Cadde 5 günde devriâlemle Jules Verne’e rakip

5 günde devriâlemle Jules Verne’e rakip

20.05.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

ABD’nin en popüler sabah haberleri olan “The Today’s Show”un sunucusu Matt Lauer, 1 Mayıs günü İstanbul’dan yaptığı 2.5 saatlik canlı yayınla ABD’lileri Türkiye’ye hayran etti. Lauer, Türkiye’den sadece Cafe Milliyet’e konuştu

5 günde devriâlemle Jules Verne’e rakip

O Amerika’nın en popüler sabah haberleri olan ‘The Today’s Show’un sunucusu Matt Lauer. Reyting rekorları kıran, kadınların sevgilisi Matt Lauer, 1 Mayıs günü İstanbul’dan tam iki buçuk saat süren özel bir yayın yaptı. Sutanahmet Camii, sema gösterisi, Kapadokya gibi konulara geniş yer vedikten sonra NBC’nin telefonları kilitlendi. Milyonlarca Amerikalı Türkiye’ye seyahat etmek istediklerini söylüyorlardı. Türkiye’ye âşık olduğunu ve ailesiyle tekrar ziyaret etmek istediğini söyleyen Amerika’nın en ünlü sunucusu Matt Lauer, Türkiye’den sadece Cafe Milliyet muhabiri Meltem İnan’a konuştu.
Jules Verne’in 80 Günde Devrialem’ine rakip çıktı. NBC’nin popüler sabah haberleri ve reyting rekortmeni programı THE TODAY’S SHOW’un yakışıklı sunucusu Matt Lauer, senede bir defa, art arda beş gün boyunca programı dünyanın farklı bir ülkesinden açarak adeta bir rekora imza atıyor. “Where in the World is Matt Lauer- Matt Lauer Dünyanın Neresinde” isimli yayın, tüm Amerikan seyircilerini ekran başına toplayıp büyük merak uyandırıyor. Bu yıl, beş gün içinde programı sırayla  Buenos Aires, Amsterdam, Laos’tan açan Lauer’ın dördüncü durağı ise İstanbul’du... Bir gezgin olarak kıskanmadım desem yalan söylemiş olurum...
Türkiye’ye turist sayısının artmasını sağlayacak bu tanıtımın arkasındaki  isim ise NBC ‘nin Türkiye temsilcisi gazeteci Aziz Akyavaş. Yaklaşık beş yıldır programın İstanbul’dan yapılmasını sağlamak için NBC yöneticilerine ısrar eden Akyavaş, organizasyonun kusursuz olmasını sağlamış. Tabii yayının bu kadar mükemmel ve beş yıldızlı olmasını sağlayan T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür ve Turizm’den sorumlu Vali Yardımcısı  Cumhur Taşbaşı, İl Turizm Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Beşiktaş Belediyesi ve Büyükşehir’e bağlı Turizm Atölyesi’nin projedeki potansiyeli anlayıp canla başla  desteklemiş olmalarını da belirtmeden geçmemek lazım.
“Where in the World is Matt Lauer- Matt Lauer Dünyanın Neresinde” özel yayınının baş aktörü Matt Lauer, bu ihtişamlı yayın sonrası sorularımızı yanıtladı.

İstanbul’u nasıl buldunuz?
İstanbul benim uzun zamandır hep gelmek istediğim ve hayalini kurduğum bir yerdi. Yaptığımız özel yayın nedeniyle sadece altı saat görebildim ama yeniden gelmemi isteyeceğime karar vermemi sağlayacak kadar uzun bir süreydi. Buranın kültürü ve tarihi beni büyüledi. Ve inanılmaz güzel bir şehir. Yani beni bu kadar etkileyebileceği aklıma gelmemişti. Çok sıcak, tozlu ve zorlu olacağını düşünmüştüm. Ama geldim gördüm ki, burası adeta bir vaha...

NBC niye İstanbul’dan özel bir yayın yapmaya karar verdi?
Bir sürü nedeni vardı. Karar verirken bir sürü farklı nokta öne çıkıyor. Öncelikle tüm haftayı planlama şeklimiz büyük rol oynuyor. Farklı kıtalardan ülkelere yer vermeye çalışıyoruz. Bu sene Avrupa, Afrika sahilinde bir ada, Güney Amerika ve Uzakdoğu vardı Ve yaptığımız seçimler arasında Türkiye hepsinin arasında bir köprü görevi görüyordu. Konum olarak avantajlı olmasının yanı sıra iki saatlik muhteşem enformativ bir yayın olanağı sağlıyordu bize.

Jules Verne’ın ‘80 Günde Devrialem’ eserini hepimiz biliriz. Ama siz bu sayıyı beşe indirdiniz. Psikolojik ve fiziksel olarak bu kadar kısa zamanda Dünyayı bir ucundan bir ucuna gezmek sizi nasıl etkiliyor? İyi tarafları ve kötü tarafları neler?
Güzel bir kısmı var mı diye düşünmeye çalışıyorum. (Gülüyor). İyi kısmı, belki de normalde hayatım boyunca göremeyeceğim yerleri, işim sayesinde görebiliyor olmam. Bu dokuzuncu yılımız. Everest Dağı’na tırmandım, Macchu Picchu’ya gittim, çok ilginç yerlerde bulundum mesela Kuzey Atlantik’te bir petrol platformuna gittim. Program olmasaydı bunların hiçbirini tecrübe edemezdim. Bu iyi bir şey. Ailemle yeniden gelmek istediğim ülkelere ve gelmek istemediğim ülkelere karar verebiliyorum. Zor kısmı ise kesinlikle fiziksel olanı. Çok az uyku ve devamlı değişen saat farkları, farkında olsanız da olmasanız da sizi olumsuz yönde etkilemeye başlıyor. Bu benim dördüncü günüm. İlk günler kafamı toparlayamadığımı fark ediyorum. Ama bu normal. Şimdi yarın beşinci gün. Ve adrenalin pompalamaya başladım.Yarın daha yorgun olacağım ama son gün olduğu için rahatlayacağım.

Siz çok uzun zamandır Televizyonlarda ekran yüzüsünüz. Ve uzun süreli ekran yüzü olarak ayakta kalmak kolay değildir. Sizin sırrınız nedir?
Şans. Ve tabii çok iyi bir programa denk düştüm. Kariyerimde oradan oraya çok iş değiştirdim ve “Today Show”’a başladığımda , kendimi harika bir markanın içinde buldum. O kadar oturmuş, gelenekselleşmiş ve güzel bir formattı ki, bu programla özdeşleştirilmek bile sizi daha iyi bir yere getirmiş oluyor.

Bu şov sayesinde bir sürü dünyaca ünlü isim ile röportaj yapma şansınız oluyor. En sevdiğiniz ve en sevmediğiniz röportaj hangisiydi?
Röportajlar söz konusu olduğu zaman, politikacılarla röportaj yapmayı popüler kültüre ait ünlülerle röportaj yapmaya tercih ediyorum. Bizim programın avantajı da benim açımdan büyük. Eğer bir haber patlarsa, ertesi sabah o haberin merkezi olan insanla röportaj yapma şansım çok yüksek. Ve buna bayılıyorum. Bu, işimin çok sevdiğim bir ayrıcalığı.