SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

PRP ile gençleşin

Prp ile genç, güzel ve sağlıklı bir cilde sahip olmak mümkün. Kendi kanınız ile elde edilen size ait kök hücrelerle cildinizi yenileyebilirsiniz. Güzelliğinize güzellik eklemek isteyenler PRP yöntemini kullanabilirler. Kanımızda bulunan plazmalar bir çok maddelerin dokulara taşınmasını sağlar. Kandaki önemli hücrelerden biri olan trombositlerin görevi damar bütünlüğü bozulduğunda kanamayı durdurmak ve iyileşmeyi başlatmaktır. Trombositlerin içinde bulunan büyüme faktörleri ve stokinler nedeniyle yaraların hızla iyileşmesi sağlar. Böylece bu özelliği sayesinde estetik alanında cilt ve vücut gençleştirme işlemlerinde başarıyla kullanılmaktadır. Hasarlı ve lekeli dokuların normale dönmesi için kullanılan PRP yöntemi sayesinde başarılı sonuçlar elde edilmektedir.

PRP kimlere uygulanır?

PRP  her yaş gurubu kadınlara ve erkeklere uygulanır.

PRP hangi alanlarda kullanılır?

PRP estetik ve güzellik amaçlı vücudumuzun birçok bölgesinde güvenle kullanılmaktadır. Hızlı ve yan etkisi olamayan sorunsuz çözümleri sayesinde zarif bir vücuda sahip olmak artık çok daha kolay. Cilt yenileme alanlarından bazılarını yüz ve çene toparlama, el üstü gençleştirme, çatlak tedavisi, iz tedavileri olarak sıralayabiliriz.

Ayrıca estetik amaçlı yüzümüzde bulunan ince ve derin kırışıklıkların tedavisinde ve kol sarkmalarını toparlamak için kullanılan başarılı ve güvenilir bir yöntemdir.

Şafak Sol

 

Yazının devamı...

Dudaklar

Dudaklarımız ile burnumuzun arasındaki mesafe olması gerekenden çok fazla ise üst dudaklarımız pileli veya valonlu bir görüntü alır. Bu nedenle burun kökünden üst dudağımıza, dudak yanlarımızdan alt dudak kenarlarına doğru gevşek ve kıvrımlı ilerleyen fazlalıklar gülme estetiğimizi normalinden çok fazla olumsuz etkiler.

Ağzımızın her iki üst köşesini aşağıya çekerek sarkmasına neden olan bu görüntü alt dudağımızın kaslarını da aşağıya çekmiş olur. Ağız çevresinde bulunan yıpranma ile dudaklar içe doğru kıvrılıp büzülürler. Böylece kadınlarda erkeksi görünüm, erkeklerde kadınsı bir biçim ortaya çıkarmaktadır. Dudakla burun mesafesinin kısalıp daraltılması yüz bölgemizin tamamının daha derli toplu ve çekici görünmesine neden olur. Valonlu ve yıpranmış görüntünün toparlanması için kişiye özel tekniklerin kullanılması uygundur. Bu şekilde yapılan uygulamalarda karşılıklı güvenle daha doğal ve güzel sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Dudak üstü estetiği için danışanlar ameliyat olmadan, kişiye özel tekniklerle estetik oranlar elde edebilirler. Ayrıca bölgenin kas yapısı aşağıya, yukarıya ve enine doğru kıvrımlı olduğu için bu bölgeye dolgu maddeleri uygulamak sakıncalı olabilir. Yana, içe ve aşağı doğru büzülerek yıpranan dudak köşelerinin iyileştirilmesi için kişiye özel teknikler kullanılması gerektiğini bir kez daha belirtmek isterim. Ağız çevresi veya tek başına üst dudak estetiğinin yapılması gülüş estetiği ve yüz güzelliğinin en önemli uyumu yakalamasını sağlayacaktır. Ameliyatsız, neştersiz ve kesi olmadan güvenle yaptırabilirsiniz. Yapay görüntüden uzak sağlıklı mutlu günler dilerim.

Sevgiyle kalın.

Şafak Sol

Yazının devamı...

Kelebek

Kelebek

Kızım cilt konusu açıldığında benden bahsedecek ve şunu söyleyecek : Annemin cildi çok güzeldi. Canım kızım, sana buradan sesleniyorum . Ben cildime bakıyorum ve güzel olmak için vakit ayırıyorum. Sen de yap. Daha çok yap.

Ama sakın kese yapma, limon sürme, bal vs. sürme.Sodayla yıkama. Limonda bulunan asit cildini inceltir, kılcal damarları artırır. Gelecekte cilt lekesine zemin hazırlar. Bal cildinde eritem yaratır. Cilt yumuşak olduğu için sevinirsin , aslında sönmüş, gevşemiş ve incelmiştir . Limonu çorba, salata ve midye yerken kullanmak daha faydalı olacaktır. Bal zaten olağanüstü bir besin ve tereyağlı ekmekle birlikte yemeyi çok severim.

Her gün onlarca insanla konuşurum.

Beyni karmakarışık bireysel toplantıların ardından ocakta iğneyi ısıtıp sivilcesini patlatıp " limon sürdüm, karbonatla sildim, yoğurtla maske yapmıştım " diye devam eden diyaloglar...

Kelebeklerin 150.000 kadar türü vardır. Cildimiz kelebekler kadar narin ve hassasken acaba biz yağlı, kuru, hassas, az yağlı, vs. 5-6 cilt tipinden nasıl emin olabiliyoruz? Eğer emin değilsek ortalama 5-6 cilt tipinin üzerinden bilgi sunmak ne kadar doğru olur?

Her cilt kendi özelliklerine göre milimetrik 150.000 kez ve üzeri değişime sahip olmaz mı?.

İnsanlar hassas gözeneklerinde bulunan yağ butonlarını ve sivilcelerini sıktıklarında cilt temizliğinin yapıldığını düşünüp mutlu oluyorlar. Bu tür tercihleri yapanların ciltlerini neler bekliyor keşke bilseniz. Peki 23 yıldır ben neyle uğraşıyorum ?Karbonatla, bilmem ne yağı ile bu işler oluyorsa bu kadar yoğun bilgi akışında meslek tercihimi değiştirmeli miyim ? O halde vazgeçmeli miyim? Bıkıp emekli mi olmalıyım ?

Ana hatlarıyla

1 – Gündemi ve cildimi takip ediyorum. 2 kere 2 4 eder. Evde soğan, süt var diye cilde sürmek nasıl uygun olabilir ki?

Bu kadar yağ, tuz işe yarıyorsa ben 23 yıldır hangi ciltlerle uğraşıyorum pardon yani :) Aklım almıyor.

Bu arada aklıma gelmişken yüzümüzde bulunan yağ noktalarını sıkma işlemini vida açmaya benzetirim. Vidalar gibi farklı boyutta ve derinliklerde bulunan yağ noktalarını sıkmak yerine onarmak gerekir.

Aralarındaki ortak özellik her ikisi de çok derinlere ulaşıyor. Bu vida buraya büyük gelir ya da bu vida küçük. Bu vida çok ince evet ama kalın bir vida bu olmaz diyen ustaları duymuşsunuzdur.

Tüm bu düşüncelerle boğuşurken biraz hasta ve biraz da açık kapıdan gelen soğukla üşürken açık kapıyı kapattım ve nedense portakal suyu içmek için mutfağa gittim ve gözüm yemek tenceresine ilişti. Tencere ağzı kapalıydı. Kapağı açtığımda içindekiler bitmiş ama kalan atıklar kurumuştu. Birden cildimin de ağzı kapalı boş tencere misali içi kuruyor demek ki diye düşündüm. Tencere kurumuştu bence ertesi güne kadar tezgahta kalan tencere ve atıkları koku da yapar diye düşündüm. Cildime iyi bakmazsam aynı tencere misali leke de olacak, içindeki atıkların çürüdüğü gibi benim cildim de hızla yıpranacak diye düşündüm. Sonra binlerce hizmet verdiğim cilt geldi aklıma. Gayretim şu ki cildiniz için anlamlı önlemler sağlamalısınız.

Aksi halde ilerleyen zamanlarda giderek artan gözenek, iz, leke ve kılcal damar oluşumları ile baş başa kalabilirsiniz.

Cildimizin bakımlı kalma gerçeği cilt bakımı ile doğru orantılı seyreder. Yılda 3-4 kez vücudunuza kese yaptırın ama yüze değil. Keseyle temizlenen cilt üzerinde daha çok çil ve lekelenme olmaktadır.

Cildin yenilenmesi için deri katmanların gerçek değerleri belirlenir ve kişiye uygun bakım yapılır.

Bu uygulamalar yaşam boyu olmazsa olmazlar arasında bulunmalıdır. 3 ay ara ile yılda 4 kez ideal olanıdır.

Kış, yaz demeden 1 yıl içinde yaptıracağınız 4- 6 seans yoğun yenileme işlemleri cildi yeniler ve besler.

Cildinize uygulanan size özel bakım sayesinde cilt altı onarımınızı gerçekleştirmenizi öneririm.

Gülümseyin

Sevgi ve saygıyla kalın

Uz: Estetisyen

Şafak Sol

 

Yazının devamı...

Siyah noktalar

Siyah nokta

Siyah noktalar hücreler arası yağ metabolizma hızının artması ile yağ ve toksinlerin ciltte birikmesi sonucunda gelişirken bir yandan geniş gözeneklerin ve izlerin kaynağını oluşturur.

Deride biriken sıvının üzeri sararıp katılaştıktan sonra hava ile temasa geçer ve siyahlaşır. Sivri uçlu deriden ayrılmış ve gözeneklere bağlı yaşarlar Cildin yıpranmasına neden olan bu sorunu yok etmek mümkün.

Cildimizde noktaları izlerken kaşlarımızı çatıp üzgün, üzgün bilinmez uzaklara gideriz. Dudak kenarlarınızda, oluşan tanecikler, alın ortasındaki iri uçlar ve burun noktalarnı pürüzsüz hayal eder nasıl oluştuğunu ya da nasıl oluşmayacağını düşünürüz.
Derimiz organlarımızdan biridir.
1- Siyah noktalar derimizde olağan bir süreç içinde oluşurlar.
2- Cildin siyah noktalardan zarar görmemesi için bulunduğu yerin ( lokal olarak hormonlarının düzenlenmesi gerekir. ) Kurtulmak için planlamalar yaparken genel hormonlardan bağımsız olarak düşünülmesi gerekir.
3- Sıkılan her nokta cildin tabakalarının hasar görmesine neden olur.
4- Genetik faktörler siyah noktaları kabullenmemiz anlamına gelmemelidir.
5- Siyah nokta ile gözenekler birbirlerinden çok ayrı konumda barınır, gelişir ve çoğalırlar.


Cilt sağlığı açısından bakıldığında siyah noktalar bıraktığı izlerle gittikçe siner.

Sağlıklı ciltlerin % 30' unda siyah nokta oluşmaz. Yağlı ciltlerin % 40 , az yağlı ciltlerin % 10 unda lokal olarak gelişir.
Aşırı yağlı ciltlerin kısmen % 5 inde siyah nokta gelişmez. Ciltte nadiren tek tek görülmesinin nedeni cildin ince, hassas ve telanjaktazi sorunlarının olmasıdır. Yağlı ciltlerde salgılanan yağ hücreleri kolay sıvılaşır ve gözeneklerde birikmez ya da daha az reaksiyon gösterir.

Her bir gözenek labirent gibi köke kadar ucu açık canlı bir dokudur. Tek bir gözeneğin yeniden yapılanması için ekstra çaba sarf etmek gerekir. Genetiğine göre çok geniş ya da çok dar gözenekli siyah noktaları onarmak sağlıklı bir yöntemdir.
Size önerilerde bulunup; Kek yemeye elvada, somon yiyin , bant kullanın, kahve telvesi ile peelig yapın, buhar tutun, sütü mikrodalgada ısıtın diyemem. Bu önerilerle vakit harcamakla istediğimiz cilde sahip olmaktan uzak yaşıyoruz.


Hayatını ağaç keserek geçiren kişiler keresteleri incelerken dayanıklı ve dekoratif işler çıkarmak için heyecanlanırlar. Olası deformasyonların sürpriz olduğu kerestenin kalitesi ve ne için kullanılacağı merak edilir.


Cildin alt katmanlarında oyuk ya da zayıf noktalar hep vardır.

Kişinin biyolojik ve fizyolojik değişimlerinde deri tüm ya da lokal olarak karakter değişimine açıktır. Cildin siyah noktalara ve gözeneklere esir kaldığı dikkate alınmalıdır.
İyi bir cilt için mücadele ederken buharın, maskelerin, bantların, faydasını gördüğünü söyleyenlerden olmayın.

Siyah noktaları gördüğümde fırında kavrulmuş, kabuğu çatlamış kestaneler gelir aklıma. Kestane pişmiş kabuk çatlamıştır.

Köklü dönüşüm ile sağlıklı bir cilt sizin elinizde.

Şafak Sol

 

Gülümseyin

Yazının devamı...

Kadınlar orta yaş bakımında

Kadınlar Orta Yaş Bakımında

23 yıllık meslek hayatımın henüz 6. ayında kendime verdiğim bir söz vardı. Herkesin yaptığını değil kimsenin yapmadığını yapacağım.

İşini iyi yapan ve bu yolda koşan insanların kendilerini seven ve saygı duyan mutlu insanlar olduğuna inanıyorum. Başarılı insanlar başarılı olmak için yola çıkmazlar.

Yaklaşık bir yıl önce Alsancak Pasaport'ta kahve içerken yan masadan gelen minik fısıltılarla birlikte 'Şafak' adını duyunca dönüp baktım. Aynı anda onlar da bana bakıyordu. Bir an sessizlik oldu.

-Merhaba!

-Merhaba?

-Şafak hanım?

-Evet .

-Nasılsınız?

-Sağolun siz ?

-Biz 10 yıl önce size cilt bakımına gelmiştik ..

-Öyle mi hatırlayamadım. Peki sonra niye gelmediniz?

Kahkahalar kopmuştu

-O kadar güzel oldu ki.. Hiç aklımızdan çıkmadınız başka yere de gitmiyoruz fakat gelmeyi çok istiyoruz.

-Peki süper sevindim.

Dile kolay 23 yıl günde 13-14 saat estetik güzellik alanında danışanlarımıza hizmet verirken toplumu bu sektörle ilgili bilinçlendirme çalışmalarıma aralıksız devam ettim.

Oldukça sorunlu bir cildim vardı. Şimdilerde 'cildiniz çok güzel genetik herhalde' diyorlar.

İlk cilt bakımım on iki yaşlarında, her evde kolaylıkla bulunan bir kremi yüzüme uygulamamla başladı. Bir süre sonra cildimde yağlanma artmıştı. Gazete, kitap, radyo ve tv programlarını takip ettiğimde yağlı bir cildim olduğuna karar verdim. Bir süre sonra yağsız bir krem kullanmaya başlayınca cildim kurudu ve derimde pul pul dökülmeler başladı. İzler, lekeler ve irili ufaklı yaralar çıkıyordu. On altı yaşıma girdiğimde ise doktora gittim. Hormon ve kan testleri ile birlikte önerilen ilaç ve kremleri kullanıyordum, mutsuzdum. İnsanlarla yüz yüze konuşurken bakışlarımı kaçırırdım. Peeling ve nemlendiriciler etkili oluyor gibi görünse de ilerleyen zamanlarda cildimde izler ve lekeler giderek kalıcı hale gelmişti. Yurt dışında lazerle cilt soyma işlemi beraberinde yeni lekeler ve izler bırakmıştı. Özgüvenim her defasında daha çok kırılıyordu. Durumu kabullenmiştim. Pudra ve kapatıcılarla saatlerce cildimi kapatmaya çalışıyordum. Bu ciltle nasıl dolaşırsın diye kendime söylenirdim. Ayna karşısında kapatıcı sürüp yüzüme her baktığımda 'bu ben değilim' diyordum. Cildimin iyi olmadığını biliyordum. İyi bir cilde nasıl sahip olacağım konusunda çaresizdim. Makyajla birlikte doğal güzelliğimi silmeden güzelliğime güzellik katacak renklendirmeler ile sağlıklı bir cilt görünümüm olmasını istiyordum. Pek çok yorum ve soru birikmişti, herkeste olduğu gibi.

Rahatsız olduğunuz bir leke , kuruluk, yağlanma, geniş gözenekler ya da izler için için nereye gidersiniz?

Nereye gitmek isteyeceğiniz konusunda size ismen öneride bulunamam ama şunu söyleyebilirim.

Cildimiz sizin zannettiğiniz kadar masum değildir. İyi bir cilde sahip olmak için öncelikle mevcudu koruma altına almak gerekir. Korunma aşıldıktan sonra arzu edilen onarımlar üzerinden planlamalar yapılır.

Her iş öyle değil mi.?

İstatistiklere göre Türkiye' de 500 kadından 4' ü cilt bakımı yaptırıyor. Dünyada cildi için en az para harcayan ülkelerin içindeyiz.

Buna rağmen tüm dünyada kadınlar güzelliği içsel güzellikle bağdaştırırken düğün ve dernek toplantılarında abartılı takviyeyle güzelleşmek yolunda adeta yarışıyorlar. Aslında kendi canavarımızı kendimiz yaratıyoruz. Sizce burada bir tezatlık yok mu.?

Kadınların 35-40 yaşından sonra cilt sorunlarına yönelmeleri demek 35-40 yıllık binayı yenilemek için yola çıkmak demektir. Biz doğar doğmaz yaş alma sürecimiz başlıyor .Cildimiz de öyle. 35-40 yaş önlem almak için geç değil mi sizce de ?

Lütfen yanlış anlamayın. Cilt bakımı buhar, ambul, maske ya da evde önerilen bal - kahve vs. değildir. Cilt bakımı cilt onarımı demektir. Önlem almak için 70 yaş bile geç değildir ancak cilt bakımına 12 yaş itibarı ile başlanmalıdır. Sivilce, yağlanma, kuru cilt, sivilce izleri, ya da geniş gözeneklerin ilerlemesini engellemek ve iyileştirmek için 12 - 17 yaş arasında yılda 2 - 4 kez periyodik bakım yaptırmak sağlıklı bir cilt için koruyucu olurken, genetik faktörlere ve doğal sürece bağlı oluşan yaş alma etkilerini de onarmaktadır. Böylece 35 - 40 yaşlarında ve onarımla birlikte sonrasında memnun kalacağınız sorunsuz bir cildiniz olacaktır.

Şafak Sol

 

Gülümseyin

Yazının devamı...

Çok güzelim

Mucize güzellik

Çocukken elimdeki kaşığa yansıttığım görüntümle oynarken kaşığa dil çıkarıp profilden selfie yapardım. Aynanın karşısında saçlarımı tarayıp 'çok güzelim' diye övünür ensemi görmek için kendi etrafımda defalarca dönerdim. Halil Cibran güzellik için 'bütün bir hayatımız boyu aradığımız yitiğimizdir' demiş . Anlaşılan ben de aynada görmeyi istediğim güzeli arıyordum.

İnsanların ortak noktası en iyiye, en güzele ulaşmaktır. Her zaman, her an büyük umutlara yelken açıp mucizeler bekleriz. Mucize arkasından koşulduğunda bundan zevk alıp kendini beğenen güçlü bir kelime olunca karşılaşmak çok kolay olmuyor.

Bir kaç gün önce elimdeki kaşığa uzun uzun bakarken evde ki aynaya doğru yöneldim. Bir anda kaşıkla oynayan çocuk Şafak ve aynada kendini bulmaya çalışan genç kız Şafak'la buluşmuştum. Kendi kendime muzipçe çok güzelim diye mırıldandım. Hiç değişmemiştim. Yaş alırken yüz hatlarımı muhafaza ettiğimi gördüm. Bana göre bu bir mucizeydi. Burnum, dudaklarım saçlarım her şey gerçek beni işaret ediyordu.

Başkası olmaya özenmeden var olanı yapılandırıp korumuştum. Sizi siz yapan ve daha çok yakışacak küçük dokunuşları ve yapabileceklerinizi size de önerebilirim.

Güzelliğinizi kendi gerçeklerinizin üzerinden tasarlanacak katkılarla ortaya çıkarmak en doğru olandır. Mucize ardından koşulduğunda iyi ve güzel olana ulaşmanın kolay olduğunu öğretirken güzelliklere güzellik sunacak kadar cömerttir.

Kaşıkla selfi yapmadan, ensenizi görmekte zorlanmayacağınız sırtı sırmalı şık cam aynalar kadar ışıl ışıl parlayan güzellikler sizin olsun.

Şafak Sol

 

Gülümseyin

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.