Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Özcan Deniz tüm zamanların en maço şarkılarından birine imza atmış son albümünde. Aslında tabii imzayı o değil “Dokuz Ay Son Gün” gibi parlak bir oyun metnini de yazmış olan Sermiyan Midyat atmış. Atilla Özdemiroğlu da bestelemiş, olmuş sana “Kalp Yarası”.
Ama sözlere bakınca durum kalpten ziyade ego yarasına benziyor.
Anladığımız kadarıyla delikanlımız âşık olmuş ve fakat kız kavle uymayaraktan onu terk etmiş. Yetinmemiş, gidip başka biriyle birlikte olmuş. “Duydum ki görmüşler oynaşta seni / Nefesinde el oğlunun nefesi” diyor adam zira. Hatta şarkıda ‘kaymak gerdanlarına’ beşi bir yerdeyi taktığına göre evleniyor da olabilir.
Buyurun bakalım. Seven bir erkeğe bu yapılır mı? Yapılırsa o erkeğin onuru-gururu-şanı-şöhreti beş paralık olmaz mı? Olmuş işte, gözünü kan bürümüş. “Ne yapayım?” diye soruyor: “Gidip sıyırayım ilk gördüğüm entariyi / Öldürene kadar aldatayım.”
Ama yok, bu da sığmıyor meşrebine... Şarkıda geçtiği gibi söylemek gerekirse “Uymuyor adamlık hamuruna böyle intikam.” Ve erkek muhabbetlerinde alay konusu olmaya oluyor. “Karı gibi acı çekiyor” diyorlar arkasından...

Kahpe kadın...

Bu veciz ifade bir yana, ben şarkının en çok ‘adamlık hamuru’ bölümüne takıldım. Nasıl bir hamurdur bu acaba? Neler vardır harcında? Bir zaman sevdiğin, seni sevmiş, gel zaman git zaman bir başkasıyla olmayı seçmiş sevgiliden ‘kahpe’ diye söz etmek var mıdır misal?
Acı çekmek illa ortalığı yakıp yıkmalar, ölmeler öldürmeler arasında gidip gelmek midir ‘seven’ bir erkek için? Üzülmek, ama yine de giden sevgiliye yaşanan güzellikler adına mutluluklar dilemek diye bir şey yok mu mesela?
Yanlış anlaşılmasın, kadınların acı çekerken çok medeni olduğu iddiasında değilim. Tabii ki insan canı yanınca ipe sapa gelmez sözler de edebilir. Ama aşkın bu derece şiddet diliyle ifade edilmesi ürkütücü geliyor bana. “Lanet olsun, sevdik ama kadın kahpe çıktı” durumu adamlık hamurunu bilmem ama bir sevda öyküsüne uymuyor sanki.

“Aşk söyletir”

Ve fakat bu şarkı o kadar çok konuşuldu ki, bir röportajında Özcan Deniz’e de sorulmuş sonunda. “Aşk insanlara böyle şeyler yaşatır, söyletir” demiş.
Üstüne üstlük dediğine göre kadınlar bu şarkıya daha çok sahip çıkmış. “Çünkü kadınlar kendini bu kadar açık bir şekilde ifade eden erkeği seviyorlar. Biraz da acı çeken erkek görmek istiyorlar galiba... Burnundan kıl aldırmayan, cool takılan erkeklerden bıkmışlar” diye açıklıyor durumu.
Doğrudur, ‘ıssız adam’lık müessesesi maçoluğu bile özletir oldu kadınlara. Ama bir ortası da vardır belki. Seven, sevgisine sahip çıkan, ama ayrılık halinde de bunu bir ego meselesi yapmayıp bir zamanlar sevgilisi olmuş insanı yerin dibine batırmadan gitmeyi bilen erkekler kadınlar da olmalı. ‘İnsanlık’ hamuru bunu gerektirmez mi?

Haberin Devamı

Burada hayat var!
Memleketin cennet köşeleri bir bir insanların bitmek tükenmek bilmez sahip olma hırslarına teslim oladursun, Kaz Dağları civarında hâlâ hayat var.
Şaşırtıcı bir oksijen dozu, gözü gönlü şenlendiren bir yeşil kahramanca insanlığa meydan okuyor. Altından kanalizasyon akan mavi bayraklı beach’ler, ağustos böceklerinin sesini bastıran cıstaklar, ünlü magazin çiftlerini görüntülemek için kuytulara pusu kuran paparazziler yok burada.
Çok da övmek istemiyorum, boş kalan her karış toprak gibi buraların da istila edilmesi an meselesi çünkü. Sadece iki hoş kahvaltı mekânından söz edeceğim yolu Akçay civarına düşecekler için.
Birinin adı Naturland. Emekli bir karı kocanın işlettiği, dilerseniz derenin ortasında bile oturabildiğiniz, masaların köy peynirleri, tadını hatırlamakta zorlanacağınız domatesler, etrafınızda dolanan tavukların yumurtaları ve bölgenin emsalsiz zeytinleriyle donandığı bir cennet. Sessizlik mutlak, cep telefonunuz bile çekmeyecek, hazır olun!
Diğeri Zeytin Bağı. Tahtakuşlar Köyü’ndeTuncel Menent Kurtiz çiftinin yeri. Kahvaltı çeşitlerini saymak mümkün değil... Közlenmiş biberler, kurutulmuş domatesler, ev yapımı ekmekler, kabak çiçekli omletler... Ve müthiş bir dağ manzarası...
Bu vesileyle Ankara’da film çekimleri sırasında rahatsızlanan Tuncel Kurtiz’e acil şifalar diliyorum, burası insanın ömrüne ömür katar, siz de nasiplenin bence...