Cumartesi sabahı Kanal D’de bir magazin programına rastlıyorum.
Habire “Flaş flaş, bu iddialar ortalığı karıştıracak” gibi birtakım cümleler eşliğinde Cem Yılmaz’ı görüyoruz Asmalımescit’te bir mekandan çıkarken...
Az sonra...
Merak ediyorum, ne gibi iddialar var ki çok tartışılacakmış, efendim gündeme bomba gibi düşecekmiş?
Sonunda anlıyoruz ki, Cem Yılmaz çekimleri biten son filmi ‘Pek Yakında’nın ekibi için bir kutlama yapmış ve aman Allahım yoksa o gecede alkol alanlar mı olmuş ne!
PİDEYLE AYILTMA
Eğer olduysa; bunun dünyanın sonu olduğu kesin de, şu an iddia boyutunda diye tam kıymıyorlar...
“İftara denk getirdiği kutlama” diye haykırıyor dış ses...
Hayır her akşam aynı saatlerde bazı insanlar yemek yiyor, bazıları orucunu açıyor. Nasıl iftara denk getirilir ki bir yemek?
Bir iftar çadırının ortasına dalıp oruçlu insanların bardaklarına zorla şarap mı doldurmuşlar?
Sonra bakıyorum, meğer bazı gazetelerde de yer almış bu ‘iddia’lar. Anlaşılıyor ki, iftara denk gelmemiş, saat 22.00’de başlamış gece. Ama haberi yazan kimi gazetelerin satırda on kez alkol sözcüğü kullanmayı becerdikleri yetmezmiş gibi, ‘alkolün de etkisiyle eğlence uzadı’ gibi ifadelere başvuruyorlar, durumun ‘rezilliğini’ anlatmak için.
Bunlar içmekle kalmıyor, sabaha kadar da eğleniyorlar çünkü, evlerden ırak...
Ve sonra ne yapıyorlar? Alkollü görüntülenmek istemedikleri için 134 pideyle ‘kamuflaj’ yapıyorlar. Evet, mekana pide ısmarlıyorlar, yanlış duymadınız! Niye? Tabii ki alkolden.
Benim değil, gazetedeki dâhilerin ifadesi, kamuflaj.
Cem Yılmaz ekibini pide ve kahveyle ‘ayıltmış’ efendim!
Çok rica ediyorum, ne oluyoruz? Bu ülkede içki yasak değil farkındaysanız, gizli gizli içmiyor kimse. Dolayısıyla yasadışı bir örgütü basmış değilsiniz, ne bu coşku? Ve ne kadar ayıp, nasıl ifadeler bunlar...
Nereden nasıl haber devşirmeye çalışılıyor, amaç ne, anlamıyorum ki... Biraz sağduyu çok mu lüks bir istek?
MAKARNADA BİP’LENEN MALZEME
Bir diğer alkol tuhaflığı da Fox TV’de yayınlanan 'Yemek Aşkına' programında yaşandı bu hafta sonu.
Gabriele Sponza makarna salatası yapıyor, sosuna beyaz şarap koyuyor, orayı bip’liyor.
RAMAZAN’A ÖZEL
Herhalde Ramazan’a özel yayın yasakları geldi, alkolün buzlanması yetmiyor, adını da anamıyoruz.
Bunun kimi neden koruduğunu, orada beyaz şarap sözcüğü duymanın kimi rahatsız edeceğini anlamaya çalışmak gereksiz, biliyorum.
Ayrıca Twitter’da gördüm ki, birileri olayı “Gazze’de çocuklar ölüyor, şerefsiz Fox TV’de şaraplı yemek yapılıyor” şeklinde özetlemiş.
Ne alakası var diye sormayın, hiçbir şeyin mantığı, ölçüsü yok. O yüzden kanala da kızamıyor insan.
Ama hiç değilse şunu da soramıyor muyuz: O bip’lediğiniz malzeme olmadan biz bu yemeği yapamayacağımıza göre, bize niye o halde izletiyorsunuz bu tarifi? Hiç yayınlamayın bari de aptal yerine konmuş olmayalım.
NUR YOLDAŞ’IN DÖNÜŞÜ
‘Sultan-ı Yegah’ şarkısını hatırlıyor musunuz?
Attila İlhan’ın eşsiz şiirinin Ergüder Yoldaş’a ait, aynı derecede eşsiz bir besteyle buluşmasından oluşuyordu.
Kendine özgü bir ses tarafından söyleniyordu: Nur Yoldaş.
Ergüder Yoldaş’ın sıradışı yeteneğinin ürünü, çok özel bir albümdü o...
22 SENE SONRA...
Bakıyorum, Nur Yoldaş 1992’den beri kayıt yapmamış, çok yazık. Ama bu satırlar hayıflanmak için değil, 22 senenin sonunda babası gibi besteci olan oğlu Devrim Yoldaş ile çalışmaya başladığını müjdelemek için.
Anne oğulun çalışmalarının ilk ürünü 'Bir Gamlı Hazan' ortaya çıktı, klibini Youtube’dan izleyebilirsiniz.
Şarkılar tek tek birikip DMC etiketiyle yayınlanacak bir albüm oluşturacaklar sonunda.
Merakla bekliyoruz.