Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Birkaç kuşak tiyatro deyince ilk onları anlayarak büyüdü neredeyse. Bir Devlet Tiyatrosu, bir Kenterler. Yoklayın hafızanızı, mutlaka ilk birkaç tiyatro anınızın birinde ya Yıldız Kenter ya Müşfik Kenter vardır.

Ben ilk Orhan Veli’yi görmüştüm mesela yanılmıyorsam Müşfik Kenter’den. Sonra tabii bir dolu unutulmaz oyun izledi onu. ‘Martı’lar, ‘Anna Karenina’lar… ‘Gece Mevsim’leri... Ve müthiş kadrolar tabii. Selçuk Yöntem’den Cüneyt Türel’e, Tilbe Saran’dan Köksal Engür’e kimleri kimleri gördüm dünya gözüyle o sahnede. Şükran Güngör’ü de saygıyla anarak tabii.

Haberin Devamı

Okan Yalabık gibi, Demet Evgar gibi, Bülent Şakrak gibi, Yeşim Koçak gibi genç kuşağın parlak oyuncularıyla da orada tanıştım ilk. Okul oldu benim gibi kim bilir kaç kişiye.

BU KADAR  ZOR MU
Cevabı içime oturdu

Zaman geçse de hiçbir şey olmayacağından, aslanlar gibi ayakta kalacağından emin olduğum bir ‘kurum’du, Kenter Tiyatrosu. Tabii bu ülkede ne saflık. Hangi tarihi, kültürel değer ayakta kalmış ki, memleketin neredeyse bütün dönemlerine tanıklık etmiş bir tiyatrosu kalsın, öyle değil mi?

Değerli tiyatro insanı Dikmen Gürün bir Yıldız Kenter biyografisi yazdı, Ece Baktı- aya da bu iki şahane kadınla Milliyet Sanat dergisi ocak sayısı için bir söyleşi yaptı. Orada “Kenter Tiyatrosu’nu nasıl bir gelecek bekliyor?” sorusuna Yıldız Kenter’in bir cevabı var, içime oturdu. “Düşünmek bile istemediğim bir gelecek” diyor sadece. Kısacık, net.

Sen bütün hayatını bir mesleğe, bir tutkuya vakfediyorsun, ‘Tiyatro Benim Hayatım’ adlı kitabı okuyun, ne demek istediğimi daha iyi görürsünüz ve 87 yaşına geldiğinde o yoktan var ettiğin, para pul beklemeden, bazen soğuktan donarak prova yaptığın, seyirciyi görünce bütün kahrını unuttuğun yuvanın hiçbir geleceği olmadığını görüyorsun. Kenter Tiyatrosu’ndan geriye anılardan başka hiçbir şey kalmayacağını kabulleniyorsun.

Orada bir tarih var

O gün bugündür aklımdaydı bu acı yanıt, Genco Erkal’ın Facebook’ta yazdıklarını gördüm üzerine. “Ustam, hocam, idolüm, yaşayan efsane, büyük Yıldız Kenter’le bir aradaydık bugün” diyor: “Eski günleri yadedip biraz kaynattık, güldük bol bol. Bir yandan da tiyatronun bugünkü durumunu düşünüp hüzünlendik. ‘Bu gece gözüme uyku girmez’ dedi. Şu güzelim Kenter Tiyatrosu salonunu, devlet mi olur, belediye mi, ya da bir büyük holding, bir vakıf alsa, güzelce onarıp, sanatseverlerin hizmetine sunsa fena mı olur? O kadar zor mu? Nerelere ne paralar gidiyor. Ülkemizde tiyatro salonu olarak yapılmış ender binalardan biri bu, mutlaka yaşatmak lazım.”

Haberin Devamı

Onca yıllık evi olan Muammer Karaca Tiyatrosu elinden alınmış bir sanatçı olarak hâlâ ne kadar inançlı Genco Erkal, görüyorsunuz değil mi? Ben de tekrar etmek istiyorum onunla beraber: Orada bir tarih var. Eğer hayatta muhafazakâr bir duruşumuz varsa tam da muhafaza edilmesi gereken. Bu kadar zor mu sahiden?