Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

'Şimdi 90'lar' adlı iki CD'lik toplama albüm, 'popun patladığı' yıllardan 22 şarkıyı bir araya getiriyor


Her fırsatta cesaretini, hatta gözükaralığını, tutkunu olduğu şeye hayatını vakfetmesini övdüğüm biridir, Hakan Eren. İnsanın başarılı bir elektrik mühendisiyken, hayatını gayet rahat sürdürür, üstelik hobisi olan müziği de radyo ve gece programlarıyla gayet güzel götürürken işi gücü bırakıp yapımcılığa soyunması uzaktan kolay görünüyor mu bilemiyorum.
Ben bir miktar yakından bakıyorum ve durup dururken bir sürü sıkıntıya soyunduğunu görüyorum kendisinin.
O da birçoğumuz gibi, Naim Dilmener gibi, Hakan Tok gibi, Murat Meriç gibi, hatta biraz onların adımlarından yürüyen benim gibi, Türk popunun geçmişine meraklı, arşivci bir kimseydi. Zamanla bunu 'Bir Zamanlar' ve 'Geçmiş Bahar Mimozaları' adlı radyo programlarıyla, muhtelif albümlere ve hatta televizyon programlarına yaptığı danışmanlıkla hayatının risksiz bir parçası haline de getirmişti. Bana sorarsanız daha fazlasına hiç ihtiyacı yoktu.
Ama o 'elini taşın altına koymayı' tercih etti. "Bende bütün şarkılar var çok şükür, başkaları da benim programlarımda dinlemekle yetinsin" demedi mesela ve Ossi Müzik diye bir marka yarattı. İstedi ki o şarkılar bir şekilde yaşasın, özel arşivlere sıkışıp kalmasın.

Haberin Devamı

90lar böyleydi işte
Kayıtsız kalmak mümkün değil
Tek tek sayacak yerimiz yok, birkaç yılda Türk popunun 60'lara, 70'lere dair epeyce bir şarkısı, albümü Ossi Müzik markası altında CD olarak yayınlandı. Kimi şarkıcıların bütün hit'leri 'En İyileriyle' serisinden dinleyiciye ulaştı, kimileri toplama albümlerde yerini aldı.
Arada benim "Eyvah, Hakan Eren yolundan sapıyor galiba" diyeceğim kimi yeni projelere de imza attı ama olacak o kadar. Hepsi de yabana atılır cinsten değil üstelik, misal, Rashit grubunun yeni albümü de Ossi Müzik etiketiyle yayınlandı. Sonuçta kesin olan şu ki, koca koca şirketlerin albüm yayınlamaya yanaşmadığı bir dönemde o 'eti ne budu ne' haliyle habire yeni projeler üretti.
Geçen ay da 'Şimdi 90'lar' adlı iki CD'lik albümü sürdü piyasaya. "Aaa 90'lar çıkıvermiş" ikiyüzlülüğünü yapmayacağım, zira kartonet için iki satır 90'lar değerlendirmesi istediği müzik yazarlarından biri de bendim. Ve yaşım aslında o yılları sevmeye müsait olsa da aslında ben 70'leri tercih ediyorum Türk pop müziği denince. Ama ortada 'popun patladığı' dönem kabul edilen yıllara ait 22 şarkı var, kayıtsız kalmak mümkün değil.
Aralarında tekrar duymasam da pekala olacak şarkıların yanı sıra, unutulmaz Oya - Bora'dan 'Seni Bana Yazmışlar' (Her şarkıları çalındığında yer yerinden oynuyor, neden yeni albüm yapmıyorlar acaba?), Demet Sağıroğlu'nun en güzel şarkısı olduğunu düşündüğüm Gürol Ağırbaş bestesi 'Arnavut Kaldırımı', Mirkelam'ın hit'lerinden 'Tavla', Nükhet Duru'nun şıngırdak 'Mahmure'si, Reyhan Karaca'nın 'Sevdik Sevdalandık'ı, DJ'lik yaptığım gecelerde çok istenmesinden özlendiği anlaşılan Ahmet"in 'Ah Canım Vah Canım'ı var.
Tabii söz konusu 'patlama'nın miladı kabul edilen 'Abone' ile Yonca Evcimik de. Ve gencecik yaşta kaybettiğimiz Ajlan da... Nil Burak, Seyyal Taner, Eda - Metin Özülkü, Erdal Çelik de...
Yeni Türkü'yü, İlhan Şeşen'i, Sezen Aksu'yu, Teoman'ı hiç saymıyorum, onlarla yolumuz hiç ayrılmadı zaten. Ama diğerleri, unuttuğumuz, özlediğimiz ya da "Amanın, bu da vardı değil mi?" diye dinlediğimiz, ne olursa olsun bir dönemin fon müziği olmuş şarkılar... Bugün beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama 90'lar buydu işte.