SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

New York Moda Haftası 2016 Sonbahar Sokak Stilleri

New York Moda Haftası'nın şık ve rahat sokak stilleri...

Geçtiğimiz hafta, karlı ve soğuk New York sokaklarında havaya inat büyük bir keyifle moda konuşulurken, ünlü tasarımcıların defileleri de New York Moda Haftası'nda hız kesmeden devam ediyordu. 2016-2017 sonbahar/kış koleksiyonlarının tanıtıldığı New York Moda Haftası, tüm moda dünyasına ev sahipliği yapıyor, şık ve güzel hanımları, klas ve yakışıklı beyleri ağırlıyordu.

Renk renk, desen desen, model model kıyafetleri üst üste giyerek soğuğa karşı oldukça kalın bir zırha bürünen bayanlar, üşümeden de şıklıklarını ve iddialarını konuşturuyordu. Kürkler New York sokaklarının başrol oyuncularıydı. Kürk kabanlar, etoller ve kıyafetin içindeki detaylar sokak stillerini incelediğimde ilk gözüme çarpanlar arasında yer alıyordu. Renkli kürkler ayrıca göz alıcı güzellikte kombinleri tamamlıyordu.

Soğuğa karşı giyilen, oldukça trendy görüntüler oluşturan oversized şallar da rengarenk halleriyle kombinlere neşe saçıyordu. Bunun yanında beyaz da 2016 kış sokak modasında hakimiyetini devam ettiriyordu. Oversized, kalın kazaklar soğuk havaların kurtarıcıları arasında yer alıyordu. Bol pantolonlar, bir diğer dikkat çeken parçalardandı. Bol pantolonların kombinerde kullanılmasıyla ortaya çıkan salaş ve rahat görüntü de New York sokaklarını etkisi altına almış gibi görünüyordu. Ayrıca jeanler, yün etekler ve deri pantolonlar da diğer favori parçalardan bir kaçıydı. Eteklerdeki asimetrik kesimler ve pantolon üzerine giyilen etekler moda da sıradışı görüntülerden hoşlananların öncelikli tercihlerindendi.

New York'lu hanımların ayakkabı tercihlerine bakacak olursak, gözümüze beyaz spor ayakkabılar, zarif topuklu ayakkabılar, bilekte biten botlar ve çorap çizmeler çarpıyordu. Çantalarsa bayanlar tarafından büyüklü küçüklü seçilirken, çantaların kıyafetle uyumları ve koşuşturmaca içersindeki ergonomik kullanımları, bayanların ön planda tutukları özellikler arasında yer alıyordu.

Aşağıdaki görsellerden New York Moda Haftası 2016 sonbahar sokak stillerini inceleyebilirsiniz. Daha fazla sokak stili için blogum "PIMOOD"a uğramayı unutmayın.

Yazının devamı...

Salaşlığın Arasından Sızan Zarif Işıltı

Salaş görüntülerin arasından sızan parıltılar, BCBG Max Azria 2016-2017 Sonbahar/Kış Koleksiyonu'nu farklı ve etkileyici kılan en önemli detaydı. Oversized parçalar ve asimetrik kesimler ince silüetleri daha da ince gösterirken, simli parçalarla öne çıkartılan zerafet, koleksiyona hoş bir tezatlık katıyordu. Kesik kesik modeliyle bacağı saran parıltılı taytlar, uzun elbiselerin ve eteklerin arasından yüzünü gösterirken, kombinlere aykırı bir duruş da veriyordu.

Sadece bacaklarda değildi parıltılar. Aynı zamanda kıyafetlerin kol, boyun ve göğüs detaylarında da aynı zerafet yer alıyordu. Yün kumaşlardan tasarlanan kabanlar, elbiseler ve eteklerin yanında derilere, kürklere, poplin gömlek elbiselere, denim takımlara ve trikolara da koleksiyonda yer veriliyordu. Bohem tarzını yansıtan uzun, şifon elbiseler de koleksiyonun rahat görüntüsüyle birebir uyum içersindeydi.

Renkler kış aylarında çok tercih edilen natürel tonlardı. Siyah, krem, grinin yanında yağ yeşili, kahverengi, mavi ve bordonun tonları da koleksiyona renk katıyordu. Çizgilerin hakimiyeti gözlerden kaçmıyordu. Ayrıca fırfırlara ve asimetrik kesimlere çok yer verilmişti. Her lookta dikkat çeken bir diğer unsurda, kat kat giyilen kıyafetlerdi. Layering trendinin farklı yorumu BCBG Max Azria 2016-2017 Sonbahar/Kış Koleksiyonu'nu sıradışı kılıyordu.

Ayakkabılara bakacak olursak, maskülen stile sahip, düz, deri ayakkabılar dikkat çekiyordu. Bu ayakkabıların en göze çarpan detayı üzerinde yer alan kürklerdi. Önü açık, çapraz bantlı ayakkabılarda da kürk detaylar bulunuyordu.

BCBG Max Azria 2016-2017 Sonbahar/Kış Koleksiyonu'na ait tüm lookları aşağıdan inceleyebilirsiniz. Trendler ve stil önerileriyle ilgili yazılarıma "PIMOOD"dan ulaşabilirsiniz.

Yazının devamı...

Modanın Zamansız Olmaya Aday Parçası: Camel Kaban

Deve tüyürengi yani camel öyle bir renk ki, yanına gelen her türlü tonla bambaşka ahengler yakalayarak, stilleri göz alıcı ve asil kılıyor. Bir klasik dediğimiz camel trençkottan sonra, şimdi sırada kış mevsimini ele geçiren camel kaban var. Yün, kaşmir ya da sahte kürkten üretilen bu parça, hem kışı sıcacık geçirmeye yardımcı oluyor hem de kıyafetlerle kurduğu ilişki sayesinde inanılmaz kombinleri sokaklara taşıyor. Camel kaban, her türlü kıyafetin üstüne de çok yakışıyor. Daha casual kıyafetlerle gününüzü geçirmek istediğinizde de, "tam bir lady" gibi görünmek istediğinizde de, imdadınıza yetişiyor. Öyleyse bu kış bitmeden gardırobunuza eklemeniz gereken yegane parçalardan biri camel kaban. Sakın indirim fırsat günlerini kaçırmayın ve artık zamansız sayılan bu parçayı koleksiyonunuza ekleyin.

Sokak modasında camel kaban "hangi kombinlerle kullanılıyor?", "ortaya nasıl sonuçlar çıkıyor?", bir bakalım.

1- En "cool" haliyle camel kaban karşınızda!

Rahat geçirmek istediğiniz ofis günlerinizde ya da bir çift spor ayakkabıyla yaratmak istediğiniz şıklıkta, camel kaban kombininize hem tarz katacaktır hem asalet.

2- Camel kabanın en çok yakıştıklarından biri denim kumaş olabilir mi?

Denim kumaşın rengi ve dokusu, camel renkle harika bir uyum sergiliyor. Jeaninizle, kot eteğinizle ya da gömleğinizle camel kabanınızı rahatlıkla kombin yapabilirsiniz. Ayrıca kabanınız oversized bir kabansa, belki kot montunuzu kabanınızın içine giyerek "layering" trendini de uygulayabilirsiniz.

3- Camel kabanın güzelliği içinde saklı! :)

Camel kaban tabi ki şahsına münhasır bir parça! Kumaşıyla, rengiyle ve modeliyle farklı tarzların yansıtılabileceği bir şaheser. Ama içine giyilen zarif, hoş, ipeksi bir elbiseyi sokaklarda sır gibi saklayacak kadar, duvarlar örüyor etrafınıza.

4- "Kırmızı"nın cazibesi "camel"ın asaletiyle buluşursa...

Ortaya cazibeli asalet çıkar ki, bu durumda pek çok bayanın stilinde yansıtmak istediği yegane özelliklerdendir. Şık bir kırmızı takımı, camel bir ceketle ya da kabanla tamamlayarak, stilinizle fark yaratabilirsiniz.

5- Hadi spora gidiyoruz! :)

"Hadi spora gidiyoruz!" denebilecek kadar rahat bir kombinle dahi müthiş bir ahenk yakalayan camel kaban, yukarda da belirttiğim gibi her kombinin kurtarıcısı oluyor.

6- Camel kabanınıza farklı camel parçalarla destek olun!

Kombinizin sade ama daha güçlü bir etki yaratması, tek renk trendini uygulayarak mümkün. Seçeceğiniz camel tonlarında bir kazak ve etekle kombin yaparak camel kabanınızı tek bırakmamış olursunuz. Ortaya çıkan sonuç da harikalar yaratır.

Farklı camel kaban kombinlerini görmek, trendler ve stil ipuçlarıyla dolu yazılarımın devamını okumak isterseniz blogum "PIMOOD"a uğrayabilirsiniz.

Yazının devamı...

Sokak modasının vazgeçilmezi ekose nasıl giyilir?

Ekoseler bambaşka halleriyle sokaktalar!...

İskoçya'dan günümüze uzanan, renkleriyle ve boyutlarıyla her sezon farklı şekillerde kıyafetlerle buluşan ekose desen, kış sokak modasının da olmazsa olmazlarından. Bazen bir kabanla, bazen bir etekle ya da pantolonla, bazense bambaşka bir şekilde şallarla veya kazaklarla kusursuz ahengi yakalıyorlar. Eskiden beri varlığını sürdüren bu deseni önceki yıllarda klasik formlarıyla görürken, şimdilerde çok farklı desenlerle kombin yapılmış halleriyle, bambaşka renkleriyle ve boyutlarıyla, aslında hayal gücümüzü harekete geçirecek, bize ilham kaynağı olacak şekilde görüyoruz. Bunun temelinde de değişen moda akımlarıyla birlikte sıradışılığın, yaratıcılığın ve klasik kombinlerden uzaklaşma isteğinin olduğunu düşünüyorum.

Peki ekose yeni haliyle güzel mi derseniz, bence çok güzel ve çok farklı. Alışılmışın dışında oluşturulan kombinlerse, giyene etkileyici bir hava katıyor, orası kesin!

"Neler bu farklı kombinler?" diyecek olursanız da, işte size örnekler. Denemeye hazır mısınız? Bence vakit kaybetmeden, ekose kıyafetleri gardırobunuza eklemeli ve "ekose nasıl giyilir?" yazısına bir baktıktan sonra, siz de farklı ekose kombin seçeneklerini denemelisiniz.

1- Büyük karelerden korkmayın! Bu boyuttaki ekoselerin havası bir başka!

Özellikle kabanlarda ve paltolarda kullanılan büyük boy ekoseler, parçanın daha fazla vurgulanmasını ve stilin göz alıcı bir şekle dönüşmesini sağlıyor. Farklı renk seçeneklerinin de kullanıldığı büyük boy ekoselerle kombinler dikkat çekicilikte sınır tanımıyorlar.

2- İçiniz ekose, dışınız ekose!

İşte size farklı bir renkte ve farklı bir stilde ekose kombin daha. Sizce de oldukça sıradışı ve iddialı bir seçim değil mi, ekose bir eteği, ekose bir kazağı, ekose bir kabanı ve ekose bir çantayı aynı kombinde kullanmak, üstelik ağırlıklı renk turuncuyken?

3- Bambaşka desenleri bir araya getirmek için çok mu cesaret gerekir?

Aslında biraz gerekir. :) Ama ortaya çıkan kombinde renk uyumunu yakalarsanız, bir de giydiğiniz parçaları vücudunuza uygun seçerseniz, biraz risk almanın hiçbir sakıncası olmaz. Desenleri kullandığınız parçalar haricinde kombinde yer alan diğer parçaları olabildiğince sade tercih etmeniz, kombininizde dengeyi sağlayacaktır ve sizi trend mağduru olmaktan koruyacaktır.

4- İddianızı ekoseli bir aksesuarla ortaya koyun!

Ekoseyi aksesuarlarda kullanmak, hem iddialı olmak hem de sadelikten vazgeçmek istemeyenler için ideal bir seçim olacaktır diye düşünüyorum. Örneğin, siyah ve beyazın vurgulandığı bir kombinde, siyah-beyaz ekoseli bir atkı ile şıklığınıza şıklık katmamanız imkansız gibi.

5- Klasik stile farklı bir dokunuş!

Klasik parçalarla farklı bir stil yaratmak istiyorsanız, bunu yapabileceğiniz en güzel desenlerden biri ekoselerdir. Ekose bir gömlek siyah takıma renk kattığı gibi bazen asilik de katar.

Diğer ekoseli kombinleri aşağıdan inceleyebilirsiniz. Trendler ve stil önerileriyle ilgili yazılarıma blogum "PIMOOD"dan ulaşabilirsiniz.







Yazının devamı...

2016 Kış Sezonu Sokak Modasının En Enerjik Parçaları: Renkli Kürkler

Günün modası rengarenk kürkler...

İhtişamın, lüksün simgesi kürkler, son yılların popüler parçaları arasında yer alıyor. Hayvanların katledilmesine göz yummayan pek çok hayvansever tarafından gerçek kürkten yapılan ürünler ve bu ürünleri hayata geçiren markalar protesto edilmeye devam ederken, bu trend de enteresan bir şekilde hız kesmeden popüleritesini yükseltiyor. Yükselen trendden ötürü kürklerden vazgeçemeyen markalar, sahte kürk tasarımlara ağırlık vererek, kadınların bu beklentisine çare oluyor.

2015-2016 sonbahar/kış koleksiyonlarında karşımıza çıkan rengarenk kürkler, ihtişamlarıyla gözlerimizi doldururken, renkleri ile de 2016 kış sezonunun enerji kaynağı oluyor.

Moda haftalarında, günlük koşuşturmacada, özel gün ve gecelerde sıkça gördüğümüz rengarenk kürkleri sokak stilimize nasıl katabiliriz, sokak modasından örneklerle inceleyelim.

1- Gündelik kombinin en ilgi görmeye hazır parçası renkli bir kürktür!

Sıradan bir gün, dışarısı buz gibi, bir jean ve kalın bir kazaktan daha fazla birşey giymek içinizden gelmiyor ama çokta dağınık ve özensiz görünmek istemiyorsunuz. İşte tam da bu durumlar için biçilmiş kaftandır renkli bir kürk. Tüm ilgiyi üzerine çeker ve kimse diğer detaylarla ilgilenmez.

2- Kışın giymeyi planladığınız ipek elbisenizin olmazsa olmaz tamamlayıcısıdır!

Gündüz ya da gece farketmez, şık bir yere davetlisiniz ve en zarif ipek elbisenizi böyle bir gün için seçtiniz. "Üşür müyüm acaba?", "Çok mu tuhaf olur böyle bir kıyafet giymem?" gibi düşüncelerin kafanızı meşgul etmesine izin vermeyin. Çünkü kürkünüz ipek elbisenizin ekürisidir, bunu asla unutmayın.

3- Kısa, pofidik kürkler sayesinde en sevimli kombinler sizin!

Soğuk günlerde peluşların ve kabarık kürklerin kısa olanları, spor kombinlerin en tatlı tamamlayıcılarındandır çoğu zaman. Cıvıl cıvıl, renkli kürklerle sevimli kombinler yaratmak için, biraz hayal gücü yeterli aslında.

4- Şıklığın sınırları iddialı bir kürk seçimiyle zorlanabilir mi?

Kesinlikle evet! :) Etekle ya da pantolonla oluşturduğunuz şık kombininiz, göz alıcı güzellikteki bir kürkle daha şık hale getirilebilir. Bu şıklığa özenle seçilmiş stilettolar ve zarif bir çanta da eşlik edebilir.

5- Bir kürk ile ne kadar sıra dışı olabilirsiniz?

Mesela, mini bir kürk ceketi bluz olarak giyerseniz, oldukça sıra dışı bir stile imzanızı atmış olursunuz, diye düşünüyorum. Sizce de öyle değil mi? Kullandığınız renk çeşitliliği de bu sıra dışı tarzınızı destekleyecektir.

6- Aynı tonlarda farklı dokuların ahengi her zaman fark yaratır, unutma!

Aynı tonlarda hazırlanmış bir kombin oldukça sade gibi görünse de, aslında farkını dokularıyla ve kullanılan detaylarla ortaya koyar. Kürkün yer aldığı tek renk kombinlerde iddia zaten kürktedir çoğu zaman. Bir de kombine yün, ipek, jarse, pamuk gibi farklı dokular katılırsa, ortaya göz alıcı stiller çıkar.

Farklı kürk kombinlerini ve diğer stil önerileriyle ilgili yazılarımı blogum "PIMOOD"da bulabilirsiniz.

Yazının devamı...

Pirincin Büyüsünü Sehpalarla Buluşturan Marka: Shine&Fly

Yüzyıllardır var olan pirinci muhteşem tasarımlarla buluşturan Shine&Fly markasının tek amacı, kuşaktan kuşağa geçecek, bir ömür saklanacak, üzerinde onca anı biriktirecek, mekan mücevherleri yaratmak!

"Nesnelere çok fazla anlam yüklenmemeli belki, ama ben yüklüyorum!" diyen markanın tasarımcısı ve yaratıcısı Çiğdem Demirhan, geçmiş dönemlerde yaşamış kadınların, onu etkileyen hikayelerinden yola çıkarak oluşturduğu çok özel koleksiyonunu, onun gibi el işçiliğine önem veren, farklı tasarımlar arayan ve bu ruhu yaşatmak isteyenlerle buluşturdu. Projenin çıkış noktasını, amacını ve gelecek planlarını keyifli bir sohbet eşliğinde konuştuk.

- Shine&Fly markasının yaratıcısı Çiğdem Demirhan kimdir? Projenizden biraz bahseder misiniz?

Çanakkaleliyim ben. Küçük şehir insanıyım aslında. O yüzden de yaptığım işlerde daha çok samimiyet arıyorum. Bu projenin çıkış noktası da tam olarak bu. Ama aynı zamanda tam zamanlı mimarım. O yüzden daha büyük işler, daha çok insanın görüştüğü işler, isteğim dışındaki işleri de yapıyorum. Shine&Fly markası, bu samimiyeti aradığım, kendimi çok tatmin ettiğim bir proje. Siz bir sehpa beğeniyorsunuz, sipariş ediyorsunuz. Sonra ben bu siparişi alıyorum, atölyeye iletiyorum ve atölyede günlerce emek harcanan bir iş çıkıyor ortaya. İşte o sırada siz artık benim hayatımda, o insanın hayatında ve o insanın hayatındaki insanın hayatında oluyorsunuz. Bu böyle zincir gibi, birbirimize dokuna dokuna gidiyor. Sonra siz bu sehpayı alıp gidiyorsunuz. Kendi evinize koyuyorsunuz. Sehpa sizinle 50 yıl yaşasa en az, size o 50 yılda neler ifade edecek, kaç kişi ona bakacak, onu görecek? İşte bana heyecan veren tüm bu duygular, projeyi hayata geçirmeme sebep oldu.

- Shine&Fly markası ne zaman ve nasıl doğdu?

Benim bu projeyi ilk çalışmaya başladığım tarih, geçen senenin haziran ayıydı. Neredeyse 1,5 yıl oldu. Ama o sırada ben başka bir yerde mimar olarak çalışıyordum. Bir yerde çalışırken, bu işe çok vakit ayıramıyordum. Üzerinden 1 yıl geçti. Geçtiğimiz temmuz ayında işten ayrıldım. Hazır işim yokken, bu projeye yoğunlaşmak istedim ve bu şekilde projem gerçeğe dönüşmüş oldu.

"İSTANBUL'DA 20 MİLYON EV VARSA, 20 MİLYONUN DA KAPISINDA AYNI TOKMAK VAR!"

"ÇÜNKÜ İNSANLARIN İNCE DETAYLARA AYIRACAK ZAMANLARI OLMUYOR!"

- Amacım mekan mücevherleri yaratmak diyorsunuz, size göre nelerdir bu mücevherler?

Shine&Fly markasının mottosu "mekan mücevherleri yaratmak". Tasarımlar hem mücevher değerinde olsunlar hem de yüzyıl yaşasınlar istiyorum. Tasarımlara sehpayla başladım ve 11 parçalık küçük bir koleksiyon hazırladım. Ama şimdi, şu sehpanın şöyle bir masası da, avizesi de olsa diyorum. Farklı olarak pirinçten tabak, dış kapı kulpları, zil yapmak istiyorum. Örneğin, 1 milyon dolara ev alıyorsunuz, sonra evin kapısına kapı kolunu Çağlayan'dan 25 TL'ye taktırıyorsunuz. Yani o evin hakkı, o kapı kolu mu? Hayır, bence değil. İstanbul'da 20 milyon ev varsa, 20 milyonun da kapısında aynı tokmak var. Böyle olmasın istiyorum. Bunlar para ile satın alınabilen şeyler nihayetinde. Ama parası olan da almıyor. Çünkü insanların ince detaylara ayıracak zamanları hiçbir zaman olmuyor. Bunlar gibi pek çok mücevher var aklımda ama projeye sehpalarla başladım. Sehpalar bana çok özel geliyorlar. Mesela sehpa aldığınızda, onu salonun en güzel yerine koyuyorsunuz. Koltuğun yanına ya da komidin gibi yatağın başına koyuyorsunuz. Her sabah kalktığınızda baş ucunuzda görüyorsunuz. Bu duygu da bana çok iyi geliyor.

- Markanın tasarım ve üretim sürecinden bahseder misiniz?

Sehpa koleksiyonunu dinlediğim, okuduğum, gördüğüm hikayelerden esinlenerek tasarladım. Üretim kısmında ise, bir sipariş geliyor ve ben bu siparişi atölyelere iletiyorum. Her parça teker teker kıvrılıyor, eğriliyor. Üretim süreci tamamen insan gücüne dayalı. Tasarımlar İstanbul'da, hayatı boyunca bu işi yapmış, çok kıymetli ustalar tarafından üretiliyorlar. Ama işin en acı tarafı, bu ustaların ve atölyelerinin her geçen gün tükeniyor olması. Bu işleri devam ettirecek yeni nesilden gençler yetişmiyor. İtalya'ya, Fransa'ya gittiğinizde, küçücük atölyelerin nesilden nesile çalışmaya devam ettiğini görüyorsunuz. Çünkü devlet ve halk bunları destekliyor. Sanata yatırım yapılmasına insanları teşvik ediyorlar. Bizim kültürümüzde bunlar önemsenmeyen, aşağı görülen işler. O yüzden de bir çok atölye kapanıyor. Üzücü olan, bizim bu kültürü kaybediyor olmamız. Bunlar bir kuşak sonra çocuklarımıza anlatacağımız hikayeler olarak kalacaklar, geri gelmeyecekler. İşte bu yüzden, bu ciddi bir kültür projesi olmalı. Bunu pazarlayabilmeliyiz, bundan para kazanabilmeliyiz.

-

Koleksiyondaki her parça ayrı bir hikayeye sahip. Nasıl çıkıyor bu hikayeler, modellerle nasıl birleşiyorlar?

Koleksiyondaki sehpalar isimlerini ve hikayelerini tarihteki, mitolojideki, yakın geçmişteki ya da popüler kültürde yer alan kadınlardan alıyorlar. Mesela "Frida" yaptığı işlerle, söylediği sözlerle, beni inanılmaz etkileyen bir insan. Bir şeyler karalarken onun kaşları gibi olsun diyorum ve şekiller ortaya çıkıveriyor. Bir diğeri "Mercedes Sosa". Bir konserinde "hayat sana teşekkür ederim" dedi mesela. Düşünüyorum insan ne olursa, ne kadar mutlu olursa böyle bir şey der? Aslında hiç çekici olmayan bir kadın, o an ne kadar çekici! Onun sahnedeki büyüsü ne kadar başka diye düşünürken o yuvarlaklar, yuvarlaklar çağırıyorlar birbirlerini. Böyle her sehpanın ayrı bir hikayesi var.

"BİRBİRLERİNE ARKADAŞLIK EDEBİLECEK TASARIMLARIM OLSUN İSTİYORUM!"

- Shine&Fly markasının ürün çeşidi ne zaman artacak?

Shine&Fly, şimdilik 11 parçalık, çok bebek bir koleksiyon ama genişleyecek. Bunun içinde en az 1 sene daha var. Aslında ben de sabırsızlanıyorum. Aklımda çok fazla ürün çeşidi var ama bu işin seri üretim olması imkansız. Shine&Fly her zaman butik bir iş olarak kalacak. Ama en azından birbirlerine arkadaşlık edebilecek tasarımlarım olsun istiyorum. Bir sehpa varsa ona uygun bir ayna, bir masa olsun diyorum. Detaylar birbirlerini tamamlasın istiyorum.

"PİRİNÇ RENGİYLE, DOKUSUYLA, SAĞLAMLIĞIYLA AYNI MÜCEVHER GİBİ!"

- Tasarımlarda kullanılan pirinç size ne ifade ediyor? Başka bir malzeme üretimde var olacak mı?

Pirinç bakırdan elde edilen bir madde. Anadolu'da medeniyetler bunu kullanmaya çok eskiden başlamışlar. Bu geçmiş beni çok etkiliyor. Bu maddenin ölmezliği bana iyi geliyor. Pirinç rengiyle, dokusuyla, sağlamlığıyla aynı mücevher gibi. Ürünlerimde hep onu tercih edeceğim. Sehpaların üzerlerinde ise, boyalı ve düz camlar kullanılıyor. Normal camın içine varaklar, boyalar atılıyor. Ebru sanatında olduğu gibi, hiç bir ürün birbirinin aynısı çıkmıyor.

- Evlerine ve ofislerine hikayesi olan bu çok özel parçaları katmak isteyen kişiler Shine&Fly'a nasıl ulaşabilirler?

shineandfly.com 'dan ve "Shineandflytr" instagram hesabından koleksiyonun detaylarına ulaşabilirler. Ayrıca ürünler Haaz Design Nişantaşı'nda ve Akmerkez Mutlu Mikrop'ta satıştalar. İnternette ise ürünleri, bonvagon.com ve dekorazon.com 'da bulabilirler.

-

Shine&Fly markasıyla ilgili gelecek planlarınız nelerdir? Markanızı nerede görmek istiyorsunuz?

Mimarlık benim tam zamanlı işim, bu proje ise hep kalbimin attığı bir iş olarak kalacak. Bundan sonrası için, her iki işimi de birlikte yürütebildiğim bir ofis hatta bir atölye hayal ediyorum. Ofisin bir kısmında çizimler, maketler, projeler yapılsın. Diğer kısmını da atölye gibi kullanalım. Malzemeler orada dursun, yeni bir iş geldiğinde orada üretilsin. Hatta bir kaç disiplin bir arada, kolektif şekilde çalışsın. Kolektif House gibi yapılanmalar da bana çok heyecan veriyor. Böyle bir atölyede, farklı bir sinerji içinde olmak isterim. Sehpalarımı ise en çok yurtdışındaki büyük müzelerin hediye dükkanlarında görmeyi arzu ediyorum. Madrid'deki müzelerin hediyelik eşya satan dükkanlarında olma fikri, beni çok heyecanlandırıyor.

Bu eşsiz sohbet için Çiğdem Demirhan'a çok teşekkürler...

Trendler ve stil önerileri ile ilgili yazılarıma blogum "PIMOOD"dan ulaşabilirsiniz.

Yazının devamı...

Üşütmeyecek Kış Kombinleri Hazırlamanın 5 Yolu

Soğuk kış günlerini ısıtırken, şıklığınıza şıklık katmak sizin elinizde!...

Ben kış insanı değilim. Kar, soğuk, rüzgar hiç bana göre değil aslında. Bazen yağmurun romantik havasını severim ama çoğu zaman bulutlu ve kasvetli havalarda melankolik takıldığım da doğrudur. En sevdiğim mevsimler ilkbahar ve yaz çoğu kadın gibi. Giyineceksin en renkli, en tatlı kıyafetlerini, güneş enerjisini içine doldurarak, atıcaksın kendini sokaklara. Ama dört mevsimi yaşadığımız ülkemizde, soğuk günler, kar, kış, yağmur, çamur eksik olmuyor bir türlü. Bu duruma çare bulamıyorsak, bu havalarda işe yarayacak, bize enerji olacak çözümler üreterek, "kıyafetlerimize şıklık katmanın yollarını bulmalıyız diye düşünüyorum. Tabi bunu yaparken, oluşturacağımız kış kombinlerinin bizi üşütmemesi, bize enerji vermesi, şıklığı ve rahatlığı aynı anda içinde barındırması oldukça önemli. "Bu kadar ihitimali bir kombinde toplamak kolay mı?" derseniz, hayır hiç kolay değil! ama bunun için çabalayacağız. Hadi bol enerjili, sıcacık, şık mı şık sokak stillerini incelemeye başlayalım. Nasıl kış kombinleri oluşturabiliriz, bir bakalım.

1- İşin sırrı renkli mi renkli, şirin mi şirin bereler de!

Kışın sizi hem soğuktan koruyacak hem de stilinize renk ve enerji katacak yegane parçalardan biri bereler. Artık berelerin her türlü kıyafetle kombin imkanı da bayanlara kullanım kolaylığı sağlıyor. Yani şık bir takımın üzerine dahi takabileceğiniz berenizle, hem şık hem de tatlı görünmeniz mümkün.

2- Battaniye işlevi gören oversized şallar kış kombinlerinin anahtar parçaları!

Şallar her sezon kış aylarını renklendiren parçalardan ama 2016 kış sezonunda özellikle ebatları daha da genişledi. Oversized şallar renkleri, desenleri ve kumaş türleriyle kombinlere hem hareket katıyor hem de içinizi ısıtıyor. En sevdiğimiz, en çok alışveriş ettiğimiz markalarda da bu modellerden çokça var. Hemen, en az bir tane edinin derim.

3- En kalın, en tüylü kazaklarla kışa merhaba!

Kalın kazaklar kış kombinlerinde başrolde yer alıyorlar. Bu nedenle, her renk ve desenden kalın kazakları kış indirimlerinde gardırobunuza ekleyin. Modası geçmeyecek bu parçalar uzun süre sizi idare ederek, sıcacık kombinler oluşturmanızı sağlayacaklar.

4- Oversized kabanlar ve kürklerle sıcacık kış günleri kapıda!

Oversized kabanlar 2016 sezonunun favorilerinden, kürklerse her sezon bizimleler. Kış aylarını şık ve rahat geçirebilmek için en ideal parçalardan olan oversized kabanlar ve kürklerin en iddialı renkleriyse gününüzü renklendirirken, sizi sıcacık tutacak.

5- Ayaklarımızın ne eksiği var? :)

En pofidik botlar ve içi tüylü çizmeler ile hazırlanacak kombinlerde ayaklar sıcacık olurken, şıklık ve rahatlık da beraberinde sizinle birlikte olacak. Üstelik bu yıl içi tüylü ayakkabılar bile var.

Trendler ve stil önerileriyle ilgili yazılarımın devamını blogum "PIMOOD"da bulabilirsiniz.

Yazının devamı...

Sevimli Kızdan Seksi Bayana Dönüşüm Koleksiyonu Ya-Ya!

Mehtap Elaidi'nin sevimli kızdan, seksi bayana dönüşüm koleksiyonu Ya-Ya!...

Mehtap Elaidi 2016 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu Ya-Ya!, farklı yaş grubundan kadınların giyim zevklerinden ve kendilerini ifade ediş biçimlerinden ortaya çıkmıştı. Mehtap Elaidi'nin her zamanki maskülen tavrı, bu koleksiyonda yerini sevimli detaylara ve seksi kıyafetlere bırakıyordu. Fırfırlar, peplum detaylar tasarımlarda oldukça fazla yer alıyordu. Bunun yanında feminen duruş, işlemelerle ve transparanlarla vurgulanıyordu.

Poplin gömlekler, gömlek elbiseler 2016 ilkbahar-yaz sezonunun favori parçaları arasındaki yerini alıyordu. Straplez üstler ve bol pantolon kombinleri koleksiyonda oldukça fazlaydı. Koleksiyonda camel, beyaz, siyah ve gri tonlar kullanılırken, pembe ve mavi ile koleksiyonun çocuksu ruhu öne çıkarılıyordu. Gündelik kullanımda kadınların rahat edeceği uzun, bol kesim etekler ve elbiselerin yanında, gece için zarif, dar kesim pantolonlar ve etek kombinleri yer alıyordu. Ayrıca şifonun kullanıldığı, işlemeli elbiseler bayanlara elegant bir duruş sağlıyordu.

Payetler Mehtap Elaidi'nin 2016 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu'nda çokça yer verdiği detaylar arasındaydı. Bazen bir elbisenin tamamında bazense bir ceketin kollarında karşımıza çıkarak, bizleri şaşırtıyordu. Koleksiyonun en dikkat çeken parçalarından biri de siyah, şifondan hazırlanmış trençkottu. Bu trençkot da kısa, payetli bir elbiseyle kombinlenerek, ışıltılı bir güzelliğe imzasını atıyordu.

Gündüz kullanımına uygun kombinler beyaz sneakerlarla tamamlanarak rahatlık ön planda tutulurken, gece kıyafetleri bantlı, şık sandaletlerle daha da şık hale getirilmişti.

Mehtap Elaidi 2016 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu'na ait lookları aşağıdan inceleyebilirsiniz.

Trendler ve stil önerileriyle ilgili yazılarımın devamını blogum "PIMOOD"dan takip edebilirsiniz.

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.