“2. LiG’DE BAŞLADIM ŞiMDi ŞAMPiYONLAR LiGi’NDE OYNUYORUM”

... New York Times gazetesine giriyorsan bu bir başarıdır
Çeşme’nin bu yaz en popüler mekanlarından Marrakech’ın sahibi Mehmet Özöner’in adına yaz boyunca magazin sayfalarında rastladık. Çapkınlıklara adı karışan Özöner kadınların bu yoğun ilgisinden hayli bunalmış. Gece kulübü işletmesine rağmen yazılanların aksine gece hayatını sevmiyor, içkiyle pek arası yok, aslında çok sade bir hayatı var.

* Marrakech fikri kimden çıktı? Konsepti nasıl oluşturdunuz? Fas’a özel bir ilginiz var mı?
Fas’a özel bir ilgim yok. Bir gün televizyon izlerken Marrakech anlatılıyordu. Kulağıma çok güzel bir sound geldi. İçinde hem Arap, Kuzey Afrika, Fransız ve Türk etkisi vardı. Marrakech Beach Club’ı, Marrakech üzerine kurmak durumundasın. Bir konuyu içeriyorsa o konunun gereksinimindeki her şeyi yapman gerekiyor. Marrakech deyince sarıklar, Araplar, Kuzey Afrika görüntüsü gelmişti, oradan çıktı. Fabrika gibi bu da kendi içinde bir sanayi, olmazsa olmazları var. Artık işletmeciler bana soruyor, “Abi gel, oldu mu diye bir bak” diyorlar.

* İstanbul’a gelmeyi düşünüyor musunuz?
İstanbul’a gelmeyi düşünüyorum, yerleşiyorum. Ama böyle bir yer açmayı kesinlikle düşünmüyorum. Ben kendi konumumda mütevazılığımı hiç kaybetmedim, biz Çeşme’de bir isimiz. Çeşme’de bir Türkiye markası olduk. İstanbul’da bilinen iyi işletmeciler de benle bir şeyler yapmak istiyor. Ben de yapmak isterim ama kışları gece hayatından uzak durmayı istiyorum. Onlarla bu işi yapmak çok gurur verirdi. Ben işimde çok yoruluyorum. Beynen ve fiziken. Marrakech’in sezonu 5 ay sürüyor.

* Gençler ve ünlüler arasında Marrakech revaçta. Burayı seçmelerinin sebebi ne sizce?
Bunu müşteriye sormak lazım. Elimizden geldiği kadar güzel bir hizmet vermeye çalışıyoruz, iyi niyetliyiz. Herhangi bir işletmede hata bulmak arasan çok kolay ama iyi niyetli mi, değil mi ona bakmak lazım. Buzlu havlular, salatalıklar, akşamları Blush servisimiz var. Farklı şeyler yapıp insanları mutlu etmeye çalışıyoruz.

* Müşteri profili nasıl? Bir kriteriniz var mı?
Kapıdan çok insan çevirdik. Herkes bilsin ki içerdeki insandan daha fazlasını kapıdan çeviriyoruz. Herkesi her kulübe almazlar. Almamaları da gerekiyor. Fiziki anlamda görüntü, yanlış bir terlik, şort olabiliyor. Yanlış değerlendirdiğimiz kişiler de olabilir. Reina’nın kapısına gidince beni almak beni tanımak zorunda değil. Bazı insanlar şanslarını çok zorluyor. Marrakech’e girmeniz için isim olmanıza gerek yok. Gündüz güneşlenirken insan yanında onun gibi biri olmasın istiyor.

“Burayı Ayşe’yle, Nurgül’le doldurmadım”n İlgiden memnun musunuz?
Çok memnunum. Şimdi ben İzmir’deki bir markayı Türkiye’de marka yaptım, Marrakech diye isim oldu. Biz eskiden İzmir’de bir Marrakech’ tik. İzmir’den çıkıp Türkiye’de marka yaptığınız zaman bu bir başarıdır. New York Times gazetesine giriyorsan bu bir başarıdır. Futbola yorumlarsak 2. Lig’te oynadım. Bank Asya’ya çıktım. Süper Lig’e çıktım. Şimdi Şampiyonlar Ligi’nde oynuyorum. Bu gurur verici bir şey. İnsanların benim kiminle beraber olduğumu ya da ne kadar çapkın olduğumu konuşmaları, gelsinler sabaha kadar gülelim, konuşalım. Ama Mehmet Özöner ve Marrakech’i yapanlar bunlar değil. Ben burayı Ayşe’yle Nurgül’le doldurmadım. Geçen sene burada iki tane klip çekildi. Mesela Demet Akalın. İnanılmaz desteği oldu. Dünya cicisi, hiç menfaatsiz inanılmaz desteğini gördük. Bütün Galatasaray, Fenerbahçe futbolcuları buraya gelir. Ve herkes burada o kadar huzurlu ve rahat ki.

* Ne tarz müzikler çalıyorsunuz?
Her şey çalıyoruz. Burada müşteri müziği yönlendiriyor. Bu sene Ajda Pekkan- ‘Arada Sırada’ çok isteniyor.

* En çok hangi içki tüketiliyor?
Votka, viski.

* New York Times gazetesinde en iyi en popüler eğlence mekanı seçildiniz? Ne düşünüyorsunuz?
İyi anlamda konu olmak gerçekten gurur verici. Çıktığı zaman Çeşme’ye bir şey kattığını anladım.

* Hayatınızı seviyor musunuz?
Gece hayatını sevmiyorum ama işimi çok seviyorum. İşimdeki gece hayatını çok seviyorum. İşim dışında çıkmam. İstanbul’da kimse beni Reina’da, Sortie’de göremez. Mesela ben arabamda müzik dinlemem, evimde de televizyon kanalı açmam.

“NURGÜL ‘HAYIR’ DiYORSA HAYIRDIR”
* Kendinizi çapkın olarak görüyor musunuz?
Evet. Ama terbiyesiz olarak görmüyorum. Çok ciddi fark var arada. Bir kadın bir şey istemediği sürece bir erkek hiçbir şey yapamaz. Bence gece gezen kadınlar da çapkın. Evet, Türkiye’de yaşayan milyonlarca erkek gibi ben de çapkınım. İki senedir en çok kız kıza gelinen mekan. İçeride yüzde 70 kız olan tek beach club Marrakech’ tir. Demek ki insanlar kendilerini burada güvende hissediyor. Çapkınlık ayrı bir şey. Artık kadınlar daha çapkın.

* Şimdi kimle birliktesiniz?
Kimseyle. Ben birisiyle beraber olduğum zaman onunla gurur duyarım. Elini tutarım ve sokağa çıkarım. Birisiyle beraber olup “Hayır, değilim” demek kadar karşındakini küçük düşürecek hiçbir şey yok.

* Nurgül Yeşilçay ilişkisi doğru mu ?
İnanın o konuya girmek bile istemiyorum.

* Böyle bir şey olmasaydı bu tür haberler çıkmazdı diye düşünüyorum...
Bence de. O kadar. Sizin yazdıklarınızın hepsi doğruydu. Türkiye’nin çok ünlü çok medyatik insanlarını tanıyorum. Bunların içerisinde şarkıcısı var, fotomodeli var. İşimiz gereği hepimiz aile gibiyiz. Neden benim adım Demet Akalın’la çıkmadı da bir kişi aradan seçiliyor bir şey deniliyor.

* Ve inkar ediliyor...
İnkar edilmeyi de bir bayan olduğu için saygı duymam gerekiyor.

* Şu an konuşuyor musunuz? Konuşmuyorum ama küs olduğumuzu zannetmiyorum. Herhangi bir kırgınlığımız olmadı. Haberler çıktıktan sonra tekrar buraya geldi. Bana gelmedi, Marrakech’e geldi. Ama geldi. Kırgınlık, küskünlük, kavga gürültü söz konusu bile değil. Bazen insanlar arkadaş kalabiliyor. Nurgül, “Hayır” diyorsa hayırdır. Böyle bir şey dediyse bana da erkek olarak doğrudur demek yakışır.