Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Biz eskiden bugünü daha pembe ummuştuk


Oyun kadrosunda Ferhan Şensoy ile Gökhan ve Burhan Şeşen kardeşler var.


Sene 1985'ti, bir tiyatro ‘fenomeni’ yaşandı İstanbul’da. Daha girişten başlıyordu olay, gestapo kostümlü görevliler kimlik soruyordu gelen izleyicilere, “Kimlik bitte” şeklinde ve millet koştura koştura gidiyordu kafakağıdını gösterip oyuna girmeye.
Ortaoyuncular’ın 'İçinden Tramvay Geçen Şarkı'sı, Nazi Almanya’sında geçiyordu zira ve iki savaş arasında tiyatro yapmaya çalışan büyük usta Karl Valentin’i anlatıyordu skeçleri ve hayat hikayesiyle. Ferhan Şensoy’lu, Hümeyra’lı, Rasim Öztekin’li dev kadrosuyla... Müziklerde Grup Gündoğarken imzası vardı. İlk albümleri bile çıkmamıştı daha bu üç genç adamın ve onların müziği, sesleri ve suretleriyle ilk Ses Tiyatrosu’nda tanıştı İstanbul seyircisi.
Nokta dergisinin o tiyatro kapısındaki kontrolden esinlenip İstiklal Caddesi’nde insanlara kimlik sorduğunu, herkesin kuzu kuzu göstermesinden yola çıkıp bir haber yaptığını hatırlıyorum.
Oyun sonradan çıkan VCD’leri marifetiyle kuşaklardan kuşaklara aktarıldı. Bir arşiv taraması yapsanız adının eğilip büküldüğü sayısız gazete başlığı bulursunuz. Ünlü skeçlerini internetten izlemek mümkün. Bilhassa final şarkısı hala hafızalarda. “Biz eskiden bugünü daha pembe ummuştuk / Meğer kader, cilvesiz normal kader / Çok garip, çok lodosmatik sonbahar / Aldatıldık mı yoksa / Yoksa yoksa beraber mi aldandık / Soru işareti”
Biz o oyunu sahnede görme şansına erişmiş olanlar yıllar yılı o kadar çok andık ki herhalde, Ferhan Şensoy sonunda Karl Valentin’in başka skeçleriyle bir ‘devam oyunu’ yaptı: 'Ruhundan Tramvay Geçen Adam.' Ortaoyuncular’ın 30'uncu, ‘efsane’nin 25'inci yılına fevkalade yakışır bir seçim.
Bir kere 'tiyatro nasıl bir şeydi?'yi hatırlamak için, düzenli olarak Ses Tiyatrosu ziyaret edilmeli bence. Daha kapıdan girince insanın önünü ilikleyesi geliyor. Locaları, kırmızı perdesi, süslemeleri ve de oradan gelmiş geçmiş büyük isimlerin fotoğraflarıyla bir tarih karşılıyor sizi ve çok şükür kongre merkezine dönüştürülecek büyüklükte de değil salon.
'Ruhundan Tramvay Geçen Adam'ın kadrosunda ‘eski dostlar’dan sadece Ferhan Şensoy ile Grup Gündoğarken adı altında müzik yapmaya devam eden Gökhan ve Burhan Şeşen var. Onları yeniden tiyatro sahnesinde görmek, seslerini canlı canlı ve aracısız duymak büyük keyif. Skeçlerin de tadı aynı, Ferhan Şensoy’un sözcük oyunlarının asıl üstadı olduğunu bilmeyen genç kuşaklar öğrenecekler bu vesileyle.
Sonra, faşizm de hala ayak sesleri duyulmayacak mesafede değil. Komik şehir Karl Valentin, ‘Münih’in hüzünlü şövalyesi’ ise hala tanınmayı, anılmayı hak ediyor. 'Ne yazık ki' diyeceğim, biz eskiden bugünü daha pembe ummuş idiysek de, 'Ruhundan Tramvay Geçen Adam' hala güncel. Bir de zaten Karl Valentin’in dediği gibi, “Komikler ölmez!”