettiğiniz tasarımcılar var mı? Gündelik hayatta siz ne tarz çantalar kullanıyorsunuz?

C.T - İşimiz gereği bütün tasarımcıları takip ediyoruz. Ama ben her yurtdışına çıktığımda, ara sokakları geziyorum. Nerede yeni bir tasarımcı var, farklı bir ürün nereden bulabilirim diye hep keşfe çıkıyorum. Gündelik yaşantımızda artık kendi markamızı kullanıyoruz. Ben en çok Kuhn modelini takıyorum. Gündüz omuz çantası olarak kullanıyorum, sonra sırt çantasına çevirebiliyorum.

M.E - Benim favorimse Karla. Bu modelimizin sapları uzayarak, tek omuz ve çift omuz şeklinde kullanılabiliyor. Bu çantayla hem alışverişe hem de toplantıya rahatlıkla gidebiliyorum.

- Kia Ora tasarımlarına nerelerden ulaşabiliriz?

M.E - Kendi internet sitemiz www.kiaoradesign.com üzerinden tasarımlarımıza ulaşabilirsiniz. Ayrıca auvintage.com, hipikon.com ve luksbazaar.com üzerinden online satışımız var. Bunun dışında tasarımlarımızı yakından görüp, öyle satın almak isteyenlere Nişantaşı'ndaki showroomumuzun kapıları her zaman açık.

C.T - Yeni sezon için görüştüğümüz departman mağazaları var. Yakın bir tarihte oralarda da olmayı istiyoruz.

- Satışlarınızda ve tanıtımlarınızda sosyal medyanın etkisi oluyor mu? En çok hangisinden faydalanıyorsunuz?

M.E - Instagram artık çok güçlü. Özellikle onun etkisine inanıyoruz. Bunun dışında facebook, pinterest ve twitterda da varız. Bizi oralardan da takip edebilirsiniz.

- 2015 için hedefleriniz neler? Markanızı nerede görmek istiyorsunuz?

C.T - 2015 de departman mağazalarında yer almak istiyoruz. Türkiye'de de Avrupa'da da görüştüğümüz yerler var. Yani 2015 yılı için hedefimiz, farklı ülkelerde ve Türkiye'de yayılmak.

Bu keyifli röportaj için Ceylan Toplamaoğlu ve Melis Erdoğan'a çok teşekkür ederim.

Trendler, stil önerileri ve güncel moda haberleriyle ilgili yazılarıma blogum "Pimood" tan ulaşabilirsiniz.

Karl Lagerfeld, Chanel Couture 2015 İlkbahar-Yaz Koleksiyon sunumu için çiçek bahçesini podyuma taşıyordu. Erkek modeller bahçıvan kılığında 300 adet çiçekten oluşan bahçeyi sularken, podyumun gerçek çiçekleri tabi ki birbirinden güzel kıyafetlerin içinde bayan modellerdi. Karl Lagerfeld ilkbahar-yaz koleksiyonuna yakışır rengarenk bir koleksiyonla Chanel severleri bir kez daha büyüledi.

Koleksiyonda çiçeklerin yanında, payetler, tüller, danteller ve tabi ki Chanel'in olmazsa olmazı tüvitler yer alıyordu. Tüm renkler siyah, beyaz, kırmızı, turuncu, kobalt mavi ve pastel tonlarındaydı. Defilede en az çiçekler kadar dikkat çeken diğer detaysa abartılı şapkalar ve berelerdi. Tüvit etek-ceket takımların sunumuyla başlayan şov, payetli tasarımların ışıltısıyla şifon, tül kıyafetlerin transparan cazibesiyle izleyenleri büyüleyerek devam ediyordu. Şovun sonlarına doğru üç boyutlu çiçek motifleri ebatlarını büyüterek kıyafetlerde oldukça yoğun bir şekilde yer alıyordu.

Karl Lagerfeld, transparanlığın yanında püskül detaylara ve kısa üstlere de neredeyse tüm kombinlerde yer veriyordu. Bu detayların 2015 yazında da popüler trendler arasında olacağı garanti. Kısa üstlerin kombinlerde çok yer aldığını ifade ederken, uzun üstlerinde koleksiyondaki varlığını hissettirdiği gözlerden kaçmıyordu.

Defilenin sonunda çıkardığı gelinlik ile bir kez daha Paris Moda Haftası'na damgasını vuran büyük ustanın şatafatlı koleksiyonu diğer detayları sönük bırakacağından, çok fazla aksesuar kullanımı tercih edilmiyordu.

Şapkalar, tül eldivenler ve uzun, ince kemerler kullanılan aksesuarlar arasında yer alırken, ayakkabı olarak siyah, kısa, çorap çizmeleri görüyoruz.

Chanel Couture 2015 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu'nu incelerken, çiçeklerin hoş kokusunu burnunuzda hissedin. Olur mu?

Defieye ait diğer görsellere "Chanel Couture 2015 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu" yazısına tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Paris Moda Haftası'nda yer alan diğer defileleri ve güncel moda trendlerini blogum "Pimood"dan takip edebilirsiniz.

19 Ocak'ta başlayan Berlin Moda Haftası dün sona erdi. Tarihi Brandenburg Kapısı önünde gerçekleşen haftada,Türk tasarımcısı Nihan Buruk da NIAN markasına ait 2015-2016 sonbahar/kış koleksiyonunu tanıttı. Berlin sokakları moda tutkunlarıyla dolup taşarken, farklı stiller ve enteresan kombinler dikkatlerden kaçmadı.

Soğuk havanın etkisini kalın kabanlarla, kürklerle, şallarla ve şapkalarla azaltmaya çalışan Berlinli moda severler, şıklıklarından ve sıradışı stillerinden ödün vermediler. Renk olarak siyah ve beyaz ilk tercihler arasındaydı. Daha sonra haki yeşiller ve canlı tonlar geliyordu. Bayanlarda oversized kabanlar ve şallar dikkat çekiyordu. Trikolara ağırlık veren bayanlar, şal kemer trendini de takip ediyorlardı. Maskülen tarzın yanında feminen çizgiye sahip kombinler de dantel ve kürk detaylar görülüyordu. Siyah ve beyazın birlikte kullanıldığı, monokrom kombinlere de oldukça fazla rastlıyorduk Berlin sokaklarında.

Kısa ve midi eteklerin yanında pijama pantolonlar da Berlinli bayanların favorileri arasında yer alıyordu. Kısa paça ve bol kesim pantolonlar trendleri takip etmeyi sevenlerin tercihlerindendi.

Spor stilinde 2015 kış sezonunda Berlin sokak modasında geniş yer bulduğunu görüyoruz. Bomber ceketler ve havacı montlar soğuk kış günlerinde bayanların kurtarıcısı gibiydi adeta. Çizgiler ve geometrik şekiller kıyafetlere hareket katan diğer detaylardı.

Ayakkabı seçimlerinde slipperlar, sneakerlar ve bilekte biten botlar yer çoğunluktaydı. Çanta tercihleri ise genellikle büyük boy torba çantalar, omuz çantaları ve clutchlardan yanaydı.

Şimdi sizleri Tommy Ton'un çektiği, Berlin Moda Haftası'na ait etkileyici sokak stilleri görselleriyle başbaşa bırakıyorum.

Sokak stilleriyle ilgili daha fazla görsele "Berlin Moda Haftası 2015 Sokak Stilleri" yazısından ulaşabilirsiniz.

Trendler ve stil önerileriyle ilgili yazılarımın devamını blogum "Pimood"ta bulabilirsiniz.