Cadde “AŞKI DETAYLAR AYIRIR ÖZEL KILAR”

“AŞKI DETAYLAR AYIRIR ÖZEL KILAR”

29.11.2012 - 22:26 | Son Güncellenme:

Hayattan ne istediğini bilen, mesleğine emek harcayan ve aşk hakkında büyük laflar etmeyi sevmeyen biri o. Cansu Dere, “Gönül işleriyle ilgili çok konuşmamak lazım önceden. Aşk için de şunu yaparım, bunu yapmam dememeli insan. Öyle bir konu değil aşk” diyor

“AŞKI DETAYLAR AYIRIR ÖZEL KILAR”

Biz onu ‘Ezel’ dizisinden sonra bir süre televizyonda görmeyeceğimizi düşünürken, ‘Muhteşem Yüzyıl’da karşımıza çıkıverdi Cansu Dere. Siz bu satırları okurken muhtemelen Hürrem Sultan amacına çoktan ulaşıp Firuze’den kurtulmuş olabilir ama Cansu Dere’nin dizinin bu sezonuna damgasını vurduğu gerçeği değişmez.
“Aslında bu sezonun başı çalışmaya hevesli olduğum bir dönem değildi. Okuduğum projeler de fikrimi değiştirmem için yeterli bir heyecan vermemişti bana” diye anlatmaya başlıyor Dere, diziye dahil olmadan önceki ruh halini. “Her şey o kadar hızlı gelişti ki! ‘Muhteşem Yüzyıl’ zaten seyrinin dışında kamera arkasını da merak ettiğim bir işti. Özellikle fimlerini büyük bir keyifle izlediğim Yağmur ve Durul Taylan’la çalışma fikri hoşuma giti. Bir de Firuze karakterini çok sevdim. Aşkı buluşu, inanışı, çırpınışı ve kaybedişini sevdim... Daha önceki rolüm Eyşan’dan o kadar uzaktı ki! Hem kazanan hem kaybeden oluşu...
Bu da cezbetti beni.”

Haberin Devamı

Aşk hakkında büyük laflar etmiyor
Haremde geçirdiği 13 hafta, Dere’ye pek çok şey öğretmiş elbette. Özellikle de aşk üzerine... “Bu kadar tutkulu bir aşk sizi korkutur mu, yoksa yeterince cesur davranabilir misiniz?” sorusuna oyuncu, “Her ilişkinin, her aşkın koşulları, ritmi, şekli farklıdır. Hep aynı hikaye gibi gelir ama detaylar ayırır birbirinden, özel kılar. Gönül işleriyle ilgili çok konuşmamak lazım önceden. Aşk için de şunu yaparım, bunu yapmam dememek lazım. Öyle bir konu değil aşk. Yerine oturmuş bir karakterin varsa aşık olma halinde kendine daha hakim olabilirsin tabii ki. Ama bir kere akıl baştan kaçıyor ya hani işte o dönemi keyifli ve sağlıklı atlatmaya bakmak lazım” karşılığını veriyor.

Haberin Devamı

Önce hikayeye bakıyorTelevizyonda çok seyredilen dizilerin yanında (‘Sıla’, ‘Ezel’ gibi) sinemada alternatif yapımlarda da (‘El Yazısı’ gibi) yer almaktan hoşlanıyor. “Sinema ya da televizyon fark etmez. Beni bir projede önce etkileyen şey okuduğum hikaye ve senaryodur. Ve tabii ki yönetmen. Sonra çalışacağım arkadaşlarım ve yapım tarafı gelir. Bir de kalbim, aklım da bir şeyler söyler bana. Hepsi birleşince karar veriyorum o projede yer almak isteyip istemediğime” derken aslında kendi formülünü de vermiş oluyor Dere.

SPA ve masajla rahatlıyorKendisiyle, “Sosyal bir insan değilim” deyecek kadar barışık olan Dere, çalışmadığı günlerini evinde geçirmekten hoşlanıyor. Dinleniyor, film izliyor, yeni tatil planları yapıyor... “Sıkışık dönemlerde azaltmış olsam da yıllardır bir şekilde bırakmadan spora devam ediyorum” diyor. “Bedene ve ruha hediye” diye tarif ettiği SPA ritüelleri ve masaj onu en çok dinlendiren şeylerin başında geliyor. En sevdiği şeyse mümkün olabildiğince normal bir insan gibi yaşamak. Büründüğü rollerden sıyrıldıktan sonra sadece ‘Cansu’ olabilmek... Çok mu şey istiyor? Bizce kesinlikle hayır.

SAKiN GiYiNMEYi SEViYORHer zaman sade olmaktan yana Cansu Dere. Bu, giydiklerine de yansıyor. Onu çok iddialı kıyafetlerle görmeniz pek mümkün değil. Zaten o da, “Kendime yakıştırdığım şeyler genelde içinde kendimi en rahat hissettiklerim oluyor” diyor. “Sakin giyinmeyi severim. Aksesuar kullanmaktan hoşlanırım. Özellikle kış aylarında Etro’nun şallarını çok severim” diye de ekliyor. Artık kıyafet anlamında ne istediğini bildiği için pek de podyumları takip etmiyor. Ama kış sezonundan ilk önce paltolara göz attığını da itiraf ediyor. Vitrinlerde gördüklerinden, zımbalara ve kürklere mesafeli yaklaşıyor.