SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Kansızlığın Saç Üzerindeki Etkileri

Saç dökülmesinin birçok nedeni vardır ve her cinsiyetten yetişkin ve çocuğu etkileyebilir. Saç dökülmesi sadece erkek tipi kellikten kaynaklanmaz, besin eksikliğinden de kaynaklanabilir. Yeterince demire sahip olmadığınızda, vücudunuz kanınızda hemoglobin üretemez. Hemoglobin, saç büyümesini teşvik eden hücreler de dahil olmak üzere vücudunuzdaki hücrelerin büyümesi ve onarımı için oksijen taşır. Tedaviyle hem demir eksikliğini hem de saç dökülmesini tersine çevirebilirsiniz.

Nasıl anlaşılır?

Demir eksikliği saç dökülmesi, geleneksel erkek ve dişi saç dökülmesine benzeyebilir. Araştırmalar demirin sadece saç dökülmesinde rol oynayamayacağını, aynı zamanda saçın genetik erkek ve kadın tipi kellik ile aynı şekilde dökülmesine neden olabileceğini ortaya koyuyor.

Saç dökülmesi yaşıyorsanız, duşta veya saç fırçalarınızda normalden daha fazla saç görebilirsiniz.

Demir eksikliği ve saç dökülmesini nasıl tedavi edersiniz?

Demir eksikliği ile ilgili saç dökülmelerinin çoğu kalıcı değildir. Saç dökülmesini tedavi etmenin en iyi yolu, sorunun altta yatan nedenini ele almaktır. Saç dökülmenizin demir eksikliği ile ilgili olduğunu düşünüyorsanız, demir seviyenizi ölçmek için bir doktora danışın. Test sonuçlarınız düşük demir seviyeleri gösteriyorsa, doktorunuz gerekli tedaviyi düzenleyecektir.

Demir eksikliğinden kaynaklanan saç dökülmesinin görünümü nasıldır?

Demir eksikliği nedeniyle saç dökülmesi sadece geçici olarak sürmelidir. Tedavi seçeneklerini tartışmak ve saçlarınızı sağlığına hızla kavuşturmak için bir saç bakım uzmanını ziyaret etmeniz gerekebilir. Saç bakım uzmanınız ihtiyaçlarınız için doğru miktarda demir almak için diyetinizi değiştirmenize yardımcı olabilir. Saç sorunları çok yönlü yardımla desteklendiğinde ve takip edildiğinde iyileşebilmektedir. Diğer tüm sağlık sorunları gibi saç sorunları da holistik dediğimiz kişinin yaşam şeklini, beraberinde taşıdığı genetik öyküyü, beslenme şeklini, sağlık durumunu, psikolojik durumunu, saç bakım alışkanlıklarının araştırılmasını gerektiren bütüncül bir yaklaşımla değerlendirildiğinde çözülebilir.

Demir eksikliğini ve saç dökülmesini önleyebilir misiniz?

Gelecekteki saç dökülmesini önlemek için sağlıklı, dengeli bir diyet uygulayın. Ispanak, bezelye, yağsız proteinler (kırmızı et ve somon gibi) ve kuru meyveler tüketebilirsiniz. Diyetinize C vitamini yüksek gıdalar ekleyin. Bu besinler vücudunuzun demiri daha verimli bir şekilde emmesini sağlar. Daha fazla portakal, çilek, kavun, brokoli ve domates yediğinizden emin olun.

Saçınızı serbest bırakın. Kafa bandının sıkıca kullanılması, kırılmaya ve saç dökülmesine neden olabilir. Saçlarınızı eşarp ve şapkalarla birlikte elementlerden koruyun. Son derece güneşli ve rüzgarlı günlerde saçlarınızı kapalı tutun. Isıl ve kimyasal işlemleri mümkün olduğunca azaltın.

Yazının devamı...

Menopoz Döneminde Saç Sağlığı

Mutlu güzel haftalar! Saç sağlığımızdan, saçımızla ilgili her şeyden bahsetmeye devam edelim.

Efendim her şeyin başı sağlık dolayısı ile önce sağlıklı olacağız. Ancak yine de hormon değişim dönemlerinde bütün kadınlar saç kaybeder ve ben bu hafta özellikle menopoz üzerinde durmak istiyorum.

Kadınların çoğu menopoz döneminde yaygın saç dökülmesi yaşarlar. Östrojenin bir görevi de saçı bütün yıkımlara karşı korumaktır. Bu dönemde azalan kadınlık hormonu olan östrojen tüm vücudu etkilediği gibi saçı da etkilemektedir.

Peki, menopoz döneminde daha çok dökülen saçlarımızı nasıl destekleyelim?

Saç sağlımız yukarıda da belirttiğim gibi sağlığımızdan çok etkileniyor bu dönemde kullanılan ilaçlar, genetik yatkınlık ve stres seviyemizde süreci etkileyen diğer faktörlerdir.

Menopoz döneminde bitkisel östrojen destekleri alabiliriz örneğin kızıl yonca, kara yılan otu, çuha çiçeği yağı, yabani Hint yerelması gibi.

Bu bitkilerin sağladığı isoflovinler zaten yıllardır menopoz şikayetlerinin giderilmesinde kullanılıyorlar.

Menopoz dönemindeki saç şikayetlerinin azalması için bu bitkileri içeren preparatlar ve tropikal losyonlar oldukça faydalıdır. Bunların dışında hücre yenileyici farklı yöntemlerden destek alınabilir. PRP, mikro dermal terapi gibi yöntemlerde amaç saç kökünü ve saç folikülünü güçlendirmektir. Bütün bu yöntemlerden fayda görebilmek için 4-6 ay gibi bir süreçte kullanmak gerekir.

Instagram : https://www.instagram.com/serapozturkniya/

Facebook : https://www.facebook.com/SerapOzturkNiyaa/

Yazının devamı...

Yıpranan Saçlar

Merhaba sevgili okurlarım, koskoca bir yazı bitiriyoruz ve böylece tatillerimiz de yavaş yavaş bitiyor.

Hepimiz her zamanki rutinimize geri dönüyoruz. Bugün İstanbul’da o kadar çok yağmur yağdı ki, sonbahardayız gibi hissettirdi bana. Neyse efendim, biz yine işimiz olan saç konusuna geri dönelim.

Yazın saçımız güneşten, denizden, havuzdan payını aldı ve bir parça yıprandı. Bu yazımda size hem tatiliniz devam ederken hem de tatil dönüşü uygulayabileceğiniz, saçınızın daha iyi görünmesini sağlayacak bazı bakım ipuçları vereceğim.

Birinci kural deniz, havuz ve güneş sonrası saçı durulamamız gerekir. Akşam olduğunda saç mutlaka şampuan ile yıkanmalı.

Gün içinde veya güneşlenme esnasında, durulanmayan, saçı nemlendiren kremler kullanmak gerekli. Unutmayın, saçlarımız nemle beslenir. Plajda kuruyan saçımızı yağlar kullanarak korumaya çalışmayalım. Kuruyan saçın neme ihtiyacı vardır ve saçımız atmosferden nemle beslenir. Yağ kullanımı ise saçımızın nemlenmesini engelleyecektir.

Özellikle işlem görmüş yani, boya ve açma işlemlerine maruz kalmış saçlar daha çok kuruyup daha cansız görünecektir. Bu tip saçlar için biraz daha profesyonel ürünler kullanabiliriz. Yoğun bir şekilde nemlendiren ve protein içeren maskeler haftada bir gibi dönüşümlü olarak kullanılabilir.

Yazın şapka ve eşarpla da saçımızı güneşten koruyabiliriz. Saçın açıkta kalan kısımlarına da sprey formunda nemlendiriciler kullanarak daha iyi ve sağlıklı olmasını sağlayabiliriz.

Yaz bitiminde ise saç bakımımızı, sadece saç bakımı için açılmış merkezlerde daha uygun koşullarda ve daha etkin bir şekilde yaptırabiliriz.

İyi haftalar dilerim.

Instagram : https://www.instagram.com/serapozturkniya/

Facebook : https://www.facebook.com/SerapOzturkNiyaa/

Yazının devamı...

Saçlarınız Ne Kadar Sağlıklı?

Merhaba herkese! Mutlu ve güzel günler dileğiyle saçlarımızdan bahsetmeye devam edelim.Saç dış görünüşümüzün en önemli unsurlarındandır. Saç yokluğu, yoğunluk azalması ve görüntüsünün kötüleşmesi hepimizi üzebilir .Her ne kadar genetik mirasımız başrol olsa bile kişisel olarak yapabileceğimiz destekler bulunmakta. Öncelikle sağlığımız yerinde mi? Kan değerlerimiz normal mi? Hormonlarımızla ilgili bir sorun var mı? Bir doktor kontrolünde bunları öğrenmeli ve sorun olan konuları çözüme kavuşturmalıyız.

Saç hijyenimiz bu noktada oldukça önemli, saçlar doğru aralıklarla yıkanmalı. Peki doğru aralık nedir? Bu sorunun cevabı kişinin saçlarının yağlanma derecesine, bulunduğu koşullara, yaptığı işe göre değişmektedir. Düzgün yıkanmayan saç derisinde mantar ve bakteri oluşumu olabilir ve bu saç sağlığımızı kötü etkiler.Saç sık sık kimyasala ve ısıya maruz kalıyorsa, nemini korumalı ve kırılan kısımları kestirmeliyiz. Aksi takdirde saç performansında yeniden düşüş görülecektir.

Erkeklerde genetik saç kaybı bulunuyorsa, erken dönemde önlem alınması gerekmektedir. 16-17 yaşlarından itibaren saç kaybı başlayabilir ve kişi yirmili yaşlarında saçsız kalabilir. Saç ekimi bu sürecin sonunda iyi bir seçenek olabilir ancak o aşamaya gelmeden saç kaybını trikolojik yöntemlerle ertelemek mümkündür. PRP veya lazer tedavileri ile desteklenerek veya yeni gündemde olan kök hücre tedavileri ile bu süreç ertelenebilir.

İnstagram : https://www.instagram.com/serapozturkniya/

Facebook : https://www.facebook.com/SerapOzturkNiyaa/

Yazının devamı...

Saçlarla ilgili doğru bilinen yanlışlar

Herkese güzel haftalar, geçen hafta küçük bir sağlık sorunumdan dolayı ara vermek durumunda kaldım. Ben bu yazıyı yazarken dün 19 MAYIS ATATÜRKÜ ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI’nın 100.yılını kutladık hep birlikte. Bir kez daha Atamıza sonsuz teşekkürler.

Geçtiğimiz haftalarda bahsettiğim saçla ilgili doğru bilinen yanlışlara devam edelim isterseniz efendim. “Şapka takmak ve saçı örtmek saç dökülmesini arttırır. YANLIŞ. Saç dökülmesi dışarıdan sebeplerle oluşmaz. Saç dökülmesi yaşayan kişilerin genetik öyküsünü ve genel sağlık durumunu araştırmak gerekir. “Kırık saç uçlarımızı onarmak için en güzel bakım bal, zeytinyağı, yumurta gibi doğal malzemelerdir. YANLIŞ. Kırık saçları onarmanın önemli yollarından biri kırık kısımların kesilmesi. Saçların kırılma yatkınlığını önlemek için kansızlık varsa gidermek dengeli beslenmek, saça yapılan ısı işlemlerinin sıklığını azaltmak gerekir. Saçı doğal haliyle şekillendirmeli, daha az fön, maşa ya da düzleştirici kullanmalı ve boya yaptırırken dip boya tercih edilmelidir. Bunun yanında piyasada çok güzel nem içeren ve saçın yapısını onaran kremler ve doğru saç bakımı uygulayan merkezlerden de yardım alınabilir. Çokça duyduğum diğer bir doğru bilinen yanlış da sarımsaklı, papatya özlü, ısırgan otlu şampuanların daha faydalı olduğudur. YANLIŞ. Şampuan kullanan kişinin saç derisi hassas ise ya da ürünün içeriğinde ki herhangi bir maddeye alerjisi varsa o zaman içindeki kimyasalları minumuma indirilmiş özel şampuanlar tercih edilebilir. Çünkü şampuanın içindeki sarımsak fayda arttırmaz.

Evet arkadaşlar yukarıda bahsettiğim sorular danışanlarımdan sıklıkla duyduğum sorular. Yine zaman zaman çokça duyduğum soruları paylaşacağım sizlerle.

Geçen yıllarda Avrupa ve Amerika’da çok popüler olan NO POO akımından bahsetmek isterim sizlere. Bu akım, “saçınızı yıkamayın, o kendi yağı ile beslenir ve daha sağlıklı olur” veya “saçınızı, içinde deterjan olmayan karbonat ve sirke içeren doğal malzemelerle yıkayın” mottolarından yola çıkılarak var olmuştu. Bu akımı uygulayanların bir kısmı 5 günde bir, bir kısmı daha az yıkadığını söylüyordu. Bizde bunun sağlıklı bir uygulama olmadığını belirtiyorduk. Aslında bizim ülkemizde de saçımızı mümkün olduğu kadar az yıkayalım gibi yaygın bir inanış var. Ancak saçı yıkamamak, az yıkamak ya da şampuan kullanmamak saç derisinin gerçekten temizlenmesine engel olan bir durumdur.

Amerika ve avrupadaki birçok bilimsel araştırmalar göstermiştir ki saç derisi iyi temizlenmediğinde bu bölgede bakteri ve mantar oluşabilir. Bu yüzden de sağlıksızdır. Aslında saçı yıkama sıklığı kişinin saçının yapısına ve saç derisine bağlıdır. Bir kişi için ideal olan bir durum başkası için ideal olmayabilir.

İnstagram : https://www.instagram.com/serapozturkniya/

Facebook : https://www.facebook.com/SerapOzturkNiyaa/

Yazının devamı...

Saç Bakımında Doğru ve Yanlış Bilgiler!

Öncelikle herkese iyi haftalar size bu yazıyı 23 Nisan’da yazıyorum. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 99. Yılı hepimize kutlu ve mutlu olsun. Atatürk‘ün bize Cumhuriyeti armağan ettiği için sonsuz teşekkürler. Bir Kadın olarak bize kanun önünde eşit haklar verdiği için seçme seçilme hakkı verdiği için ayrıca minnettarım.

Evet efendim biz yine konumuz olan saça ve saçla ilgili olan saçımızı ilgilendiren yazımıza devam edelim. Aslında bu hafta size halk arasında çok yaygın olan ve doğru diye bildiğimiz yanlış bilgilerden bahsetmek istiyorum.

Bunları bana danışanlarımdan da sıklıkla duyuyorum bunlardan ilki saç her gün yıkanmaz YANLIŞ.

DOĞRUSU ; Saç yıkama sıklığı kişinin saç derisinin kuru veya yağlı olmasına, aktivite seviyesine bağlı olmalıdır saç yağı az olan yetişkinlerde haftada 2 defa yıkaması yeterlidir. Ancak saç derisi kolay yağlanan kişilerin, dışarıda vakit geçiren, çalışan, spor yapan terleyen bireylerde saç her gün yıkanabilir.

Efendim ikinci sıklıkla karşılaştığım soru ise boya, jöle, şampuan, saç kremi saç dökülmesi yapar mı? YANLIŞ.

DOĞRUSU ; Saçın dış kısmı ölüdür. Boya gibi işlemler saçın nemini kaybetmesiyle yıpranmasına ve kırılmasına neden olabilir. Ancak saç boyasının saç dökülmesine etkisi yoktur. Jöle kullanan kişilerin tercihen gün sonunda saçı durulaması istenir. Ancak jöle, köpük, wax gibi şekillendirici hiçbir ürün saç kaybı yaratmaz.

Üçüncü en çok sorulan şampuanlar kimyasaldır saça zarar verir YANLIŞ.

DOĞRUSU ; Şampuanlarda kullanılan maddeler su ile arınacak şekilde formüle edilmiştir. Kullandığımız ürünün saç derisi ile teması 30-40 saniyedir ve suyla saç derisinden tamamen arınmaktadır. Bu nedenle şampuan kullanırken yaşanan endişeler gereksizdir. Saçla ilgili şikayetlerimiz arttıkça farklı şampuanlara ilgimiz ve algımız artar.

Ve sonunda bahar geldi ne mutlu yaza az kaldı. Yaz saçlarımıza biraz daha özen göstermemiz gereken bir dönem güneş, deniz, havuz ve rüzgardan saçlarımız etkileniyor ve bu dönemde saçımızın neme olan ihtiyacı artıyor eğer azalan nemi yerine koymaz isek saç kurur parlaklığını yitirecektir. Yazın biraz önce bahsettiğim sebeplerden saçımızdaki suyun, nemin miktarı azalır.

Elbette ki bu nemi yerine koymalıyız bunun için de özel bakımlar ve nem maskeleri , durulanmayan saç kremlerini kullanmalıyız. Piyasada bu konuda çok seçenekler var.

Önümüzdeki hafta doğru bilinen yanlışlara devam edeceğiz herkese güzel, mutlu haftalar.

İnstagram : https://www.instagram.com/serapozturkniya/

Facebook : https://www.facebook.com/SerapOzturkNiyaa/

Yazının devamı...

Saç Bakımınız Önemli mi?

Hepimize güzel haftalar olsun diyorum. Efendim saça tam gaz devam e kolay değil saç bu çok önemli bir konu eminim hepimizin hayatında

Saçı ile ilgili öyle ya da böyle sıkıntılı anları olmuştur. İşte tam da bu yüzden saç için adamlar düşünmüşler taşınmışlar bu başlı başına ayrı bir bilim alanı diye karar vermişler. Böylece 1905 yılında İngiltere de resmi anlamda saç bilim dalı doğmuş.

Saçlarımız gerçekten de görselliğimizin çok önemli bir parçası bu yüzden de bence özel önemi hak ediyor. En başta tıpkı vücudumuz gibi saçlarımızın sağlığı için iyi beslenmek dengeli ve düzenli beslenmek şart yani içinde proteini olan sebzesi ve meyvesi bulunan düzenli öğünlerle beslenmek şart. Beslenme ile ilgili her türlü bozukluklarda ilk bu durumdan kötü olarak etkilenen saçlarımız ne yazık ki. Dolayısı ile kan değerlerimizde iyi olmalı demir eksikliğimiz olmamalı. Yeterli düzeyde uyku çok önemli. Bunlar bizim kendimizin dikkat edebileceği konular, kontrol edebileceğimiz konular.

Genlerimiz elbette ki çok çok önemli genetik mirasımız iyi ise ne güzel ancak günümüzde artık kadın ve erkek hepimiz çok stresliyiz bu da iyi genetik mirasımıza rağmen bazen saçlarımızın yıpranabileceği ve bazı saç kayıpları yaşayabileceğimiz anlamına gelir yani saçımızın performansı olması gereken biraz daha kötü olabilir. Bu durumda saçlarımızın yine özel bakımlara ihtiyacı olabilir.

Yine artık hepimizin hayatında benimde yaptığım saçı boyatma saça fön çektirme gibi yani ısı ve kimyasal işlemler oldukça yaygın ve bunlardan vazgeçmiyoruz hiç birimiz çünkü çok hoş görünüyor bu işlemlerle saç, ancak mekanik olarak saçı hasarlandırıyor bu süreç ve bu hasarı gidermek için yine özel bakımlar yapılmalıdır saça.

Genellikle danışmanlık yaptığım insanlardan duyduğum saç kremi kullanmak istemiyorum diye bir cümle var arkası saçlarım daha çok dökülüyor şeklinde devam ediyor cümlenin, bu kesinlikle doğru bir bilgi değil saç kremi ısı ve kimyasal işlemlerle azalan saçta ki nemi yerine koyarlar ve çok gereklidirler saç derisi dışında mutlaka kullanılmalıdırlar yani hepimiz yapısına uygun bir saç kremi mutlaka kullanmalıyız efendim.

İnstagram : @serapozturkniya

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.