02.01.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
Röportaj: Itır IlgazFotoğraf: Bünyamin Aygün
Giorgetti Ailesi üç kuşaktır mobilya işinde. Siz nasıl başladınz anlatır mısınız?
Ben üçüncü ve son kuşağım. Firmamızın 110 yıldan fazla bir geçmişi var. Bu sektörde hala aynı ailenin elinde bulunan tek şirketiz. Ama ben sektöre girdiğimde dedemin mezarda kemikleri sızladı sanırım. Çünkü Giorgetti'nin yaptığı ürünleri beğenmiyordum. Ve değiştirmeye karar verdim.
Bugünkü Giorgetti çizgisi sizinle mi başladı?
Evet, 20 yıl önce. Bu elbette kolay olmadı. Çünkü Giorgetti'nin ilkeleri vardı. Ahşap kullanılması, kalite ve el işçiği geleneğimizi oluşturan unsurlar. Ben de değişimi gerçekleştirirken bu geleneğe bağlı kaldım.
Türkiye'ye İsmet Mobilya ile geldiniz...
Evet yedi yıldır birlikte çalışıyoruz. Önce başka bir firmayla anlaşmıştık. Ancak sahibi vefat etti. Ona teşekkür borçluyum çünkü bize Türkiye'yi, Türkiye'ye de Giorgetti'yi tanıttı. Asıl patlama Akyürek ailesini tanıdıktan sonra meydana geldi. Birbirimizi çok iyi anladık.
Neden kendi mağazanızı açmadınız?
Türkiye'yi tanımıyorduk. O yüzden var olan bir ismi kullanmak daha avantajlı geldi.
Farklı ülkelerden tasarımcılarla çalışıyorsunuz. Biraz anlatır mısınız?
Değişim kararını verdikten sonra asıl adımı atmak için hangi mimarlar ve tasarımcılarmla çalışacağıma karar vemem gerekti. Ne istediğimi ve kimi istediğimi netleştirmem ve bir profil çıkardım. İlk şartım daha önce hiç mobilya tasarlamamış olmalarıydı. Resim heykel yapan, kalem kullanmayı bilen gerçek sanatçılara ihtiyacım vardı.
Neden özellikle mobilya yapmamış olmalarını istediniz?
Çünkü farklı şeyler istiyordum. Taklit olmasın, hiç bir mobilyaya benzemesin, ilk olsun istiyordum. Ve sonunda üç isme karar verdim. Profösör Massima Scolari Venedik Üniversitesi'nde mimarlık dersleri veriyor. Onu ikna etmek için iki yıl uğraştım. Leon Krier Londra'da yaşayan Lüksemburglu bir tasarımcı. Kendisi aynı zamanda Prens Charles'ın danışmanı ve şehir planlamacısı. Chi Wing Lo ise Hong Konglu bir Çinli. Üçü de ilk bez benimle birlikte mobilya yapmaya başladı. Ama hepsinin çok derin bir kültürel birikimleri var. Bizim ürünlerimizin farklı olmasının sebebi bu.
Her sezon yeni bir koleksiyon hazırlıyor musunuz?
Evet. Ama bunu yaparken hiç bir trende bağlı kalmıyoruz.
Bu koleksiyonda sizin için en özel parça hangisi?
Erasmo adlı yaprağı andıran çalışma masası benim için çok özel. Ahşabın sanatla birleştiği, el işçiliğinin ve sanatın bir araya geldiği bir parça.
İstanbul'u nasıl buluyorsunuz?
Hoşuma gidiyor. Üçüncü kez geliyorum. Her geldiğimde yeni bir şey buluyorum. İstanbul, İstanbul olarak kalabilmiş bir şehir.. Çok orjinal ve diğer büyük şehirlerden çok farklı.
Kendi evinizdeki mobilyalar nasıl?
Parçaları önce ben denemek istediğim için evimdeki mobilyalar sürekli değişiyor. Bu yüzden karım benden nefret ediyor diyebilirim.