Zeynep Çatal - Röportaj

- Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Bilkent Üniversitesinde Arkeoloji ve Sanat Tarihi eğitimi aldıktan sonra İngilizce-Türkçe çevirmenlik bölümünü bitirdim. 27 yaşındayım. Bir tarafım daha interaktif, mobil, konuşkan, eğlenen ve daha deli dolu, diğer tarafımsa daha sakin, daha stabil, düşünen ve irdeleyen. Sevdiğim insanlar ve sevdiğim şeylerin benim için değişmesi çok zor yani daha gelenekçi ve sabit biriyim. Parapsikoloji ve psikoloji üzerine okumaktan ve düşünmekten keyif alıyorum. Tasarımın yanı sıra fotoğrafçılıkla ve dekorasyonla ilgileniyorum. Hayatımdan da son derece memnun ve tatminim.

- Tarzınızı nasıl betimliyorsunuz?

Klasik bir tarzla modern yaşamı birbirine entegre ettiğim, hissettiğim anın enerjisiyle ilham aldığım eklektik bir tarzım var diyebilirim. Kimi zaman sakin renklerden oluşan dantel detaylı tasarımlar kimi zaman rengârenk, cıvıl cıvıl neşeli ve modern dizaynları bir arada görebilirsiniz.

- Tasarım yapmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz?

Tasarımın insanın içinden geldiğini düşünüyorum. Kendinizi daha iyi tanıdıkça, içinizdeki yetenekleri gün yüzüne çıkartabiliyorsunuz. Bu süreçte böyle başladı. Önce tasarımlarımı kendim için yaptım. Daha sonra Tekstil sektöründe olan değerli babamla bir süre çalıştıktan sonra kendime ait bir markam oldu.

- “Zeynep Çatal Fashion Workshop & Botique” i yaratım sürecinizden biraz bahseder misiniz?

Eğer kararlıysanız, biraz da cesaretle kısa sürede ilk adımı atabilirsiniz. Zeynep Çatal Workshop & Boutıque’ in oluşum sürecide kısa sürede rengârenk gerçekleşti. İlk tasarımlarımı profesyonel bir şekilde kendi atölyemde ve kurduğum ekiple oluşturmak son derece keyifliydi.

- İlham kaynaklarınız neler?

Duygularımı harekete geçiren her dış unsurun yanında tarih ve farklı kültürler. Arkeoloji ve Sanat Tarihi eğitimi aldığım dönemde, günümüzün tarihin bir yansıması olduğunu fark ettim. Okuduğum ve gördüğüm şeylerden çok etkilendim. Kısacası ikinci kez baktığım her şey ilham kaynağım diyelim.

- Şu anki müşteri profiliniz, ulaşmayı amaçladığınız hedef kitlesi ile örtüşüyor mu?

Tasarımı profesyonel olarak iki senedir yapıyorum. Çok uzun bir süre olmamasına rağmen, hedeflediğim kitleyle çok keyifli işler yaptığımızı söyleyebilirim. Bu süreçte yepyeni insanlarla ve onların bambaşka tarzlarıyla tanışmak, başladığım gün koyduğum hedeflerin de değişmesine sebep oluyor. Çok daha keyifli ve eğlenceli çalışmaların beni beklediğini hissedebiliyorum ve bu yüzden heyecanlıyım.

- Müşterileriniz tasarımlarınızı, daha çok gece mi gündüz mü kullanmak amacıyla size başvuruyorlar?

Benim tasarımlarımda açıkçası belirli bir kısıtlama yoktur. Herhangi bir tarzda, günün herhangi bir saatinde giyebileceğiniz kıyafetler sürekli olarak dikilip, atölyemde yerini alıyor. Örneğin, gece kıyafeti için gelen bir müşterim o sırada gördüğü günlük bir pantolonu veya bir gömleği de deneyip, alabiliyor. Dolayısıyla, müşterilerim hayalindeki tasarımı bulup, ihtiyacına göre gece veya gündüz kullanabiliyor.

- İnsanların tasarımlarınıza nasıl tepkiler göstermesini bekliyorsunuz?

Çoğu müşterimle çalışmalar sırasında sıcak ilişkiler kuruyoruz. Ertesi gün kendilerinden telefon almak, kendilerine yapılan iltifatları bana anlattıklarını duymak ve ses tonlarındaki mutluluğu hissetmek beni yeterince mutlu ediyor.

- Haute Couture olarak çalıştığınızı biliyoruz; ilerde koleksiyon hazırlamayı düşünüyor musunuz?

Evet böyle bir planımız var ve çok yakında koleksiyon tarihimizi duyuracağız.

- Erkek müşterileriniz butiğinizi nasıl keşfetti?

Daha öncede bahsettiğim gibi tasarımlarımda herhangi bir kısıtlama yok. Sanıyorum kulaktan kulağa yayıldı. Erkek kıyafetleri tasarlamayı seviyorum, bence erkeklerin de tasarım kıyafetlere çok büyük ilgisi var. Yakın zamanda erkeklerinde kadınlar kadar moda takipçisi olacağını düşünüyorum.

- Atölyenizde tasarladığınız elbiseleri online olarak siteniz üzerinden satışa çıkarmayı düşünüyor musunuz?

Bu konuda çalışmalarımız var, kısa bir süre sonra online satış yapıp, ulaşamadığım birçok noktaya ulaşmayı hedefliyorum. Şu aşamada http://zeynepcataldesign.blogspot.com/ adresinde çeşitli tasarımlarım yayınlanıyor. Ankara dışından tasarımlarımla ilgili talepler almaya başladık. 

- Takip ettiğiniz ve tarzını beğendiğiniz ya da birlikte çalışmak istediğiniz tasarımcılar yerli/yabancı kimler?

Preen, Jason Wu, Zuhair Murad, Derek Lam, Michael Kors.

- Kişisel olarak giyim konusunda hazır giyim markalarını mı yoksa tasarımcıları mı tercih ediyorsunuz?

Genelde kendi kıyafetlerimi giyiyorum ama eğer beğendiğim tasarımlar olursa tabii ki alıyorum ve basic ürünler için de hazır giyimi tercih ediyorum.

- İstanbul’dan bağımsız bir tasarımcı olarak, bize biraz Ankara’lıların moda anlayışından bahseder misiniz?

İstanbul bir dünya şehri ve bence dünyada modayı en iyi takip eden şehirlerden biridir. Bu anlamda daha cesur, daha yaratıcı ve daha özgün çalışmaların insanlar tarafından kolaylıkla talep edildiğini düşünüyorum ve bu yüzden Ankara ve İstanbul’u birbiriyle kıyaslamak zor, ancak Ankara da moda anlamında yeniliklere çok açık ve modern tarzları hızlı benimseyebilen bir yapıya sahip.

- Planlarınız arasında ilerde İstanbul’da da tasarımlarınızın satışa sunulacağı bir butik ya da oluşturacağınız ekip ile atölye açmak var mı?

Açıkçası Zeynep Çatal’ın Avrupa’da tanınan bir marka olması benim en büyük hayallerimden biri ve bu hayali gerçekleştirebilmek içinde ikinci adımı İstanbul’da atmamın iyi olacağını düşünüyorum, bu konuda da çalışmalarımız sürüyor.

- Markanız ile yurtdışına açılmayı düşünüyor musunuz?

Yukarda da söylediğim gibi bu benim uzun vadeli en önemli hedeflerimden biri.

- Moda haricinde ilgi alanınızda başka çalışmalar var mı?

Dekorasyon ve fotoğrafçılıkla uğraşıyorum. Moda çekimlerimi de büyük bir zevkle çoğu zaman kendim yapıyorum. Dekorasyon alanında da hedeflediğim bazı çalışmalar var. Çok yakında bundan da haberiniz olacaktır.

- Son olarak, en büyük hayaliniz nedir?

Açıkçası hayallerim yaşım ilerledikçe değişiyor. Eskiden daha somut ve kısa vadeli şeyler peşindeyken artık daha soyut ve daha kalıcı ve daha uzun vadeli mutluluklar peşindeyim. İşimde başarılı olmak dışında kalabalık bir aile kurup, yoluma, sevdiklerimle, huzurla ve sağlıkla devam edebilmek en büyük hayalim..

Röportaj; Selin Çetinkaya