Rambo Koleji
Rambo Koleji
Camel Trophy’nin Tonga - Fiji Adalarında yapılacak bu yılki finalleri için "Türkiye Ulusal Seçmeleri" Güney Afrika’nın Kwazulu - Natal bölgesindeki Sodwana’da yapıldı.
Uzaktan bakınca Camel Trophy etkinlikleri, Eğirdir Dağ Komando Okulu’ndan mezun olamayanların altından kalkamayacağı bir iş gibi görünüyor.
Özellikle bu yılki Camel Trophy yeni düzenleme ile tam bir "Rambo Koleji"ne dönüşmüş durumda...
Böyle olunca da Camel Türkiye Takımı’nı belirleyecek yarışmalar "Rambo Seçme ve Yerleştirme Sınavı" haline gelmişti.
Savaş alanındaki vaziyeti yerinde görmek için Türkiye’den seçkin bir basın grubuyla birlikte Güney Afrika’ya uzandık. Kafilemizde Afrika’yı Eminönü kadar iyi bilen "Haberci" Çoşkun Aral ile AKUT Başkanı Nasuh Mahruki de var. Havaalanı terminalinde Mahruki’yi görenler heyecanla soruyorlar:
"Abi nerede deprem oldu?"
Yollar yürümekle...
Bu vaziyetin siyasi tahlili basın minibüsünde şu şekilde yapılıyor:
"Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ünlü `yürümekle yollar aşınmaz’sözüne Güney Afrika’da çok itibar ediliyor."
Güney Afrika’da 1994 yılına kadar süren ırkçı beyaz azınlık yönetimi, siyah çoğunluğa ulaşım için kendi bacaklarını armağan etmiş. Yollarda banketler siyahların asfatlar ise beyazların... Onlar dört çeker cipleriyle siyah kardeşlerinin yanlarından "vın" diye geçip gidiyorlar.
Tarzan’ın anavatanı
Bu yollar dört gün sonra yağmurlar yüzünden tamamen kapanacak. Yolda Afrika uzmanı Çoşkun Aral’ı can kulağıyla dinliyoruz:
"Savanlara geldik, buralarda aslan dahil bütün yırtıcılar olabilir!"
Hava kararmaya başladığı için Çoşkun’un sözleri "yatıştırıcı" etki yapıyor. Ancak merakları da körüklüyor:
"Çoşkun abi Tarzan da var mıdır?"
"Tarzan turizm işine girdi, işadamı oldu yavrum!"
Sonunda Sodwana’ya geliyoruz. Burası cangılın göbeğinde bir kamp yeri. Küçük ahşap kulübelere ikişerli olarak dağılıyoruz.
Camel Trophy Türkiye sorumlusu Okan Çam, bulunduğumuz koşulların sürprizleri konusunda uyarılar yapıyor:
"Yattığınız kulübenin damına bazı sabahlar maymun düşebilir, endişelenmeyin. Ayrıca odalara da yiyecek götürmeyin. Maymunlar dayanamıyorlar!"
Yarışmada cip yok
Camel Trophy -bu satırların yazarı da dahil birçok kişi tarafından "cip yarışması" sanılıyor. Haksız da sayılmazlar; çünkü yarışmanın basına ve TV’lere yansıyan görüntülerinde hep çamura batmış cipler yer alırdı.
Bu sene yarışmanın hiçbir yerinde cip bulunmuyor.
Peki o halde ne var?
Fizik kondisyon, pusula ile yön bulma (navigation), kano kullanma, dağ bisikleti, omurgalı şişme bot (RIB) kullanma, özel etap, kombine etap ve yön bulma, skuba dalış ve grup yüzme olmak üzere on ayrı dalda yarışılıyor.
Sodwana bir Ulusal Park... Yani vahşi hayvanların "özgürce" gezip dolaştığı bir alan! Sık dokulu cangılda ise sadece hayvanların açtığı dar yollar mevcut. Bizim takımdan doktor Mehmet, o gece bir gergedanla paralel koşu yapmak zorunda kalacaktı!
Bizimki zor meslek
Kahvaltı bir saatte bitiyor, adayların kimi ormana kimi denize doğru gidiyor.
Kumlara uzanıp günün ilk ışıklarıyla denize girerken, Camel Trophy’de gazetecilik yapmanın niçin bu kadar "zalim" ve "acımasız" olduğu üzerine derin derin düşünüyoruz!
Tam bu sırada Okan Çam sesleniyor:
"Kahveleri büfede mi içersiniz, yoksa kuma mı getirsinler?"
Bitsin artık bu çile
Biz "kurtulanlarla" (pardon elenenlerle) birlikte Sun City yakınlarında tatil köyüne gidip, antiloplar, gergedanlar ve aslanlar arasında dinleniyoruz.
Kimler katıldı?
Güney Afrika’da yarışan on adayın isimleri de şöyle:
1) Zeynep Atabay (kazandı)
2) Arif Gürdenli (kazandı)
3) Serkan Murat Koray (kazandı)
4) Ercan Tutal
5) Mehmet Tekinel
6) İlknur Akdoğan
7) Merve İldeniz
8) Cüneyt Gazioğlu
9) Okan Yılmazer
10) Bora Bölükbaşı
Türkiye onlarla...
Bu elemeden 40 aday seçildi. İkinci seçmeler 10 - 13 Şubat 2000’de İstanbul Durusu’da yapıldı. On kişi Sodwana’daki Türkiye Ulusal Seçmelerine katılma başarısını gösterdi.
Sodwana’da 9 - 21 Mart tarihleri arasında kazananlar İngiltere’de yapılacak son seçmelere katılacaklar.