Geçen yazıda yaşam alanlarımızda nefes alan ve bizimle iletişim kuran köşelerden bahsetmiştim. Bu köşelerin hayatımızda nasıl etkileri olacağını kısaca anlatmıştım. Bir kez bitkilerin şifalı dünyasına adım atarsanız vazgeçemezsiniz. Bu alana geçmenizi ve bu farkındalığı yaşamanızı çok isterim. Şimdi bu köşeleri nasıl oluşturabiliriz ve hangi bitkilerden yararlanmalıyız?

Yeşil dünyaya nasıl bir adım atalım?

Planlama adımı

1. Öncelikle evinizde kendinizi iyi hissettiğiniz size ve ailenize iyi geleceğini düşündüğünüz köşeyi seçmekle başlayın.

2. Seçeceğiniz köşenin ışık alması ve ayakaltında olmaması önemlidir. Unutmayın ki bu alan sizin mutluluk ve huzur köşeniz olacak.

Dekorasyon adımı

1. Planlamanızın içerisinde bitkilerinizin yanına yerleştireceğiniz ufak da olsa bir oturma alanı oluşturmanız son derece önemlidir. Minik bir sofa, bir berjer ya da bir yer minderi işinizi görebilir. Hem dinlenmenizi hem de yeşil dünyada kendiniz ile iletişim kurmanızı sağlayacaktır.

2. Bu alanda size iyi gelecek dekoratif objeler kullanabilirsiniz. Ayaklı bir abajur, minik bir sehpa, bitkileriniz için bir çiçeklik uygun dekorasyon için yeterli olacaktır.

Bitkileri planlama adımı

1. Bitki seçimi çok önemlidir. Hem seçtiğiniz alana uyum sağlaması hem de evinizde size şifa verecek bir bitki listesi hazırlamak bu köşenin en önemli adımıdır.

2. Seçeceğiniz bitkilerin dekoratif, kolay bakılabilir ve şifacı olması gerekir. Sizlere bu köşede mutlaka olması gereken 5 bitkiden bahsetmek istiyorum:

Areka Palmiyesi

Yeşil ve oldukça gösterişli bu salon bitkisinin köşenize uygun her boyunu rahatça bulabilirsiniz. Areka bitkisi oldukça yaygın bir salon bitkisidir. Ekvatoral bir görüntüsü vardır. En önemli özelliği hava temizleyici ve dengeleyici olmasıdır. Ortamın oksijen dengesini sağlar ve havadaki karbondioksit seviyesini düşürür. Direkt güneş ışığını sevmez. Yaz aylarında haftada 2 kez sulamak gerekir. Bakımı kolaydır ve ortamınızı güzelleştirmek için ideal bir salon bitkisidir.

Sanseveria

Paşa kılıcı olarak da bilinen bu sert ve sivri uçlu mucize dünyanın en faydalı hava temizleyicilerinden birisidir. Bakımı oldukça kolay ve normal bir gün ışığında rahatlıkla büyüyebilir. Yerini ve ışığını severse boyu metrelerce uzayabilr. Aynı zamanda bazı inançlara göre boyu bir metreyi geçen bir kılıç bitkiniz varsa hazır olun ev alabilirsiniz.

Chlorophytum

Kurdele çiçeği olarak bilinen bu görkemli sarkıt çiçeği tam bir oksijen makinası gibidir. Sigara ve yemek kokularını emerek mekana ferahlık ve temizlik verir. Özgür olmayı ve diğer dostlarına tepeden bakmayı sever kurdele çiçeği . Eğer imkanınız varsa onu yukarıdan sarkıtmanız kurdele çiçeğinizin çok hoşuna gidecek ve minik minik kurdele biçiminde yeni yavrular verecektir. Fazla güneşe ihtiyaç duymayan bu çiçek size kendinizi iyi hissettirecektir, emin olabilirsiniz.

Kaktüs

Bu şifalı köşenizde mutlaka 40-50 cm uzunluğunda bir kaktüsünüz olsun. Kaktüs hem negatif enerjimizi emer hem de ortamdaki radyasyon seviyesini tüm gece temizleyerek düşürür. Bakımı kolay olan bu mucize bitkiniz, yerini sevdiğinde çiçekler açması ile size bambaşka duygular hissettirecek, hazır olun.

Aloe vera

Kızılderililerin mucize bitki olarak gördükleri aloe vera bakımı kolay ve yetiştirmesi çok keyifli bir bitkidir.  Ancak alırken aloe veranın yabani ve doğal olmasına özen göstermelisiniz. Tam bir şifacıdır. İçindeki jeli sayesinde yanıklar, cilt lekeleri, astım, bronşit gibi birçok rahatsızlıktan kurtulabilirsiniz. Ayrıca size güzellik ve dinginlik vererek şifa köşenizin hakkını verecektir.

***

Bu beş bitki ile nefes alan bir köşeyi kurgulamaya başlayabilirsiniz. İlk etapta fazla bitki ile başlamayın. Bir kursa katılın ve bitkiler ile ilgili bakım tavsiyelerine doğru açıdan bakın.

Biz akademimizde öğrencilerimizle bitki temel bakımları ve konumlandırmaları ile ilgili pek çok faydalı bilgiyi paylaşıyor ve bunun hobi değil, yaşam tarzı olduğunu anlatıyoruz. Siz de yaşam tarzınıza yeni bir adım atın ve hayatınızı canlı tutun.

Bir sonraki yazıda sizlere bir sürprizim olacak. Çocukluğunuzun pencere önü çiçeklerini ve anlamlarını konuşacağımız yeni yazılarım için şimdiden çok heyecanlanıyorum.

Ruhunuz ve bedeniniz daima yeşil kalsın...

Nefes Alan ve İletişim Kuran Mekanlar

Yaşadığınız alanlarda nefes alan köşeler oluşturabilirsiniz. Bu köşelerin size yaşam alanınız ile iletişim kurma şansı verdiğini biliyor muydunuz?

Bitkilerle canlı mekanlar oluşturmak ve bu alanların bakımını sağlamak sanıldığı kadar zor değil. Günümüzde hem iç mekan bitkilerine hem de bu alanda hizmet veren kişilere kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Fakat, burada en önemli konu sizinle iletişim kuran ve ruhunuz ile direkt ilişkiye girebilen bir alanı sizden başkasının kurgulayamayacağının bilinmesidir. Danışmanlık yaptığım birçok şirket veya kişiye bu tarz alanlardan ne istediklerini ve ne beklediklerini sorarım. Bunu bilmek çok önemlidir. Mekanlarınızda oluşturduğunuz canlı köşeler öncelikle size huzur ve güven duygusu vermelidir. Enerjinizi dengelemeye destek olmalı ve şifacı köşenizde bir sıcak kahve yudumlamak hayal ettiğiniz cennetin içerisinde bulunma duygusunu hissettirebilmelidir. Alerjen olmamalı ve bakımı zor bitkiler size yük olmamalıdır. Nefes alan köşeler oluşturmak kullanıldığı alanda yaşayan her bireyi derinden sorumluluk bilincine sürükler. Ruh, beden, zihin üçlüsünü dengelerken aynı zamanda ilişkilerinizi düzeltmenize ve kendi kişisel gelişiminize destek olur.

Bitkiler vitamin gibidir. Ruhunuza ve bedeninize şifa etkisi gerçekleştirir. Eğer nefes alan canlı alanı evinizde uygulayacaksanız bu köşeler hobi köşeleri değildir. Evde yaşayan her birey için, özellikle de çocuklarınız için eve gelme ve mutluluk alanı olacaktır. Bu alanları kendiniz için düşünme, dinlenme, meditasyon yapma, kitap okuma ve tazelenme alanı olarak düşünebilirsiniz. Ailecek yapılacak her önemli konuşmanın merkezi haline gelecektir. Burada alınan kararlar daha dengeli ve daha düşünülerek alınır. Bu alanın aurası yani enerji alanı oldukça pozitif ve dengeleyicidir. Saf bir enerjisi vardır bitkilerin. Sizi canlı tutar ve ruhunuza yenilenme duygusu verirler. Ailecek yapılan tartışmalar için en ideal köşeler buralar olacaktır. Yeşil bir dünyada tartışma ve negatif barınamaz. Çocuklarınız için tam bir düşünme alanıdır. Eğer bir davranışları yüzünden mola zamanı verdiyseniz canlı köşeniz farkındalıkları için en doğru yer olacaktır.

Para ve iş gibi maddesel konuların ve yaratıcılığınızın köşesi bu köşedir. Bitkiler berekettir ve üreticidir. Eğer evinizin yeşil alanları ile ilgili yardıma ihtiyacınız varsa online danışmanlıklar ve bitki bakımları için eğitimler almanızı tavsiye edebilirim.

Yeşil dünya iş dünyamız için yeni düzende olmazsa olmaz bir unsur olacaktır kuşkusuz. Artık evlerimizde çalışmaya alışmaya başladığımız bu günlerde tekrar kalabalık ortamlara, ofis havalandırma sistemlerine ve taşıdığımız negatif duygu durumumuza bir çözüm bulmak kaçınılmaz olmuş durumdadır. Çalışanlar ve müşterilerimiz için psikolojik bir etki olacak bitkileri nasıl kullanacağımızı ve faydalarını anlatmak isterim.

Ofisinizde uygulayacağınız bitkisel alanlarda kullanılacak bitkiler çok önemlidir. Sağlığınız ve psikolojimiz için doğru konumlandırılmaları ve uygulanmaları gerekir. Bu alanlar hem şifa için hem de para kazanma ve motivasyon alanları olarak işyerinizin en önemli alanları olacaktır. Yaratıcılık ve üretkenlik toplantılarınızı yapacağınız alanlarda bitkiler ile bir alan yaratmak toplantılarınızın ve hayal gücünün sınırsızlığının mucizelerini görmenize yardımcı olacaktır.

Çalışanlarınızın masalarına koyacağınız bir küçük bitki üretkenliğin, motivasyonun, disiplinli olmanın ve ekip ruhunda çalışmanın etkilerini artıracaktır. Stres altında çalışmanın ne kadar zor olduğu düşünülürse böylesine küçük ama büyük etkileri olan bir çözüm oldukça faydalı olacaktır. Özellikle havanın temizlenmesinde ve bağışıklık sistemimizin kuvvetlenmesinde etkileri olan bu bitkilerden faydalanmanızı tavsiye ederim.

Evinizde mutlaka bulundurmanız gereken bitkiler ve özellikleri ile ilgili bilgileri bir sonraki yazımda okuyabilirsiniz.

Ruhunuz ve bedeniniz daima yeşil kalsın….

Tabiatla birlikte uyum ve ahenk içersinde yaşamayı öğrenmemiz gereken günlerden geçiyoruz.

Yaşadığımız Dünya milyarlarca yıl önce bir gezegenle çarpıştığında neler olacağını yüce yaratıcıdan başka kim bilebilirdi? Bizler evrende minik bir kum tanesi kadarız. Fakat bu yaşamsal hikayenin detaylarını bilim adamlarına bırakalım.

Tabiatı, bize güç ve şifa veren diğer canlıları ne kadar tanıyoruz?

Ne kadar saygı duyuyoruz?

Evrenin merkezine kendimizi koyduğumuzda, minicik virüs gelip nasıl oluyor da tüm dünya insanlarına, din, dil, ırk, statü ayrımı yapmadan haddini bildiriyor? Biraz düşünelim!

Bitkiler dünyasına dair kaleme alacağım her yazımda sizlere aktaracağım bilgileri okuduğunuzda, tabiat ve diğer canlılar aleminde yaşanan mucizelere tanık olacaksınız.

Bitkilerin ruhsal ve fiziksel sağlığımıza katkıları mucizevidir. Ruhsal anlamda terapi etkilerinin dışında, ilaç sektöründe yoğun olarak kullanılması, şifacılık özelliğini anlatmaktadır. Bitkiler evrende yaşam döngüsünün koruyucusudur. Yeşil örtü yok olduğunda canlılar yaşayamaz. Kuraklık ve susuzluk canlılığı ortadan kaldırır. Bu durumda insan olmak tek başına yeterli değildir. Bitkileri ve hatta tüm canlıları korumak, onların enerjilerinden faydalanmak ve hayatımızın dengesine yansıyan pozitif etkilerini keşfetmek demektir.

Yaratılmış olduğuna inandığımız tüm diğer canlıların bu yaşamsal döngüde bir görevi vardır. Onlara dokundukça, daha iyi tanıdıkça, kokusunu aldıkça tılsımından etkileneceksiniz. Eğer evrenin 24 saat gibi bir sürede yaratıldığını varsayarsak, insanlık tarihi yaratılışın son saniyesinde başlamıştır. Bu durumda insan için adeta uzun zamanlar boyunca hazırlanmış, milyarlarca tür canlı ve büyük bir sistemden bahsediyoruz. Son canlı türü olarak dünyaya gelen biz insanlar için, milyarlarca yıl boyunca gelişen ve mucizeleri adeta önümüze keşfetmemiz üzerine sunan bu sistemi neden bu kadar kısa sürede bozduğumuzu düşünmek gereklidir. Yapay olan her türlü materyal ve kimyasallar ile saygısızca tüm bu ekolojik sisteme bu kadar düşmanca neden davranıyoruz?

Birlikte Sorgulayalım!

Beslenme, barınma, tedavi olma, nefes alma, mutlu olma, karşılık beklemeden bize hizmet etme gibi her türlü güzelliği sunan tabiata hangi duyguyla ve bilinçsizlikle bu kötülüğü yaptığımızı bir an önce fark etmeliyiz. Tabiat canlıdır. Ruhu, duyguları, hafızası, zekası ve bir iletişim şekli vardır. Doğa ve ekolojik sistem olmazsa canlılar için yaşam biter. Dünya’yı diğer gezegenlerden ayıran özellik bitki örtüsü ve oksijen oluşumudur. Bitkiler biz canlılar için hava kadar, su kadar önemlidir ve öylede olacaktır. Bitkiler şifacıdır. Varlık sebepleri evreni ve bizi şifalandırmak üzerine kodlanmıştır. Duyguları ve zekaları sayesinde bizlerle iletişim kurarlar ve yol gösterici olabilirler. Eğer bu karanlık günlerde, baharın uyanışını doğru anlar ve tabiat ile savaşımıza son verme kararlılığında olursak kendi uyanışımız ile birlikte evren tekrar dengelenecek ve geleceğimiz daha sağlıklı temellere oturacaktır. Hem bedensel hem ruhsal sağlığımızı dengede tutmak için tabiatın yumuşak sesini duymalı, farkındalıkla bu pandemi dönemini tamamlamalıyız.

Gelecek yeni dünya düzeninde doğa ile hizalanmak ve doğanın sesini duymak zorundayız.

Ruhunuz ve bedeniniz her zaman yeşil canlılığında olsun…