'Ali'nin varlığı güç veriyor'

- Sunucusu olduğunuz ‘Güldüy Güldüy Show’la başlayalım. Programın içeriğinden bahseder misiniz?

Programda ‘Güldür Güldür Show’da severek izlediğimiz skeçleri bu kez çocukların yorumuyla seyrediyoruz. Arada sürpriz bölümler ve konuklarımız da olacak. Hepsi birbirinden yetenekli ve şeker genç oyuncular. Çok seveceksiniz hepsini. Ben de Ali’nin koltuğunda olacağım.

- Sunuculuk sizin için nasıl bir deneyim oluyor?

Aslında bu sadece sunuculuk değil. Skeç aralarında durdurarak çocuklarla sohbetler ve oyunlarına eğlence katmak da işin bir parçası. Çocuklar işin içinde olunca apayrı bir keyif oluyor benim için ve tabii çok keyifli bir deneyim.

- Ali Sunal’ın tavsiyeleri oldu mu?

Tabii ki. İlk ona danıştım. 100 küsur bölümdür başarıyla devam ettirdikleri bir iş oldu ve ondan öğreneceğim her zaman çok şey var. İlk bölümde de konuğumuz oldu, heyecanımızı paylaştı.

- Abi - kardeş birbirinizi destekler misiniz?

Ali’nin varlığı bile bana güç veriyor. Beni her işimde, hayatımda destekliyor ve yanımda olduğunu hissettiriyor. Böyle bir abim olduğu için çok şanslıyım. Ben de onu hayranlıkla izliyorum.

- Ekrandaki bazı yarışmalar “Çocukların kişilik gelişimine zararlı” diye eleştiriliyor. Programın içeriğinde bu konuya dikkat ettiniz mi?

Kesinlikle. Ekibimizde psikologlarımız var ve her skeci, repliği ve sahne arkasındaki provaları takip ediyorlar. Çocuklarla tek tek ilgileniyorlar. Ayrıca ekipte çocuklarla birebir iletişimde olan herkes son derece duyarlı ve bu konuda hassas davranıyor. En önemlisi de bu bir yarışma değil. Birlikte oynadığımız bir oyun, bir eğlence gibi görüyorlar. Aynı zamanda yaz tatillerinde yaz kampı gibi ilgilendikleri alanlar üzerine birçok şey öğreniyorlar, deneyim kazanıyorlar ve yeni arkadaşlıklar kuruyorlar. Provalarda beklerken sıkılmasınlar diye bir kitap kulübü kurduk. Okudukları kitapları aralarında değiştiryorlar, kitaplar hakkında düşüncelerini paylaşıyorlar. Severek izledikleri ‘Güldür Güldür Show’daki hayran oldukları oyuncuların sahnesinde olmanın onlara çok büyük bir mutluluk verdiğini gözlemledim.

- Eleştirilere hazır mısınız?

Eleştiriler ne yaparsak yapalım her işin bir parçası.

- Çocuk gelişimi eğitiminizden sonra annenizin anaokulunda öğretmenlik yaptınız. Daha sonra Ezo Sunal Çocuk Atölyesi’ni açtınız. Annenizi mi örnek aldınız?

Annemin kurduğu anaokulu sayesinde bu alanda çalışmak istediğimi fark ettim ve kendimi geliştirmeyi hedefledim. Dolayısıyla annemin çok büyük bir rolü var.

‘Oyunculuk yapabilirim’

- Bir dönem oyunculuk yapmıştınız. Sonrasında içinize sinen bir proje çıkmadı mı?

Oyunculuk yaptığım diziden hemen sonra kendi işimi kurduğum için vakit ayıramadım. Yaptığım işi en iyi yapmak için çabaladım. Bunun için de konsantre olmak, zaman ayırmak gerekiyor. Ben seçimimi bu yönde yaptım. Şu anda ben olmasam da gözüm arkada kalmayacak bir ekibimiz oldu. Ama benim için atölye ve çocuklar için müzik, ritim, hikaye, el işi çalışmalarını paylaştığımız orijinal şarkıların olduğu LALALA mobil uygulamamız ön planda. Bu alandaki çalışmalarıma devam ediyorum.

- Yeniden oyunculuk yapmayı düşünür müsünüz?

Uygun bir zamanlama ve içime sinen bir proje olursa neden olmasın.

- LALALA uygulaması için hazırladığınız albüm hangi aşamada?

Çok sevdiğimiz sanatçı arkadaşlarımızın desteğiyle çok keyifli bir albüm oldu. Aylin Kontente, Serkan Keskin, Perran Kutman, Ali Sunal, Rüştü Onur Atilla gibi çok değerli isimler çocuklar icin yazdığımız hikayeleri seslendirdiler.

- Başka projeleriniz var mı?

Atölyede yoğun bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. ‘Güldüy Güldüy Show’ ve kitap eki köşe yazımı düşününce oldukça tempolu ama bir o kadar da keyifli bir yoğunluğum var. Bir de bu yaz ikincisini yine Şirince’deki Tiyatro Medresesi’nde düzenlediğimiz Circle Camp hareket ritim ve müzik eğitim kampı var. Bu kurs o alanda kendini geliştirmek isteyen eğitimciler ve eğitimci adaylarına yönelik uluslararası isimler eşliğinde organize ettiğim bir haftalık eğitim kampı.