Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Anlaşılan Fida Film, Nihat Doğan’ın Survivor popülaritesini oyunculuk gücünden çok daha önemli buluyor



BÖYLE HABABAM SINIFI OLUR MU


“Gerçekten okuduğumda Bu bir Zaytung haberi olabilir mi?” dedim. (Bilmeyenler için söyleyeyim, Zaytung gerçek olamayacak absürd haberler yayınlayan bir mizah sitesi) Ali Eyüboğlu, Milliyet televizyon ekindeki köşesinde ‘Hababam Sınıfı’nın TNT için dizi olacağını müjdeliyordu. Ama gelin görün ki başka şartlarda gerçekten müjde sayılabilecek bu haber, Fida Film’in ellerinde bir kara mizaha dönüşmüştü. Senaryoyu Gani Müjde’nin yazacağı dizinin iki oyuncusunun belli olduğunu yazıyordu Eyüboğlu. Kim bunlar? Sıkı durunuz, Nihat Doğan ve Yılmaz Morgül!
İlki felsefe hocası Nirvana Nihat, diğeri de beden hocası rolünde boy gösterecekmiş dizide. Yani ‘Hababam Sınıfı’ sevenlerin gönlünde Şener Şen gibi bir usta oyuncuyla can bulmuş Badi Ekrem ya da başka isimli bir beden hocası, ne fark eder? Bir de açıklama var: Giydiği seksi kıyafetlerle öğrencilere beden dersi verecek Morgül, sık sık Nirvana Nihat’ın hışmına uğrayacak.
Yok artık!
‘Hababam Sınıfı’, klasikleşmiş sahneleriyle beyinlere kazınmış, birçoğumuzun çocukluk anıları içinde müstesna yere sahip bir olaydır. Ertem Eğilmez’in 1974-1981 yılları arasında çektiği bir dizi filmle gönlümüzde özel bir yer edinmiştir. O filmlerden Adile Naşit’ten Münir Özkul’a, Şener Şen’den Kemal Sunal’a, Ayşen Gruda’dan Tarık Akan’a pek çok önemli oyuncu geçmiş, her biri silinmez izler bırakmıştır.
Ama her şeyden önce, ‘Hababam Sınıfı’, Türk edebiyatının gerçek çınarlarından Rıfat Ilgaz’ın sahiden ölümsüz eseridir. O bunu sınıf çelişkisine vurgu yapmak için yazmıştır ve sinemadaki uyarlamaları işin bu yönüne çok eğilmese de sahiden düşündürücü anları olan, gücünü de en çok oyuncularından alan, düzgün komedilerdir.
2003’te yeniden diriltmeye kalkıldığında da eskisini arattığı kesin ama hiç olmazsa gene gerçek bir oyuncu kadrosuyla çekilmişti. Giderek iş çığrından çıktı ve bu noktaya geldik demek ki.
Gözlerime inanamayarak Ilgaz Ailesi’ni aradım ve onların da durumdan haberleri olmadığını öğrendim. Fida Film’le aralarındaki sözleşmede oyuncu seçimine müdahale etme hakları olmasa da, kendilerine genç tiyatro oyuncularının rol alacağı söylenmiş.
Ama anlaşılan Fida Film, Nihat Doğan’ın Survivor popülaritesini oyunculuk gücünden çok daha önemli buluyor. Ya da Badi Ekrem’i seksi kıyafetler içinde bir Yılmaz Morgül’e emanet etmenin kendilerine izleyici kazandıracağına inanıyor. 50 yıllık bir efsaneye bu muameleyi reva görüyor.
Ama ben izleyicinin bu derece vefasız olabileceğine inanmıyorum... Onlar Rıfat llgaz’ın ölümsüz eserinin öldürülmeye kalkışılmasını hoş görmeyecektir. Bu kadar da değil...



İnsanlığın ölmediği anlardan biri

Geçen hafta gazetelerde o boynuna taş bağlanarak katledilmiş Caretta Caretta’yla kafası kesilmiş yavrusunun fotoğraflarını gördüğümden beri uykularım kaçıyor. O zaman yazmıştım, “Bunu ancak insan yapabilir!” diye. Bu kadar vahşi başka canlı yok doğada...
Gelgelelim önceki gün de, içimde umut çiçekleri açtıran bir haber aldım. Asmalımescit Off Pera’nın ortaklarından Funda Ödemiş, ki kendisi aynı zamanda sinema prodüksiyonlarına imza atan bir kişidir, arkadaşlarıyla mekan bakmaya gittiği Antalya Adrasan’da karanlıkta bir şeyin üstüne basacak gibi oluyor. “Taş mıdır, nedir?” derken bir de bakıyor, bir Caretta Caretta yavrusu! Yumurtadan çıkmış, yolunu şaşırmış, deniz yerine sokak lambasına doğru yürümekte. Köpeklere kuşlara yem olması an meselesi. Funda’yla arkadaşları, bırakıyorlar işi gücü ve önce o yavruyu suya ulaştırıp sonra çevreyi kolaçan etmeye başlıyorlar. İki buçuk saat cep telefonlarının ışıklarıyla çevreyi didik didik arayıp tam sekiz yavruyu yoldan çevirip suya bırakıyorlar. İş bekliyor, iç huzuru yerinde... Bunlar da oluyor insanlık aleminde. Çok şükür...