Hakikaten bu başlıkların atıldığı bir anda o kararı veren kişilerin yanında olmak istiyorum bazen. Nasıl işliyor olabilir kafaları?
Mesela ortada bir film var; ‘Rüzgarın Hatıraları’. İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye’de yabancı düşmanlığı gitgide artarken muhalif bir gazete çıkarmakta olan şair - yazar Aram’ın aldığı tehditleri, yaşadığı çıkmazı anlatıyor.
Ödeyemeyeceği bir varlık vergisiyle durumu iyice tehlikeye giren Aram, çareyi Sovyetler Birliği’ne kaçmakta buluyor. Ama öncesinde, Gürcistan sınırında, bir Doğu Karadeniz köyünde saklanıyor ve 1915’e gidiş gelişlerle bir geçmiş hesaplaşmasına giriyor.
Siz de bir gazetenin pazar ekini hazırlayan kişisiniz. Magazin eki bile değil, pazar eki. O filmi manşet yapmaya karar veriyorsunuz. Neden?
Ülkenin geçmişi ve bugününe dair önemli ipuçları taşıdığı için falan değil elbette, o kadar uçmuyorum. Üç gündür zaten sakıza dönmüş sevişme sahnesi yüzünden. Belli ki milletçe durumumuz çok vahim, Özcan Alper’in son filmi ‘Rüzgarın Hatıraları’nı habire o sahneler üzerinden görmeye çalışıyoruz.
Milli mesele haline geldi
Onur Saylak ile Sofya Khandamirova’nın bu filmde yatağa girmiş olması milli meselemiz haline geldi. Üstelik Saylak’ın karısı Tuba Büyüküstün de aynı filmde kocasının annesini oynarken! Tabii ki 1915’teki çocukluk sahnelerinde oluyor bu ama olsun, biz “karı - koca, ana - oğul rolündeler” diyebiliriz, daha ‘ilginç’ olur.
Bu durum tabii ki Sam Mendes’in çekip karısı Kate Winslet’ın oynadığı Oscar adayı ‘Revolutionary Road’ filmini “Karısını sevişirken çekecek” şeklinde algılayan, sonradan çiftin boşanmasını bile Winslet’ın elalemin adamıyla (Leonardo DiCaprio) sevişmesine bağlayan bir medya için bulunmaz nimet. Öyle ya, bu kadar rahatlığın sonunda dağılır o yuva.
Beklenen en yaratıcı “Kocası sevişti, karısı seyretti” başlığı ise Sözcü’den geliyor! Artık nasıl bir ahlaki çöküntüye - ya da daha ziyade fanteziye artık, bilemeyeceğim - işaret ediyorsa kafalarında bir aktörün filmde sevişme sahnesinde oynaması ve onun gibi oyuncu olan karısının bunu izlemesi, manşete layık görmüşler...
Nasıl bir haber değeri var?
Ayrıca oyuncu olmasa ne fark eder, dünyanın her yerinde bu tip sahneler çekiliyor ve o oyuncuların karıları - kocaları da doğal olarak o filmleri izliyorlar. Nasıl bir haber değeri var bunun?
Derken, üst başlığı gördüm ve zaten o anda bu yazı bile anlamını yitirdi. ‘Rus güzelin bu sahnelerini Putin görmesin.’
Yok artık. Nasıl bağladınız onu ona? Bir arkadaşım “Oyuncu Putin’in karısı mıymış?” diye bile sordu, düşünün... Bir de gizli gurur var, “Putin görmeyecek”, zira biz erkek tarafıyız. Hani seksist başlık mı ararsın medyamızda? Dolu... Ama bu kadarı sahiden “Helga Türk erkeklerine bayıldı” döneminde kaldı zannediyordum. Meğer hâlâ aramızdaymış. Putin görmesin. Peki.
Bir mizah dergisine pazar eki muamelesi yaparak ben yanılmışım belli ki. Özür dilerim.
