Terleme bantlarının riski büyük! Kaşıntı yapıyorsa bu detayları inceleyin
Son yıllarda özellikle yaz aylarında kullanımı artan koltuk altı terleme bantları, teri ve kokuyu kontrol altına alma vaadiyle pek çok kişinin vazgeçilmezi haline geldi. Ancak bu pratik ürünlerin arkasında, çoğu zaman fark edilmeyen bazı sağlık riskleri de bulunuyor.
Koltuk altı bantları, vücudun en hassas ve hareketli bölgelerinden birinde doğrudan ciltle temas ediyor. Bantların teri emmesi amaçlansa da, aynı zamanda cildin hava almasını büyük ölçüde kısıtlıyor. Bu durum da koltuk altında nemli ve kapalı bir ortam oluşmasına yol açarak tahriş, kızarıklık ve kaşıntı gibi sorunlara neden olabiliyor.
Kısa vadede kuru kalma hissi verse de, uzun süreli kullanımda cilt bariyerine zarar verebilen terleme bantları, koltuk altında renk değişimi, pullanma ya da cilt kuruluğu gibi belirtilerle kendini gösterebiliyor. Bazı kullanıcılar, bu bantları gün boyu ciltte tutarak farkında olmadan deriyi yıpratabiliyor.
Üretici firmaların bazı bantlara parfüm ya da kimyasal kokular eklemesi, ürünü daha cazip hale getiriyor. Ancak bu tür katkılar, ciltte yapışkan kalıntılar bırakabiliyor ve kıyafetlerle temas ettiğinde tahrişe ya da lekelenmeye yol açabiliyor. Ayrıca terleme bantları, doğal terleme sürecini engelleyerek vücudun ısı dengesi üzerinde olumsuz etki yaratabiliyor.