SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Ekim ayı enerjileri

Yansımalar, aynalar her yerde kendimizi gördüğümüz, aylardan birine girdik bile.

Tüm ilişkilerinizde, kendi istek ve ihtiyaçlarınızla karşınızdakinin istek ve ihtiyaçlarını dengeleyecek hassas teraziyi kurmanız gereken bir ay başladı. Bu ay öğrendikleriniz tüm ilişkilerinizi olumlu yönde düzenleyebilir, dönüştürebilir.

Tatmin duygusunun fazlaca kendini hissettireceği bu ay hassas teraziyi bu duyguyu tanımlarken ve tanımlatırken mutlaka çalıştırın. sözcükleri terazinizin bir kefesinde tüm ağırlığı ve heybetiyle daima dursun.

hassas dengeyi çalıştırın aksi halde hiç yaşamadığınız kadar yüksek öfke patlamaları, gerilimler yaşayabilirsiniz.

Bu ay kendinizi ortaya koyarken ciddi sorunlar yaşayabilirsiniz. göstermeniz gerekecek.

Bu ay fazlaca değişiklik ihtiyacı kendini; gezme, bol miktarda etkinliğe katılma, yer değişikliği yapma isteği şeklinde gösterebilir. İçinizdeki özgürlük duygusunun gerçek anlamını fark etmek, evde bir film izlerken bile özgürlük duygusunu yaşayabileceğimizi anlamak bu ay size iyi gelecektir. Değişiklik isteklerinizi, evlerinizde, işyerlerinizde yapacağınız değişikliklerle gerçekleştirebilir, tarzınızın dışında filmler izleyerek, kitaplar okuyarak farklı deneyimler yaşayabilirsiniz. ruhun hallerini tecrübe edip bilinçaltının katmanlarını adım adım soymanın hayatınıza kattığı güzellikleri yaşayabilirsiniz.

. Bu ayın bir yandan da güçlü çalışan, yaraları tedavi edici enerjisi var ki ancak sakin kaldığınızda, yararlanabilirsiniz.

Bu ay kendinizi fazlaca göstermek, tanınmak, fark edilmek isteği içinde olabilirsiniz. Tanıtım, reklam, görünür olma konularında bu ayın enerjileri sizi desteklerken özellikle işlerinizde öne çıkmak için bunu lehinize kullanabilirsiniz.

Keşif, yapıcı merak, bir şeyler bulmak, yeni bir alan açmak için de enerjilerin desteği oldukça uygun.

Dikkat edlimesi gereken bir konu da , bu ay para harcama konusunda maksimum özeni göstermelisiniz. Almak istediğiniz şey, ihtiyaç mı? İstek mi? Arzu mu? Ve ne kadar gerekli? Sorularını cevaplayarak yapacağınız alışverişler size hizmet ederken aksi harcamalarınız canınızı sıkabilir.

Bu ay en çok gündeme gelecek duygu durumları; endişeler, güvensizlikler, şüpheler, korkular, kaygılar. Bilincinizin en derinlerinde saklanan belki kendinizin bile bilmediği pek çok korku, kaygı, endişe ve güvensizlik kendini gösterebilir bu ay. Rüyalar biraz terletici, kabuslar kendini gösterici olabilir.

Bireysel özgürlük anlayışınız bu ay kollektif şuur ile hareket etmek şeklinde değişiklik gösterse de bireysellik ve özgürlük duygularınızı en doğru ayırt ederek hissedeceğiniz ay da yine bu ay. k, özgürlük sınırlarını tecrübe etmeyi kendinizle kaldığınızda yaşamak bu ay için çözüm yolu olabilir.

Öncelikle ilişkilerde, sonra da diğer konularda da üstüne durulması gereken bir başka durum da, . Bu ay her taraftan bağımlılıklarınız hortalayabilir, bırakılan alışkanlıklara tekrar dönme isteği gelebilir, yeni bağımlılıklar yaratılabilir. Özellikle ilişkiler karşılıklı sevgi ve bağlı ilişki kavramından çıkıp bağımlı hale dönmeye oldukça yatkın. Bu da ilişkinin tadını kaçıracak cinsten bir gelişme olduğundan dikkat etmekte fayda var.

Bu ay iyi giden şeylerden çok olumsuzluklar, yapılandan çok yapılamayanlar, onore edilmekten çok eleştirmek ve eleştirilmek kendini gösterebilir. Bunu hatırlayarak birini eleştirmek istiyorsanız bu ayın enerjisini hatırlayarak belki de sandviç yöntemiyle eleştirmek başınıza daha sonra açılacak büyük sıkıntılardan kurtulmanızı sağlayabilir. bir kez daha hatırlatalım.

Özellikle partner ilişkilerinde, iletişiminizin yürümeyen yanlarından çok iyi taraflarını görmeye odaklanın. İlişkiyle ilgili korkularınızı fark edin çünkü bu ay ilişkinize dair en altlarda sakladığınız korkular ikincil duygu olarak öfke haliyle çıkabilir. Terk edilmekten korkarken terk etmek gibi üzüleceğiniz adımlar atabilirsiniz.

Bu ay özellikle modası geçmiş duygusu ve bırakmak isteği de kendini gösterebilir. Hatırlamalısınız ki, öğrenilen, tecrübe edilen şeyler biyolojik benliğe kazınır ve bir aksesuar gibi taşınılır, fark ederek bazen de fark etmeden. Bu nedenle değişim kararlarınızı özellikle bu ay dikkatli almanız oldukça önemlidir.

Orijinal olmak bu ay size hem iyi gelecek hem dikkat etmenizi gereken durum olarak yanınızda duracaktır.

14 Ekim

İletişimlerde fazladan anlayışa, özene, hoşgörüye, empatiye ve sakinliğe en çok ihtiyaç duyacağınız günlerden. Bu gün ilişkilerinizde sizi durduran, zorlayan pürüzleri fark etmek, onları dönüştürmek, onlara sebep olan bilinçaltı kodlarınızı değiştirmek için de uygun enerjileri taşıyor. Sipritüel çalışmalar, mistik konularda bilgiler, meditasyonlar, nefes teknikleriyle kendinizi bulma çalışmaları yapmak, çözümleri fark ettirerek, takıntılarınızı bırakmanızı kolaylaştıracaktır. Rüyalara özellikle daha da dikkat edin. Sezgilerinizin çok güçlü olduğu bugün, yeni başlangıç yapma isteğiniz ve fırsatlarınız da çok olabilir ancak yeni başlayacağınız işleri mutlaka sakinlikle ve bilgiyle değerlendirerek başlamalısınız çok iyi gibi görünen fırsatların sonucunun olması da mümkün.

bu ayın enerjilerinin bir başka kritik gediği. Olabildiğince dürüst, yalandan uzak durarak geçirin bu ayı. Basit, beyaz, zararsız, önemsiz dediğiniz en küçük yalanlar bile başınıza çok büyük sıkıntılar açabilir. Enteresan şekilde yalan söyleme, saklama enerjiniz ve dürtünüzde bir o kadar fazla olabilir bu Cesur ve dürüst davranarak, tüm iletişimleriniz güçlenebilir. İlişkilerinizdeki gizemler çözülüp çok iyi yol alınabilir. Aynı yolculuğu bilinçaltınızın derinliklerine de aynı dürüstlükle yaparsanız çok mutlu olur önünüzdeki mutlulukların kapısını da sonuna kadar açmış olursunuz.

16 Ekim

Güçlü özgürlük isteğiyle, organizasyon yapma isteğinin birleştiği güne bir de yeniay enerjisi eklendiğinde; yerinizde durma ve hareket etme isteğiniz en yüksekten en alta bolca inip çıkabilir. Yeni ilişkilere yelken açılabilir, mevcut ilişkileriniz yepyeni hale getirilebilir. Kendinizi olabildiğince bilgelikle ve zarafetle ifade etmeniz gerekebilir. Aslinda bol konuşmalar bol iletişimler olabilecek bir süreç başladığından sözcüklerinizi dikkatle ve özenle seçmeniz gerekecek.

23 Ekim

Bilinmeyeni fark etmek, gizemleri çözmek, ezoterik konular, psikolojinin derinliklerine ilgi duyabileceğniz bir enerji sizi etkileyebilir özellikle bugün. Hayatın derinliği, yapılanların anlamı bırakın yapıcı bir merakla size eşlik etsin, ruhsal büyümenize, dönüşümünüze katkı sunsun. Yeni başlangıçlarla ilgili teklifleri değerlendirebilirsiniz.

24 Ekim

Arzulara, tabulara, cinselliğe dikkat etmeniz gerekebilir. Tüm ilişki ve iletişimlerinizi ağırlıklı olarak, tutkularınız, ihtiraslarınız, arzularınız yönetmeye çalışabilir. Aile ile ilgili konularda iletişim daha da önemli bugün aile içi iletişiminizi sevgiyle büyütmenizi öneririz.

Bu ay güçlü bir derinleşme isteği, aşırılaşma sonucuyla bitebilir. Derinleşmeniz de aşırılıklarınız da sizde kalıcı izler bırakabilir. Özellikle bu izler başkalarını etkilemek isterken ya da başkalarından fazlaca etkilendiğinizde sizi zorlayacaktır. Bu ay güzel işler yapmaya odaklanın yaptığınız her güzel şey sizinle gelecektir. Yaptığınız olumlu işlerle daha da güçlendiğinizi, hayatınızın kontrolünü elinize aldığınızı hissedebilirsiniz. İşleriniz çok kolaylıkla yürüyebilir gücünüzü ve iradenizi en üst seviyede kullanabilirsiniz, eğer enerjiniz dengede ve siz etkilendiğiniz duyguları fark edebiliyorsanız. Bu ay gücünüzü, iradenizi ve kozlarınızı emin olun.

28 Ekim

Uyum,nezaket, denge, sakinlik günün ve takip eden günlerin gözde kelimeleri. Fiziksel bakımınız, dekoratif planlarınız için de uygun bir gündesiniz. Erkek arkadaşınızla, babanızla, babanız gibi gördüğünüz bir figürle sorunları çözmek, üstelik de kaynağından çözmek için uygun bir gün olduğundan sorun gibi görünen durumları bu enerjiyi hatırlayarak dönüştürmeyi deneyebilirsiniz.

İlişkilerinizde, romantik, zarif, tutkulu olabileceğiniz bir gün. Hazır enerjiler sizi destekliyorken, hem babadan kaynaklı bilinçaltı kodlarına çalışmak, hem de ilşkilerde şahane uyumu yakalamak için oldukça uygun enerjileri yakalayabilirsiniz. Yaptığınız her işe karizmanızı, kalitenizi katabileceğiniz şahane gün. Özellikle denge ve uyuma dikkat.

31 Ekim

Sakin kalmaya özen göstereceğiniz, kendinize odaklanacağınız, bahçedeki ayrıksı otlarını ayıklayacağınız bir gün. Özellikle bu gün şifa enerjisi yoğun bir şekilde aktığından şifalandırmak istediğiniz ne varsa o konuya odaklanabilirsiniz. Bol bol okumak, çalışmak, sabırlı davranmak da günün önemli diğer başlıkları.

, şu ana kadar sakinliğinizi koruduğunuz konularda bile patlamalar yaşmanıza neden olabilir. Sabır gösterdiğiniz rutin konular en büyük sabırsızlığınız olarak kendini gösterebilir. Özellikle ikili ilişkilerinizde sizin ve partnerinizin ihtiyaç ve isteklerinin dengelenmesi ilişkinizin bütününde denge ve uyumu yakalamanız için oldukça önemli.

İlişkilerinizde,

Gelişiminiz ve değişiminiz için gerçekten neye ihtiyacınızın olduğunu düşüneceğiniz buna odaklanacağınız bu ay, aynı zamanda, vazgeçeceklerinizi, bırakacaklarınızı da size hatırlatacaktır. Bağımlılıklarınızı bırakmak size yük olan huzursuzluklarınızdan da kurtulmanıza yardım edeceğinden yola hafif, kaliteli, güvenli hissederek devam edebilirsiniz. Özellikle bu ay huzur ve güven bulmak çok büyük şanslardan.

Pes etme isteği gelse de bu ay bunun için uygun değil hatırlatalım. Araştırın, keşfedin, içsel özgürlüğün tadını çıkarın, biteni gönderin, yeninin hakkını verin, yasınızı tutun, kahkahanızı en yüksek sesten atın, görevini tamamlamış enerjilerinizi bırakın, yeniye yer açın, en güzel hallerinizin öne çıkmasına tanınmaya izin verin, öfkenin tüm güzelliklerinizin önündeki tek engel olduğunu fark edin, kalbinizi sevgiye açın, sevmeyi ve sevilmeyi kabul edin.

Güneşiniz hep parlasın.

Yazının devamı...

Adımız neler ifade ediyor?

Kadim bilgiler ruhların isimlerini seçerek geldiklerini ve bu isimlerin bu hayatta yaşayacaklarının yapacaklarının bilgisini taşıdığını söyler. Nümeroloji ilmi de bu isimlerin, bu titreşimlerin formüllerini açıklar. İşte bu bilgilerden yola çıkarak nümeroloji okyanusunda bir damla olsa da biraz isminizin harflerinin size verdiklerini açıklamaya çalışan yazımın ikinci kısmı.

C,L ve U,Ü aynı rakamsal değere sahiptirler. Ancak yine de önemli farklılıkları vardır.

C hilal şeklindeki ayı da temsil eder. Bir yandan ay olarak sezgisel ve dengelidir öte yandan içindekinin tamamını özgürce, neşeyle ve yapıcı bir enerjiyle dışarıya aktarır. C muhteşem güçlü bir enerjiye sahiptir ancak genellikle C harfine sahip olanlar bu harfin enerjisinin gücünü fark edemeyebilirler bu nedenle C harfine sahip olanlar, özellikle de adının baş harfi olanlar potansiyellerini fark etmek için biraz daha çabalamalılar.

L ise genellikle daha düz ve dengelidir. Farklı açılara da düz bir çizgiden bakabilir zihni kolayca dengeleyebilir. Yavaş hareket eder ancak adımları kendinden emin ve kararlıdır. Genellikle mantıklıdır. C de görülen biraz umarsız akıcılık L de görülmez.

U, Ü aynı rakama sahip olan harfler içinde kendini en az ifade edendir oysa rakamsal değeri kendini ifade etmek olan U ve Ü bunu en az yapandır. Yumuşak daha içe dönük daha alıcıdır güçlerini dışa vurmaktan çok güçleri içinde toplayandır. Yaşanacak özel bir deneyim varsa U ve Ü bunu kolayca kendine çekebilir özellikle bu harflerle başlayan isimler buna dikkat edebilir. U ve Ü nün ikili duyguları ve zayıf anları fazla olabilir bu nedenle deneyimlerinde sıkıntılar yaşarlar. Hayatlarını mümkün olduğunca pozitif yaşamalıdırlar aksi halde sık sık kaybetme ve mutsuzluk duygu deneyimlerinin içine düşebilirler.

D ve M fiziksel dengede olan harflerdir. Bastıkları yere sıkı basarlar toprağa güçlü basmak onlar için önemlidir, dışa dönük, pratik, hareketli ilişkiler kurabilirler. Sıradan sayılabilecek tüm ihtiyaçları karşılamak için D yeterlidir. İçine kapanık ve kendine dönüktür (B gibi) ancak B gibi duygusal değildir. Doğaya ilgi duyar, doğayı kutsallığın bir parçası sayar, şakacıdır. Katı bir madde gibidir bu nedenle ilişkide olduğu her şeyi tutma eğilimindedir. Fark edilmek ve titreşimini gösterebilmek için istek duyar.

M’ye gelince, içine bazı şeyleri yakalayan ve hapseden bir ağ gibidir. Bütün harflerin içinde en az dışa vurumcu olandır. Yüksek dağlar arasında vadi gibidir bu nedenle görüş genişliği az olduğundan güçlü sınırları vardır. Pratik ve oldukça somuttur, katı ve duygusuz davranışları olur, maddiyatçılığı ve şekilciliği önemser. Bir de (genellikle) yaşadığı her şeyi zordan seçme eğilimi vardır, çaba çaba çaba.

V aynı rakamsal değere sahip D ve M den en sezgisel olanıdır, dengeli ve esas olanı fark edendir. İnsanlığa hizmet için çalışır, insanlığa hizmet edecek her oluşumun hizmetinde yer alabilir güzel sonuçları da toplamaktan mutluluk duyar. Sistemin mesajlarını çok güçlü alan bir alıcı gibidir. Dünya duruşu sivri ve güçlüdür şekli gibi. Yine aynı güçlülükte aziz, eren enerjisi taşır.

E harfi genellikle fizikseldir, güçlü esinler de alır ve fiziksel konuları maddi konularla birleştirerek pratik uygulama haline getirebilir. Tüm deneyimlerini en gerçekçi haliyle yorumlayabilir, yardımsever ve pratiktir. Alıcıları her yönedir, kendini ortaya koymak için bilimsel yöntemleri tercih eder.

N harfi hayalcidir. Gerçeği kendi zihniyle yorumlayabilir. Hayalciliği ve zihin yorumu nedeniyle istikrarlı tavırlar sergileyemeyebilir. Bir duygunun en uç hallerini bile zihninde bambaşka yorumlayabilir.

W harfi ikili tavırlar sergiler dağlar arasındaki diğer bir vadi de W harfidir. Kendini dışa vurmayı ister ancak fazla fiziksel düşündüğü için bunu gerçekleştirmekte zorlanır. Güdülerine karşı gelemeyip güçlü dışa vurumlar yaptığında da pişmanlık ve mutsuzluk duyabilir. Zor bir harftir gözü yükseklerde gibi görünür ancak kendi yüksekliklerini bile aşmakta zorlandığı zamanlar olur.

F, üzerinde sezgisel ay bulunan artı işaretidir. Kendi karmaşasında yükleri taşır. İçinde ikilemler yaşar ancak yüklerini taşımaya devam eder. Sezgileri güçlüdür ve dengesini genellikle böyle sağlar.

O,Ö güzel ilhamlar veren ve korunan harflerdir. Daha çok kendi güçleriyle ilgilenir kendine dönüktür, sessiz hareket eder, daha çok tutucu davranır kendi içinde yaşar ve dışarıya çok az şey gösterir. Duygularını iyice geliştikten ve emin olduktan sonra ifade eder. İstikrar ve güvende kalır hayatını kendine özgü yollarla belirler. Biraz bencil davranabilir insanların duymak istediklerini söylemekte yeteneklidir.

X, 6 rakamsal değerler içinde en karmik ve en zor olandır. İkili düşünme şekli ve bunun davranışlarına yansıması nedeniyle kaderine hükmedemeyebilir. Bazen yüce gönüllü bazen en aşağıdan tavırlar sergileyebilir. Kendiyle ilgilenemeden pek çok duygusal karışıklığı çözmek için yardıma çağrılır. Fedakarlık günlük rutin işlerindendir.

G,Ğ, Değerlerin ve gerçeklerin anlaşılmasını ister, değerlerinin dışa vurumunda dengelidir, adildir. Geniş ve yayılımcı bir duygu durumu yaşarken bir yandan da mesafeli ve kendini incelemeye dönüktür. Tirajik olaylar yaşamaya yatkındır bunların enerjisinden kurtulabilmek için gerçeklerin görülmesini ister.

G-Ğ harfleriyle aynı rakamsal değere sahip olduğu için sıraya P ve Y harflerini alıyorum.

P, de zihinsel bir harftir fazlaca sol beyinle düşünmeye yatkındır bu anlamda biraz G-Ğ ye benzese de G-Ğ nin kararlılığı ve irade gücünden yoksundur. Genellikle kendine yeterlidir, derin duygularını ifade zorluğu yaşar bunun en önemli nedeni kendinden emin olmayışıdır. Zihninde agnostik ya da ateist düşünceler taşıyabilirken bile inanç ve dogma konularında ukala denilebilecek yorumlar yapabilir.

Y, iki yol ağzındaki ayırım gibidir. Bir yandan yukarıya doğru kollarını en zayıf haliyle uzatarak ışığa ulaşmaya çalışır ancak ikilem duygusu nedeniyle hangi tarafa gideceği konusunda karar vermekte zorluk yaşar. Çok fazla etkinlik yapmasa da kendisini anlama ve kavrama yeteneği güçlüdür. İsterse en güzel harflerden biri olabilir ya da seçerse en şeytani harflerdin biri de olabilir, bu seçimi yaparsa tirajik sonuçlara da hazırlıklı olmalıdır.

Sadece harflerle tam bir nümeroloji yorumu yapmak elbette mümkün değildir. 1800 lü yıllardan beri artık bilim olarak kabul edilmeye başlayan nümeroloji, sonsuz bir bilgi alanında şahane bir yolculuk sunuyor insana.

Diğer harfleri de bir sonraki yazımda yazmaya devam edeceğim.

Adınızın güzel enerjisiyle kalın.

Yazının devamı...

Adımız neler ifade ediyor?

Kadim bilgiler ruhların isimlerini seçerek geldiklerini ve bu isimlerin bu hayatta yaşayacaklarının yapacaklarının bilgisini taşıdığını söyler. Nümeroloji ilmi de bu isimlerin, bu titreşimlerin formüllerini açıklar. İşte bu bilgilerden yola çıkarak nümeroloji okyanusunda bir damla olsa da biraz isminizin harflerinin size verdiklerini açıklamaya çalışan yazımın ilk kısmı.

Kendimizi ifade ettiğimiz dört adet safha ya da faaliyet alanı vardır. Bunlar; zihinsel, fiziksel, duygusal ve sezgiseldir. Aldığımız isimlerimiz sayesinde hayata karşı duruşumuz, seçimlerimizle ile ilgili donandığımız ve seçimlerimizi belirleyecek yolu kolaylaştıracak bilgiler edindiğimiz için değişik titreşimlerin incelenmesi ile en büyük gücümüzü, en fazla deneyim ve bilgiyi getirdiğimiz safhayı keşfedebiliriz.

Mesleğimizi seçerken ya da özel bir çalışma gerektiren iş konusunda gücümüzü ölçerken, yol ayrımlarında karar verirken bu bilgiler bize çok yardımcı olur.

Bir sanatçı, bilim insanı, edebiyatçı, diplomat, yazar,oyuncu olup olamayacağımızı, hangi mesleği doyuma ulaşarak, hakkını vererek ve de bol para kazanarak yapabileceğimizi dahi öğrenebiliriz.

Adımınızın titreşimi, harflerin titreşimi, toplum hayatına mı, yazmaya mı, yenilikler yapmaya mı, yoksa insanları etkileyecek, liderlik yapacak alanlara mı yönelmemiz gerektiğine karar vermemize yardımcı olur.

Elbette adımızın titreşimi pek çok konuda bize ışık tutar ancak son sözü söylemez. Son söz her zaman seçime yani cüzzi iradeye bağlıdır.

Adımızın ve doğum tarihimizin titreşimi, bize özgü bir nitelik kazandırır. Elimizde olanlarla, destek alabileceğimiz alanları, hayat yolumuza hangisinin daha çok hizmet edeceğini, fırsatlarımızı bize gösteren fikirler verir. Örneğin yazarlık yapacaksanız bile hangi alanda yazarsanız daha başarılı ve tatmin dolu hissedeceğinizi gösterebilir.

Hayatın değişik alanlarında faaliyet gösterirken kimimiz, ticari, üretici faaliyetlere uygundur. Kimimiz duygulara önem verir aşırı duygusaldır ya da zihinsel dengesizlikler yaşıyor olabilir. Bu hal de bazı alanlarda daha başarılı olabileceği diğer alanlarda istediği başarıyı gösteremeyebileceği anlamına gelir ki, bunu bilmek hayatımızı çok kolaylaştırır. Yaptığımız işle bizi yansıtan titreşimimiz uyum içinde olduğunda ancak kendimizi tamamlanmış ve bütün hissedebiliriz.

İfade safhaları dört bölümden oluşur demiştim bu safhaların da üç alt bölümü vardır.

Esinlenen

Çoğul gören

Dengeli

Adınızın her harfini önce ait olduğu safhada sonra da onun alt bölümünde kendi yerine oturtarak değerlendirmek uygun olur.

Zihinsel safhada üstünlüğe sahip olanlar (harfleri sayesinde) geniş kapsamlı bir meslek hayatını seçebilirler, ciddi ya da teknik konularda yazılar yazabilir, uluslararası alanlara ilgi duyar, icatlar yapabilir, güçlü idareciler olabilirler.

Fiziksel safhada güçlü olanlar ise, form ve madde tezahürü ile zihinsel işlere kıyasla daha çok ilgilidirler. Maddi konulara insani boyutta fazla önem verirler. Pratiklik ve elle tutulabilir sonuçlar onlar için çok önemlidir.

İsimlerinin titreşimiyle duygusal safhada olanlar ise, sanatsal ve gönüldendirler, gerçekler ve analiz ile çok az ilgilenirler. Duygusal harflerin oluşturduğu duygusal durumun sıkıntısı ise, denge sorunu yaratabilmeleridir.

Güçlerinin büyük bir kısmı sezgisel safhada olan harflerin sahibi isimler, kendilerini görünmeyene ve ruhsal alana yoğunlaştırmışlardır. Dengeli ve bilinçli olarak hayal dünyalarından çıkmaları gerekir ancak o zaman somut adımlar atıp somut sonuçlar alabilirler bu harflerin en dengelileri “C ve V’dir”

Elbette sadece harflerle karakter ve yetenekler konusunda tam bir analiz yapılamayabilir. Doğum tarihinin enerjisini de bilmek gerekir.

Biraz daha açıklamak gerekirse, A,J ve S,Ş harfleri aynı rakamsal değerlere sahiptirler ancak, A ve J zihinseldir, J hem zihinsel hem çoğulcu safhadadır, S ve Ş ise duygusal ve çoğulcu enerjidedirler. Bu harflerin tümünün liderlik, özgünlük, kendini geliştirme ve ilerleme nitelikleri vardır, ancak özellikle geçmişlerinde belirginleşen önemli psikolojik farklılıklara sahiptirler. A esin alır ve hiçbir şekilde sapma göstermeden hedefine kilitlenir. J ise güvenilir bir zihne sahiptir ve liderlik için güçlü nitelikler taşır. Ancak j genellikle tamamlama sorunu yaşayabilir çünkü çoğulcudur ve sorunların her tarafını gördüğünden sık sık değişken haller yaşayabilir. A yaratıcı ve başlatıcıdır tüm esinlenen harfler gibi, çoğulcu harfler ise başlamış olan süreci ileri götürürler ancak sonucu göremezler J gibi. S,Ş ise duygusaldır, genellikle duygusal geçişlere ve patlamalara sebep olurlar. Duygular çok karışır bu nedenle de akılcı düşünemezler. Hem duygusal hem de çoğulcu olan S ve Ş bütün duygusal deneyimlere kapı açarlar, her olayı benliğe bağlar ve şahsi algılayabilirler.

B,K ve T harfleri rakamsal olarak aynı değerde olmalarına rağmen oldukça önemli farklılıklara sahiptirler. B ve T duygusaldır ve çoğulcudur; B kendine düşkün, kendine dönük, utangaç, sevgi, korunma ihtiyacı içinde ve deneyim ya da bağ kurma konusunda her hangi bir isteğe sahip değildir. B’ye gözyaşları ve duyarlılık verilmiştir kolayca ve çabucak aşık olur ve bu duygularla yaşar.

T ise ruhsal yönde gelişmiş, sinirsel olarak daha hassas, aydınlanmaya daha düşkün ve kendini feda etmeye daha yatkındır. Fiziksel ve duygusal benliğinde sık sık çöküntü yaşar. K saf ve sezgiseldir; önsezilerini gerçekliğin parlaklığından ayırabilmek için güce ihtiyacı vardır. Yukarıda açık ve alıcı aşağıda açık ve vericidir. Dengeyi sağlamaya daha yatkındır.

Sadece harflerle nümeroloji yorumu yapmak elbette mümkün değildir. 1800 lü yıllardan beri artık bilim olarak kabul edilmeye başlayan nümeroloji derya deniz bir alanda şahane bir yolculuk sunuyor insana.

Diğer harfleri de bir sonraki yazımda yazmaya devam edeceğim.

Adınızın güzel enerjisiyle kalın.

Yazının devamı...

Cem Yılmaz Serenay Sarıkaya ilişkisinin numerolojisi

Serenay ile Cem evlenir mi?

Sevgililer günü yazısında gündeme bomba gibi düşen Serenay ve Cem Yılmaz ilişkisi benim de önüme gelince tüm sevgililere mesajı bu ilişki üzerinden verebilirim diye düşünüp haklı çıktım. Buyurun Sevgililer günü yazıma.

Serenay ve Cem in adlarına soyadlarına, doğum tarihlerine bakıp inceden haritalarını çıkardığımda işte okuduklarım.

Her ikisi de birbirine baktıklarında “bu adam, bu kadın olur” diye bir ruh haline giriyorlar. Hem aşk hem evlilik hem de mekan enerjileri aynı eksen üzerinde olduğundan çok olumlu şekilde ilişkilerini destekliyor. Birbirlerini “aile kurulabilir partner” olarak görürken cinsel uyumları da oldukça iyi görünüyor. İlişkinin en hoş taraflarından biri de; birbirlerine şefkatle bakabiliyor olmaları. Ayrı kaldıkları anlarda bol bol yazışıyorlardır muhtemelen, ilişki uyum enerjileri birbirlerine duygularını yazıyla anlatma yetenekleri olduğunu gösteriyor. İkisi de bilgiye, eğitime, profesyonelliğe önem veriyorlar ve birbirlerinin bu taraflarından hoşlanıyorlar. Birlikte hem iş hem özel hayatlarında çok eğlenceli etkinlikler programlar yapabilir bundan da müthiş keyif alabilirler.

Nelere dikkat edecekler? İşle aşkı fazlasıyla karıştırma eğilimlerine! Her ikisi de oyunu, oyunculuğu özel yaşamlarına taşıyabilirler, nerede oynayacaklarını, nerede işlerine, nerede birbirlerine odaklanacaklarını çok iyi ayırmalılar aksi takdirde ilişkileri, özel hayatlarıyla, iş hayatları birbirine karışmış halde yaşanabilir.

Yazık ki ilişkilerinde bir aldatma enerjisi de görülüyor bunun önüne geçmek mümkün. Bunun için birbirleriyle açık, net, dürüst ve yüksek bir iletişim içinde olmaları gerekiyor. Yani birbirlerine son derece açık duygularla yaklaşırlarsa, şüphe uyandıracak alanları kapatırlarsa, ilişkilerini düşmeye başladığı yerden toplamaları kolay olur. İlişkilerinde görünen en sıkıntılı durumsa bağımlılık. Birbirlerine bağımlılık derecesinde bir iletişim içinde olabilirler. Bu da ilişkiyi; en olumsuz durumda “ne böyle senle ne de sensiz” hale getirebilir. Özellikle Serenay bu ilişkide öfke patlamalarına ve egolarına özen gösterir, Cem de en dürüst haliyle ilişkiye yaklaşırsa ilişki boyunca çok huzurlu olabilirler. İlişkide her ikisi de kurgu ve şüphelerine biraz ayar vermeliler ki, obsesif hale girmeden ilişkiyi yürütebilsinler. Serenay ve Cem, enerjileri düştüğünde kuşku ve kurgu yapmaya eğilimli olabileceklerinden bunu ilişkiye yansıtabilirler. Fizik bedenleriyle birlikte ruhsal bedenlerinin enerjisini de yüksek tutmaya özen göstererek bu olumsuzluğun da üstesinden gelebilirler. Birlikte bol bol nefes seansları alabilir, yoga yapabilir, uzak doğu felsefesiyle, dövüş sanatlarıyla ilgilenebilirler.

Bir başka dikkat edecekleri konu ise; özellikle bu sene Serenay bol bol eğlenceli etkinlikler isterken Cem daha çalışma eğilimli olabilir. Cem Yılmaz bu yıl özellikle iş konularında zorlanabilir yine bu sene kalbine çok özen göstermeli, bolca kalbinin tozunu almalı. Konu kalbe gelmişken Serenay’ın sevgiyi almak, kabul etmek ve göstermek üzerine bir hayat borcu olduğunu görüyorum. Birbirlerine şefkat dolu dürüst bir kalple yaklaşmayı hatırlar ve bunu başarabilirlerse ilişkileri efsane olabilir. Serenay bu yıl çok iyi organizasyonlara imza atabilir (önerimdir; sosyal sorumluluk projelerini de hayatına çokça alabilir), eğlenceli bir yıl geçirebilir. Her ikisi de yıl enerjilerinin getirdiklerini bilir birbirlerine hoşgörülü davranırlarsa harika olacaktır.

Serenay da Cem de attıkları her adımı sakin ve açık bir kalple atarak, adımların getirdiği deneyimi, gözlemleyip tecrübe edip, bir sonraki adımı hırssız, beklentisiz, kurgusuz en üst titreşimden samimiyetle attıklarında şimdiye kadar yaşadıkları aşklardan çok başka bir aşk yaşayabilirler. Cem Yılmaz’ın kararlı adımları, Serenay Sarıkaya’nın etkileyici zarafetinin arkasındaki savaşçı ruhu bu ilişkiyi zorluklarıyla birlikte kolaylaştıracaktır.

İlişkilerinde engeller var evet her ilişkide olacaktır ancak engellerle kavga etmek yerine ilişkinin kurallarını ve mantığını anlar boyun eğmenin zarafetini ve gücünü kendilerine yakıştırırlarsa inatçılıktan onurluluğa, dirençten teslimiyete mutlulukla yol alabilirler. İlişkiyi kontrol etmek yerine anın getirdiklerini fark etmeyi, almak kadar vermenin de hazzını duymayı başarabilirlerse son derece keyifli bir ilişki yaşayacakları kesin diyebilirim.

Tüm bunların farkında dürüst, sevecen, tutkulu, aile olmak isteyen bir ilişki onları bekliyor.

Bize de çok mutlu olsunlar demek kalıyor.

Yazının devamı...

Ay Tutulması Sonrası

İşte bir dolunay ve ay tutulması zamanı daha !!!

Yıldızların ve rakamların söylediklerini sizinle paylaşıyoruz, önünüzdeki altı aya rehberlik edecek yazımız.

Hareket, değişim, geride bırakma, vazgeçme, konfor alanından çıkma zamanı. Yoksa seve seve çıkartılırsınız ??

Bu dolunayla birlikte hem hayatınızı ayağı yere basan seçimlerle, romantiklik de dahil, devam ettirmeli hem de güçlü hamleler yaparak değişim ve dönüşüme izin vermelisiniz.

Seçimleriniz hem hızlı hem güvenilir hem de tam isabet olmalı. Özellikle aile ilgili konularda kararları, adımları, vazgeçişleri kalbinizin sesiyle dengede bir enerjiyle almanız gerekir. “Feda darbesi” bu süreçte ilerlemeyen, yürümeyeceğini bildiğiniz halde “bildiğim güvenilirdir” dediğiniz ilişkilerden size dönen sonuç olabilir. O nedenle feda etmekten bu zamana kadar çekindiğiniz ne varsa, sebebi ister çok emek vermek, çok zaman harcamak, yeni birini bulamamak, korkmak her neyse siz zamanı geldiği halde vazgeçmezseniz kazanç gibi gördükleriniz, bağıra çağıra kopup gidebilir sizden, sonra sızlanmayın.

Korunduğunuzu, koruduğunuzu, saklamanız gerektiğini düşündüğünüz ne varsa dikkatli bir gözden geçirme zamanı. Güvenilir olanda sabit kalmak, yenileri bulmanızı imkansız kılar. Güvenliğin, korunmanın tanımını bile yeniden yapma zamanı.

Size uygun bir yol haritası oluşturun, bunun için pek çok teknik ve rehber var, en büyük rehber elbette yine sizsiniz ancak bazen yardım gerekebilir.

Seçimlerinize bu süreçte çok dikkat edin, özellikle duygusal ilişkilerde ve uzmanlık gerektiren alanlarda her seçiminiz bir başka seçiminize büyük bir kılıç darbesi olarak inebilir.

Değişmekten denemekten endişe etme, çünkü bazen en büyük engel en yakınlardan gelir, yeni iyidir. Hayatının altını ve üstünü gözden geçirmek gerek kim bilir belki altı da denenmelidir.

Yeniler ve denemeler her zaman hayal ettiğiniz gibi toz pembe olmayabilir. Tekamül sürecinde hayat bazen beklenmeyen acılar, üzüntüler, ağırlıklar yorgunluklar yaşatabiliyor. İyi ya da kötü kavramları silikleşiyor ve yola girmenin gereği siz yapmazsanız sistem tarafından otomatik yapılıyor.

Yeteneklerinizi fark etme, fark ettiklerinizin üstüne gitme yani hayata, kendi hayatınızdan başlayarak değer katma zamanı. Bu değer katış sırasında sınavlar beklemediğiniz yerlerden gelebilir her sınav bir tecrübe olarak hayatınızın yükselme basamakları olacak. Kendinize inanın, kendinize bir şans verin, yeteneklerinize güvenin.

Sabır, sadakat, istikrarla yeni sistemin içinde yer alma süreciniz başladı.

Kendinizi korumaya çalışırken, yenilikleri kabul ederken alıştığınız şeylere ısrarla tutunmak sizi yolunuzdan uzaklaştırır, kendinizi tanımaktan alıkoyar.

Sıkı sıkı sarıldığınız ne varsa bir adım geri çıkıp yükselip dışardan bakıp objektif olarak görme zamanı.

Gücünüzü, sınavlarınızı, yola çıktığınızda fark edecek dönüşümü yolda yakalayacaksınız.

Kontrolü bırakabilmeyi, siz kontrol etmeden de sistemin size alttan giden düşüncelerinize uygun olayları yaşattığını fark etmeyi bu süreçte öğrenebilirsiniz.

Özellikle babaları olduğu gibi kabul etme, erkek ön yargılarından kurtulma zamanı. İçinizdeki eril ve dişil dengelenme sürecine girdi bile.

Dolunayın etkisi önümüzdeki altı ay boyunca süreceğinden aslında değişim ve dönüşüm için epeyce zamanınız olacak.

Yapabildiğinizin en iyisini yapın. Kalbinizden geldiği gibi davranın ve kalbinizin sesini diğer seslerden ayırın, kendiniz olun. Niyetinizi koyun, niyetiniz için çabalayın sonrasında olan her şey artık sizin için en iyisidir. Tüm gücünüzle ışığı kucaklayın. Sevgiye odaklanın, iyimserliği alışkanlık edinin, kazanmaya alışın, gücünüzü bilgelikle kabul edin, korkular gerçek değil her zaman hatırlayın. Karanlığın içindeki ışığı keşfetmek için karanlığa girmeyi göze alın. Bundan sonra olacaklar hayal bile etmediğiniz kadar mükemmel olacaktır. Haydi hareket edin, yürümeye başlayın, bir de şarkı tutturun yol boyu müzik size eşlik etsin. Haliniz hal mutluluğunuz çok olsun.

Yazının devamı...

Erkekleri İlişkide Tutmak

İlişkide hatırlamanız gereken ilk şey, kadınlarla erkeklerin hamurlarının farklı mayalarla karıldığı. Her iki cinsin farklı güdüsel itilimi, duygusal seçimleri var.

Erkeklerin en temel güdülerinden biri avlanmak ve strateji yapmak. İlişkinizi canlı tutmak istiyorsanız erkeğin avcı ruhunu daima kaşımalısınız. Şöyle ki, öncelikle dişi enerjinizi dengeleyecek çalışmalar yapmanızı ve de dişi enerjiyle ilgili bilgiler edinmenizi öneririm (bu konuyla ilgili atölye çalışmalarımdan muhteşem geri dönüşler alıyoruz, ki bir başka yazıyı tamamen bu konuda yazacağım). İlişikide her iki taraf için, özgür alanlara sahip olmak çok önemlidir. Yormadan yorulmadan, zorlamadan, sevgiyle, güvenle özgür alanlar bırakın birbirinize. Kendi kendinize tahammül edebilir halde olun! Kendinizi değerli ve yeterli hissedin! Partnerleriniz size kendinizi değerli ve yeterli hissettirdiğinden, onlardan bu duyguyu size sürekli yaşatmasını ister ve hatta bu duyguyu yaşamak için onları zorlarsınız. Türkiye’nin artık milli bilinçaltı kodu gibi olmuş olan değersizlik ve yetersizlik sorunumuz mevcut (bilinçaltı beynimizin farkında olmadığımız ancak hayatımızı yöneten kararların en çoğunu aldığımız kısımdır). Bu kodlarınızı dönüştürerek kendinizi değerli ve yeterli hissettiğinizde, kimsenin bunu yapmasına gerek kalmaz. Siz çok değerlisiniz! Size günde yirmi kere aranıp yüz kere mesaj çekilmesine gerek yok.

” bu, danışanlarımdan en sık duyduğum cümlelerden. Bu azalmayla birlikte, sizin de Gibi sorularınız da, şüpheleriniz de arttı. Şunu hemen belirteyim, erkekler sizi avlayabilmek için her türlü stratejiyi yapmaktan büyük keyif alırlar. Avlandıktan sonra biraz farklı davranabilirler ve bu sizi sevmedikleri anlamına gelmez. Sizin onları avcı hissettirecek enerjiye, yani dişi enerjiye geçmeniz gerektiği anlamına gelir. Erkeklerle ilgili özellikle güdüsel itilimleriyle ilgili bilgi sahibi olmanız da onların davranışlarını anlamanız açısından önemlidir. Erkek strateji yapmak durumundadır, futbola merakları da buradan gelir. Sevgili kadınlar sizin asla anlamadığınız futbola olan meraklarının altında güçlü bir strateji yapma eğilimleri yatıyor. Gerçi son zamanlarda eril enerjisi yüksek pek çok kadın da futbolla yakından ilgileniyor o da ayrı. O futbola bu kadar düşkünken; sizin televizyonun önünden bir anlık geçmenize sinirlenmesine, o futbol izlerken dünyadan kopmasına ya da aramalarınıza ve mesajlarınıza cevap vermemesine kızıyor olabilirsiniz. Ancak modern dünyada strateji yaparak güdülerine uygun davranabileceği nadir alanlardan biri futbol! İzlerken bir antrenör gibi bağıra çağıra strateji belirler. Karışmayın! Siz de futbolla çok ilgilenmeyin. Sadece saygı duyun, anlayın ve özgür bırakın.

Hayatınızın merkezinize kendinizi koyun, hayatınızdaki her şey partneriniz değildir. Mutluluğunuzun anahtarını tamamen partnerinize verirseniz, o kapıyı açması için sürekli ondan bir şeyler istemek zorunda kalırsınız. Kendi başınıza mutlu olmak, hayatınızın merkezine kendinizi almak, saygı göstermek, onu olduğu gibi kabul etmek, sürekli değiştirmeye özellikle de sizi mutlu edecek şekilde değiştirmeye çalışmamak, hoşlanmadığınız davranışları, suçlamadan yargılamadan ben diliyle ifade etmek ilişkinizi saygılı ve canlı tutacaktır. Bir ilişki varsa iki taraf vardır, bir tartışma varsa iki taraf vardır, ilişkinizin kalitesi ve mutluluğu, hayatınızın kalitesini, bolluğunu bereketini ve mutluluğunu belirler. O nedenle ilişkiyi, güvensiz ve karanlık tarafınızın ortaya çıktığı bir savaş, egosal bir üstünlük kurma arenası gibi değil, birlikte büyüme, yol alma, samimiyetle kendiniz olduğunuz mutluluk alanı gibi görmelisiniz. Bu bir kavga ya da yarış değil! Aynı arabada birlikte yaptığınız bir yolculuk. Bunu hep hatırlamalısınız.

İlişkinin içindeki sorunlar sizinle ilgilidir, partneriniz sizin aynanızdır. Sizin korkularınız ve bilinçaltı kodlarınız olduğu gibi ilişkinize yansır. Yani “ben iyiyim o iyi değil” anlayışı sizi mutlu etmez. Ancak “ben de iyiyim, sen de iyisin” anlayışıyla mutlulukla yol alabilirsiniz. İlişkinin içinde ceza kesmekten vazgeçin, özellikle de partnerinizi kendinizle, yokluğunuzla cezalandırmak erkekleri ilişkiden soğutan bir başka davranış şekli. Bir düşünün, size de yapılsa hiç hoşlanmazsınız.

Kadın kadın gibi erkek erkek gibi davrandığında, sorunların kaynağını ve de çözümünü kendinizde aradığınızda, olanı olduğu gibi kabul edebildiğinizde, gerçek ve mutlu bir ilişki yaşayabilirsiniz.

Gönülden gönüle sevgiyle kurulan bağlarla, ruh eşinizi bulduğunuz şahane bir ilişkiniz olsun.

Yazının devamı...

Kadınlar Neden Aldatır?

Olaya güm diye “Kadınlar neden aldatır?” diye başlık attım ancak önce “ihanet nedir “e bir bakmak gerek.

İhanet bir ilişki içindeki çiftlerden birinin, bir başkasıyla, fiziksel, cinsel, duygusal temas kurmasıdır. Bir sözlükte ihanetin karşılığına “hain” yazılmıştı.

Bu dünyada aldatma denilince akla genellikle erkekler geliyor ancak inanın ki aynı türün iki aynı cinsi olarak her iki taraf da aldatıyor.

Aldatmak, ihanet, aslında çok sevimsiz sözcükler ancak burada bu konuyu yazarak biraz daha kendimize ve ilişkimize başka bir pencereden bakıp bir şeyler fark edebilir miyiz? Niyetim tam da bu.

Erkeklere "Neden aldattın?" diye sorduğunuz zaman çoğu cevap gayet yüzeyseldir “hormonlar”. Ancak kadınların büyük bir çoğunluğu duygusal sebeplerle yapsa da uzun zamandır danışan gözlemlerimden bu durumun da değiştiğini kadınların da hormonal sebeplerle aldattığını bizzat ben, mevcut kulaklarımla danışanlarımdan duyuyorum.

Türkiye de ihanet özellikle kadınlar arasında son derece yaygınlaştı diye düşünüyorsanız, ben bunun sadece artık duyulmaya başladığını söylüyorum. Kadın da erkek de ihanet edebiliyor ve neredeyse aynı oranda. 12 yıldır danışan tecrübelerim benim bile istatiksel bir çalışma yapmama sebep oldu.

Bu konuyla ilgili danışanlarımdan biri, Türkiye’nin önemli kurumlarından birinde, çok seyahat etmesi gereken bir mevkide tanınmış bir kişiydi. Kocasını yıllardır aldattığını söylediğinde nedenini sormuştum, aldığım cevap ilginç gelmişti “bu sayede evliliğimi sürdürebiliyorum”. Evet kocasının iyi bir baba olduğunu ancak sorumluluklarını yeterince yerine getiren bir eş olmadığını, sık sık işsiz kaldığını, kendisinin de ona karşı sevgisinin olduğunu bu nedenle ondan ayrılmak istemediğini söyleyerek eklemişti, heyecan adrenalin, coşku seven tarafı tatmin edildiğinde evinde çok daha iyi bir eş ve anne olabiliyordu. Halen evliliği sürüyor ve her ikisi de gayet mutlu görünüyorlar.

Bir başka danışanım yine oldukça güçlü ve tanınmış bir aileye mensup, görücü usulüyle evlendiği kocasının, gücünü ve varlığını sevmişti. İlişkileri boyunca eşini defalarca aldattı. Her aldatmadan sonra daha da gergin oluyor ve eşiyle anlamsız kıskançlık (evet aldatan taraf olarak hem de)kavgalar çıkararak onu ve ilişkilerini örseliyordu. Bu davranışın altında kendini rahat bırakmayan vicdan duygusu vardı. Sonunda beklenen oldu ve boşandı.

Sevgili Erkekler Bilin bakalım bir kadın neden aldatır?

İlişkisinde huzursuzluklar ve sık sık yaşanan tartışmalar, psikolojik ya da fiziksel şiddet varsa.

Bu durumda ilişkisini devam ettirmesin bitirsin demek mümkün ancak Türkiye de evlilikler ve hatta ilişkiler fazla iç içe yaşanıyor. Evlilikler özellikle, bir şirket ortaklığı gibi, çocukların okul taksitleri, ev araba kredileri, birlikte daha konforlu bir hayat sürebilmeleri ayrılmayı zorlaştırırken, mutsuz hallerini boşanmak yerine aldatarak değiştirmeye çalışıyorlar.

Kadın mevcut ilişkisinde değer görmemeye başladığını düşünüyorsa, partneri onu yok saymaya başladıysa.

Erkekler özellikle evlendikten sonra ya da uzun ilişkilerde kadının artık gidemeyeceğini düşünerek onun kimliğini, kendi kimlikleri altında ezmeye ya da yok etmeye çalışabiliyorlar. Bu da kadının kişiliğinin yok sayılması anlamına geliyor ki büyük bir değersizlik duygusunu da beraberinde getirdiğinden kadın, değerini bulmak için aldatmaya yönelebiliyor.

Aldatan kadınların büyük kısmı, eşinin de kendisini aldattığını bu nedenle aldatılmayı hak ettiğini düşünüyor.

Elbette bu durum çok gerçekçi değil, bu sadece yanlış yaptığını bildiği bir duruma vicdanı rahatlatma çabası.

Cinsel uyumsuzluk ve fiziksel şiddete uğramak neredeyse en yaygın sebepler arasında.

Kadınların partnerlerinde dayanamadıkları bir konu da; kaba davranan erkekler.

Saygısız, değer vermeyen aşağılayan, nezaketten uzak tavırlar kadınları inanılmaz derecede ilişkiden soğutuyor. Biraz nezaket anlayış gördükleri bir başka iletişime kendilerini açabiliyorlar.

İlişkisinde yeterince iltifat almayan, yaşlanmaya başladığını düşünen kadınlar ciddi bir endişeyle yaşlanmadıklarını, hala güzel olduklarını hissetmek isteğini aldatmayla tatmin edebiliyorlar.

İlişkinin heyecanı kalmamışsa, her şey rutine binmişse, erkek kadının yanında özellikle kişisel temizliğine dikkat etmiyorsa kadınlar ilişkiden uzaklaşabiliyorlar.

İlişkilerinde konuşmayan erkekle yaşayan kadınlar, duygularını bol bol konuşarak ifade eden erkeklere daha fazla kapılabiliyorlar

Bol bol konuşun, birbirinizin güzel yanlarını, güzel tavırlarını sık sık hatırlatın derim.

Cinsel uyumsuzluk.

Aslında temel nedenlerden, ancak erkekler bu konuyu gündeme getirmekten hiç hoşlanmadıkları için çiftler açıkça duygularını ifade edemeyebiliyorlar. Bu uyumsuzluk büyüdükçe seks ihtiyacını karşılama isteği kadını aldatmaya götürebiliyor.

Aldatma sadece eskimiş ilişkilerde olmuyor, yeni ilişkilerde de çok fazla sayıda aldatma duyuyorum.

Son dönemlerde çok genç yaşlarda yaşanan ve “Aşk” la başladığı söylenen ilişkilerde görülen oldukça fazla aldatma dikkatimi çekti, araştırmalarım ve aldığım cevaplar arasında (özellikle üniversite öğrencileri) ilginç olan saptamam şuydu,

Aldatmamak için kendimize neleri hatırlatmalı ilişkiye neler getirmeliyiz?

İlişkilerinizde kendinize ve partnerinize özgür alanlar bırakın. Yani nefes aldığınız çemberleriniz olsun.

O kadar çok iç içe yaşıyorsunuz ki bir süre sonra kendiniz olamadığınız alanların içinde partnerinizi memnun etmek övgü almak, sevilmek için tamamen onun istediği şekle girip kendinizi unutuyorsunuz. Kısa vadede mutlu gibi sanıp, uzun vadede çok mutsuz oluyorsunuz.

İlişkileriniz de mutlaka samimiyeti, samimi dili geliştirin, bu doğal durumunuz olsun.

Birbirinize yüksek iletişim kanalından, nezaketle ve bilgelikle duygularınızı ifade edemiyorsanız sorun büyür. Dinleme becerinizi geliştirerek, onaylamasanız da anlamaya çalışabilirsiniz.

Lütfen hatırlayın! Aldatmak, partnerinizden başka birinin enerji alanına girmek demektir. Kadın rahim olan enerjisiyle ilişkiye girdiğinde hem kendini hem erkeğinin tüm ağırlığını, yükünü alarak temizler ve şifalandırır. Tek eşlilik bence, bu yüzden çok önemli. İlişkiye girdiğiniz insanın tüm enerji yükünü de alıyorsunuz. İlişkide sevgi, nezaket, açıklık, samimiyet ve mutlu temaslar olunca kadının şifalandırıcı gücü artıyor ve ilişki coşkuyla büyüyor, ilişkinin bolluğu bereketi artıyor. Birden fazla ilişki yaşayanlarda bu yükselen titreşimi yakalayanı hiç görmedim.

Her hareketinizin, her seçiminizin bir geri dönüşü vardır. Aldatmanın ortaya çıkmamış olması sizin bu bedeli ödemeyeceğiniz anlamına gelmez belirteyim.

İhanet ortaya çıktığında ilişkide büyük krizler yaşanabilir, hatta ilişki bitebilir. Aldatılan erkek (konumuz bugün kadınların aldatması olduğu için) şok, öfke, özsaygısını kaybetme, değersizlik, acı, üzüntü, çaresizlik duygularına kapılabilir. Neden sorusunun cevabını bulamaması ya da bulması ki, bu daha da fena, psikolojisinin bozulmasına neden olabilir. Hiç kimse bunu hak etmiyor lütfen hatırlayın.

İhanetin “sizce haklı” pek çok sebebi olabilir ancak bilmelisiniz ki; sistem ihaneti ilahi düzende mutlaka yerine oturtur ve karşılığını verir. Tecrübelerime, bilgilerime dayanarak ve güvenerek söylüyorum siz de güvenin.

Hepimiz için, mutlu, sevgi ,saygı, anlayış dolu ilişkiler diliyorum.

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.