Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Aksiyon filmi gibi gösteri


Studio Oyuncuları’nın Atina’da büyük ilgi gören ‘Anti - Prometheus’u iki gösteri için İstanbul’da



“Metin tiyatrosu bitmiştir” demişti birkaç sene önce konuştuğumuzda. “Metin sadece bir araçtır tiyatro için. Evet, çok önemli bir araçtır ama bahanedir yani. İlaç prospektüsünden de bir Shakespeare oyunu kadar değerli bir oyun çıkarılabilir.” O sırada ‘bahanesi’ Sofokles’ti, onun tragedyasından “Bugün gelse kesip biçtiğim her satırın hesabını verebilirim” dediği bir oyun ‘tasarlamıştı’. Bugün ‘bahanesi’, kendi yazdığı bir metin: ‘10 Adımda Unutmak’ ya da ‘Anti-Prometheus’. Ruhr 2010 Avrupa Kültür Başkenti, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti ve Hellenic Festival ortaklığında gerçekleştirilen ‘Promethiade’ projesinin bir parçası oyun. Prömiyerini Atina’da yaptı ve dil-millet tanımayan tüm Studio Oyuncuları prodüksiyonları gibi ayakta alkışlandı. Şimdi sıra Türk izleyicisinde.
Ben oyunu Atina’ya gitmeden önce genel provasında izleyebildim. Gene öyle ‘heyecanlı’ydı ki, basbayağı soluğumu tutarak izledim. Şimdi, bir Şahika Tekand oyunu görmemişseniz tam ne demek istediğimi anlatmak çok zor.
Düşünün ki karşınızda bir Antik Yunan tragedyası var, ya da şu anki durumda olduğu gibi Prometheus’tan yola çıkan bir metin var. Şahika Tekand, “Bireysel küçük dünyasına sıkışmış, hayata müdahale etme yeteneğini, büyük umutlarını ve uzun vadeli projelerini kısa vadeli ve küçük kazanımlara feda etmiş, kendisine sunulan küçük konforlar aracılığıyla çevresine duyarsızlaştırılmış, maruz bırakıldığı bilgi bombardımanı içinde giderek farklı bir anlamda bilgisizleşmiş çağdaş insanın tragedyası” diye tanımlıyor oyunu.
Üzerine tekrar tekrar düşünülmesi gereken bir durum. Sizin, bizim, hepimizin hali. Ve biz bunu izlerken gözümüzü - kulağımızı da dört açıyoruz. Sanki bir aksiyon filmi karşımızdaki.
İşte bunun sırrı, Studio Oyuncuları’nın metodunda. Oyuncuları öyle anlık sınavlara tabi tutuyor ki yönetmen Şahika Tekand, neler olabileceğini önceden kimsenin kestirmesi mümkün değil. Biliyorum, anlatınca tuhaf oluyor. Şu kadarını söyleyeyim, oyuncuların kumandası ‘ışık ve komut masası oyuncuları’nın elinde. Adeta dev bir satranç tahtasının üzerinde, yakıp söndürülen ışıklara ve oyunun sahne - kostüm tasarımına da imza atan Esat Tekand’ın son derece karizmatik sesinden kaydedilmiş komutlara bağlı olarak hareket ediyor oyuncular.
Oyuncuları sayalım... Bir siyahi ‘lastik adam’ var sahnede: Stephen Appleton. Sonra Markus Haase ki kendisi Berliner Ensemble’da da oyunlar oynamış bir aktör ve de Jochen Lengenfelder. Bizim ‘cepheden’ de Studio’nun gediklilerinden Yiğit Özşener (Evet evet, bildiğimiz Cengiz ama çok şükür ‘Ezel’in dışında tiyatro da yapıyor hâlâ), Cem Bender ve Ahmet Sarıcan.
Almanya/Essen Zollverein Vakfı tarafından prodüksiyonu üstlenilen ve İstanbul Şehir Tiyatroları ile ortaklaşa gerçekleştirilen ‘10 Adımda Unutmak (Anti-Prometheus)’, 18 ve 19 Temmuz’da Harbiye Muhsin Ertuğrul’da sahnelenecek. Bu oyunu çift dilli ve Türk - Alman karmasından izlemek için tek şansınız bu. Kaçırmayın derim.



Esmeray’dan üç cesur oyun
Geçen yıl belgesel dalında Altın Portakal alan ‘Ben ve Nuri Bala’da tanımıştım Esmeray’ı. “Doğumdaki adı Mehmet. Kürtçesi Mihammet Nuri. Annesi onu severken ‘Nuri Bala.’ Tarlabaşı bulvarında müşteri beklerken Çiğdem. Şimdi artık sadece Esmeray” olan transseksüel feminist Esmeray’ı...
‘Cadının Bohçası’ adlı tek kişilik gösterisinde, “Bir travestinin ezberinizi bozmasına hazır mısınız?” diye soruyordu. Gerçekten ezber bozan bir hikayeydi onunki çünkü. ‘Hem transseksüel hem de Kürt olarak şiddete, milliyetçiliğe ve ataerkil değerlere karşı direnen bir feministin hikayesi’ydi. Ve o, bu hikayeyi görmek istemeyen gözlere sokacak kadar cesurdu.
Ardından Dario Fo ve Franca Rame’nin ‘Yalnız Kadın’ ve ‘Tecavüz’ oyunlarıyla sürdürmeye karar verdi oyunculuk serüvenini. Ve şimdi, peşpeşe üç gösteri sunacak İstanbullu tiyatro izleyicisine. 21 Temmuz’da ‘Yalnız Kadın’, 22 Temmuz’da ‘Tecavüz’, 23 Temmuz’da da ‘Cadının Bohçası’. Mekan, Kumbaracı50.
Birçok nedenle izlemek gerek Esmeray’ın oyunlarını... Tiyatro sahnesinde ‘farklı’ bir şey izlemek için öncelikle, sonra hayatın ‘öteki’leştirilmiş tarafından bir ses duymak için... En önemlisi de o ses hiç susmasın diye... Bilgi ve bilet için 0212 243 50 51 numarayı arayabilir, www.kumbaraci50.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.