Tinerin ürküten dünyası
Tinerin ürküten dünyası
|
ANAOKULU öğretmeni Serpil Yeşilyurt'u tecavüz ettikten sonra hunharca öldüren tinerci çocukların tedavi görebilecekleri sadece bir tek merkez bulunuyor.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne bağlı 15 yatak kapasiteli Umatem'de, kurulduğu iki yıldan bu yana yaklaşık 250 çocuk tedavi görmüş. Merkezdeki bilgilere göre, uçucu maddelerle tanışma yaşı ortalama 11, ancak bali ve tinere 6 - 7 yaşlarında alışanlar bile görülüyor. Merkezde tedavi gören çocukların çoğunun ailesi var, sokak çocuklarının oranı ise yüzde 20.
Uzmanlara göre, hepsi antisosyal ve ciddi davranış bozukluğu içinde olan çocukların kontrol edilmesi çok zor. Hayatta hep yenildikleri için yenilgiye tahammül edemiyorlar. Tiner ve bali onları suça iten en büyük etken.
Doç. Dr. Arif Verimli, uyuşturucu madde kullanımıyla suç grupları arasında çok yakın bir ilişki olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Tiner, şuurlarını bozarak bu çocukları saldırgan cinselliğe ve gaspa itiyor. Tiner yüzünden kontrol mekanizmaları ortadan kalktığı için adam öldürmek onlar için kolay hale geliyor."
Tiner kullanımının beyinde ağır tahribat yarattığını vurgulayan Verimli şöyle devam etti:
"Beyin beş yıldan fazla tiner kullanımına dayanamaz. Beyin kütlesini, fonksiyonlarını tamamen kaybeder. Adeta çürümüş bir ceviz gibi olur. Bu kadar süre tiner kullanan bir gencin suç işlemesi kaçınılmaz olur."
Umatem sorumlusu Dr. Çetin Ersül de uçucu madde kullanan çocukların çok kolay etki altına alınabildiğini belirtti. Suç işleme potansiyeli yüksek olan bu çocukların çoğu zaman kullanıldığını vurgulayan Ersül, tinerci çocukların kimilerinin kendi aralarında çeteler kurup haraç kestiklerini, hırsızlık yaptıklarını sözlerine ekledi.
Uzun süre tiner ve bali kullanmanın ani kalp durmalarına giden ölümcül sonuçlar doğurabildiğini kaydeden Ersül, bu çocukları geri dönüşsümsüz geri zekalılık, sara, bunama, karaciğer, mide kanamaları gibi hastalıklarının beklediğini söyledi.
E.A. 16 yaşında; baliyle sekiz yıl önce, tinerle dört yıl önce tanışmış. Bir haftadır Umatem'de. Baliye merakla başladığını söyleyen E.A., kahvede çalışan bir babanın ve ev kadını bir annenin üç çocuğundan biri. İlkokulu bitirdikten sonra 2 - 3 yıl boyunca konfeksiyonda çalışmış. Günde iki küçük şişe tineri tek başına çektiğini söylüyor.
Bakırköy meydanındaki 10 - 15 kişilik gruba katıldığını, sık sık evden kaçtığını belirten E.A., yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
"Öğle ve akşam yemeklerini çevredeki esnaf veriyordu. Yenimahalle köprüsü altında yatıp kalkıyorduk. Silah ve para veren mafya, yaralama ve öldürme gibi şeyler yaptırmak istiyordu. Gruptaki kızlara hırsızlık yaptırmak isteniyordu. Karşı çıkan üç arkadaşımız öldürüldü."
15 yaşındaki S.E. ise şoförlük yapan babasını kaybettikten sonra baliye alışmış. Ailesi 12 yıl önce Muş'tan Bursa'ya göç etmiş. O da merakla ve "sıkıldığı" için baliyi denemiş. Babasının ölümünden sonra evden kaçmış, Altıparmak'ta bulunan gruba girmiş. Harabe evlerde yatıp kalkmış. Polisle başı defalarca belaya girmiş. Önceleri haftada bir çektiği baliyi, sonra 3 - 4 günde bir, en son günde beş kez çekmeye başlamış. Tedavi olması için ailesi daha önce Umatem'e getirmiş, ama geri dönmüş. Sonra kendisi istemiş ve tedaviye başlamış.
A.T. 16 yaşında. 2.5 yıldır tiner ve bali kullanıyor. Emekli bir baba ve ev hanımının üç çocuğunun en küçüğü. Arkadaşlarının ısrarıyla tinere başlamış. O da defalarca evden kaçmış. Eğitimini orta ikide bırakmış. Dört gün önce tedaviye başlamış. Tedavi olmaya kendi karar vermiş. Okulunu dışarıdan bitirmek istiyen A.T, "Tinerin artık kötü bir şey olduğunu anladım. `Bırakayım biraz da iyi şeyler yapayım, adam olayım' dedim" diye konuşuyor.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne bağlı 15 yatak kapasiteli Umatem'de, kurulduğu iki yıldan bu yana yaklaşık 250 çocuk tedavi görmüş. Merkezdeki bilgilere göre, uçucu maddelerle tanışma yaşı ortalama 11, ancak bali ve tinere 6 - 7 yaşlarında alışanlar bile görülüyor. Merkezde tedavi gören çocukların çoğunun ailesi var, sokak çocuklarının oranı ise yüzde 20.
Uzmanlara göre, hepsi antisosyal ve ciddi davranış bozukluğu içinde olan çocukların kontrol edilmesi çok zor. Hayatta hep yenildikleri için yenilgiye tahammül edemiyorlar. Tiner ve bali onları suça iten en büyük etken.
Doç. Dr. Arif Verimli, uyuşturucu madde kullanımıyla suç grupları arasında çok yakın bir ilişki olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Tiner, şuurlarını bozarak bu çocukları saldırgan cinselliğe ve gaspa itiyor. Tiner yüzünden kontrol mekanizmaları ortadan kalktığı için adam öldürmek onlar için kolay hale geliyor."
Tiner kullanımının beyinde ağır tahribat yarattığını vurgulayan Verimli şöyle devam etti:
"Beyin beş yıldan fazla tiner kullanımına dayanamaz. Beyin kütlesini, fonksiyonlarını tamamen kaybeder. Adeta çürümüş bir ceviz gibi olur. Bu kadar süre tiner kullanan bir gencin suç işlemesi kaçınılmaz olur."
Umatem sorumlusu Dr. Çetin Ersül de uçucu madde kullanan çocukların çok kolay etki altına alınabildiğini belirtti. Suç işleme potansiyeli yüksek olan bu çocukların çoğu zaman kullanıldığını vurgulayan Ersül, tinerci çocukların kimilerinin kendi aralarında çeteler kurup haraç kestiklerini, hırsızlık yaptıklarını sözlerine ekledi.
Uzun süre tiner ve bali kullanmanın ani kalp durmalarına giden ölümcül sonuçlar doğurabildiğini kaydeden Ersül, bu çocukları geri dönüşsümsüz geri zekalılık, sara, bunama, karaciğer, mide kanamaları gibi hastalıklarının beklediğini söyledi.
E.A. 16 yaşında; baliyle sekiz yıl önce, tinerle dört yıl önce tanışmış. Bir haftadır Umatem'de. Baliye merakla başladığını söyleyen E.A., kahvede çalışan bir babanın ve ev kadını bir annenin üç çocuğundan biri. İlkokulu bitirdikten sonra 2 - 3 yıl boyunca konfeksiyonda çalışmış. Günde iki küçük şişe tineri tek başına çektiğini söylüyor.
Bakırköy meydanındaki 10 - 15 kişilik gruba katıldığını, sık sık evden kaçtığını belirten E.A., yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
"Öğle ve akşam yemeklerini çevredeki esnaf veriyordu. Yenimahalle köprüsü altında yatıp kalkıyorduk. Silah ve para veren mafya, yaralama ve öldürme gibi şeyler yaptırmak istiyordu. Gruptaki kızlara hırsızlık yaptırmak isteniyordu. Karşı çıkan üç arkadaşımız öldürüldü."
15 yaşındaki S.E. ise şoförlük yapan babasını kaybettikten sonra baliye alışmış. Ailesi 12 yıl önce Muş'tan Bursa'ya göç etmiş. O da merakla ve "sıkıldığı" için baliyi denemiş. Babasının ölümünden sonra evden kaçmış, Altıparmak'ta bulunan gruba girmiş. Harabe evlerde yatıp kalkmış. Polisle başı defalarca belaya girmiş. Önceleri haftada bir çektiği baliyi, sonra 3 - 4 günde bir, en son günde beş kez çekmeye başlamış. Tedavi olması için ailesi daha önce Umatem'e getirmiş, ama geri dönmüş. Sonra kendisi istemiş ve tedaviye başlamış.
A.T. 16 yaşında. 2.5 yıldır tiner ve bali kullanıyor. Emekli bir baba ve ev hanımının üç çocuğunun en küçüğü. Arkadaşlarının ısrarıyla tinere başlamış. O da defalarca evden kaçmış. Eğitimini orta ikide bırakmış. Dört gün önce tedaviye başlamış. Tedavi olmaya kendi karar vermiş. Okulunu dışarıdan bitirmek istiyen A.T, "Tinerin artık kötü bir şey olduğunu anladım. `Bırakayım biraz da iyi şeyler yapayım, adam olayım' dedim" diye konuşuyor.