Ateşkesi bozan İsrail, iki aydır Gazze’ye gıda, ilaç, çadır veya başka bir yardım girişine izin vermiyor...
İki milyondan fazla Filistinli açlıktan ölüme mahkum edilmiş durumda. İnsani yardım kuruluşları tarafından yapılan bir çalışmaya göre, sadece mart ayında 4 bin civarında çocuk, akut yetersiz beslenme nedeniyle hastaneye kaldırıldı... Bebekler, çocuklar açlıktan ölüyorlar artık... Bırakalım yağdırdığı bombaları soykırım sürüyor yani... Nitekim BM, daha yeni İsrail’in Gazze’ye iki aydır uyguladığı “acımasız ablukayı kaldırma” çağrısında bulunarak, yardımın bir pazarlık konusu olmaması gerektiğine vurgu yaptı... Ama her zamanki gibi İsrail’in BM’yi taktığı, dinlediği falan yok. Başbakanları katil Netanyahu bunu bir de Hamas’a baskı uygulamak, İsrailli rehineleri kurtarmak amacıyla yaptıklarını söylüyor hiç utanmadan... Bu durumda da normalde dünya ülkelerinden “yeter artık” demelerini bekliyor vicdanlar... Ama başından beri katliamı soykırımı seyrettikleri gibi hiçbirisinden yine tepki yok. Gelen tek bir ses var o da Filistin’in kendi içinden... Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Hamas’a, sert sözlerle çıkışarak, rehinelerin serbest bırakılmasını istedi. Hamas’ı Gazze’ye saldırmak için İsrail’e bahane sunmakla suçladı… Ardından da karşılıklı hakaret içeren sözler sarf edildi taraflarca... Dolayısıyla Hamas ile İsrail arasında yürütülen ateşkes görüşmelerinde yeni gelişmelerin olabileceğine ilişkin sinyaller gelirken, Mahmud Abbas’ın, Hamas’a sert sözlerle yüklendiği, hakaret içeren bir konuşma yapması ortalığı karıştırdı. Hamas ile El-Fetih arasındaki ulusal birlik müzakere çalışmaları da sıkıntıya girdi... Daha doğrusu bir de iç kavga alevlendi...
★★★
İsrail soykırımcı bir güç, bu bir realite, Filistinlilerin yaşadığı zulmün arkasında bu var. Ama bir başka realite de Filistinlilerin birbirine düşme durumu birlik beraberlik içinde olmamaları maalesef... El Fetih-Hamas çekişmesi uzun yıllardır süregelen bir vaka ve birlikten yoksun olmaları da onları zafiyete düşüren unsurların en önemlisi... Zira 2006’daki seçimlerde Hamas’ın kazanması, sandıktan çıkmasından sonra İsrail’in yanı sıra Gazze’ye ambargo uygulayan bir Filistin otoritesi söz konusu... Filistin Yönetimi sıklıkla Gazze’de kontrolü ele alma talebini dile getiriyor. Hamas da Abbas’ı İsrail ile iş birliği yapmakla suçluyor. Bu anlamsız rekabet, çekişme de İsrail’in pervasız, aşağılık işgaline, soykırım alçaklığına rağmen devam ediyor... Nasıl hesaplar dönüyorsa artık... Burada kişisel çıkarlar da olabilir siyasi çıkarlarda olabilir… Ama kim ne hesap peşindeyse ne yapıyorsa da acı faturanın Filistin davası ve halkına kesildiği açık... Bu da zaten küçücük bir toprağı kalmış Filistin’in direnişini olumsuz etkiliyor elbette... Kaldı ki Mahmut Abbas, Gazze’ye Hamas’a söz ediyor ama Batı Şeria’da İsrail’in uyguladığı işgal politikası da malum... Mahalle mahalle bölünmüş bir Batı Şeria var, insanlar ibadetlerini bile yapamıyorlar, düğünlere kadar karışan, evlere pervasızca giren yaşama müdahale eden bir İsrail işgal süreci söz konusu... O nedenle de Filistinliler arasında Abbas’ın ve Filistin Yönetimi’nin İsrail’e karşı etkisiz kaldığı yönünde eleştiriler var.
★★★
Yani; İsrail bir terör devleti bunda kuşku yok. Filistinlilere ait topraklara çökmek için yıllardır zorbalık yapıyor... İsrail’in yaptıkları çok açık bir şekilde insanlığa karşı işlenmiş suçlar. Soykırım denildiğinde sadece insan öldürmek değil ki insanları göçe zorlamak, yiyeceğe, içeceğe, ulaşımı engellemek, aşağılamak, baskı, zulüm gibi yelpaze çok geniş. İsrail bunların hepsini de yaptı, yapıyor. Hem de alenen... Fakat iki Filistin yapısının beraber olmadığı, birbirleriyle kavga ettiği sürece, her ikisinin de İsrail açısından bir bahane unsuru olduğu, kullanıldığı da ortada...